Bıçak Sanatı - Forum

bir öğretmenin en zor anları...( bir serzeniş )

Berke Boyacı

Ynt: bir öğretmenin en zor anları...( bir serzeniş )
« Yanıtla #40 : 28 Mayıs 2011, 15:37:49 »
Önemli olan hocaya anaya babaya saygıyı uyarılmadan dayak yemeden kimse sana söylemeden öğrenmek aslında... İlkokulda dayak yiyen birsürü katil var...

emrekipmen

  • *****
  • 6065
    • Seçme Bıçaklar Albümüm
  • Yer: Bodrum
Ynt: bir öğretmenin en zor anları...( bir serzeniş )
« Yanıtla #41 : 28 Mayıs 2011, 15:46:17 »
Önemli olan hocaya anaya babaya saygıyı uyarılmadan dayak yemeden kimse sana söylemeden öğrenmek aslında... İlkokulda dayak yiyen birsürü katil var...
+1
Dayak atan kişi kendi zavallılığını kapatmaya çalıştığı için bu yola başvurur bence. Dayak yiyip de sağlıklı ruh haline sahip bir çocuk yok... da dayak meselesi nereden açıldı  ???

Kipmen Sanat web sitesi

ali rıza

  • ***
  • 1066
  • geçtiğimiz yüzyılın insanı - 1983
  • Meslek: Eczacı Kalfası
  • Yer: SAKARYA
Ynt: bir öğretmenin en zor anları...( bir serzeniş )
« Yanıtla #42 : 28 Mayıs 2011, 16:15:24 »
Önemli olan hocaya anaya babaya saygıyı uyarılmadan dayak yemeden kimse sana söylemeden öğrenmek aslında... İlkokulda dayak yiyen birsürü katil var...
20 yaşıma kadar babamdan çeşitli ekipmanlarla sopa yedim cubuk antenin orta kısmından tutun da kızılcık sopasına telsiz anteninden tutun da hortuma kemere kadar hemen hemen her türlüsünü yedim babam aşırı sinirli bi insandı aslında haala öyle ama sanırım artık psikolojik baskı daha çok hoşuna gidiyor neyse dayağı tasvip etmiyorum ama bana katkısı öldürmeyen güçlendirir felsefesini kavramam oldu ne dayaktan ne sopadan hiç bişiden korkusuz hattaa tınlamaz haale geldim iyi ki de dövmüş babam diyorum çoğu zaman elleri dert görmesin :) ama katil olma konusunda da şunu söyleyebilirim eğer Elhamdülillah Müslüman olarak güzel vatanımda dünyaya gelmeseydim çoğu seri katile fark atardım...
İki Kişilikliyim İkiside Canavar

Ynt: bir öğretmenin en zor anları...( bir serzeniş )
« Yanıtla #43 : 29 Mayıs 2011, 00:21:23 »
Arkadaşlar dayağın nesini tartışıyoruz, iyi yanını yada kötü yanını tartışmanın anlamı yok. Dayak dayaktır ve savunulacak bir yanı yoktur( çocuk için ;))

deserteagle

  • Eylem Cengiz, 49
  • *****
  • 9533
  • Meslek: elektronik ve hab. müh.
  • Yer: İstanbul, Kırklareli
Ynt: bir öğretmenin en zor anları...( bir serzeniş )
« Yanıtla #44 : 29 Mayıs 2011, 01:01:11 »
Önemli olan hocaya anaya babaya saygıyı uyarılmadan dayak yemeden kimse sana söylemeden öğrenmek aslında... İlkokulda dayak yiyen birsürü katil var...
+1
Dayak atan kişi kendi zavallılığını kapatmaya çalıştığı için bu yola başvurur bence. Dayak yiyip de sağlıklı ruh haline sahip bir çocuk yok... da dayak meselesi nereden açıldı  ???

40 yaşında adamın yolun karşı tarafından farkedip koşup gelip babamın elini öpmüşlüğü var. Aklında o en edepsiz zamanında yediği tek tokat... Ondan sonra kendini sorgulamış adam olmuş. Benzeri örnekleri çok gördüm. Babamla bu konuyu yıllar içinde çok konuştuk. El üstünde tutulan, fiske vurulmayan öğrencilerde öyle bir vefa görmemiş. 40 yıl boyunca okuttuğu öğrencilerdeki gözlemi her halde dışardan görünenden daha doğrudur.

