Bence olayı yanlış anlamışsınız Eylem Usta. Serkan Bey direnç gösteren kısmın yüzeyin en fazla 1/5 mm altına kadar indiğini söylüyor. Yani yüzeyi kazırsak az karbonlu "garibim" bir çelikle karşılaşacakmışız. Bunun tek taraflı taşlama ile alakası yok.
Ben ise üretim prosesi gereği bu sertlik ve direncin tüm hacimde homojen olduğunu, yüzeyle sınırlı olmadığını iddia ediyorum.
Herneyse, bizzat Serkan Bey en zorlu testlere sokacağı için çeliği, sonucu 1 ay içerisinde öğreniriz. O zaman anlarız, D2 yerine kullanabileceğimiz "multi-purpose" bir çeliğimiz var mı?
Yoo, yaptğım alıntıyı esas alarak çok da güzel bir saptama yaptım. Süperim.

Şöyle; düşün ki üç parçayla san mai yapıyor olalım. İki tarafta nitrojenden dolayı iş gören 1/5 mm'lik güzel çelik olsun. Ortada da tırt çelik olsun. Tek taraflı taşlama yaparsan taşlamanın olduğu taraftaki güzel tabakayı da, ortadaki tırt tabakayı da taşlayıp atacaksın ve ağız öteki güzel tabakaya denk gelecek. Böylece japon keskilerindeki gibi bir ağız ve malzeme kombinesyonu olacak.
Tabi bu yöntem önerimi eğlence için vermiştim. Bu kadar sığ bir sert bölgeyi kullanarak verim almak ince iş gerektirecektir. atılan taş ürkütülen kurbağaya değmeyebilir.
--- o ---
Alıntıladığım metni baz almayı bırakarak konuşuyorum. O kısmı işin eğlencesiydi. Yükselen çeliğin ürünün prosesi son ürünü üretip de ona sığ kalacak bir şekilde azot emdirmek değil. Zaten sığ sertleşen çelikle rulman olmaz, çeliğin sertlik alabildiği derinlik zaten rulman bilyesi çapını belirler diye biliyorum.
http://www.yukselencelik.com/?Sayfa=Urunler&kid=3&dil=trYani bence ortada elma ve armudu karıştırma durumu var. Üründen beyhude şüphe etmeyin.
--- o ---
Ha alıntıladığım gibi bir nitrojen faki
ri bölgesi olsaydı bile (ki yok) %14 krom içerip da kromu çalacak karbonu olmayan bir çelik, paslanmayacaktır.