Bıçak Sanatı - Forum

Kesme Şampiyonası?

vözvölö

  • ***
  • 395
  • Onur Arkut
  • Meslek: esnaf
  • Yer: bolu gerede
Ynt: Kesme Şampiyonası?
« Yanıtla #40 : 17 Ekim 2014, 15:10:51 »
Abicim Türkiyede her şey yasak. önemli olan uygulama alanı varmı.. Mesela sigara içmek kapalı alanlarda yasak ama kimse kahvehaneleri denetlemiyor. gibi..

egeleme_rampasi

  • *
  • 1570
  • Mustafa Ünal
  • Meslek: Memur
  • Yer: Merzifon
Ynt: Kesme Şampiyonası?
« Yanıtla #41 : 17 Ekim 2014, 15:28:37 »
Böyle etkinlikler Yatağan Festivaline uygun gider bence. Zaten yılda 1 kez olsa kafi. Yarışma olur, herkes eteğindeki taşı döker.

deserteagle

  • Eylem Cengiz, 49
  • *****
  • 9533
  • Meslek: elektronik ve hab. müh.
  • Yer: İstanbul, Kırklareli
Ynt: Kesme Şampiyonası?
« Yanıtla #42 : 17 Ekim 2014, 15:54:53 »
Biz bize altında olunca her üye göremiyordu. Etkinliklere taşıdım. Biraz cılkı çıktı, farkındayım kusura bakmayın.
Barika-i hakikat müsademe-i efkardan doğar
Namık Kemal
Instagram'da ben

Selim Atalay

  • ***
  • 253
  • Meslek: Maden mühendisi/Kamu
  • Yer: Kocaeli/Tavşanlı
Ynt: Kesme Şampiyonası?
« Yanıtla #43 : 17 Ekim 2014, 16:26:28 »
Eylem bey teşekkürler.Yazıp ta gönderemediğim mesajdır.

Kanun yapma yetkisi bizim oy verdiğimiz kişilere ait.Teoride bize ait.1960 anayasası halk vetosu ve halk girişimi hakkı veriyordu.Vatandaşlar istedikleri bir yasayı protesto edip veto edebiliyor aynı şekilde belirli çoğunluğa sahip(aklımda 15000 kişi kalmış) toplanıp yasa önerisi verebiliyordu.Sonrasında darbeciler Şebnem Ferah misali " bu aşk fazla sana " dediler ve daha kısıtlayıcı bir anayasa getirdiler.

Bunlar medya ile basın-yayın ile oluyor.Bir blade magazin gibi dergimiz var mı , çıksa onu alacak kitlemiz var mı?İnsanların tek bildiği örnek eli palalı gezi saldırganı olunca , sen de derdini anlatmayınca herkese aynı muamele yapılıyor.Yalancıktan belgesel çekip sonra da bu eski demirci ustamızın tek şikayeti yatağan yapacak çırak bulamaması demekle olmuyor.

6136 sayılı Ateşli silahlar ve bıçaklar kanuna  göre hobi amaçlı bıçak imali diye bir şey yok.

Alıntı
Madde 4 - (Değişik madde: 12/06/1979 - 2249/5. md.)

    Ülke içinde kama, hançer, saldırma, şişli baston, sustalı çakı, pala, kılıç, kasatura, süngü, sivri uçlu ve oluklu bıçaklar, topuz, topuzlu kamçı, boğma teli veya zinciri, muşta ile salt saldırı ve savunmada kullanılmak üzere özel nitelikteki benzeri aletlerin yapımı yasaktır.

    Bunlardan bir sanat veya mesleğin icrası için kullanılması zorunlu bulunanların yapımına İçişleri Bakanlığınca yapılacak bir yönetmelikte belirlenen kurallara göre izin verilir.

    (Değişik fıkra: 23/06/1981 - 2478/2 md.) Yalnız sporda kullanılan yivli ateşsiz silahlar ve mermileri ile yivsiz tüfekler ve mermilerinin, ev gereçlerinden olan veya tababet, sanayi, tarım, spor için kullanılan aletlerle bir meslek veya sanatın icrası için gerekli bıçak, şiş, raspa ve benzerlerinin kullanılması bu Kanun hükümlerine tabi değildir.