Bence yorumun biraz düşüncesizce olmuş. Asıl günümüzde ruh sağlığını koruyabilen bir öğretmen olmak zor. Babamın, annemin, teyzemin, eşimin, amcalamın kızlarının yıllar içinde neler yaşadığını biliyorum.

Bu arada biz de dayak yedik ama hak ettik de yedik ve ruh hastası da olmadık.  >:( >:( >:(
Barika-i hakikat müsademe-i efkardan doğar
Namık Kemal
Instagram'da ben

ugurcan_20

  • ***
  • 1232
  • Uğurcan Köylü 1995
  • Meslek: Öğrenci
  • Yer: Denizli
Ynt: bir öğretmenin en zor anları...( bir serzeniş )
« Yanıtla #45 : 29 Mayıs 2011, 01:11:56 »
Aynı olay geçen sene babamında başına gelmişti yaz sezonun ortasında bir internet kafeye mal veriyoruz arabada 1 poşet bozuk para var bizdede alışkanlık köy yerlerinde olduğumuz için kapıları falan kilitlemiyoruz.Malı verdik geldik arabaya ana poşet yok internet kafeciyle konuştuk tamam abi biz buluruz dedi dönüşte uğradık 2 çocuğu (13-14 yaşlarında) dikmişler girişe giren soruyor bunlar neden böyle bekliyor diye hırsızlık yaptı diyince gelen vuruyor giden vuruyor  :)  Geçen ay aynı köyde gördük babama teşekkür ettiler abi sayende doğru yolu bulduk diye...


Saygılar...

deserteagle

  • Eylem Cengiz, 49
  • *****
  • 9533
  • Meslek: elektronik ve hab. müh.
  • Yer: İstanbul, Kırklareli
Ynt: bir öğretmenin en zor anları...( bir serzeniş )
« Yanıtla #46 : 29 Mayıs 2011, 01:19:24 »
Çocuklar medya tarafından mantığı çok anlaşılmaz bir şekilde şartlandırılıyorlar.

Bir bakıyorsunuz çocuk çalıştırmayı öylesine bir ayıplıyorlar ki sanki çocuk çalışmayı kötü bir şey sansın diye.

Sonra bir bakıyorsunuz çocuk adam öldürüyor ve yaşı küçük diye ceza almadığının altını çiziyorlar. Sanki çalışacağına adam öldürsen daha iyi der gibi...

Gerçekten emek verip çalışana kadar her insan çocuktur.
Barika-i hakikat müsademe-i efkardan doğar
Namık Kemal
Instagram'da ben

agel

  • Demircilerin piri Hz. Davud'a selam olsun.
  • ***
  • 306
  • Ebu Davud Ahmet Geloğlu
  • Meslek: Tesbih
  • Yer: istanbul
Ynt: bir öğretmenin en zor anları...( bir serzeniş )
« Yanıtla #47 : 29 Mayıs 2011, 01:23:40 »
Sefa hocam haklısınız meret iyi bişey değil ama , eylem abinin babasının tarzında , böyle arada bir okşama iyi oluyor ama tabi işi şiddete getirecek tarzda da değil , hafif böyle zımpara cila yaparmış gibi , hele psikolojik baskı tarzında (bant zımpara gibi) hiç değil . Bak bakalım hocam bu adam dayağı hak etmiş mi etmemiş mi...

http://www.youtube.com/watch?v=6pPqG9a4HRA&feature=player_detailpage#t=1s
Demircilerin piri Hz. Davud'a selam olsun.

