Bıçak Sanatı - Forum

DUA ZAMANI

a.yuce

  • *
  • 1121
  • Ahmet - Yaş: kırk küsür
  • Meslek: Elektronik
  • Yer: Istanbul
Ynt: DUA ZAMANI
« Yanıtla #60 : 16 Mayıs 2014, 20:40:18 »
Bence denmesi gereken "neden olduğunu bulalım, bir daha olma ihtimalini azaltmak için gereğini yapalım". Görünüşte bu cümle sizin dediğinizi de kapsar belki ama gerek niyeti gerekse hedefi açısından arada çok fark var.

Ben bundan sonra sorumluları bulalım bir daha bu canlar ölmesin diyorum, cevap olarak bana "yöneticileri zor durumda bırakmak için neredeyse o madene sabotaj yapıldığından şüpheleneceğim" deniyor.
İşte bu iki görüş arasındaki fark bu.
« Son Düzenleme: 16 Mayıs 2014, 20:44:14 Gönderen: a.yuce »
Mükemmelliğe eklenecek birşey kalmadığında değil, çıkartılacak birşey kalmadığında erişilir.

arfyldz

  • ***
  • 790
  • Meslek: mobilya
  • Yer: antalya
Ynt: DUA ZAMANI
« Yanıtla #61 : 16 Mayıs 2014, 20:55:51 »
         Ben bu  olayın her kötünün iyinin siyaste bağlanmasını anlamıyorum. Bu forum benim gördüğüm en güzel en donanımlı en iyi insanların bir araya geldiği bir ortam.Ama ne yazikki siyasete ve daha da kötüsü ayrıma girilmesi. En acı günümüz de bile birlik olamıyoruz. Herkes birbirini suçluyor. Bu durum buranın değil maalesef Türkiyemin genel sorunu. Burasını bir ayna olarak bakarsan ülkenin gidişatı beni hem korkutuyor hem de ziyadesiyle üzüyor.
        En önemli olanı bir millet olduğumuzu bir bütün olduğumuzu unuttuk. Kimsenin kimseye ne saygisi kalmış ne de tahammülü.
        Bu forum da SİYASET GÖRMEK İSTEMİYORUM.

deserteagle

  • Eylem Cengiz, 49
  • *****
  • 9533
  • Meslek: elektronik ve hab. müh.
  • Yer: İstanbul, Kırklareli
Ynt: DUA ZAMANI
« Yanıtla #62 : 16 Mayıs 2014, 21:41:23 »
... 
  Evet Eylem hocam buyurduğun gibi, konunun çözümü bu madende de başka biçok  şeyde de inanç değil. Ancak forum yöneticisi olarak, inançların aşağılandığı bir ifadenin hemen akabinde bunları ifade etmen bir önceki iletiyi izah eder gibi olmuş. Ayrıca modernist, aydınlanmacı, elitist cahillerin “ eğitim şart” ından daha derinlikli biri olduğun inancımı hala muhafaza ediyorum.
...

Az önce bir dünyanın öteki tarafındaki bir ülkede, üzerinde cayır cayır trafik olan bir sistemde çalışma yaptım. Bozsam toparlayana kadar dünya ayağa kalkardı. İşin ciddiyetinden dolayı kaç gündür kaç kere dua ettim, şimdi kaç tane ettim hatırlamıyorum, ama bitirene kadar ödüm üretimime karıştı. Ancak bu iş, ödevimizi adam gibi yapmasaydık asla olmazdı, az önce her bir harfi elli kere kontrol etmeseydim de çok fena çuvallayabilirdim. Bir kere de kendi bulunduğum noktayı, çalışma mantığımı böyle anlatayım...
Barika-i hakikat müsademe-i efkardan doğar
Namık Kemal
Instagram'da ben

emin albayrak

  • *****
  • 3909
  • Meslek: grafik tasarımcı - 1979
  • Yer: istanbul / üsküdar
Ynt: DUA ZAMANI
« Yanıtla #63 : 16 Mayıs 2014, 21:52:40 »
abiler, herkes fikrini söylediğine göre konuyu burada kapatalım mı? :(
testinin içinde ne varsa, dışına da o sızar...

www.instagram.com/mim_emin/

deserteagle

  • Eylem Cengiz, 49
  • *****
  • 9533
  • Meslek: elektronik ve hab. müh.
  • Yer: İstanbul, Kırklareli
Ynt: DUA ZAMANI
« Yanıtla #64 : 16 Mayıs 2014, 22:00:01 »
bu gün böyle bir konuyu beceremiyoruz diye kapatırsak bir daha da hiç bir konuyu açıp da tartışamayız.
Barika-i hakikat müsademe-i efkardan doğar
Namık Kemal
Instagram'da ben

arfyldz

  • ***
  • 790
  • Meslek: mobilya
  • Yer: antalya
Ynt: DUA ZAMANI
« Yanıtla #65 : 16 Mayıs 2014, 22:19:26 »
          Tartışmak doğruları aramak çok güzel. Yeter ki seviye düşmesin suçlama olmasın. Herkes fikrini özgürce söylersin ama fikri için suçlanmasın cahil denmesin. Ben burda yaşça va bilgice benim çok çok üstümde olan karşı düşüncemde olsa bile zevkle dinleyip öğrenmek isterim. Tabii bunlar benim düşüncelerim.