    (Değişik fıkra: 23/06/1981 - 2478/2 md.) Avda veya sporda kullanılan her nevi ateşli yivli silahlar bu Kanunun 7 nci maddesine göre ruhsata tabidir.

    Madde 5 - (Değişik madde: 12/06/1979 - 2249/6 md.)

    Yurda sokulması ve yapımı yasaklanan ve 4 üncü maddenin 1 inci fıkrası kapsamına giren bıçak ve aletlerin satılması, satınalınması, taşınması ve bulundurulması yasaktır.

    Bir sanat veya mesleğin icrası için kullanılmasına 4 üncü maddeye göre izin verilen bıçaklar bu yasağın dışındadırlar.

    Madde 6 - (Değişik madde: 22/11/1990 - 3684/1 md.)

Alıntı
Geçici Madde 2 - Her nevi bıçak imal ve satışını mutat meslek ve sanat ittihaz etmiş olanlar, ellerinde bu kanuna göre menedilmiş bıçak ve benzerleri bulunduğu takdirde, bunları Hükümetçe tesbit edilecek müddet zarfında bir beyanname ile mahallin en büyük mülkiye amirine bildirmeye mecburdurlar.

    Bunlardan 4 üncü maddenin ikinci fıkrasında gösterilen işlerde kullanılmaya elverişli olanlar damgalanarak sahibine iade olunur ve diğerleri maliyet bedelleri ödenerek teslim alınır.

    Yukarki fıkra hükmü mahfuz kalmak üzere ellerinde bu kanunla menedilen bıçak ve benzerlerini bulunduranlar bu kanunun meriyete girdiği tarihten itibaren altı ay içinde mahalli zabıta makamlarına teslime mecburdurlar.

Kanun diyor ki orak yap balta yap ama bıçak yapma.Bulamadım ama Kültür bakanlığından alınacak izinle tarihi silahların ve zanaatın kaybolmaması adına izin verilen ustalar kılıç yapabilir ve TSK subaylarına mezuniyetlerinde verilen kılıçların imali de yine böyle bir maddeye bağlıydı.

Kalem kılıçtan keskin.Bu ülkede yüzlerce kalem tutan insan var.Üşenmeyip dilekçe yazmak lazım.Resmi taleplerde bulunmak lazım.Tarihi okçulukta belki 25 sene önce böyleydi.Şimdi ise ülkemizde festivalleri düzenleniyor , menzil atışları yapılıyor.Resmi organizasyonlar düzenleniyor hatta düzenleyenlerden biri kaymakamdı.(Çanakkale'nin bir ilçesi Yalova olmadığını kesin biliyorum  :) )

Mesele derdini doğru anlatabilmekte.Neticede ok veya yayda salt saldırı ve savunma amaçlı kullanılıyor ama sportif kullanım alanları da var.
memento audere semper

deserteagle

  • Eylem Cengiz, 49
  • *****
  • 9533
  • Meslek: elektronik ve hab. müh.
  • Yer: İstanbul, Kırklareli
Ynt: Kesme Şampiyonası?
« Yanıtla #44 : 17 Ekim 2014, 16:35:38 »
Olursa yarışmanın adı modern çalı baltası olur.
Barika-i hakikat müsademe-i efkardan doğar
Namık Kemal
Instagram'da ben

gabe

  • ***
  • 70
  • Galip
  • Meslek: yazar grafiker programcı
  • Yer: istanbul
Ynt: Kesme Şampiyonası?
« Yanıtla #45 : 17 Ekim 2014, 16:38:27 »
Etkinlik açılışında gülbank çekersen bir sıkıntı olmayacaktır :)

