Bıçak Sanatı - Forum

Acemilik

muharip

  • ***
  • 133
  • Bilal 1977
  • Yer: Kocaeli
Acemilik
« : 01 Eylül 2010, 13:29:47 »
İzmit buluşmasının gazıyla Eylem Usta'dan tedarik ettiğim ck67 lamanın üzerin Mehmet Abi'den aldığı profil çizimiyle ilk bıçağıma başlayayım dedim.

Önce bıçağın ahşaptan birebir maketini yaptım. İyiki de yapmışım bıçağın sapı, standart üstü büyük olan elime uymadı. Kafamda neresini düzelteceğimi tasarlayıp ahşap bıçağı tekrar kağıda çizdim. Bu arada her aşamanın fotoğrafını çekiyorum tabii.

İlk eksiklik çelik üzerine yazacak kalem almayı unutmamdı. Bu sorunuda çeliğin üzerini tamamen elektrikçi bandıyla kaplayıp profili falçata bıçağıyla bu bantın üzerine işleyerek çözdüm.

Demir testeresi ile profili kesmeye giriştim. Matkapla çürütme yapmak az olan sabrıma fazla geldiği için kaba kuvvetle hallederim demiştim. Tahmin ettiğimden daha kolay oldu profili kesmek. En fazla kör bir testere ile sert bir ahşabı kesmek kadar. Yine aldığım büyük eğe ile fazlalıkları düzeltmekte kolaydı. Artık havaya girmiştim ben bu işi çözdüm diye ;D

Fakaaat iş ağız açmaya gelince çuvalladım. Yani ne çetrefilli işmiş bu. Önce profili sabitlemek sorun oldu. Mengene bu iş için yeterli değildi. Halis Beyin  tavsiyesi ile aldığım küçük işkenceler büyük iş gördü. Eğe kullanmak ayrı bir beceri istiyormuş. Çizgiyi kaçırmadan eğe kullanmak ne büyük marifetmiş meğer.

Sahi Mehmet Abi sen o ağızları nasıl açtın bir kere bile kaçırmadan? Ustalara saygım daha bir arttı. Madem eğe kaba kaçıyor bende zımpara ile yapayım dedim. Oooo saatlerce yap bir arpa boyu yol alamıyorsun.

Birde mükemmel iş yapacam ya sanki yılların ustası gibi onun stresi var. En sonunda tepem attı. Profili işkencelerle tahtaya sabitleyip arkasınada dayanak olarak iki vida gömdüm ve başladım eğeye. Allah ne verdiyse. Birden işler düzeldi. Meğer fazla sakınınca göze çöp batıyormuş.

Sonra zamanında kurban bıçağı bilemek için aldığım düz çizgili üçgen eğe geçti elime, gözünü seveyim kaliteli eğenin onunla da düzelttim kaba kısımları. Bu seferde daha önceki acemilikten kalma çizikleri yok etme işi başladı. 

Yine İzmit buluşmasında aldığım karbonsan su zımparalarından  hiç memnun kalmadım. Kahverengi renkli ve sert kumaşvari bir taşıyıcısı olan, buradaki bir nalburdan aldığım 60 kum zımpara canavar gibi çıktı. İki sigara paketi büyüklüğündeki zımpara yetti ve hala hiç bozulmamış olarak duruyor.

Salı günü büyük bir hevesle geldim, resimleri yükleyip ilk profilim diye gururla göstereceğim. O da ne sd kart aktarıcısını bilgisayara taktım resimler yok! Ne yaptım nasıl yaptım yada bilgisayarın azizliği resimler silinmiş. Çok moralim bozuldu, yani dava kaybetsem bu kadar üzülmem...

Velhasılı kelam bu iş göründüğü kadar kolay değilmiş. Bu işi bu kadar başarılı yapan ustalara daha çok saygı duymam lazımmış. Hele birde yaptıklarını resimleyip aktarmaları daha da büyük saygı istiyormuş.