emin albayrak

  • *****
  • 3909
  • Meslek: grafik tasarımcı - 1979
  • Yer: istanbul / üsküdar
Ynt: DUA ZAMANI
« Yanıtla #66 : 16 Mayıs 2014, 22:21:26 »
Eylem, tartışılacak konuyu geçtim, tartışılacak mecra böylesi bir platform olmamalı. yazı dili ile tartışma yapmaya çalışmak, sataşmadan ileri gidemez diye düşünüyorum...
testinin içinde ne varsa, dışına da o sızar...

www.instagram.com/mim_emin/

Ertarda

  • *
  • 1033
  • Ertuğrul ARDA -1967
  • Meslek: İnşaat Müh.
  • Yer: Bornova-İzmir
Ynt: DUA ZAMANI
« Yanıtla #67 : 16 Mayıs 2014, 22:32:11 »
         Ben bu  olayın her kötünün iyinin siyaste bağlanmasını anlamıyorum. Bu forum benim gördüğüm en güzel en donanımlı en iyi insanların bir araya geldiği bir ortam.Ama ne yazikki siyasete ve daha da kötüsü ayrıma girilmesi. En acı günümüz de bile birlik olamıyoruz. Herkes birbirini suçluyor. Bu durum buranın değil maalesef Türkiyemin genel sorunu. Burasını bir ayna olarak bakarsan ülkenin gidişatı beni hem korkutuyor hem de ziyadesiyle üzüyor.
        En önemli olanı bir millet olduğumuzu bir bütün olduğumuzu unuttuk. Kimsenin kimseye ne saygisi kalmış ne de tahammülü.
        Bu forum da SİYASET GÖRMEK İSTEMİYORUM.


"Ben bu olayın her kötünün iyinin siyaste bağlanmasını anlamıyorum" demişsiniz. Bakın ben size anlatayım.


Denetimi bizzat devletin sorumluluğunda olan bir maden sahasında bağıra bağıra bir felaket geliyorsa Bakkallar Odası'na mı sesleneceğiz? Dedebaşıspor yönetimini mi istifaya davet edeceğiz?

Bizzat o iktidarın milletvekilleri Soma'da madenci ölümleriyle ilgili soruşturma önergesini sırf muhalefet önerdi diye reddediyor; yetmiyor Şamil Tayyar efendi "muhalefet boş işlerle gündem meşgul ediyor" diye gülüp geçiyorsa, başbakan o gün Meclis’te bırakın Soma’yı S harfi bile geçmedi diyerek alenen yalan söylüyorsa…

Göremiyor musunuz, o 300 can siyasiler yüzünden öldü. Ben şimdi siyasilere hesap sormayacağım da kime hesap soracağım?
Sorulması gereken asıl soru "Siz neden sorumlu oldukları apaçık olan siyasileri suçlamamı engelliyorsunuz?"
Bu neyin savunması?






« Son Düzenleme: 16 Mayıs 2014, 22:39:57 Gönderen: Ertarda »
Be yourself, no matter what they say...........

Zor olduğu için cesaret edemediğimiz şeyler, aslında biz cesaret edemediğimiz için zordur..!

arfyldz

  • ***
  • 790
  • Meslek: mobilya
  • Yer: antalya
Ynt: DUA ZAMANI
« Yanıtla #68 : 16 Mayıs 2014, 22:48:49 »
          Amacım siyasetçileri korumak değil hiç bir zaman da olmadı olmayacak. Benim söylemek istediğim her yerde her mecrada her konuda siyaset konuşulması. Üstelik bu konuşmalar genel de siyasetçileri suçlamak yerine birbirimizi suçlamakla geçiyor. En kötüsü yapıcı olmak yerine yıkıcı oluyor.
          Ben memleketin bölünmüşlüğüne kızıyorum. Bizi bu hale getirenlere. Birbirimizi dinlemeden anlamadan sırf karşı taraf diye yanlış kabul etmemize. Milletçe anlamadığımız siyah olmazsa beyazın olmayacağı. Siyaset yerine forum olarak ordaki insanlar için neler yapabilirizi tartışsak ortaya somut birşeyler koysak öncelikle SOMA için sonra forum ve TÜRKİYE için daha hayırlı olacağına inanıyorum.
          Ben şu anki iktidara oy vermedim vermemde ama kimseye de neden oy verdiniz alın sonucu deme hakkını da kendimde görmüyorum.