deserteagle

  • Eylem Cengiz, 49
  • *****
  • 9533
  • Meslek: elektronik ve hab. müh.
  • Yer: İstanbul, Kırklareli
Ynt: Kesme Şampiyonası?
« Yanıtla #46 : 17 Ekim 2014, 16:56:08 »
 :D
Barika-i hakikat müsademe-i efkardan doğar
Namık Kemal
Instagram'da ben

a.yuce

  • *
  • 1121
  • Ahmet - Yaş: kırk küsür
  • Meslek: Elektronik
  • Yer: Istanbul
Ynt: Kesme Şampiyonası?
« Yanıtla #47 : 17 Ekim 2014, 17:11:11 »
Bu konu daha önce de konuşulup en azından benim kafamda çözülememişti. Avukat değilim, ama okuyunca anladığım kanuna göre  yasak olanlar


şişli baston,  topuz, topuzlu kamçı, boğma teli veya zinciri, muşta : bunlarda sıkıntı yok, ilgilenmiyoruz
sustalı çakı : bu da konu dışı
kılıç : meraklısı var ama ben değilim, peki

kama, hançer, saldırma, kasatura, süngü : bunların hepsi şekli birbirine benzer iki tarfı keskin kısa kılıç sınıfında şeyler sanırım. Tanımda sıkıntı çıkar, TDK ya baktım kasatura, süngü ve tüfek ucuna takılan, kama için çift tarafı keskin denmiş. Elimzidekinin kama süngü kasatura olmadığını ayırtetmek için yeterli. Hançer ve saldırma nın ne olduğu biraz muğlak.

sivri uçlu ve oluklu bıçaklar : arada "ve" olduğu için  oluksuz bıçaklar bu tanıma girmez, buradan yırtılır

pala  : bunun ne olduğu muğlak, TDK da saptan uca doğru genişleyen bir tür kılıç şeklinde tariflenmiş. Bazı formlar kısa palaya sokulabilir belki.

salt saldırı ve savunmada kullanılmak üzere benzeri araçlar : Yargıtay kararlarına bakma lazım bu kelime nasıl yorumlanıyor.  Ancak bence bu şişli baston vb. gibi pala, kılıç, çakı, bıçak gibi standart bilinen kesici formları dışındaki şeyleri tanımlamak için konmuş.


Dip toplamda kanuna baktığımda, forumdaki arakadaşların ürettiği kesici formlarından

- sustalı olmamak kaydı ile herhangi bir çeşit çakıda net bir sıkıntı görmüyorum. 
- Oluksuz bıçaklarda da sorun yok gibi.
- Çakı ve oluksuz bıçakların  tek sorunu salt saldırı ve savunma için kullanılan benzeri araç sınıfına sokulabilir ancak bunlar benzeri araç değil. Ne tip bıçak ve çakıların yasak olduğu söylenmiş, çakı yasak olsa idi, sustalı demez çakı denirdi. Bıçak yasak olsaydı sivri uçlu oluklu bıçak denmez bıçak denirdi.

- Pala, hançer ve saldırma tanımının ne olduğu önemli. Her ne kadar asıl amaçları köylük yerde çalı çırpı kesmak te olsa, maçet ve benzeri büyük kesiciler biraz sıkıntılı bence.


edit: hah eski konuyu da buldum google sağolsun  :http://www.bicaksanati.com/forum/index.php?topic=5755.0

Eylem bey teşekkürler.Yazıp ta gönderemediğim mesajdır.

Kanun yapma yetkisi bizim oy verdiğimiz kişilere ait.Teoride bize ait.1960 anayasası halk vetosu ve halk girişimi hakkı veriyordu.Vatandaşlar istedikleri bir yasayı protesto edip veto edebiliyor aynı şekilde belirli çoğunluğa sahip(aklımda 15000 kişi kalmış) toplanıp yasa önerisi verebiliyordu.Sonrasında darbeciler Şebnem Ferah misali " bu aşk fazla sana " dediler ve daha kısıtlayıcı bir anayasa getirdiler.