Sonuçta bu yola girdik ellerimiz demir tozundan sertleşti, artık geri dönüşü yok diyorum. Aldığım dersler sunlar; Mutlaka eğe ve zımpara işi için düzgün bir tezgah olmalı. Geçici çözümler ancak bir yada en fazla iki bıçak çıkartır sonrada insanı bu işten soğutur.

Mengeneyi mutlaka büyük almalı. 20-30 liralık küçük mengenelerde adamı bunaltıyor. Eğe çeşidi çok olmalı boy ve tür bakımından.

Bu iş insana sabrı yeniden öğretiyor, mümkün olduğunca sabırlı olmalı. Birde resimleri aktarırken dikkatli olmalı yoksa böyle resimsiz kuru bir yazı yazmak zorunda kalıyorsun.

Devamı gelecek
Ustalık temkindir.

XauPau

  • ***
  • 1108
  • Hayri Canyakmaz 1980
  • Meslek: Finans
  • Yer: Kocaeli
Ynt: Acemilik
« Yanıtla #1 : 01 Eylül 2010, 14:05:17 »
 :2up Kesinlikle ustalara saygı konusunda hemfikiriz. Sabır ve beceri aynı anda olmadı mı olmuyor. Kaliteli malzeme de cabaası. Karbonsan zımparalardan bende hiç memnun kalmadım. 2 dakikada eriyip bitiyor.

 Resim konusunda akşam size bir program gönderebilirim. Eğer bir kez resimleri kaydettiyseniz kesinlikle buluyor.

Resim olmasa da ben yazıyı okurken keyif aldım. İlk buluşmada profilleri de görmek dileklerimle. Kolay gelsin.

muharip

  • ***
  • 133
  • Bilal 1977
  • Yer: Kocaeli
Ynt: Acemilik
« Yanıtla #2 : 01 Eylül 2010, 15:04:37 »
Resim konusundaki program çok iyi olurdu.
Biraz ayrıntılı anlatayımda derdime deva olabilir misiniz emin olursunuz.

Cep telefonunda takılı olan 2 gb'lık küçük hafıza kartını biraz daha büyük olan ve fotoğraf makinesine takılması için gerekli adaptörle makineye taktım. Resimleri çektim ve bu adaptörle beraber kartı flash disk girişine uygun bir cihazla bilgisayara taktım. Açtığımda daha önce cep telefonuna takılı iken çekilmiş resimleri belgelerim klasörüne gönderdim. Tekrar hafıza kartı dosyasına baktığımda hiçbir şey yoktu. Yani ortadan kaybolan resimler sadece hafıza kartındaydı, bilgisayara kaydedememiştim. Sizin göndereceğiniz program bu kart üzerinde de etkili olur mu? Bu kart üzerindeki resimleri de bulabilir mi? Öyleyse çok memnun olurum.

Biraz uzun oldu artık kusuruma bakmayın.
Ustalık temkindir.

Bekir Çankırı

  • *
  • 506
    • Metal El Sanatları
  • Meslek: makine tasarımı
  • Yer: istanbul - ümraniye 1956 0 rh +
Ynt: Acemilik
« Yanıtla #3 : 01 Eylül 2010, 15:08:00 »
E eee.  sizin buluşmaya kadar biz naapcaz .. :) yokmudur  bunu  şimdi yeniden mevcut halini resimleyip  paylaşmanın bir yolu.. :)
"Hiçbir şey zor değildir, yeteri kadar ufak parçalara bölersek..." HENRY FORD

http://bekircankiri.blogspot.com/

muharip

  • ***
  • 133
  • Bilal 1977
  • Yer: Kocaeli
Ynt: Acemilik
« Yanıtla #4 : 01 Eylül 2010, 15:12:52 »
Yeni halini resimlemek zor bir iş değil. Benim üzüldüğüm nokta başlangıçtan sonuna kadar bir acemi nelerle karşılaştı, nasıl çözüm buldu, hangi hataları yaptı bunları resimlemiştim. Hem benim gibi acemilere yol gösterirdi, hemde forumdaki ustalar hatalarımı göstermek ve tavsiye vermek imkanını bulurdu.