deserteagle

  • Eylem Cengiz, 49
  • *****
  • 9533
  • Meslek: elektronik ve hab. müh.
  • Yer: İstanbul, Kırklareli
Ynt: DUA ZAMANI
« Yanıtla #69 : 16 Mayıs 2014, 23:04:15 »
Eylem, tartışılacak konuyu geçtim, tartışılacak mecra böylesi bir platform olmamalı. yazı dili ile tartışma yapmaya çalışmak, sataşmadan ileri gidemez diye düşünüyorum...

Hocam bana da bir araba laf girdi ama sorun etmiyorum.  8) Ben bizi bir aileyiz diye düşündüğümden bu gün tartışırız yarın anlaşırız diye sürekliliğimizin bir anı olarak görüyorum bunları.

300 kişi ölmüşse bir iki lafı da kaldırırım ben. Faydası olacaksa olsun varsın.

Yas konusunda ben bizim köyün adetini anlatayım. Sanki öteki üyeler Marslıymışçasına anlatmak salakça olacak ama varsın o salaklık da benim olsun:

Köyde cenazesi olan evin tüm işlerini komşular yapar, evi toplarlar, çokça yemek pişirirler. Böylece hem ev halkına iş bırakmayıp yas tutmalarına fırsat verirler hem de cenazeye gelenleri ağırlarlar.

Biz hariçten yas tutuyoruz deyip duruyoruz. Valla bizim köyde de komşular öyle deseydi cenaze ortada kalırdı.

300 tane ailenin yasını tutabilmesi için ölenlerin hakkını komşularının araması gerekmez mi? Ne dersiniz?
Barika-i hakikat müsademe-i efkardan doğar
Namık Kemal
Instagram'da ben

Ynt: DUA ZAMANI
« Yanıtla #70 : 17 Mayıs 2014, 01:40:39 »
Siyaset dediğimiz şey yaşamın her alanında karşımıza çıkıyorsa, doğumlara, ölümlere, sağlığa, eğitime, güvenliğe, çevreye, sosyal iletişime vs vs vs. ye şekil verip bizi de ister isteyerek ister karşı çıkarak, gönüllü veya gönülsüz bunları yaşamaya mahkum ediyorsa.
Ülkenin eğitim sisteminden tutun, yargı sistemine, eko-sisteminden tutun çalışma yaşamına kadar toplumsal barış kurallarını hiçe sayarak, ortaklaştırmadan aldığı tüm kararları bize rağmen bize dayatıyorsa.
Soma da yıllar önce ( 2007) madende çalışırken uğradığı iş kazasından sonra, mahkeme kararıyla hak ettiği tazminatı hak eden işçiye hala ödetmeyi başaramıyorsa. Yaşamını yitiren 300 Can’ ın günde sekiz saat, haftada altı gün üzerinden çalışarak hak ettiği 1200 TL alabildiği ve ilgili Sivil Toplum Örgütlerinin bir çok platformda dile getirip neredeyse bunu bir eylem biçimi haline getirdiği “Taşeronlaştırma” sistematiği ile ilgili bir şey yapmak şöyle dursun, bunu teşvik ettiği. Ülkece acısını yüreklerimizde hissettiğimiz yaşamını yitiren Yurttaşlarımızın yaşadığı bölgede, zamanında çıkarılan yasalarla tütün, pamuk gibi tarımsal ürünlerin ve tarımsal yaşam kültürünün yok edilerek buradaki insanların “Özelleştirilen” madenlerde çalışmaya mahkum edildiği.
Maden denetlemelerinin veya bir çok alanda iş güvenliği denetlemelerinin “önceden haberli” olarak yapıldığı. Dünyada gelişmiş veya gelişmemiş bir çok ülkenin altına imza atarak kabul ettiği “Maden Güvenliği Sözleşmesi” ne hala imza atmayan veya yakın dönemde buna niyeti olmayan, yeni yasa taslağında 16 yaşındaki çocukların da madenlerde veya benzer ağır işlerde çalışmasının önünün açıldığı. Birileri daha çok zenginleşsin diye, nutuklarda bol bol sarf edilen “Geleceğimizin Teminatı Gençler” in çıkarılan bu yasalarla doğrudan sömürünün kucağına atıldığı.
Tüm bunların farkında olmaksızın, sadece yaşadıkları “ telafisi olmayan acı” nedeniyle isyan ettiği için dayak yiyen, hırpalanan, zaten incitilmiş onurlarının üzerine bir de tazyikli su sıkılan ve bunlar yapılırken O insanların acılarının olduğu, YAS tuttuğu gerçeğinin hiçe sayıldığı.
Tanesi 240 Bin Dolar olan ve içerisinde 40 kişinin iki ay yaşamını devam ettirebildiği yaşam destek konteynırlarından 20 tane olsa, oradaki can kaybının önlenebileceği, ama daha bunu sağlayamamışken “sorumlulardan mutlaka hesap sorulacağı” nutuklarının atıldığı….
Bir ülkede, konuyla bağlantılı olarak bunlara itiraz etmeyeceğiz de, siyasete itiraz etmeyeceğiz de ne yapacağız.
1999 Körfez Depreminde, aktif olarak görev aldım, 6 gün boyunca orada, tüm yaşamım boyunca yaşayıp da, hayal edemeyeceğim kadar çok acı yaşadım, acı yaşayan insanları gördüm. Bana söylermisiniz, o günlerden geriye ne değişti veya sorumluluğu olan hangi görevli hapse girip cezasını çekti.
Toparlayacak olursak, Yaşamını Yitiren İnsanlara yas tutacağız, dua edeceğiz, acılarını ne kadar paylaşabilirsek paylaşacağız ama tüm olanları sorgulamadan, kendimize “ bu tür ölümler neden hep gariban insanların kaderidir” diye çok basit bir soru sormaktan da geri durmayacağız..”Neden acısı olan yas tutan insanlar bir de üstüne dayak yiyor, bu reva mı?” diyerek "hani gelişmiştik, neden bu tür kazalar bizim ülkemizde oluyor" diyerek, gerekiyorsa siyaset yapacağız. Bunun ne sakıncası var? 