Bunlar medya ile basın-yayın ile oluyor.Bir blade magazin gibi dergimiz var mı , çıksa onu alacak kitlemiz var mı?İnsanların tek bildiği örnek eli palalı gezi saldırganı olunca , sen de derdini anlatmayınca herkese aynı muamele yapılıyor.Yalancıktan belgesel çekip sonra da bu eski demirci ustamızın tek şikayeti yatağan yapacak çırak bulamaması demekle olmuyor.

6136 sayılı Ateşli silahlar ve bıçaklar kanuna  göre hobi amaçlı bıçak imali diye bir şey yok.

Alıntı
Madde 4 - (Değişik madde: 12/06/1979 - 2249/5. md.)

    Ülke içinde kama, hançer, saldırma, şişli baston, sustalı çakı, pala, kılıç, kasatura, süngü, sivri uçlu ve oluklu bıçaklar, topuz, topuzlu kamçı, boğma teli veya zinciri, muşta ile salt saldırı ve savunmada kullanılmak üzere özel nitelikteki benzeri aletlerin yapımı yasaktır.

    Bunlardan bir sanat veya mesleğin icrası için kullanılması zorunlu bulunanların yapımına İçişleri Bakanlığınca yapılacak bir yönetmelikte belirlenen kurallara göre izin verilir.

    (Değişik fıkra: 23/06/1981 - 2478/2 md.) Yalnız sporda kullanılan yivli ateşsiz silahlar ve mermileri ile yivsiz tüfekler ve mermilerinin, ev gereçlerinden olan veya tababet, sanayi, tarım, spor için kullanılan aletlerle bir meslek veya sanatın icrası için gerekli bıçak, şiş, raspa ve benzerlerinin kullanılması bu Kanun hükümlerine tabi değildir.

    (Değişik fıkra: 23/06/1981 - 2478/2 md.) Avda veya sporda kullanılan her nevi ateşli yivli silahlar bu Kanunun 7 nci maddesine göre ruhsata tabidir.

    Madde 5 - (Değişik madde: 12/06/1979 - 2249/6 md.)

    Yurda sokulması ve yapımı yasaklanan ve 4 üncü maddenin 1 inci fıkrası kapsamına giren bıçak ve aletlerin satılması, satınalınması, taşınması ve bulundurulması yasaktır.

    Bir sanat veya mesleğin icrası için kullanılmasına 4 üncü maddeye göre izin verilen bıçaklar bu yasağın dışındadırlar.

    Madde 6 - (Değişik madde: 22/11/1990 - 3684/1 md.)

Alıntı
Geçici Madde 2 - Her nevi bıçak imal ve satışını mutat meslek ve sanat ittihaz etmiş olanlar, ellerinde bu kanuna göre menedilmiş bıçak ve benzerleri bulunduğu takdirde, bunları Hükümetçe tesbit edilecek müddet zarfında bir beyanname ile mahallin en büyük mülkiye amirine bildirmeye mecburdurlar.

    Bunlardan 4 üncü maddenin ikinci fıkrasında gösterilen işlerde kullanılmaya elverişli olanlar damgalanarak sahibine iade olunur ve diğerleri maliyet bedelleri ödenerek teslim alınır.

    Yukarki fıkra hükmü mahfuz kalmak üzere ellerinde bu kanunla menedilen bıçak ve benzerlerini bulunduranlar bu kanunun meriyete girdiği tarihten itibaren altı ay içinde mahalli zabıta makamlarına teslime mecburdurlar.

Kanun diyor ki orak yap balta yap ama bıçak yapma.Bulamadım ama Kültür bakanlığından alınacak izinle tarihi silahların ve zanaatın kaybolmaması adına izin verilen ustalar kılıç yapabilir ve TSK subaylarına mezuniyetlerinde verilen kılıçların imali de yine böyle bir maddeye bağlıydı.