Şimdi kafasını gözünü yararak yaptığım profili gösterme imkanı var sadece. Onu da yarın çeker eklerim İnşallah.
Ustalık temkindir.

muharip

  • ***
  • 133
  • Bilal 1977
  • Yer: Kocaeli
Ynt: Acemilik
« Yanıtla #5 : 01 Eylül 2010, 15:15:25 »
Birde bu kadar anlattım ama sanmayın ki çok güzel yada özel birşey ortaya çıktı. Sonra bir yumurta yumurtlayıp ta ortalığı velveleye veren tavuk gibi ortada kalmayayım :D
Ustalık temkindir.

XauPau

  • ***
  • 1108
  • Hayri Canyakmaz 1980
  • Meslek: Finans
  • Yer: Kocaeli
Ynt: Acemilik
« Yanıtla #6 : 01 Eylül 2010, 15:30:20 »
Programın adını bilmiyordum ama eşimi arayıp pcden baktırdım.  Bulunan dosyaları farklı bir diske kaydetmek gerekiyor. İndirebileceğin link

http://www.inndir.com/Recuva-39065p.html

deserteagle

  • Eylem Cengiz, 49
  • *****
  • 9533
  • Meslek: elektronik ve hab. müh.
  • Yer: İstanbul, Kırklareli
Ynt: Acemilik
« Yanıtla #7 : 01 Eylül 2010, 15:31:01 »
İzmit buluşmasının gazıyla Eylem Usta'dan tedarik ettiğim ck67 lamanın üzerin Mehmet Abi'den aldığı profil çizimiyle ilk bıçağıma başlayayım dedim.

Önce bıçağın ahşaptan birebir maketini yaptım. İyiki de yapmışım bıçağın sapı, standart üstü büyük olan elime uymadı. Kafamda neresini düzelteceğimi tasarlayıp ahşap bıçağı tekrar kağıda çizdim. Bu arada her aşamanın fotoğrafını çekiyorum tabii.

Zamanında kime söyledim ortaya mı yazdım bilmiyorum ama her şeyi forumda paylaşmam en güzeli. A kişisine verdiğim tiyoyu B uğraşarak keşfedince utanıyorum.  :-[

Maket yapmak çok çok önemli ve dahi faydalı. Ayrıca maket yapmak ne kadar hızlı ve kolaysa o kadar faydalı.  :2up

Maket için pratik hammadde: En fazla 1 cm gibi kalınlığı olan, yapı marketlerinde de satılan, kırılgan ve maket bıçağı ile de iyi kesilen köpük levhalar var. Mavi ya da pembe falan oluyor genelde. Yaptıktan, gereken yerleri düzelttikten sonra bunun hatlarını bir kağıda geçirmek sorun olmaz.

Maketi şablona dönüştürme: Çakallık yapıp bu maketi fotokopi makinasına sokup doğrudan şablona bile dönüştürebilirsiniz. Bu durumda önceden maketi karaya boyamak iyi bir taktik olur.  ;)
[/quote]

İlk eksiklik çelik üzerine yazacak kalem almayı unutmamdı. Bu sorunuda çeliğin üzerini tamamen elektrikçi bandıyla kaplayıp profili falçata bıçağıyla bu bantın üzerine işleyerek çözdüm.

Çelik üzerine işaret için zaman zaman yaptıklarım şunlar:

-- CD kalemi ile yazmak
-- Çelik bir uç ile metali çizmek
-- Kalıp marka boyası ile boyamak, gerektiğinde bu boyayı kazımak.