Ynt: bir öğretmenin en zor anları...( bir serzeniş )
« Yanıtla #48 : 29 Mayıs 2011, 01:33:36 »
Kazara yapmadıysa haketmiş, dikkat edersen ben çocuk için dedim, büyükleri ayrı tutuyorum :))
Ben hala kumpasla eğeyi aynı yere koyamam, meslek lisesi 1. sınıfında okurken üzerine basa basa öğretmişti öğretmenimiz. Yteri kadar kulak vermemiş olacağım ki, bir iki uyarıdan sonra enseme patladı şaplak. "bu aklından çıkmaz artık dedi" sağolsun :)) hala çıkmıyor :)) :))

ugurcan_20

  • ***
  • 1232
  • Uğurcan Köylü 1995
  • Meslek: Öğrenci
  • Yer: Denizli
Ynt: bir öğretmenin en zor anları...( bir serzeniş )
« Yanıtla #49 : 29 Mayıs 2011, 01:36:53 »
Kazara yapmadıysa haketmiş, dikkat edersen ben çocuk için dedim, büyükleri ayrı tutuyorum :))
Ben hala kumpasla eğeyi aynı yere koyamam, meslek lisesi 1. sınıfında okurken üzerine basa basa öğretmişti öğretmenimiz. Yteri kadar kulak vermemiş olacağım ki, bir iki uyarıdan sonra enseme patladı şaplak. "bu aklından çıkmaz artık dedi" sağolsun :)) hala çıkmıyor :)) :))

Sağolasın Sefa abi şaplak dan kurtardın beni  :)) O:-)


Saygılar...

Ynt: bir öğretmenin en zor anları...( bir serzeniş )
« Yanıtla #50 : 29 Mayıs 2011, 01:38:30 »
Bu kıyağımıda unutmazsın artık ;)

ugurcan_20

  • ***
  • 1232
  • Uğurcan Köylü 1995
  • Meslek: Öğrenci
  • Yer: Denizli
Ynt: bir öğretmenin en zor anları...( bir serzeniş )
« Yanıtla #51 : 29 Mayıs 2011, 01:43:30 »
 :2up :2up :2up

emrekipmen

  • *****
  • 6065
    • Seçme Bıçaklar Albümüm
  • Yer: Bodrum
Ynt: bir öğretmenin en zor anları...( bir serzeniş )
« Yanıtla #52 : 29 Mayıs 2011, 09:34:38 »
Eylem kızma, hayatında kimseden fiske yememiş ve atmamış birisi olarak benim fikrim bu, bence zaten hiçbirimizin ruh hali normal değil, baksana yaptığımız işlere  :))

Kipmen Sanat web sitesi

Ş.Kaan Eren

  • ***
  • 712
    • Kendini başka bişey ilan edenlere cevap...
  • Meslek: Muhasebe
  • Yer: Marmaris
Ynt: bir öğretmenin en zor anları...( bir serzeniş )
« Yanıtla #53 : 29 Mayıs 2011, 19:33:16 »
Değerli hocalarımız kadar olmasada özel dershanelerde ve devlet okullarında sözleşmeli bilgisayar öğretmenliği yapmış biri olarak sefa hocama ve eylem ustama katılmamam mümkün değil. Çocuk suçlu iken doğru zaman ve şartlarda atılmış 1 - 2 şaplak ( okşamak) ile şiddet uygulamak arasındaki farkı karıştırıyoruz. Şu an ilkokullardaki öğrencilerin birbirlerine ettiği küfürleri biz bu yaşımızda ağzımıza alamıyoruz. İlkokuldaki tabir caizse sıpaların birbirlerine uyguladıkları şiddet baskı ve utanç verici şeyleri görüpte ailelerinin bunlar karşısındaki tepkisini görmüş biri olarak bu serzeniş az bile . Ben en son bir öğrencimi disipline sevk edip ailesine suçunu anlattıktan sonra öğretmenliği bıraktım ( Sebebi anlatılacak gibi değil ). Halbuki öğretmenliğe çok severek başlamış, o gözlerdeki bilgi açlığını  doyurmanın hazzını çok seven ve hala özleyen biriyim.

