Bıçak Sanatı - Forum

Yeni Çalışma

karemisola

  • ***
  • 615
  • Yusuf Günenç
  • Yer: Hatay
Yeni Çalışma
« : 11 Mart 2013, 19:23:22 »
Merhaba
Yeni bir bıçağa başladım. Bu da rulmandan. İl olarak rulmanı düzeltip namlu kısmını biraz yassılaştırdım. Sonra sipral ve eğe kullanarak namlunun şeklini verdim ve yüzeyini düzledim. Sonra tekrar ocağa atıp bazı düzeltmeler yapmak isteim. Kabzayı da dövmeye başladım. İlk başlarda iyi gidiyordu ama sonra işler biraz karıştı. kabzadaki kavis istediğim gibi olmadı. ama idare eder. tek sorun klasik tarzdaki bıçaklardan farklı olması. şimdi ikileme düştüm gittiği gibi bitiriyim mi yoksa kabzayı kesip gizli kuyruk mu yapıyım.
Aslında pek içime sinmedi ama bitirmek istiyorum
Fikirlerinizi bekliyorum





Kaya

  • ***
  • 2867
  • Meslek: technik
  • Yer: Frankfurt
Ynt: Yeni Çalışma
« Yanıtla #1 : 11 Mart 2013, 19:49:53 »
Kabzanin formu ve hücum açisi ideal hiç sorun etme bunu böyle bitir yeni bir taneyi istediğin gibi yaparsin bunda sorun edilecek sorun olmadiği gibi optimal tutus olmus hoşuma gitti .beğenmessen bana yollarsin ;)
Alimler seyre dalar ,cahil olan dostluk düsmanlik arar

Salim Türk

  • *
  • 6976
  • 1976
  • Meslek: Web tasarım ve programlama (Makine Öğretmeni)
  • Yer: İzmir-Buca
Ynt: Yeni Çalışma
« Yanıtla #2 : 11 Mart 2013, 19:53:52 »
Namlu ucundaki üstteki eğimi biraz daha arttırsan mı acaba? Biraz küt gibi olmuş. Bu şekilde de fena durmuyor gerçi.

karemisola

  • ***
  • 615
  • Yusuf Günenç
  • Yer: Hatay
Ynt: Yeni Çalışma
« Yanıtla #3 : 11 Mart 2013, 20:13:47 »
Kabzanin formu ve hücum açisi ideal hiç sorun etme bunu böyle bitir yeni bir taneyi istediğin gibi yaparsin bunda sorun edilecek sorun olmadiği gibi optimal tutus olmus hoşuma gitti .beğenmessen bana yollarsin ;)
Teşekkür ederim içimde kalan bazı şüpheleri sildiniz.
Namlu ucundaki üstteki eğimi biraz daha arttırsan mı acaba? Biraz küt gibi olmuş. Bu şekilde de fena durmuyor gerçi.
Aslında oraya yalancı ağız yapmayı düşünmüştüm ama şimdi bakınca pek iyi olmayacak gibi gözüküyor.
Herhalde dediğiniz gibi yaparım.

Profilin üzerinde bazı dövme izleri kalıyor. bunları yok etmek hem çok zaman alır hem profil biraz incelecek. Olduğu gibi kalmasınun bir mahsuru var mı acaba :-\

Kaya

  • ***
  • 2867
  • Meslek: technik
  • Yer: Frankfurt
Ynt: Yeni Çalışma
« Yanıtla #4 : 11 Mart 2013, 20:37:35 »
Rikassoda kalmasi büyük sorun olmaz hatta biçağa değişik bir değer katacaktir ama ağiz profili üzerinde kalmasi biçakcilik usullerine göre hoş karsilanmiyor.onlarda zaten ağiz açilirken yok oluyor.ama derin izlerde su verirken bir tehlike oluşturabiliyor.
Birde resim çekerken flaşin önüne ince bir beyaz kağidi tutarsan resimleri daha iyi inceleyebilir daha isabetli yorumlar yapabiliriz
« Son Düzenleme: 11 Mart 2013, 20:41:25 Gönderen: Kaya »
Alimler seyre dalar ,cahil olan dostluk düsmanlik arar

erdi sari

  • ***
  • 323
  • erdi sarı
  • Meslek: ogrencı
  • Yer: izmir
Ynt: Yeni Çalışma
« Yanıtla #5 : 11 Mart 2013, 21:20:58 »
bence buna bir balcak iyi gider. yani ilk bakısta dikkatimi o cekti el koruması için biraz uzun birakılabilir tabi gorunusune baglı olarak ayarlarsınız onu

deserteagle

  • Eylem Cengiz, 49
  • *****
  • 9533
  • Meslek: elektronik ve hab. müh.
  • Yer: İstanbul, Kırklareli
Ynt: Yeni Çalışma
« Yanıtla #6 : 12 Mart 2013, 15:59:24 »
Bunda çözülmeyecek, büyük bir problem yok. Sapın sırt tarafını biraz tıraşlayınca mesele kalmaz. Biraz da burna kavis verilince tam olur.