-- Maskeleme bandı kullanmak.
-- Kağıt şablonu çeliğe yapıştırmak

Demir testeresi ile profili kesmeye giriştim. Matkapla çürütme yapmak az olan sabrıma fazla geldiği için kaba kuvvetle hallederim demiştim. Tahmin ettiğimden daha kolay oldu profili kesmek. En fazla kör bir testere ile sert bir ahşabı kesmek kadar. Yine aldığım büyük eğe ile fazlalıkları düzeltmekte kolaydı. Artık havaya girmiştim ben bu işi çözdüm diye ;D

Fakaaat iş ağız açmaya gelince çuvalladım. Yani ne çetrefilli işmiş bu. Önce profili sabitlemek sorun oldu. Mengene bu iş için yeterli değildi. Halis Beyin  tavsiyesi ile aldığım küçük işkenceler büyük iş gördü. Eğe kullanmak ayrı bir beceri istiyormuş. Çizgiyi kaçırmadan eğe kullanmak ne büyük marifetmiş meğer.

Atölyede fazladan tahta parçaları bulundurmak atölye adetiniz olursa bana dua edersiniz.

Bıçağın sapının deliklerini açın ve sonra bıçağı uygun bir tahta parçasının üstüne vidalayın. Ne işkenceye ne de başka bir şeye ihtiyacınız kalmaz. Ya bunu da masaya tutturursunuz yada mengeneye sıkıştırırsınız.

Sahi Mehmet Abi sen o ağızları nasıl açtın bir kere bile kaçırmadan? Ustalara saygım daha bir arttı. Madem eğe kaba kaçıyor bende zımpara ile yapayım dedim. Oooo saatlerce yap bir arpa boyu yol alamıyorsun.

Önce kalın eğe ile hızlı gidip sonra ince eğeyi kullanınca imsanın ömründen daha az yeniyor.

Birde mükemmel iş yapacam ya sanki yılların ustası gibi onun stresi var. En sonunda tepem attı. Profili işkencelerle tahtaya sabitleyip arkasınada dayanak olarak iki vida gömdüm ve başladım eğeye. Allah ne verdiyse. Birden işler düzeldi. Meğer fazla sakınınca göze çöp batıyormuş.

Gözü karartmak gerekiyor bazen. Temkinli gidince insan kendini eğitemiyor.

Sonra zamanında kurban bıçağı bilemek için aldığım düz çizgili üçgen eğe geçti elime, gözünü seveyim kaliteli eğenin onunla da düzelttim kaba kısımları. Bu seferde daha önceki acemilikten kalma çizikleri yok etme işi başladı. 

Yine İzmit buluşmasında aldığım karbonsan su zımparalarından  hiç memnun kalmadım. Kahverengi renkli ve sert kumaşvari bir taşıyıcısı olan, buradaki bir nalburdan aldığım 60 kum zımpara canavar gibi çıktı. İki sigara paketi büyüklüğündeki zımpara yetti ve hala hiç bozulmamış olarak duruyor.

Salı günü büyük bir hevesle geldim, resimleri yükleyip ilk profilim diye gururla göstereceğim. O da ne sd kart aktarıcısını bilgisayara taktım resimler yok! Ne yaptım nasıl yaptım yada bilgisayarın azizliği resimler silinmiş. Çok moralim bozuldu, yani dava kaybetsem bu kadar üzülmem...

Velhasılı kelam bu iş göründüğü kadar kolay değilmiş. Bu işi bu kadar başarılı yapan ustalara daha çok saygı duymam lazımmış. Hele birde yaptıklarını resimleyip aktarmaları daha da büyük saygı istiyormuş.

Sonuçta bu yola girdik ellerimiz demir tozundan sertleşti, artık geri dönüşü yok diyorum. Aldığım dersler sunlar; Mutlaka eğe ve zımpara işi için düzgün bir tezgah olmalı. Geçici çözümler ancak bir yada en fazla iki bıçak çıkartır sonrada insanı bu işten soğutur.

Mengeneyi mutlaka büyük almalı. 20-30 liralık küçük mengenelerde adamı bunaltıyor. Eğe çeşidi çok olmalı boy ve tür bakımından.

100'lük ve daha büyük mengene kullanmak işleri kolaylaştırıyor.