Emre ustam sen dünya üstündeki şanslı çocuklardan biriymişsin sadece aile değil , okul , çevre , arkadaşlar olarakta. Yani kızmazsan istisna diyebiliriz gibime geliyor. Temmuzda kırk yaşına giricem. Hala dolmuşta giderken , hamile bir bayana üstünde forması duran liseli sıpalar değilde ben yer veriyorsam. Birşeyler yanlış gidiyor demektir.
Ayrıca Emre ustam keşke herkes bizim gibi anormal olsa. Dünya çok daha güzel olurdu.
« Son Düzenleme: 29 Mayıs 2011, 19:35:43 Gönderen: Ş.Kaan Eren »
Cehalet Mutluluktur...

emrekipmen

  • *****
  • 6065
    • Seçme Bıçaklar Albümüm
  • Yer: Bodrum
Ynt: bir öğretmenin en zor anları...( bir serzeniş )
« Yanıtla #54 : 29 Mayıs 2011, 19:39:50 »
İstisna olduğumu biliyorum, sanırım sadece her tür şiddete karşı olduğumdan bu konuda bu şekilde düşünüyorum. Tamamen masum dediğiniz "okşama"nın tüylerimi diken diken ettiğini belirtmeliyim. Eğer konuşarak ve anlatarak bişey anlatamıyorsak bu çocuğun suçu mudur, yoksa bizim beceriksizliğimiz midir? Zor durumlarda sabretmeyi beceremeyip, fiske olsa bile "kaba kuvvet" olarak algıladığım dayağa başvuruyorsak bu çocuğun sınırı aştığı anlamına mı gelir? Bardağı taşıran son damla acaba bardağın gereğinden küçük olmasından dolayı mı taşırıyor bardağı?

Kipmen Sanat web sitesi

Ş.Kaan Eren

  • ***
  • 712
    • Kendini başka bişey ilan edenlere cevap...
  • Meslek: Muhasebe
  • Yer: Marmaris
Ynt: bir öğretmenin en zor anları...( bir serzeniş )
« Yanıtla #55 : 29 Mayıs 2011, 20:40:58 »
Haklısın aslında emre ustam. Ama hala bahsettiğim ceza ile dayak konusunu ayrıştırmamız gerektiğini düşünüyorum.
Senin verdiğin örnekten devam edeyim izninle. Hepimizin bardağı aynımı acaba ? Dolma dereceleri kalınlığı rengi şekli taşırma şekli. Dimi ? Peki bunun üstüne birde bakış açısını değiştirelim aynı örnekle. Bu çocuklar aslında şekillenmekte olan birer bardak değillermi. Bir cam ustası elde yaptığı her bardağı birbirinin aynısı üretebilirmi ? Keza tek ustanın eli değmiyor. Malzeme hatası, çevre şartlarının farklılığı elinde kullandığı şekillendiricinin içindeki topaklar. Fırındaki hata....... Uzar gider.

Bir cam ustası elindeki macun kıvamındaki camı ezip sıkıştırıp yeri geldiğinde sulu gazate ile işleyerek defalarca formasyona uğratıyor. Olmadı atıyor fırına yeni baştan yapıyor. Ama öğretmenlerin öyle bir şansı yok. Tüm diğer etmenleri hesaplayıp nötralize edip birde üstüne olması gereken şekil için ekstra efor sarfetmesi lazım. Öğretmen arkadaşlarım bilir pedagojik formasyonun nasıl dertli ve zor bir konu olduğunu.

Demem o ki kesinlikle içine girip , görüp , methodları diğerleri ile değil tüm methodları sonuçları ile birlikte değerlendirip karşılaştırmalıyız. Ve bunu açık yüreklilikle yapmalıyız. Ve istediğimiz değil olması gereken en iyi sonuç için gerekli uygulamayı yapmalıyız acı versede vermesede......
« Son Düzenleme: 29 Mayıs 2011, 20:43:34 Gönderen: Ş.Kaan Eren »
Cehalet Mutluluktur...