DUMRU

  • Hüseyin DUMRU 1982
  • ***
  • 1025
    • www.bozkirgezgini.com
  • Meslek: Eczane teknisyeni
  • Yer: Konya/Bozkır
Ynt: DUA ZAMANI
« Yanıtla #71 : 17 Mayıs 2014, 07:32:59 »
Benim ilçemde 300 insan 3 belkide 4 köy eder...Bu dağları tutan 4 köy...Hani ne diyordu "gidemediğin yer senin değildir" devlet yerin altına üstüne sahipse eğer, gidemeyeceği yere insan göndermeyecek.Böyle gelmiş böyle gider demeyecek. Kader demeyecek. Kaderi insanlar kendileri belirler.
Siyasiler istifa etsin, sorumlular hapse girsin vs.. Bunlar ne ölenleri geri getirir ne de ölümleri engeller.Ben hep şuna inanmışımdır ki devleti, devletin kurumlarını toplum çalıştırır. Toplum talep etmez ise devlet yan gelip yan yatma yeridir. Kurumlara bir bakın kaçı  siz talep etmeden size yenilik sunar? Çözüm sunar?

Yani sorunun merkezinde; ehliyet kemeri, kask takmadan trafiğe çıkan bizler. Yaya kaldırımına eşya koyan bizler. Araçlarını rastgele bırakan bizler. Yangın söndürme tüpü bulundurmayan bizler. Araç vizeden geçsin diye komşusundan ilk yardım seti alan bizler.İnşaatlarda baret takmayan bizler. Ve daha sayısız ihmal örneklerimizle kendi canımızı dahi küçümseyen bizler...

Suçlu biziz, kusura bakmayın. Toplum olarak bilinçlenmemiz gerekir artık. Bu forumda yaklaşık  3000 üye var. Bir Emre Kipmen, Eylem Cengiz, Sefa Çabuk, Taner Salar bize ne kadar çok şey öğrettiler değil mi?
Bu konu başlığı altında bu konuları tartışarak, tartışmaya katılan her bir üyemiz bence biraz daha bilinçlenmiş olacak.

Forumun ana konusu bıçak üretimi. Bu forumda özellikle talaşlı üretim esnasından kesinlikle uyulması gereken kurallar yazılı  olmasına rağmen belki bir çok üyemiz zahmet edip okumadı, bir çoğumuzda uygulamadı..Burdan pay biçin kendinize

Özelikle insanların yığın olarak çalıştığı binalarda yangın merdiveni,  yangın söndürme cihazı varmı bakma ve yoksa olması için uğraşan,30 üyemiz olsa 30 iş yeri demektir.
Benim hesaplarım küçüktür, hep küçükten başlarım hesap yapmaya.Çünkü küçük hesap sağlamsa büyüğü de sağlam olur. O 30 üyenin duyarlılığı elbet başka insanlarında duyarlı ve bilinçli olmasına vesile olacak.