Bu iş insana sabrı yeniden öğretiyor, mümkün olduğunca sabırlı olmalı. Birde resimleri aktarırken dikkatli olmalı yoksa böyle resimsiz kuru bir yazı yazmak zorunda kalıyorsun.

Devamı gelecek
« Son Düzenleme: 01 Eylül 2010, 15:35:39 Gönderen: deserteagle »
Barika-i hakikat müsademe-i efkardan doğar
Namık Kemal
Instagram'da ben

emrekipmen

  • *****
  • 6065
    • Seçme Bıçaklar Albümüm
  • Yer: Bodrum
Ynt: Acemilik
« Yanıtla #8 : 01 Eylül 2010, 17:54:06 »
Süper, resimleyemeseniz de detaylı anlatım için teşekkürler  :2up. Bu hevesle siz bitirirsiniz de bıçağı hemen  ;D

Kipmen Sanat web sitesi

Bekir Çankırı

  • *
  • 506
    • Metal El Sanatları
  • Meslek: makine tasarımı
  • Yer: istanbul - ümraniye 1956 0 rh +
Ynt: Acemilik
« Yanıtla #9 : 01 Eylül 2010, 18:07:24 »
Eylem . Başlangıçta  birkaç  bardak  terden :D ve de bence  en  az  iki gün  zamandan kazandıracak  mükemmel  bilgiler bunlar . bence  bu safhaları kullandığın malzemeleri de tanıtarak  fotoğaflarsan hatta  "sıfırdan başlama " diye  ayrı bir başlık açıp  daha sonra herkesin deneyimleriyle zenginleşen bir bölüm oluştursan sıfırdan  başlayan herkes için "ziyaretgah"  olur  . ilk işini  zorlanmadan ,usanmadan  yapan herkesten de ramazan günü bol dualar alırsın valla ;)
"Hiçbir şey zor değildir, yeteri kadar ufak parçalara bölersek..." HENRY FORD

http://bekircankiri.blogspot.com/

emrekipmen

  • *****
  • 6065
    • Seçme Bıçaklar Albümüm
  • Yer: Bodrum
Ynt: Acemilik
« Yanıtla #10 : 01 Eylül 2010, 18:12:29 »
Zorlanmadan ilk iş mi Bekir bey  :)) Hiç güleceğim yoktu, tam bir ütopya  :D
Bu arada önerdiğiniz "sıfırdan başlama" başlığını çok tuttum, yani "aman ha bişey bilmeden girişme" anlamına da çekilebilir  ^-^

Kipmen Sanat web sitesi

Bekir Çankırı

  • *
  • 506
    • Metal El Sanatları
  • Meslek: makine tasarımı
  • Yer: istanbul - ümraniye 1956 0 rh +
Ynt: Acemilik
« Yanıtla #11 : 01 Eylül 2010, 18:45:53 »
  Benim  gibi  "Çiçeği burnunda  bıçakçılar için" de  diyebilirmiydik bilmem  .?  :D  oguz  aral ın  GIRGIR ındaki gibi  :) :)
"Hiçbir şey zor değildir, yeteri kadar ufak parçalara bölersek..." HENRY FORD

http://bekircankiri.blogspot.com/

deserteagle

  • Eylem Cengiz, 49
  • *****
  • 9533
  • Meslek: elektronik ve hab. müh.
  • Yer: İstanbul, Kırklareli
Ynt: Acemilik
« Yanıtla #12 : 01 Eylül 2010, 19:37:51 »
Başına gelmeyen, yoldan badiresiz geçen, nelerden kurtulduğunu bilmez usta; anlarsa çok sonra anlar.  :-\
Barika-i hakikat müsademe-i efkardan doğar
Namık Kemal
Instagram'da ben

spyderCollector

  • ***
  • 2758
  • mehmet 1967
  • Meslek: mimar
  • Yer: Kocaeli
Ynt: Acemilik
« Yanıtla #13 : 01 Eylül 2010, 20:18:54 »
 :D :D :D

O model benim ellere büyük bile gelmişti, Fakat sizin ellerinizi görüncee, maşallah diyorum.

