Forum üyesi bütün ustalarima büyüklerime arkadaşlarıma selamlar saygılar. Öncelikle gerekli gereksiz her soruma tahammül edip uzun uzun cevap verme nezaketinde bulunan Sefa ustama çok teşekkür ediyorum. Bizde boyle şahsiyetlerin sayısı malesef çok degil. Çoğu kişi alanında belli bir noktaya geldiğinde kendisini ulaşılmaz bir yere konumlandiriyor değilse bile en azından bilgisini saklama eğiliminde oluyor. Öyle olunca da malesef sanatimiz ilerlemiyor yabancıların yaptığı eserlere gıpta ile bakıyoruz. Mesela Ben kendisinin kılıç üzerine yaptığı bakır kakma videosunu izledikten sonra kakma tekniğine yoğunlaşıp öğrenebildim ve bir bant zımpara alıp bıçak için bismillah demiş oldum. Bu vesileyle kendisine hürmet ediyor ellerinden öpüyorum.
Gravür ya da bizdeki karşılığı olduğunu zannettigim kelemişi alanında belli bir yol aldıktan sonra eskiden beri içimde uhdesi bulunan gönül bağım olan bıçağa yönelmek gravurle bıçağı birleştirebilmek için bir başlangıç yapmak istedim. Ben dahil çoğu kişi gravür yapıyor ama bu işin bence yüzde 90 i kompozisyon oluşturabilmek. Bir bıçağa kılıca yapılacak gravür ile cakmaga buhurdana veya diğer herhangi bir objeye yapılacak motif tarz aynı olmamalı. Bunu belirleyen çağ/devirden coğrafyaya kadar sayısız etken var. Hatta keskin cizgileri olan sert karakterli bir bıçakla daha kıvrımlı estetik bir bicakta bile aynı motifler kullanılmamalı diye düşünüyorum.. Nesnenin türü, şekli ve motif bir bütün oluşturmalı. Aşağıdaki bıçak bu ölçüye uymuyor benim için. Bu sebeple artık zamanımın çoğunu okumaya eski örnekleri araştırmaya ayırıyorum. Forumda gravür konusunda bir arkadasimin yazdıği " çok da büyütme gözünde bir keski çekiç alıp..." dediği mesaja katılmıyorum. Çekiç kısmı belki bir şekilde halledilebilir dışardan bakan biri biiraz ugrassam yaparım diye düşünebilir. Belki yapar da ama işin içine girdikçe ne kadar başında olduğunu anlıyor insan. sanatsal anlamda bakınca, aslına uygun estetik bir şey yapayım dendiğinde gerçekten içinden çıkılmaz bir hal alabiliyor. Bunun üstesinden gelmek için de derin bir bilgi birikimi, estetik bir zevk, çok çalışmak, farklı teknikler geliştirebilmek ve daha başka seyler gerekiyor. Evet çok da büyütmeyelim çok buyutursek hiçbir işe baslayamayiz. Ama başladıktan sonra da çok büyütmek gerektiğini düşünüyorum çalışırken de hep daha güzelini yapmayı hedeflemiyorsa insan yapılan iş esere dönüşmüyor. İnşallah bir gün eser denilebilecek işler yapıp bizden sonrakilere ogretebiliriz. Artık nasibimiz ne kadarsa diyelim. Saygılar
Bu arada bulino gerçekten iğne ile kuyu kazmak. Bitince gözlerin normale dönmesi zaman alıyor. Ve dosya büyüklüğü en fazla 200 kb dediği için fotograflarin çözünürlüğünü düşürdüm. Başka yolu var mıdır bilmiyorum