Son olarak kusura bakmayın söylemeden edemeyeceğim. Kaza olmadan, önlem alınabilirdi diye siyasilere yüklenen (haklı haksız tartışmasız) bizleriz o siyasileri seçen. Onlar bizim, senin değilse arkadaşının, arkadaşının değilse arkadaşının kaynının, dayısının,halasının seçtiği toplumumuzun aynası....Biz temiz olursak bizden çıkanda temiz olur.

Unutmayın hayatımız bizim eserimizdir.Kader ise bunun yaradan tarafından bilinmesidir.

Yiğidin harman olduğu yerde doğmuşsam. Şu Uluçay'dan su içmişsem.. Namerdin sofrasına bağdaş kurup oturmam. Hüseyin DUMRU

Anıl TİRYAKİLER

  • *
  • 18
  • korktuğum tek şey var o da yanlış anlamak.
  • Meslek: Kıdemli aylak
  • Yer: Edirne
Ynt: DUA ZAMANI
« Yanıtla #72 : 18 Mayıs 2014, 06:13:24 »
dua da beddua da nasıl edilir bilmiyorum. bir gün birimizin bir filin ayağına batmasını diliyorum. yeter ki bilgiyle bilensin.

Ertarda

  • *
  • 1033
  • Ertuğrul ARDA -1967
  • Meslek: İnşaat Müh.
  • Yer: Bornova-İzmir
Ynt: DUA ZAMANI
« Yanıtla #73 : 18 Mayıs 2014, 15:01:52 »
İstanbul Müftüsü: "Ölenlerin ailesi bağırıp isyan etmesin, yoksa cennete girme şansları olmaz" demiş.

Dua okuması gereken müftü bile siyaset yapıyor, ondan sonra da birileri gelmiş bana "siyaset yapma dua oku" diyor.

Be yourself, no matter what they say...........

Zor olduğu için cesaret edemediğimiz şeyler, aslında biz cesaret edemediğimiz için zordur..!

Ynt: DUA ZAMANI
« Yanıtla #74 : 18 Mayıs 2014, 15:55:53 »
Siyaset dediğimiz şey yaşamın her alanında karşımıza çıkıyorsa, doğumlara, ölümlere, sağlığa, eğitime, güvenliğe, çevreye, sosyal iletişime vs vs vs. ye şekil verip bizi de ister isteyerek ister karşı çıkarak, gönüllü veya gönülsüz bunları yaşamaya mahkum ediyorsa.
Ülkenin eğitim sisteminden tutun, yargı sistemine, eko-sisteminden tutun çalışma yaşamına kadar toplumsal barış kurallarını hiçe sayarak, ortaklaştırmadan aldığı tüm kararları bize rağmen bize dayatıyorsa.
Soma da yıllar önce ( 2007) madende çalışırken uğradığı iş kazasından sonra, mahkeme kararıyla hak ettiği tazminatı hak eden işçiye hala ödetmeyi başaramıyorsa. Yaşamını yitiren 300 Can’ ın günde sekiz saat, haftada altı gün üzerinden çalışarak hak ettiği 1200 TL alabildiği ve ilgili Sivil Toplum Örgütlerinin bir çok platformda dile getirip neredeyse bunu bir eylem biçimi haline getirdiği “Taşeronlaştırma” sistematiği ile ilgili bir şey yapmak şöyle dursun, bunu teşvik ettiği. Ülkece acısını yüreklerimizde hissettiğimiz yaşamını yitiren Yurttaşlarımızın yaşadığı bölgede, zamanında çıkarılan yasalarla tütün, pamuk gibi tarımsal ürünlerin ve tarımsal yaşam kültürünün yok edilerek buradaki insanların “Özelleştirilen” madenlerde çalışmaya mahkum edildiği.
Maden denetlemelerinin veya bir çok alanda iş güvenliği denetlemelerinin “önceden haberli” olarak yapıldığı. Dünyada gelişmiş veya gelişmemiş bir çok ülkenin altına imza atarak kabul ettiği “Maden Güvenliği Sözleşmesi” ne hala imza atmayan veya yakın dönemde buna niyeti olmayan, yeni yasa taslağında 16 yaşındaki çocukların da madenlerde veya benzer ağır işlerde çalışmasının önünün açıldığı. Birileri daha çok zenginleşsin diye, nutuklarda bol bol sarf edilen “Geleceğimizin Teminatı Gençler” in çıkarılan bu yasalarla doğrudan sömürünün kucağına atıldığı.
Tüm bunların farkında olmaksızın, sadece yaşadıkları “ telafisi olmayan acı” nedeniyle isyan ettiği için dayak yiyen, hırpalanan, zaten incitilmiş onurlarının üzerine bir de tazyikli su sıkılan ve bunlar yapılırken O insanların acılarının olduğu, YAS tuttuğu gerçeğinin hiçe sayıldığı.
Tanesi 240 Bin Dolar olan ve içerisinde 40 kişinin iki ay yaşamını devam ettirebildiği yaşam destek konteynırlarından 20 tane olsa, oradaki can kaybının önlenebileceği, ama daha bunu sağlayamamışken “sorumlulardan mutlaka hesap sorulacağı” nutuklarının atıldığı….
Bir ülkede, konuyla bağlantılı olarak bunlara itiraz etmeyeceğiz de, siyasete itiraz etmeyeceğiz de ne yapacağız.
1999 Körfez Depreminde, aktif olarak görev aldım, 6 gün boyunca orada, tüm yaşamım boyunca yaşayıp da, hayal edemeyeceğim kadar çok acı yaşadım, acı yaşayan insanları gördüm. Bana söylermisiniz, o günlerden geriye ne değişti veya sorumluluğu olan hangi görevli hapse girip cezasını çekti.
Toparlayacak olursak, Yaşamını Yitiren İnsanlara yas tutacağız, dua edeceğiz, acılarını ne kadar paylaşabilirsek paylaşacağız ama tüm olanları sorgulamadan, kendimize “ bu tür ölümler neden hep gariban insanların kaderidir” diye çok basit bir soru sormaktan da geri durmayacağız..”Neden acısı olan yas tutan insanlar bir de üstüne dayak yiyor, bu reva mı?” diyerek "hani gelişmiştik, neden bu tür kazalar bizim ülkemizde oluyor" diyerek, gerekiyorsa siyaset yapacağız. Bunun ne sakıncası var?
Sefa Ustam çok haklı, sonuna kadar katılıyorum. Lütfen yanlış anlaşılma olmasın bunu içimden geldiği için söylüyorum, böyle olaylarda aman forumumuzun bütünlüğüne bir zarar gelmesin ya da bir görüş ayrılığı ortaya çıkamasın diyerekten olayları göz ardı edeceksek, görmezden geleceksek ya da burası bıçak forumudur böyle olaylar paylaşılamaz vs. diyeceksek biz zaten yokmuşuz demektir. Çünkü böyle düşünürsek bana dokunmayan yılan felsefesine gitmiş oluruz  üstadlar. Ortada bir yanlış varsa ve bunu kim yapıyor olursa olsun bunun savunması olamaz eğer ki bunu savunanlar da varsa bilin ki kendi ceplerine bir yol gidiyordur, bize düşün millet olarak acıları paylaşmak,suçluların cezalandırılmasını istemek ve bu tür olayların olmaması için elimizden ne geliyorsa yapmamız gerektir. Bunun adı ister siyaset olsun ister oyun olsun ister bıçak olsun hiç önemli değil. Saygılarımla.
Özgür Burak TAŞDEMİR
                                                                      zek®