Eğe konusunu size o gün açmıştım olay kaliteli malzemede bitiyor, piyasadaki sıradan eğelerle, kalitesi yüksek olan, iki eğe arasındaki farkı bunları kullanmamış birisine anlatmaya çalışmak bir köre renkleri anlatmaya çalışmak gibi oluyor, yani o derece diyorum size....
Rahat ve hep bu işi yapıyormuş gibi çalışmak ta ayrı bir konu kesinlikle, stres yok !

benim eğeye yatkınlığım geçmişte yaptığım çelik çalışmalarından olabilir, acemiliğim ise hiç bıçak yapmamış olmamdır.
Profillere çizimimi ise asetat kalemle yapıyorum, bakarsın profili çıkarırken başka bir şekilde yapma kararı alabilirim,
profilde oyuk olmayınca gelişmelere serbest bırakıyorum kendimi  C:-)

Profili merak ettim şimdi, yakın zamanda görüşmek umuduyla (profilli olarak ;D )
'' Kem Alat'la, Kemalat  olmaz ! ''

halis ESEN

  • ***
  • 201
  • Meslek: elektronik--- iktisat
  • Yer: kocaeli
Ynt: Acemilik
« Yanıtla #14 : 02 Eylül 2010, 01:30:35 »
 ::)  eğe ve zımpara   yaparken  toz maskesi kullanın   gecen gün  burnum   simsiyah  toz dolmuştu

emrekipmen

  • *****
  • 6065
    • Seçme Bıçaklar Albümüm
  • Yer: Bodrum
Ynt: Acemilik
« Yanıtla #15 : 02 Eylül 2010, 03:42:25 »
::)  eğe ve zımpara   yaparken  toz maskesi kullanın   gecen gün  burnum   simsiyah  toz dolmuştu
+1
Ciğerlerimize bi sürü ıvır zıvır doluyor zaten normal hayatta, bir de bu bıçakların tozunu çekmesin, yazıktır...

Kipmen Sanat web sitesi

emin albayrak

  • *****
  • 3909
  • Meslek: grafik tasarımcı - 1979
  • Yer: istanbul / üsküdar
Ynt: Acemilik
« Yanıtla #16 : 02 Eylül 2010, 10:54:17 »
kaliteli malzeme konusunda Mehmet Bey'e katılıyorum, çok fark ediyor. bir de atölyede ıvır zıvır dediğimiz şeylerle doldurulmuş bir kutu olmalı. ne zaman neye ihtiyaç duyacağını bilemiyor insan. fazladan boş tahta parçaları gerçekten de hayat kurtarıyor Eylem'in dediği gibi. ben marangoz ve suntalam işi yapan yerlerden geçerken, içeri girip artık parçalarının olduğu yeri inceliyor, bir kaç parça, yükte hafif işlevde ağır :P olanlarını görütüyorum. zımpara bloğu ve ya biryere destek, yükseltme gibi işlerde bu tahtalar/parçalar gerçekten işe yarıyor.

bir de kampçıların geceleri kullandıkları ufak tepe/kafa lambaları vardır, ledli. onlar ortam aydınlatması yeterli olmayan atölyeler için cankurtaran gibi. her defasında profili yerinden alıp ışığa tutma derdine son oluyor.
testinin içinde ne varsa, dışına da o sızar...

www.instagram.com/mim_emin/

deserteagle

  • Eylem Cengiz, 49
  • *****
  • 9533
  • Meslek: elektronik ve hab. müh.
  • Yer: İstanbul, Kırklareli
Ynt: Acemilik
« Yanıtla #17 : 02 Eylül 2010, 13:45:04 »
Aydınlatma konusunda bir çözümüm var onu da bu başlık altında paylaştım:

