Cevap şöyle verilebilir : Denizci bir halk grekler , denizci , tüccar . Siyasi anlamda büyük değiller ancak ticaret kolonileri ile orta doğudan kuzey Afrika'ya , Kıta Yunanistan dan Anadolu'ya her yerde varlar. Elbette gittikleri yere kendi kültürünü de götürüyor insan , ancak unutmamak lazım ki, gittiğiniz yerin de yerli kültürü var. İskender Ohri nin dediği gibi : Bir ülke fethettim zannedersin , fakat fethedilirsin de...'' Yani kolonizasyon yoluyla yeni kültürler sizi de içine alır. Ancak denizici milletler bağnaz değildir ,( sahil bağnaz değildir ) ve zaman içerisinde grekler tanıştığı yerli tanrılara kendi thegonyalarında yer vermişlerdi. Örneğin Zeus kıta Yunanistan a aittir ve Anadolu tanrıçası Leto yu Zeus un karısı yaparlar. O da ikiz çocukları Apollon ve Artemis i doğurur. Ya da Amozonlar Truvalılar la birlikte Greklere karşı savaşırlar . Keza Frig kralı Midas Anadolu ludur ve Marsiyas da öyledir ve fakat Apollon daha büyük bir tanrı olup bu iki Anadolu kökenli figürü cazalandırır. Yani Grek kökenliler mitolojide hep daha üstündür. Yani kolonizasyon ile birlikte thegonya genişler . Elbette ihtiyaç üzerine de olur. Örneğin denize çıkmadan önce Posaidon a bir adak tamamen bir ihtiyaçtır. Tabii ihtiyaç da var . Haklısınız. Ancak aslında benim konum mitoloji olmadı hiç bir zaman. Ben bu konulara demircilerin tanrısı Hephaistos tan girdim. Hangi kültürün figürü olursa olsun her demircinin Hephaistos tan haberi olmalı diye düşündüm. Bugün ise dövüşçü gladyatörün gladyosu , yani kılıcı , demircileri kültürel anlamda ilgilendirir diye düşündüm. Hepsi bu .