Kalem kılıçtan keskin.Bu ülkede yüzlerce kalem tutan insan var.Üşenmeyip dilekçe yazmak lazım.Resmi taleplerde bulunmak lazım.Tarihi okçulukta belki 25 sene önce böyleydi.Şimdi ise ülkemizde festivalleri düzenleniyor , menzil atışları yapılıyor.Resmi organizasyonlar düzenleniyor hatta düzenleyenlerden biri kaymakamdı.(Çanakkale'nin bir ilçesi Yalova olmadığını kesin biliyorum  :) )

Mesele derdini doğru anlatabilmekte.Neticede ok veya yayda salt saldırı ve savunma amaçlı kullanılıyor ama sportif kullanım alanları da var.
« Son Düzenleme: 17 Ekim 2014, 17:17:35 Gönderen: a.yuce »
Mükemmelliğe eklenecek birşey kalmadığında değil, çıkartılacak birşey kalmadığında erişilir.

deserteagle

  • Eylem Cengiz, 49
  • *****
  • 9533
  • Meslek: elektronik ve hab. müh.
  • Yer: İstanbul, Kırklareli
Ynt: Kesme Şampiyonası?
« Yanıtla #48 : 17 Ekim 2014, 17:29:49 »
Mutabıkız.

Hançer ve kamanın tanımı bence muğlak değil ne de olsa bıçak boylarında olup da iki ağzı var herbirinin.

Buna karşılık pala ve saldırma pek de net tarif edilmeyen ve anlaşılmayan aletler. Pala = Scimitar ya da Dao olarak anlaşılıyor diye düşünüyorum ama bu tarifle yatağanın pala olarak adlandırılması hali çelişiyor. Saldırma da bıçak irisi yatağan kısası bir bıçak mıdır nedir acep?

Maçetler bizde de zirai alet olarak yaygın olsaydı bence izahati daha kolay olurdu. Şimdi ise köyünde bu aleti görmemiş polise bunu anlatmak daha sıkıntılı. Şahsen zamanında mısıra gittiğimde kör ekmek bıçağı yerine maçetle gitsem mısırları çok daha rahat kesermişim diyorum.
Barika-i hakikat müsademe-i efkardan doğar
Namık Kemal
Instagram'da ben

emin albayrak

  • *****
  • 3909
  • Meslek: grafik tasarımcı - 1979
  • Yer: istanbul / üsküdar
Ynt: Kesme Şampiyonası?
« Yanıtla #49 : 17 Ekim 2014, 17:36:29 »
yahu Rasim ustanın atölyesindeki her buluşmada herkes çeyizini getiriyor. bakıyoruz, evirip çeviriyoruz... hakeza diğer tüm toplu görüşmelerde de bu böyle oldu. bir kamp/yayla aktivitesinde böyle bir kesme organizasyonu yapmayacak olsak bile herkesin yanında üç beş alet olacak mutlaka. bence bu kadar dert etmeden, toplanalım gitsin. yanımızda getireceklerimizi de önce kağıda, sonra poşete sarıp sonra da bantla sıkı sıkı sarıp sarmalarsak polisin de çok problem çıkartacağını sanmıyorum. "yaptık ve oldu" tarzı başlamazsa bu işler, hiç gerçekleşemez gibi geliyor bana.
testinin içinde ne varsa, dışına da o sızar...

www.instagram.com/mim_emin/

Osman Kurt

  • ***
  • 6285
  • Yer: İstanbul / Gaziosmanpaşa
Ynt: Kesme Şampiyonası?
« Yanıtla #50 : 17 Ekim 2014, 17:42:30 »
yahu Rasim ustanın atölyesindeki her buluşmada herkes çeyizini getiriyor. bakıyoruz, evirip çeviriyoruz... hakeza diğer tüm toplu görüşmelerde de bu böyle oldu. bir kamp/yayla aktivitesinde böyle bir kesme organizasyonu yapmayacak olsak bile herkesin yanında üç beş alet olacak mutlaka. bence bu kadar dert etmeden, toplanalım gitsin. yanımızda getireceklerimizi de önce kağıda, sonra poşete sarıp sonra da bantla sıkı sıkı sarıp sarmalarsak polisin de çok problem çıkartacağını sanmıyorum. "yaptık ve oldu" tarzı başlamazsa bu işler, hiç gerçekleşemez gibi geliyor bana.
+∞
Bizim silahımız bilgidir, ve mermiler ise sözlerimiz. Lakin kurşun geçirmezmiş, sizin beyinleriniz.
İstanbul / Gaziosmanpaşa
Bütün ümidim gençliktedir.
Mustafa Kemal ATATÜRK
Instagram