emin albayrak

  • *****
  • 3909
  • Meslek: grafik tasarımcı - 1979
  • Yer: istanbul / üsküdar
Ynt: bir öğretmenin en zor anları...( bir serzeniş )
« Yanıtla #56 : 30 Mayıs 2011, 11:33:00 »
konu dayağa gelmiş. bu da aslında önemli bir konu. ben hayatımda bir kez babamdan dayak yedim, ve bu dayak için ona hala minnettarım. onun elleri en çok bu sebeple benim için mübarektir. ki kendisi bir öğretmen ve sanıyorum dayak attığı öğrencisi çok ama çok azdır. hani "dayakçı" denilen bir hoca olmadığını düşünüyorum. çünkü bazı hocalar has olan ağır bir duruşu vardır. ben de öğrenciliğinde aşırı yaramaz olması sebebiyle dayak yiyen kişilerdenim. bir hatam yokken bana en şiddetli dayağı uygulayan hocaların bu tepkileri sadece onlara karşı olan nefretimi körüklemiştir. ama yaptığım bir yanlışın/hatanın karşısında amacı can yakmak olmayan bir uyarı beni kendime getirmiş ve karşımdaki hocama saygı duymamı ve kendimi düzeltmemi sağlamıştır. buradaki dayak, güçlü olanın güçsüz olanı ezmesi ya da üstte olanın alttakine eziyet etmesi şeklinde değil de, hata yapanın uyarılması şeklinde "enseye bir şaplak", "kulak çekmek" şeklinde olduğunda, yani can yakması değil, uyarması esas olduğu müddetçe bence faydası zararından çok olan bir usuldür. sırf kişilik tatmini için, otorite kurmak için vs. öğrencisine ya da güçsüz bir kişiye şiddet uygulayan öğretmenler elbette bunun hesabını birgün verecekler. hiç bir suçu yokken sırf zevk için çocuğunu döven baba büyük ihtimalle kişiliği veya psikolojisi bozuk bir birey yetiştiriyordur. ama hatasını farkettirmek için sembolik fiskeler vuran bir hoca ya da baba bir bina inşa edilecek mekana temel atıyordur diye düşünüyorum.

bence böyledir durum:)
testinin içinde ne varsa, dışına da o sızar...

www.instagram.com/mim_emin/

deserteagle

  • Eylem Cengiz, 49
  • *****
  • 9533
  • Meslek: elektronik ve hab. müh.
  • Yer: İstanbul, Kırklareli
Ynt: bir öğretmenin en zor anları...( bir serzeniş )
« Yanıtla #57 : 30 Mayıs 2011, 11:41:14 »
aynen
Barika-i hakikat müsademe-i efkardan doğar
Namık Kemal
Instagram'da ben

Ş.Kaan Eren

  • ***
  • 712
    • Kendini başka bişey ilan edenlere cevap...
  • Meslek: Muhasebe
  • Yer: Marmaris
Ynt: bir öğretmenin en zor anları...( bir serzeniş )
« Yanıtla #58 : 30 Mayıs 2011, 11:44:03 »
Emin bey heralde şahsi bir tecrube konuya bu kadar net bir şekilde bağlanıp bu kadar açık anlatılamazdı teşekkür ederim.
Cehalet Mutluluktur...

Berke Boyacı

Ynt: bir öğretmenin en zor anları...( bir serzeniş )
« Yanıtla #59 : 30 Mayıs 2011, 22:25:23 »
Arkadaşlar dayağın nesini tartışıyoruz, iyi yanını yada kötü yanını tartışmanın anlamı yok. Dayak dayaktır ve savunulacak bir yanı yoktur( çocuk için ;))
+1

Ayrıca kendimden biliyorum dayak yemediğim zaman verileni daha iyi alıyorum. Kimisi zopadan anlıyor kimiside tam tersi. Ben o terslerdenim ama genede zopadan anlayana sopasız şeklini öğretmek lazım ömür boyu herşeyi sopayla öğrenecek değil ya...
Alıntı
ama yaptığım bir yanlışın/hatanın karşısında amacı can yakmak olmayan bir uyarı beni kendime getirmiş ve karşımdaki hocama saygı duymamı ve kendimi düzeltmemi sağlamıştır. buradaki dayak, güçlü olanın güçsüz olanı ezmesi ya da üstte olanın alttakine eziyet etmesi şeklinde değil de, hata yapanın uyarılması şeklinde "enseye bir şaplak", "kulak çekmek" şeklinde olduğunda, yani can yakması değil, uyarması esas olduğu müddetçe bence faydası zararından çok olan bir usuldür.
Can alıcı nokta... Üstüne laf yok.