Arkadaşlar çok sağolun, eleştiriler için de ayrıca daha fazla teşekkür ederim, yapıcı bir eleştiri bile bir sürü tebrikten daha değerlidir genelde..
Öncelikle ölçüleri unuttum Ejder yahu

Yarın ölçerim artık, bu saatte pek sağlıklı olmaz ölçümlerim de

Simyacı bey, bu kılıf türünü ilk kez deniyorum, biraz onun acemiliği olabilir, yaparken soğuk terler döktüm, boyama becerilerim de hiç iyi olmadı kendimi bildim bileli, sırf kenarları siyaha boyamak ve diğer taraflara bulaştırmamaya çalışmak bile çok zorladı beni, ondandır ki desenlemeye vs. gitmeden tamam oldu diye bir noktada bıraktım. Deri işçiliğinde zaten hiç bir zaman iddiam olmadı, bu açıdan haklısınız, teşekkürler...
Emin Bey, haklısın, kabzadaki kayışı resimlerden bir daha izleyince beni de tatmin etmedi. Sanrım yarın onu siyah ve kalınca bir deri kayışla değiştireceğim. Sadece boş bir zamanımda eğlencelik oturup bir kayış yapıvermiştim bu bıçak için ama genel görüntüye pek uymamış bence de...
Kabza forumu konusunda çok haklısın Emin, genelde tüm dünyada her sanatçıda genelde oturmuş ve belki bıçaklarının dörtte üçünden fazlasında tekrarlayan bir kabza formu vardır. Bu biraz onun estetik anlayışı biraz da ergonomi anlayışı ile ilgili bir durum. Kişisel bir imzaya dönüşüyor sonuçta sanatçıların yaptıkları ürünler. Sonuçta bıçak dünyasında artık bilinmeyen, mistik veya denenmemiş birşey bulmanız imkansıza yakın. Bu kabza türlerinin her çeşidi de mutlaka zamanında denenmiştir. Benim yıllardır izlediğim bıçak dünyasında benim hoşuma giden tarzın bu olduğuna daha en başta bilinç dışı karar vermişim zaten, ister istemez bir kabza yaparken veya bıçağın profilini çıkarırken elim öyle gidiyor, bunun dışına çıktığım zamanlarda (örneğin nakirideki gibi) çok zorlanıyorum....
Çeşit istemeniz doğal Emin, çünkü maalesef ülkemizde çeşitlilik yok. İlk başladığım zamanlarda tüm tiplerde ve formlarda bıçaklar üretme gibi bir hayalim vardı. Mutfak bıçaklarından kılıçlara, çakılardan dalgıç bıçaklarına vs. Bu istek zamanla köreliyor çünkü bir türden diğerine geçmek üretkenliği çok köreltiyor. Örneğin şu anda ağırlıkla kamış bıçaklarına eğildim, son bir aydır hummalı bir şekilde o piyasada üretim yapıyorum. Çok da iyi gidiyor sanırım, sonuçları yakında alacağım. Ancak bunun yanında bunun gibi bir iki tane değişik şey denemek benim dinlenmemi ve kafamı dağıtmamı sağlıyor. Ancak bir o kadar da önce yaptığım üretim maratonundan uzaklaştırıyor. Üretim sistematiğine yine uyum sağlamam bir kaç gün alıyor çeşit değiştirince. Bu yüzden benim gibi el yapımı iş yapan bıçakçılar genelde hayatlarının belli dönemleri belli şeylere kanalize olurlar ve onun dışına nadiren çıkarlar. Bu biraz da maddi - parasal bir durum, yani senin evine ekmek getiren şeye ister istemez kanalize oluyorsun. Eğer keyfine iş yapıyor olsaydım pek tabii şimdi kılıç filan dövüyordum. Ancak istememe rağmen o tip bir projeye zaman yatırımı yapmam şu sıralar biraz zor...
Mehmet Bey, sağolun, fotograf için arka plan arayışında genelde artık son zamanlarda bizim kuyunun kenarına gidiyorum

, eski gevşek betonun üstünde çimlenen yeşillik çok güzel bir arka plan bıçak oluyor çekimlerinde...
Yarın söz ölçüleri ile birlikte yeni kayışının fotolarını burada paylaşacağım...