Acemilik hikayesi devam ediyor;
Efendim; bıçak profili ustalarımızdan okuduklarımızı anladığım kadarıyla bitti. Beceriksizlikten dolayı bıçağın ağzını tam taşlamaya döndürdüm. Doğru ifade ettim mi bilmiyorum ama bıçağın ağzı sırtına kadar eğimli yani. Sonra bıçağın profilini gözüme hoş gözükmediği için biraz eğe ile traşladım.
Zımpara yapmayı ise yeni keşfediyorum. Emre Usta zımparayı tek yöne doğru yapın demişti ancak ben herşeyi kendim yaparak öğrenme, tavsiyeleri ancak o hatayı yaparak dikkate alma özürlüsü olduğum için önceleri zımparayı ileri geri yapıyordum. Baktım iş yürümüyor sonra tek yönlü yapmaya başladım. Birde İzmit buluşmasında aldığımız karbosan su zımparaları kuru halde iken kullanmak çok daha iyi sonuç veriyor.
Emre Usta her kumda zımparanın yönünü farklı yapın demişti. Bunuda uygulayınca iş zevkli olmaya başladı.
Birde makine yardımı aldım bunu itiraf etmeliyim. Eğe izlerinden ve yanlış zımpara yapmaktan kaynaklanan sonuç alamama sıkıntısından dolayı önce 500 watlık el taşlaması ile çeliğe giriştim. Ondan sonrada titreşimli zımparayı mengeneye bağlayıp üzerine bıçağı elle bastırarak epey bir iş çıkardım. Bu yöntem hem yavaş olduğu için kontrolü kolay hemde ucuz.
Daha sonra Emre Ustanında açtığı bir konuda titreşimli zımparanın üstündeki yumuşak kısmın çıkarılarak üzerine sert plastik yapıstırılarak kullanılması ve bu yöntemi bir yıl boyunca kullandığını söylemesi üzerine bir dahaki bıçaklarda bunu kullanırım dedirtti bana. Ama titreşimli zımpara kullanırken sabırlı komşularınızın olmasına dikkat etmek gerek benim gibi balkonda kullananlar için

En son 220 kum zımparaya kadar zımparaladım. Sonra elektrik bandı ile bıçağı sarıp pim deliklerini delme aşamasına geçtim ama acemilik rezil birşey. Çelik çivi ile işaretledim deleceğim yerleri. Aldığım 4 mmlik uçla delmeye çalıştım ama çeliğin üzerinden kaydılar dedim ustaların dediği çıkıyor uçlar küçük delmiyorlar.
Sonra hss 6 mmlik uca geçtim oda kaydı. Bir baktım matkabı ters yönde döndürüyormuşum

Yönü değiştirince kolayca delindi ama elimde bulunan pim malzemesinden daha geniş delikler oldu. Şimdi ustalarım bu işi nasıl halledeceğim? Pimin etrafını metal tozlu epoksi ile mi doldursam, kaynakla delikleri doldurtup yeniden mi delsem, pimi kenarlarına malzeme sıkıştırıp mı sabitlesem, yada aynı genişlikte pim malzemesi mi bulsam?
Cahil cesareti denen şey ilginç bir durum

Profili kendi aklıma göre tamamladım ya su vereceğim birde. Eylem Ustadan gördüğüm ytongdan ocak yapma işine girdim. 4 liraya aldığım en büyük ytongu önce ikiye bölüp ikisinide üstünden oyarak yapıştırayım dedim. Sonra baktım ki ytong büyük, içini oysam da olur. Ama o arada ytongu ikiye kesmiş bulundum. Geçen bir yerde okumuştum sahibini şimdi hatırlayamayacağım "Ustalık temkindir." denilmiş. Elhak doğru! Usta olsaydım temkinli olacağım için hemen ytongu ikiye kesmez ve daha uzun bir ocağa sahip olurdum.
Neyse 24 santim derinliğinde oyulmuş ve duvarları 6cm kalınlığında ytongdan bir ocağım oldu keski ile oyarak. Daha önce ahşap üzerinden yağlı boya çıkarmak için aldığım şaluma ve piknik tüple yakıp, profilden artan parça ile ocağı deneyeyim dedim.
Yahu bu ocak bırak çeliğe su vermeyi yemek bile ısıtmaz! Piknik tüpün yemek pişirmekte kullanılan ucuna hortumu bağladım şalumoyuda yandan 45 derecelik açıyla karşı köşeye gelecek şekilde soktum çaktım çakmağı...
Önce yanma sonucunda duman çıkıyor. Benim bildiğim lpgden böyle duman çıkmaz. Sonra alev az. Ustalarım piknik tüpü ile su verilmez mi? Tüpün başlığını yemek pişirilen başlıktan farklı mı yapmak lazım ki daha çok gaz gelsin? Bu şalumo iş görür mü ? Su verme işine girişmek haddimi aşmak mı olur? Kömür ve saç kurutma makinesi bileşimine mi geçeyim?
Velhasılı kelam acemilik zor iş...