a.yuce

  • *
  • 1121
  • Ahmet - Yaş: kırk küsür
  • Meslek: Elektronik
  • Yer: Istanbul
Ynt: Kesme Şampiyonası?
« Yanıtla #51 : 17 Ekim 2014, 18:40:29 »
Bizim taraflarda (trakya nın bir yeri) çekme denen içeri doğru kavisli ağzı tırtırlı çakılar vardı, mısır keserken hatırladığım bunlarla rahat ediyorduk. Son tarla işine girişeli kaç yıl olmuştur bir iki ufak ot biçmeyi saymazsak.

Her neyse,  köyde çalı tırpanı denen, daha çok tarha adı ile bilinen alet aslında maçetten pek aşağı kalmaz bence, hele kısa bir sap takılı ise.  Bir de irice satıra benzeyen aletler var geçen bir arkadaş bunu restore mi edeyim bıçak mı diye sormuştu. Bunların sap takmaya yuvası olduğu için ziraii alet kategorisine sokmak mümkün belki. Ama kabzalı iri boy bir kesici zor olur. Yargıtay ictihatlarına bakmak lazım.

Bir de yönetmelik vardı ama kaldırıldı mı, değiştirildimi ne aklımda kaldığı kadarıyla. 6136 sayılı kanunun uygulanmasına yönelik... gibi bir adı vardı.


Mutabıkız.

Hançer ve kamanın tanımı bence muğlak değil ne de olsa bıçak boylarında olup da iki ağzı var herbirinin.

Buna karşılık pala ve saldırma pek de net tarif edilmeyen ve anlaşılmayan aletler. Pala = Scimitar ya da Dao olarak anlaşılıyor diye düşünüyorum ama bu tarifle yatağanın pala olarak adlandırılması hali çelişiyor. Saldırma da bıçak irisi yatağan kısası bir bıçak mıdır nedir acep?

Maçetler bizde de zirai alet olarak yaygın olsaydı bence izahati daha kolay olurdu. Şimdi ise köyünde bu aleti görmemiş polise bunu anlatmak daha sıkıntılı. Şahsen zamanında mısıra gittiğimde kör ekmek bıçağı yerine maçetle gitsem mısırları çok daha rahat kesermişim diyorum.
Mükemmelliğe eklenecek birşey kalmadığında değil, çıkartılacak birşey kalmadığında erişilir.

gabe

  • ***
  • 70
  • Galip
  • Meslek: yazar grafiker programcı
  • Yer: istanbul
Ynt: Kesme Şampiyonası?
« Yanıtla #52 : 17 Ekim 2014, 20:50:23 »
bence ortada pek soru işareti kalmadı. şu halat, 5x10, karton rulo, çıta gibi parkur ekipmanlarını düşünmeye geçebiliriz sanırım.  :)

deserteagle

  • Eylem Cengiz, 49
  • *****
  • 9533
  • Meslek: elektronik ve hab. müh.
  • Yer: İstanbul, Kırklareli
Ynt: Kesme Şampiyonası?
« Yanıtla #53 : 17 Ekim 2014, 21:06:43 »
Bu "çekme"ye de bizim köyde zıvana deniyor ancak en yaygın adı bıçkı.
Barika-i hakikat müsademe-i efkardan doğar
Namık Kemal
Instagram'da ben

vözvölö

  • ***
  • 395
  • Onur Arkut
  • Meslek: esnaf
  • Yer: bolu gerede
Ynt: Kesme Şampiyonası?
« Yanıtla #54 : 17 Ekim 2014, 22:06:44 »
bence ortada pek soru işareti kalmadı. şu halat, 5x10, karton rulo, çıta gibi parkur ekipmanlarını düşünmeye geçebiliriz sanırım.  :)
Karton rulolar ve pet şişeler benden. mangalla kömür de benden bu arada.. Eti de siz alırsınız.. >:D