Ertarda

  • *
  • 1033
  • Ertuğrul ARDA -1967
  • Meslek: İnşaat Müh.
  • Yer: Bornova-İzmir
Ynt: DUA ZAMANI
« Yanıtla #75 : 18 Mayıs 2014, 17:21:35 »
İstanbul Müftüsü: "Ölenlerin ailesi bağırıp isyan etmesin, yoksa cennete girme şansları olmaz" demiş.

Dua okuması gereken müftü bile siyaset yapıyor, ondan sonra da birileri gelmiş bana "siyaset yapma dua oku" diyor.

Müftüye cevap yazacakken durdum, tufaya gelmeyeyim kimdir bu haberin  kaynağı ? İzmirli Müftü karısı olayı gibi birşey değil değil mi bu?

Peki Soma sokaklarında dolaşıp halka "isyan edenin yakını cennete gidemez" diyen sakallı tipler de mi İzmir müftüsünün karısı olayı gibi bir şey?

Kaldı ki müftü haberinin doğru olup olmamasına ne hacet, daha bu forumda bile bana "isyan etme, siyasileri suçlama, yalnızca dua et" diyenler yok mu? Görmüyor musunuz halkın inançlarının kullanıldığı korkunç bir örtbas kampanyası var.
« Son Düzenleme: 18 Mayıs 2014, 17:30:45 Gönderen: Ertarda »
Be yourself, no matter what they say...........

Zor olduğu için cesaret edemediğimiz şeyler, aslında biz cesaret edemediğimiz için zordur..!

a.yuce

  • *
  • 1121
  • Ahmet - Yaş: kırk küsür
  • Meslek: Elektronik
  • Yer: Istanbul
Ynt: DUA ZAMANI
« Yanıtla #76 : 18 Mayıs 2014, 17:32:18 »
Arkadaşım lafı ve olayları olmadık tarafından anlayıp duruyorsun. İstanbul müftüsünün dediği lafın ne derece doğru olduğuna  dair birşeyler yazacaktım.

