Siyasileri savunduğum tek bir mesajımı gösterin bu mesaj dizisinde ?
Siz herkezin sizin gibi ne olup bittiği ortaya çıkartılmadan siyasetçileri suçlamasını
bekliyorsunuz. Bunu yapmayanları da siyasileri savunmak ile itham ediyorsunuz.
Bense ne Siyasileri ne maden sahibini ne de sorumlu müdürleri ne peşinen suçlarım
ne de peşinen savunurum. Ne olduğunu bilmiyorum, elimde veri yok. Mühendis olarak
bana veri ile karar vermeyi öğrettiler. Refleks olmuş demek ki aynı durumu istanbul
müftüsü olayında yaşadık. Birşey yazacakken bir an durdum, sizden veri istedim.
Ancak sizin ne kadar suçlama hurriyetiniz var ise başkalarının da savunma hürriyeti
vardır. Bu ne ayıp ne günah ne de suçtur. (suç kısmından pek emin değilim ama)
Herkesin sizin ile aynı görüşte ve uslupta olmasını beklemek ise .. neyse asıl mevzu bu değil.
Kader tevekkül üzerine epey kafa ütüleyebilirim. Ancak yeri ne bu forum ne de bu konu.
Tek birşey söyleyeyim, eğer islamda kader ve tevekkül kavramları sizin zihninizdeki gibi
birşey olsaydı hiçbir zaman mahkemeler, yargıçlar ve fıkıh diye bir dal olmazdı. ihtiyaç
olmazdı çünkü, kader deyip geçilirdi herşeye. Suç yok suçlu yok.
Şimdi benim durduğum noktaya gelince. İki üç mesaj önceki dediklerimi tekrarlayayım,
kayıtlıdır dönüp bakabilirsiniz. Allahın takdiri olur böyle şeyler diyen ile hepsi siyasilerin
suçu getirin asalım diyen benim gözümde aynı. Aynı derecede fanatik, bilgi sahibi olmadan
fikir sahibi olmuş, önyargıları ile karara varmış kişiler. Bu tip yaklaşımdakilerin gerçekte
ne olduğu ile, taziye ile ölenler ile ilgisi yok. Beni en çok rahatsız eden bu algı zaten.
Sadece kafalarındaki ön yargılara destek arıyorlar. Ambulansın peşine takılan fırsatçı
taksicilerden rahatsız olurum.
Benim üzüntüm ölenlere ve ailelerin durumuna yönelik. Merakım ise gerçekte ne oldu,
önlenebilir miydi, birinin suçu ihmali var mı üzerine.
Bunu görebildiğim kadarıyla şu an bilen yok. Herkez filin neresini tutmuş ise orasını anlatıyor.
Yargı sürecinde olayları başından sonuna inceleyecek iş güvenliği müfettişleri olaya dahil
olunca gerçekler aydınlanır umudundayım.
Baştan beri bu konunun bu forumda bu şekilde tartışılmasına itirazımın haklılığı ise o mesajımdan
sonraki sanırım takip eden mesajlar ile doğrulandı bir miktar.
Arkadaşım lafı ve olayları olmadık tarafından anlayıp duruyorsun. İstanbul müftüsünün dediği lafın ne derece doğru olduğuna dair birşeyler yazacaktım.
Sonra aklıma haftalarca insanları olmayan birşey üzerine tartıştıran izmirli müftü karısı olayı geldi, yahu durduk yere adamın (müftü) günahını alma bir sor dedim. Mesajı senin attığını farkedince de kendi kendime bulaşma deyip zaten vazgeçip sildim. Evet kendim gördüm/duydum bak ilgili videonun kaydı şurada gibi bir cevap beklerken ikinci bir iddea atmışsın ortaya. Müftü değil somada bazı sakallılar böyle diyor diye.
Evet bir açığımı yakalamış olabilirsiniz. Müftü ile ilgili (henüz) herhangi bir video bulamıyorum.
Ama Somadaki sakallıların halka ettiği telkinleri bizzat olayı yaşayan birinci ağızdan dinledim.
Kader ve tevekkül kullanılarak halkın susturulmaya çalışıldığı gün gibi aşikar. Buna ancak körü körüne taraftar olanlar inanmaz. Veya aslında bilse de demogoji yaparak tersini kanıtlamaya çalışır.
Açık ve net tek bir sorum var. Siyasileri siz neden bu kadar savunuyorsunuz. Lütfen cesaretle cevap veriniz.