Bende kendimi tutamadım.

Belediyenin düzenlediği herhangi bir etkinlik olsunda şov(show) amacı gütmesin. Tüm yaptıkları hareketler ses getirsin,ilk kez biz yaptık desinler diye oluyor malesef. Dereceye giren bıçakları alenen görmedim videodan izlediğim kadarı ile de özgün bir şey göremedim. Bekir ustamın sultani-yegahı dışında...
Yukarda Ahmet in bahsettiği sedef kolyenin hikayesini birlikte yaşadık. Yapan usta yakın arkadaşımdır. Yarışmaya katılacağını söyleyince "keşke katılmasan" dedim. Çünkü sonucu kestirmek güç değildi. Ve Agelinde bahsettiği gibi bir bumeranga?? ödül verdiler....
Öyle bir zamanda yaşıyoruz ki 2 kitap okuyan, bir çeviri yapan uzman kesiliyor başımıza. Malumunuz bu ülkede tarih hocalığı yapanlar masa başında tarih yazıyorlar. Bekliyorlarki bir batılı kitap yazsın bizde alalaım çeviri ve alıntı ile prof olalım. En yakın örneği "Muhteşem yüzyıl" dizisine danışmanlık yapan medyatik tarihçi?? Tarihin arka tarafında

atı çinliller ehlileştirmişti diyede açıklama yapmış idi bu muhteşem uzman tarihçi...Bir sahneyede değinmeden geçemiyecem, ok atma sahnesi var, yeniçeriler "gaza niyetine-ya hak" diyerek ok atıyorlardı?!! Yahu be adam zaten gazanın içindesin piknikte değilsin ki gaza niyetine diyorsun... Bu söylem okmeydanı zamanlarında sporun sünnet sevabına erişmesi için"gaza niyetine denir ve ya hak nidasıyla atılırdı. Savaşta iken değil...
Jüri üyeleri ne kadar yetkindi, hangi konuda uzmandı bilemiyorum. Ama sonuçlara bakınca tahmin edebiliyorum. Kimse kusura bakmasın, Bekir ustanın bıçağındaki form olsun, desen ve malzeme uyumu hangi bıçakta vardı.?? Ama doğru "hayatında bıçak deyince ekmek yada meyve bıçağından başka bir şey görmemiş biri için heralde sultani yegah ağır bir makam gibi gelmiş olsa gerek...

Videodaki zülfikar formlu kılıç çizgi roman tadında bir çalışma olmuş, fakat yarışmaya alınmış diyecek bir şey bulamıyorum.
Emre beyin dediği gibi bora gibi firma kendini yenilemekten çok uzak. Bende ilk ürünü çakısı var, yıllar sonra baktığımda arada bir fark göremiyorum.
Turgut ustanın çıraklarının çalışmalarına gelince, kılıç balçağı ve kabzası aslına uygun olmadığı gibi kötü bir yorumlama olmuş. Bıçak formlarını geçiyorum, süslemeler çok basit ve estetikten uzaklar malesef.
Beyler müzeler var, kitaplar var, balçak yada kabza biçimini oradan bile bakıp yapabilirsin. Rumi desen nedir biraz kitap karıştırsan çok güzel desenler çıkarabilirsin..
Ülkede bir çok konuda olduğu gibi sanatla ilgili konulardada akıl tutulması yaşanıyor.
İsmek ten mezun olan yüzlerce insan, hattat, ebru ustası, ressam vs. diye geziniyor. Sergi açıyor. Fakat çok azı ustalığı hakediyor.
Bu çılgınlık her yeri sarmış durumda.
Kemankeşlerde bile bu durum var. Bir çalıştayda, o güne kadar eline ok-yay ve zihgir(okçu yüzüğü) almamış bir kişiye "Türk tipi atış ve atış şekilleri sunumu" yaptırılması gibi...??
Neden böyle bir şeye izin verildiğini sorduğumda ise aldığım cevap dahada korkunçtu "sunumu rüşvet olarak verdim, çünkü onun arkadaşı x kitapta benim adımı yazacak o yüzden"
İşte hali pür melalimiz..
Form olarak ilerde şu yapılabilir, buradaki ustaların ortak açacağı bir sergi örneğin.. Millet görsün bıçak neymiş kılıç neymiş...
Yazacak çok şey var da neyse..Hani bir ara modaydı "konuşursam hükümet düşer" misali.. Şimdilik bu kadar...