Bkz.: http://www.bicaksanati.com/forum/ev-yapimi-gerecler/tezgah-icin-lamba/msg6999/#msg6999
Barika-i hakikat müsademe-i efkardan doğar
Namık Kemal
Instagram'da ben

muharip

  • ***
  • 133
  • Bilal 1977
  • Yer: Kocaeli
Ynt: Acemilik
« Yanıtla #18 : 20 Eylül 2010, 09:45:13 »
Acemilik hikayesi devam ediyor;

Efendim; bıçak profili ustalarımızdan okuduklarımızı anladığım kadarıyla bitti. Beceriksizlikten dolayı bıçağın ağzını tam taşlamaya döndürdüm. Doğru ifade ettim mi bilmiyorum ama bıçağın ağzı sırtına kadar eğimli yani. Sonra bıçağın profilini gözüme hoş gözükmediği için biraz eğe ile traşladım.

Zımpara yapmayı ise yeni keşfediyorum. Emre Usta zımparayı tek yöne doğru yapın demişti ancak ben herşeyi kendim yaparak öğrenme, tavsiyeleri ancak o hatayı yaparak dikkate alma özürlüsü olduğum için önceleri zımparayı ileri geri yapıyordum. Baktım iş yürümüyor sonra tek yönlü yapmaya başladım. Birde İzmit buluşmasında aldığımız karbosan su zımparaları kuru halde iken kullanmak çok daha iyi sonuç veriyor.

Emre Usta her kumda zımparanın yönünü farklı yapın demişti. Bunuda uygulayınca iş zevkli olmaya başladı.

Birde makine yardımı aldım bunu itiraf etmeliyim. Eğe izlerinden ve yanlış zımpara yapmaktan kaynaklanan sonuç alamama sıkıntısından dolayı önce 500 watlık el taşlaması ile çeliğe giriştim. Ondan sonrada titreşimli zımparayı mengeneye bağlayıp üzerine bıçağı elle bastırarak epey bir iş çıkardım. Bu yöntem hem yavaş olduğu için kontrolü kolay hemde ucuz.

 Daha sonra Emre Ustanında açtığı bir konuda titreşimli zımparanın üstündeki yumuşak kısmın çıkarılarak üzerine sert plastik yapıstırılarak kullanılması ve bu yöntemi bir yıl boyunca kullandığını söylemesi üzerine bir dahaki bıçaklarda bunu kullanırım dedirtti bana. Ama titreşimli zımpara kullanırken sabırlı komşularınızın olmasına dikkat etmek gerek benim gibi balkonda kullananlar için ;D

En son 220 kum zımparaya kadar zımparaladım. Sonra elektrik bandı ile bıçağı sarıp pim deliklerini delme aşamasına geçtim ama acemilik rezil birşey. Çelik çivi ile işaretledim deleceğim yerleri.  Aldığım 4 mmlik uçla delmeye çalıştım ama çeliğin üzerinden kaydılar dedim ustaların dediği çıkıyor uçlar küçük delmiyorlar.

Sonra hss 6 mmlik uca geçtim oda kaydı. Bir baktım matkabı ters yönde döndürüyormuşum :( Yönü değiştirince kolayca delindi ama elimde bulunan pim malzemesinden daha geniş delikler oldu. Şimdi ustalarım bu işi nasıl halledeceğim? Pimin etrafını metal tozlu epoksi ile mi doldursam, kaynakla delikleri doldurtup yeniden mi delsem, pimi kenarlarına malzeme sıkıştırıp mı sabitlesem, yada aynı genişlikte pim malzemesi mi bulsam?

Cahil cesareti denen şey ilginç bir durum ;D Profili kendi aklıma göre tamamladım ya su vereceğim birde. Eylem Ustadan gördüğüm ytongdan ocak yapma işine girdim. 4 liraya aldığım en büyük ytongu önce ikiye bölüp ikisinide üstünden oyarak yapıştırayım dedim. Sonra baktım ki ytong büyük, içini oysam da olur. Ama o arada ytongu ikiye kesmiş bulundum. Geçen bir yerde okumuştum sahibini şimdi hatırlayamayacağım "Ustalık temkindir." denilmiş. Elhak doğru! Usta olsaydım temkinli olacağım için hemen ytongu ikiye kesmez ve daha uzun bir ocağa sahip olurdum.

