Benim aklıma takılan ise, tarihte Türk atı diye geçen ve nesli sanırım tükenmiş olan, kısa bacaklı, uzun tüylü, oldukça dayanıklı bir at türüne binerken Türklerin neden üzengiye ihtiyaç duyacağı. Hatta bazı kaynaklarda, Türklerin bu at üzerindeyken ayaklarının yere değdiği geçer.