 Sonra aklıma haftalarca insanları olmayan birşey üzerine tartıştıran izmirli müftü karısı olayı geldi, yahu durduk yere adamın (müftü)  günahını alma bir sor dedim. Mesajı senin attığını farkedince de kendi kendime bulaşma  deyip zaten vazgeçip sildim. Evet kendim gördüm/duydum bak  ilgili videonun kaydı şurada gibi bir cevap beklerken ikinci bir iddea atmışsın ortaya. Müftü değil somada bazı sakallılar böyle diyor diye.

Bu arada 24 kişi adliyede 5 tutuklu var, daha süreç yeni başlıyor. Maden içi sensör networkünğn kayıtlarına daha önce el konmuştu zaten.  Örtbas mı edilecek ne olduğu ortaya mı çıkartılacak hep beraber göreceğiz.

İstanbul Müftüsü: "Ölenlerin ailesi bağırıp isyan etmesin, yoksa cennete girme şansları olmaz" demiş.

Dua okuması gereken müftü bile siyaset yapıyor, ondan sonra da birileri gelmiş bana "siyaset yapma dua oku" diyor.

Müftüye cevap yazacakken durdum, tufaya gelmeyeyim kimdir bu haberin  kaynağı ? İzmirli Müftü karısı olayı gibi birşey değil değil mi bu?

Peki Soma sokaklarında dolaşıp halka "isyan edenin yakını cennete gidemez" diyen sakallı tipler de mi İzmir müftüsünün karısı olayı gibi bir şey?
« Son Düzenleme: 18 Mayıs 2014, 18:05:46 Gönderen: a.yuce »
Mükemmelliğe eklenecek birşey kalmadığında değil, çıkartılacak birşey kalmadığında erişilir.

Ertarda

  • *
  • 1033
  • Ertuğrul ARDA -1967
  • Meslek: İnşaat Müh.
  • Yer: Bornova-İzmir
Ynt: DUA ZAMANI
« Yanıtla #77 : 18 Mayıs 2014, 18:12:21 »
Arkadaşım lafı ve olayları olmadık tarafından anlayıp duruyorsun. İstanbul müftüsünün dediği lafın ne derece doğru olduğuna  dair birşeyler yazacaktım.

 Sonra aklıma haftalarca insanları olmayan birşey üzerine tartıştıran izmirli müftü karısı olayı geldi, yahu durduk yere adamın (müftü)  günahını alma bir sor dedim. Mesajı senin attığını farkedince de kendi kendime bulaşma  deyip zaten vazgeçip sildim. Evet kendim gördüm/duydum bak  ilgili videonun kaydı şurada gibi bir cevap beklerken ikinci bir iddea atmışsın ortaya. Müftü değil somada bazı sakallılar böyle diyor diye.

Evet bir açığımı yakalamış olabilirsiniz. Müftü ile ilgili (henüz) herhangi bir video bulamıyorum.
Ama Somadaki sakallıların halka ettiği telkinleri bizzat olayı yaşayan birinci ağızdan dinledim.
Kader ve  tevekkül kullanılarak halkın susturulmaya çalışıldığı gün gibi aşikar. Buna ancak körü körüne taraftar olanlar inanmaz. Veya aslında bilse de demogoji yaparak tersini kanıtlamaya çalışır.

Açık ve net tek bir sorum var. Siyasileri siz neden bu kadar savunuyorsunuz. Lütfen cesaretle cevap veriniz.
Be yourself, no matter what they say...........

Zor olduğu için cesaret edemediğimiz şeyler, aslında biz cesaret edemediğimiz için zordur..!

a.yuce

  • *
  • 1121
  • Ahmet - Yaş: kırk küsür
  • Meslek: Elektronik
  • Yer: Istanbul
Ynt: DUA ZAMANI
« Yanıtla #78 : 18 Mayıs 2014, 18:32:14 »
Siyasileri savunduğum tek bir mesajımı gösterin bu mesaj dizisinde ?   

Siz herkezin sizin gibi ne olup bittiği ortaya çıkartılmadan siyasetçileri suçlamasını
bekliyorsunuz. Bunu yapmayanları da siyasileri  savunmak ile itham ediyorsunuz.
Bense ne Siyasileri ne maden sahibini ne de sorumlu müdürleri ne peşinen suçlarım
ne de peşinen savunurum. Ne olduğunu bilmiyorum, elimde veri yok. Mühendis olarak
bana veri ile karar vermeyi öğrettiler. Refleks olmuş demek ki aynı durumu istanbul
müftüsü olayında yaşadık. Birşey yazacakken bir an durdum, sizden veri istedim.

Ancak sizin ne kadar suçlama hurriyetiniz var ise başkalarının da savunma hürriyeti
vardır. Bu ne ayıp ne günah ne de suçtur. (suç kısmından pek emin değilim ama)
Herkesin sizin ile aynı görüşte ve uslupta  olmasını beklemek ise .. neyse asıl mevzu bu değil.