Soytürk Dönmez

  • ***
  • 4198
  • Meslek: Dövme Bıçak
  • Yer: İstanbul-Büyükçekmece
Ynt: Kesme Şampiyonası?
« Yanıtla #55 : 17 Ekim 2014, 22:45:58 »
Soytürk profesyonel bileme ustası.  Yolda çevirme olursa "Soytürk  bıçaklarını getiren arkadaşların bıçaklarını hesaplı bileyeceğini söyledi, bilemeye götürüyorum, bu kadar bıçağın keskinliğini kolunda test edemeyeceği için ağaca asılı halat ile yapıyor" dersiniz. ^-^ Sadece bıçakları bir iş kolu ile irtibatlandırabilmek eksik kaldı. Malum kepabçı iseniz sokakta otobüste elinizde zırh yahut satır ile gezmenizde kanunen bir mahzur yok.



   Aynen, bu olabilir; zira bir çevirmeye denk geldim. Benimde arabada döner bıçağından, satıra en az 100 tane bıçak her zaman bulunur. Polis ilk gördüğünde gözleri fal taşı gibi açıldı. Ama ben bileyciyim deyince hayırlı işler temennisinde bulunup gönderdi.

S.G.

  • **
  • 262
  • Meslek: serbest
  • Yer: izmir
Ynt: Kesme Şampiyonası?
« Yanıtla #56 : 18 Ekim 2014, 00:33:13 »
 Osmanlı saldırma tanımı esasında bizim ağır hizmet bıçagı dediğimiz forma uyuyo. Kılıçla bıçak arasında oluyo. Ben bagajda av bıçağı v.s. taşıyacağım zaman mutlaka yanına bir av yeleği atıyorum yanımdada avcılık belgesi oluyoki taşıma amacımın anlaşılması daha rahat olsun.
  Malesef bıçak kültürü 6136 dan sonra baltalandığından arkadaşın bahsettiği gibi saldırmayıda islami terör örgütlerinde ve sokak çatışmalarında görünce yanlış imaj bırakıyo. Cinayet ve olaylarda ülkemizde ekmek bıçağı, döner bıçagi % 90 kullanılırken banada bu kanunlar saçma geliyo.
« Son Düzenleme: 18 Ekim 2014, 00:38:38 Gönderen: black »
Keskin bıçak önce sahibini keser :)

https://www.instagram.com/12kalibre

fatihaydın

  • ***
  • 779
  • Meslek: SATIŞ
  • Yer: İstanbul Kayaşehir
Ynt: Kesme Şampiyonası?
« Yanıtla #57 : 18 Ekim 2014, 11:04:19 »
Soytürk profesyonel bileme ustası.  Yolda çevirme olursa "Soytürk  bıçaklarını getiren arkadaşların bıçaklarını hesaplı bileyeceğini söyledi, bilemeye götürüyorum, bu kadar bıçağın keskinliğini kolunda test edemeyeceği için ağaca asılı halat ile yapıyor" dersiniz. ^-^ Sadece bıçakları bir iş kolu ile irtibatlandırabilmek eksik kaldı. Malum kepabçı iseniz sokakta otobüste elinizde zırh yahut satır ile gezmenizde kanunen bir mahzur yok.