Neyse 24 santim derinliğinde oyulmuş ve duvarları 6cm kalınlığında ytongdan bir ocağım oldu keski ile oyarak. Daha önce ahşap üzerinden yağlı boya çıkarmak için aldığım şaluma ve piknik tüple yakıp, profilden artan parça ile ocağı deneyeyim dedim.

Yahu bu ocak bırak çeliğe su vermeyi yemek bile ısıtmaz! Piknik tüpün yemek pişirmekte kullanılan ucuna hortumu bağladım şalumoyuda yandan 45 derecelik açıyla karşı köşeye gelecek şekilde soktum çaktım çakmağı...

Önce yanma sonucunda duman çıkıyor. Benim bildiğim lpgden böyle duman çıkmaz. Sonra alev az. Ustalarım piknik tüpü ile su verilmez mi? Tüpün başlığını yemek pişirilen başlıktan farklı mı yapmak lazım ki daha çok gaz gelsin? Bu şalumo iş görür mü ? Su verme işine girişmek haddimi aşmak mı olur? Kömür ve saç kurutma makinesi bileşimine mi geçeyim?

Velhasılı kelam acemilik zor iş...
Ustalık temkindir.

emrekipmen

  • *****
  • 6065
    • Seçme Bıçaklar Albümüm
  • Yer: Bodrum
Ynt: Acemilik
« Yanıtla #19 : 20 Eylül 2010, 12:02:37 »
Muharip Bey,

Kolay gelsin diliyorum, aslında hiç kolay olmadığını biliyorum ama yaptıkça kolaylaşacak, emin olunuz...

Öncelikle fotograf isteriz....

Sorunlar - sorular'a geçelim:

Titreşimli zımpara en güzeli stroforla mengeneye sıkıştırıldığında işliyor. Strofor arasında askıda kaldığında makinanın gürültüsü bir miktar azaldığı gibi aletin üzerinde bıçağın kontrolü artıyor. Yumuşak zımpara desteği ile dışbükey bir ağız elde edersiniz, eğer düzlemeye çalışıyorsanız yumuşak destekle yapmayınız, sonra düzlemek iyice zorlaşır...

Zımpara yönünü her kumda değiştirmek gerçekten işi hızlandırıyor ve önceki kum çiziklerinin tespitini ve imhasını kolaylaştırıyor...

Düşük çaplı matkap daha kolay deler, yani keşke 4 milimde kalsaymışsınız... Neyse, çözümü var, dediğiniz gibi deliği tamamen çelik epoksi ile doldurup sanki hiç delinmemiş gibi yapınız. Doldurmak için bir tarafını bantlayın, silindirik boşluğu tamamen doldurun, bir gün bekleyin, tam sertleşsin. Sonra bunun üstüne 4 milimlik delik delebilirsiniz. Sonuçta deliğin espirisi kabzanın yana kaymasını engellemek, bunun için deliğin etrafının dayanıklılığının düşmesi çok önemli değil. Ancak epoksinin tutunması için deliklerin kenarlarını ve üst taraflarını eğe ile çentik çentik yaparsanız epoksi çok daha iyi tutunur... Tabii bu işi ısıl işlemden sonra yapacaksınız, epoksi 250 dereceden sonra yanar gider...

Ytong konusunda hiç deneyimim yok, bilemiyorum... Yapı marketlerde piknik tüpüne direkt şalomanın bağlama ekipmanı ve hortumu bulunabilir, onlarla piknik tüpüne takarsanız daha iyi sonuç alacağınızı düşünüyorum, sanırım sizin yemek pişirme aparatı basıncı çok düşürüyor... Bu arada ocağın ısıya gelmesi belli bir süre alacaktır, sabırla beklemeniz lazım, yarım saat 45 dakika içinde 800 derecelere çıkacaktır....


Tekrar kolay gelsin...

Kipmen Sanat web sitesi