Kader tevekkül üzerine epey kafa ütüleyebilirim. Ancak yeri ne bu forum ne de bu konu.
Tek birşey söyleyeyim, eğer islamda kader ve tevekkül kavramları sizin zihninizdeki gibi
birşey olsaydı hiçbir zaman mahkemeler, yargıçlar ve fıkıh diye bir dal olmazdı. ihtiyaç
 olmazdı çünkü, kader deyip geçilirdi herşeye. Suç yok suçlu yok.

Şimdi benim durduğum noktaya gelince. İki üç mesaj önceki dediklerimi tekrarlayayım,
kayıtlıdır dönüp bakabilirsiniz. Allahın takdiri olur böyle şeyler diyen ile hepsi siyasilerin
suçu getirin asalım  diyen benim gözümde aynı. Aynı derecede fanatik, bilgi sahibi olmadan
fikir sahibi olmuş, önyargıları ile karara varmış kişiler. Bu tip yaklaşımdakilerin gerçekte
ne olduğu ile, taziye ile ölenler ile ilgisi yok. Beni en çok rahatsız eden bu algı zaten.
Sadece kafalarındaki ön yargılara destek arıyorlar. Ambulansın peşine takılan fırsatçı
taksicilerden rahatsız olurum.


Benim üzüntüm ölenlere ve ailelerin durumuna yönelik. Merakım ise gerçekte ne oldu,
önlenebilir miydi, birinin suçu ihmali var mı üzerine.

Bunu görebildiğim kadarıyla şu an bilen yok. Herkez filin neresini tutmuş ise orasını anlatıyor.
Yargı sürecinde olayları başından sonuna inceleyecek iş güvenliği müfettişleri olaya dahil
olunca gerçekler aydınlanır umudundayım.

Baştan beri bu konunun bu forumda bu şekilde tartışılmasına itirazımın haklılığı ise o mesajımdan
sonraki  sanırım takip eden mesajlar ile doğrulandı bir miktar.


Arkadaşım lafı ve olayları olmadık tarafından anlayıp duruyorsun. İstanbul müftüsünün dediği lafın ne derece doğru olduğuna  dair birşeyler yazacaktım.

 Sonra aklıma haftalarca insanları olmayan birşey üzerine tartıştıran izmirli müftü karısı olayı geldi, yahu durduk yere adamın (müftü)  günahını alma bir sor dedim. Mesajı senin attığını farkedince de kendi kendime bulaşma  deyip zaten vazgeçip sildim. Evet kendim gördüm/duydum bak  ilgili videonun kaydı şurada gibi bir cevap beklerken ikinci bir iddea atmışsın ortaya. Müftü değil somada bazı sakallılar böyle diyor diye.

Evet bir açığımı yakalamış olabilirsiniz. Müftü ile ilgili (henüz) herhangi bir video bulamıyorum.
Ama Somadaki sakallıların halka ettiği telkinleri bizzat olayı yaşayan birinci ağızdan dinledim.
Kader ve  tevekkül kullanılarak halkın susturulmaya çalışıldığı gün gibi aşikar. Buna ancak körü körüne taraftar olanlar inanmaz. Veya aslında bilse de demogoji yaparak tersini kanıtlamaya çalışır.

Açık ve net tek bir sorum var. Siyasileri siz neden bu kadar savunuyorsunuz. Lütfen cesaretle cevap veriniz.
« Son Düzenleme: 18 Mayıs 2014, 19:01:15 Gönderen: a.yuce »
Mükemmelliğe eklenecek birşey kalmadığında değil, çıkartılacak birşey kalmadığında erişilir.

ozan191

  • ***
  • 171
  • Meslek: Öğrenci
  • Yer: Tekirdağ
Ynt: DUA ZAMANI
« Yanıtla #79 : 18 Mayıs 2014, 18:40:17 »
Bu forumda siyaset tartışılamıyor diyorsunuz tamam ancak tartışmanın çıktığı nokta siyaset tartışma telkinleriniz eğer tartışılamıyorsa siyasete öcü gibi bakıp tartışmamak mı gerekir? bunu bile tartışamıyorsak güzel bir yazı da paylaşmayalım , başımızdan geçen bir olayı da sırf materyalist bir forum olsun çelik sap taş bıçak... Eğer yapamıyorsak yapmaya çalışmamız lazım karşımızdakinin fikrini aşağılamadan saygı duyarak ama bir fikrin sahibini en çabuk alevlendirme yolu o kişiye zıt fikir beyan etmek değil susturmaya çalışmaktır bu tartışmanın büyümesinin sebebi budur bence.
  Allah kaybettiklerimize rahmet kalanlara sabır versin.