Üyesi olduğum bir forumdan ( tabancatufek.com) bir arkadaşımız, ki aynı zamanda bizim forumun da üyesidir (tekoğlu) incelemem için bana Spyderco H1 modeli bir çakı göndermişti. O forumda incelemeyi paylaştım, burada da paylaşayım dedim, malum konu bizi ilgilendiren bir konu.



Sadece sertliğini ölçerek yorum yazayım dediysem de, “bıçağa istediğinizi yapın, hatta buna eğme-bükme de yapabilirsiniz” deyince her türlü testi yapmak için işlemlere giriştim.
Spyderco markası konusunda bilgili değilim veya herhangi bir deneyimim yok. Bu marka bir bıçağı da ilk kez elime alıyorum, yani daha öncesinden kullanmışlığım yok.
Genel hatlarıyla ele iyi oturan bir bıçak, sap ergonomik, namlu kısmının tipi bana hitap etmese de işini iyi yapacak bir görüntüsü var. Üstteki büyük dairesel delik tek el kullanarak bıçağı açmak için çok iyi düşünülmüş. Kimi çakılarda bu işi yapmak için bir pim kullanılıyor ama pim eğer sökülüp takılma özelliğine sahip değilse daha sonra bileme işi için bir engel teşkil ediyor. Bu nedenle bu tür bir parmakla açma yeri daha pratik.
Bıçakta testlere başlamak için öncelikle demonte etmek gerekiyor. Vida kullanılmadığından zorunlu olarak perçinlerin başını çürüterek sökme işlemine başlıyoruz.
Önce bıçağı tutan ana mafsal piminin baş kısmını çürütüyoruz.

Pimi bir nokta kullanarak delikten çıkartıyoruz ve namlu boşa çıkıyor.


Ardından aynı işlemi kilit tırnağı için de tekrarlıyoruz. Arka kısımdaki kemer klipsini de sökünce bıçak tamamen parçalara ayrılmış oluyor.

Bıçağı açıp kapatırken açma dairesinin içerisinde elime takılan bir pürüz vardı. Daha yakından bakınca bunun aslında lazerle kesme işleminden arta kalan bir meme çapağı olduğunu fark ettim

Yakın plan fotoğrafta daha iyi seçiliyor.

Bu olmaması gereken bir durum, hele de Japon üretimi bir bıçakta olması çok ilginç.
Buradan yola çıkarak bıçağın tüm kenarlarını inceledim ve gördüm ki aslında lazerle kesme işleminden sonra kenarlarda pek işlem yapılmamış. Bu çapak benim parmağıma bir zarar vermez ancak bu, herkesin parmağına vermeyeceği anlamına gelmiyor.
Elde var olan eğelerin birisiyle kaba bir eğe testi yaptım. Bu tür testler pratikte hep yapılır. Ortalama bir bıçağa eğenin zarar verememesi gerekir, yani iyi sertleştirilmiş bir bıçağa eğeyi sürdüğünüzde eğe bıçaktan talaş kaldıramamalıdır.
Önce sırt kısmından bir deneme yapıyoruz

Eğe hiç zorlanmadan yüzeyden talaş kaldırıyor.

Aynı işlemi uçtaki keskin bölgeye yapıyoruz, sonuç aynı


Testere ağızdaki deneme


Kilit mekanizması etrafındaki deneme..


Hepsinde sonuç aynı. Bıçağın yarın sertliğini ölçeceğim ancak bu sonuca bakarak çok umutlu olmadığımı söylemeliyim. Aynı zamanda yarın bıçağın eğme ve agız dayanımı testini de yapacağım, belirteyim.
Gördüğüm birkaç olumsuzluktan daha söz etmek isterim. Bıçağın ana mafsal piminin her iki tarafına da pimin plastiğe oturmasını engelleyen birer pul koyulmuş.

Aynı pul kilit tırnağının altına koyulmadan, doğrudan plastiğin üzerine pim şişirilmiş. Burada da pul olmalıydı.

Ana mafsal piminde biraz eğiklik göze çarpıyor. Fotoğrafta da göreceksiniz.


Bu pim büyük olasılıkla montaj sırasında pim başı şişirilirken eğilmiş. Kullanım sırasında zorlamayla eğilseydi, en azından plastiğin üzerindeki delikte de biraz ovalleşme gözlenmeliydi. Oysa plastiğin üzerindeki delikte böyle bir ovalleşme yok. Bir durumu daha belirtmekte yarar var, bu plastik deliklerin içerisinde de pimin geçeceği metal yatak olsaydı, mafsal kısmı çok daha dayanıklı olurdu.
Yarın yapılacak testlere kadar durum budur.