Mehmet Bey,

Tasarımlarınızda atlanan bir konuya daha önce değinmemiştim ama sırttan görünen son çizimleriniz ile bu konuda biraz bilgi vermemin yararlı olacağı fikrine kapıldım.
Bıçağı bıçak yapan en önemli şeylerden biri "bevel" dedikleri taşlama eğimi. Ağız ile karışmasın, çoğu bıçakta taşlama eğiminin ardından keskinlik ikincil bir ağız ile verilir.
Birinci çizimde tam taşlama denilebilecek taşlama görüyorsunuz. İkincil eğim = ağız da son keskinliği saptıyor. Tam taşlamada bıçak diğerlerine göre daha esnek ve daha performanslı kesicidir.
İkincisinde taşlama eğimi = ağız olduğu duruma uygun bir iskandinav tipi (scandi) taşlama örneği var. Burada gördüğünüz gibi bıçağın gövdesi levye gibi olduğundan esnekliği yoktur, ancak ilk kesim noktasında performanslıdır, ancak tam taşlama kadar değil...
Üçünci de genelde bizim fabrikasyon av bıçaklarındaki taşlama tarzı, yarım taşlama, bu tarzda hem esneklik yoktur hem de performans çok düşüktür, çünkü taşlama eğimi çok diktir ve yakın bir noktada sanki scandi taşlamaymış gibi resistans yapacak bir et kalınlığı vardır.
Scandi daha çok tahta oymacılığı gibi işlerde gerçekten çok güzel bir ağız türü, ancak ince kesim işlerinde hiç tavsiye etmem, açıkçası tek burada makul tarz tam taşlamadır ki bunun sırt profilinin geometrik olarak düz olması ihtimali yok. Sizin çizimlerinizden anladığım kadarıyla scandi taşlama tarzı yapmak istiyorsunuz. Bu da güzel olabilir ancak ağız çiziminizde sanki ikincil ağızmış gibi minicik bırakılmış. Bu hususlardan doları tasarımınızın bu fonksiyonel kısmı kafamı karıştırdı...