   Aynen, bu olabilir; zira bir çevirmeye denk geldim. Benimde arabada döner bıçağından, satıra en az 100 tane bıçak her zaman bulunur. Polis ilk gördüğünde gözleri fal taşı gibi açıldı. Ama ben bileyciyim deyince hayırlı işler temennisinde bulunup gönderdi.
:D işte bizde toplanıyorduk bıçakları biletmeye getirdik deriz,ya aslında ben hava alanında bile avrupaya giderken büyük bir av bıçağını bursa işi valizde götürdüm en fazla x rayda gördüler komiseri çağırdılar, hepsi bana bakıyor şaşkın şaşkın suç işlemeye gelmişimde yakamışlar gibi,komiser bey dedim,ben bursadan geliyorum hatıra olarak almanyaya bursa bıçağı götürüyorum dedim,üstelik valizde taşıyorum üstümde değilki dedim,babacan komser baktı baktı verin çocuğun bıçağını tamam dedi.yer istanbul hava alanı ben 16 yaşındayım almanyada hiç sorun olmadı tekrarda geri getirdim,biraz tavır ve konuşmaya bağlı.istanbulda 21 yaşlarındaydım arabamı çevirdiler torbidoda sustalı çakı var yandan açılanlardan polis aramada buldu bu ne dedi bıçaaak ne varmış dedim,yasak bilmiyormusun dedi,ben pazarlamacıyım köy yollarında istanbul dışına sık sık çıkıyorum üzerimde bir tomar para oluyor ya biri benim önümü keserde çevirirse, sizmi kurtaracaksınız beni dedim,polis baktı al dedi kardeşim ;) polislerde anlıyorlar adam konuşmadan doğru söyleyip söylemediğini anlıyorlar,artık muhatap ola ola  insan sarrafı olmuşlar ,samimi ve efendi olunursa her zaman sonuç pozitif oluyor.onun için,biz toplanalım gerekirse emniyete haber veririz biz kamp kuruyoruz bir tanede polis göndersinler yanımıza dilekçe ile izin alırız sıkıntı çıkacağını sanmıyorum.

emin albayrak

  • *****
  • 3909
  • Meslek: grafik tasarımcı - 1979
  • Yer: istanbul / üsküdar
Ynt: Kesme Şampiyonası?
« Yanıtla #58 : 18 Ekim 2014, 13:21:18 »
bir polis hikayesi de benden. bıçak koleksiyonumu bir kez evden çıkardım ve iş yerindeki arkadaşlara gösterdim. o akşam eve götürüp götürmemekte tereddüt ettim ve bıraktım, ertesi gün götürürüm diye.  eve giderken polis beni çevirdi ve ehliyet kimlik kontrolü yaptı. o arada ben de "bagajda bir çantanın içinde onlarca birbirinden farklı bıçakla beni yakalayabilirdiniz. ben koleksiyon yapıyorum ve aslında bu akşam işten eve götürecektim. acaba şu anda beni o şekilde tesbit etseydiniz ne işlem yapardınız" dedim. eğer birbirinden farklı ve koleksiyon için ise, arka bagajda duruyorsa bişiy yapmazdık şeklinde cevap verdi. benim şeklim maalesef pek kurtarmıyor ama rahat ve gergin olmayışım sanıyorum tatmin ediyor polisleri ^-^
testinin içinde ne varsa, dışına da o sızar...

www.instagram.com/mim_emin/

merter

  • ***
  • 374
  • Meslek: elk teknikeri
  • Yer: kocaeli
Ynt: Kesme Şampiyonası?
« Yanıtla #59 : 18 Ekim 2014, 14:48:02 »
İlgili kanun maddesinde bıçak üreticileri her bıçağa numara vurmak zorunda diyor.Varmı öyle birşey.Ve bıçak heryerde satılamaz izin alan kişiler numaralarını kayıt ederek satabilir diyor.Sonuçta şapka takmadan sokağa çıkmakta yasak. (Değişecekti o kanun değişmediyse)
Hukukçular durumu daha iyi değerlendirir tabiki de bende kılıç değil ama bıçak konusunda sıkıntı cıkacağını sanmıyorum
 Ayrıca o yarışma ülkemizde olsa kurban keserken kendini doğrayanlar gibi ortalık kan revan olur. :) Zaten izinde vermezler ya.Dünyada atıcılık diye bir hobi var bizde silah sahibi olana manyak gözüyle bakılıyor.Toplumun kültür seviyesinin daha çooooook ilerlemesi lazım bu gibi organizasyonlar için.