Barika-i hakikat müsademe-i efkardan doğar
Namık Kemal
Instagram'da ben

karemisola

  • ***
  • 615
  • Yusuf Günenç
  • Yer: Hatay
Ynt: Yeni Çalışma
« Yanıtla #7 : 16 Mart 2013, 20:30:29 »
Eeveet.
Sonunda bıçağı tamamladım ama öyle seyirlik bir iş olmadı. Nedense herşey ters gitti. Anlatayım;
Aslında rulmanı sadece düzeltip taşlayarak pukko tarzı dar uzun bir bıçak yapmak niyetindeydim.  Baktım çok kalın biraz dövüp inceltmeyi denedim. Yarısına kadar yassılaştırdım sonra yaptığım ocakta sorunlar yaşadım. ateşin etrafına ördüğüm çamur dağılıp kömürlere karıştı ve ateşim söndü. Ben de alıp namlu kısmını spiral ve eğe ile düzleştirdim. Ama hala bazı eğiklikler vadı. Ertesi gün ocağı tekrar yapıp dövmeye başladım. Baktım iyi bir ocak ve iyi ısıtma ile kolay dövülüyor. Ordan aldığım gazla kabazayı dövmeye başladım. Kabzadaki o kavisi vermeye çalıştım. Malesef iyi bir örsüm(tren rayı kullanıyorum) olmadığı için anca resimdeki gibi bir şey çıkarabildim oraya.
Sonra sipral ile iyice düzelttim şekli. Ve ağız açmaya başladım. İlk ağzı sipral kullanarak açtım. nedense sipral pratik olmasına ve yeerince düzgün olmasına rağmen ikinci ağzı eğe ile açtım.
Perdahtan sonra kabzaya yakın ağzın çok ince olduğunu fark ettim. Ağzı zımpara ile törpüleyip biraz kalınlaştırdım. Haliyle ağız düz değil içbükey şeklinde kavisli oldu.

Vee geldik su vermeye. Bunun için yerde biraz çukur açıp içine bir boru koydum. Üstüne delikli sac koydum. Yanlara da kerpiçler koydum. Çok prtik ve kulanışlı oldu.(neden ilk başta böyle bir ocağı akıl edemedim ki?)
Mangal kömürünü iyice yaktım ve bıçağı  içine soktum. üç kere manyetik nktanın üstüne kadar ısıtarak havada soğutup normalizasyon yaptım. En son bıçağı iyice kozlara gömdüm. Çok ilginçtir ki hiç körük verme ihtiyacı duymadan bıçak istediğim ısıya çıktı. 5 dakika kadar o ısıda bekletip çıkardım ve mıknaısta kontrol ettim. tutmayınca zeytinyağı dolu tenekeye batırdım.
Beni çok şaşırtan şey yağdan çıkıp çeşmede yıkayınca çelik nedeyse hiç cüruf oluşturmamıştı. Perdahını korumuş ve parlak kalmıştı. Eğe ile kontrol etmeyi akıl edemeyip direkt fırına götürüp koydum. 10 dakika kadar meneviş verdim. parlak yerler mavi renge dönmüştü. Demek bizim fırın 350 derecelere kadar ısnıyor.
Çıkarıp eğe ile test ettim ve şok oldum. Eğe ilk hali gibi yiyordu çeliği
biraz düşününce bıçağı ocaktan alınca yağa batırmak için tereddüt edip biraz beklettim. 10-15 saniye kadar o sürede heralde ısı kaybetti ve ondan dolayı sertleşmedi.

Ertesi gün akşamı bekleyip su vermek için tekrar ocağı yaktım. Önce ateş yakıp kömürleri koydum. Yanana kadar baktım birşey kalmamış. Ben de elimde mangal kömürü kalmadığı için kalan birkaç kilo taş kömürü boşalttım ateşe. Ateş söndü :-[ o sırada babam çağırdı. Gelince tekrar yaktım ocağı. Kömürler yanınca bıçağı içine atıp iyice gömülmesi için kömürleri etrafına topladım. O anda ne kadar hava versemde ateş zayıflamaya başladı.(Sanırım kömür çok kalitesiz) ben de tekrar moralim bozuk vaziyette ateşi söndürüp uzaklaştım ordan.


Bugün de akşamı beklemeyip sabahki kapalı havadan faydalanarak ocağı tekrar yaktım. Doldurdum mangal kömürünü ve bıçağı 3. kez ateşe gömüp işleme başladım. İstediğim rengi alınca körük ateşini ayarlayıp 5 dk bekledim. Bu defa hızlı ve kesin hareketlerle ocaktan alıp yağa batırdım. Çıkarıp eğe ile kontrol ettiğimde eğe çok hafif yiyor ama üstünden kayıyordu. Tamam bu sefer oldu dedim. Menevişi 10 dk kadar yaptım. sonra zımpara işlemine başlayınca en büyük şoku yaşadım. Bıçağın yüzeyi derin oyuklarla kaplı ve pürüzlü bir hal almıştı. Yani çelik resmen erimiş neredeyse. yüzeyi 120 kum ile biraz temizledikten sonra bileme işlemine başladım. Yine hayal krıklığı; ağız keskinlik almadan kırılıyor. Herhalde yüksek ısıdan tane büyümesi başlamış.

Malesef foto koyamıyorum makinanın pilleri bitmiş. Yarın fotoğraf koyarım.

Sorularım şunlar:
1) ocak için propan ocağı gibi üstü kapalı yapıp bıçağı tam olarak kömüre gömmeden üstünde oluşan alevlerden faydalansak daha homojen bir ısı sağlar ve gerekli sıcaklıklara çıkabilir miyiz?

2) Bizim mutfak fırını çok eski termostatı filan yok belirttiğim gibi 350 ciarı sıcaklıklara çıkıyr. Bu ısıda meneviş yapılabilir mi? Yapılırsa kaç dk olmalı?

Neyse fazla gevezelik ettim. Böyle saçma bir anı oldu

Not: Bütün bu olumsuzluklardan şikayetçi değilim. Ben bir hata yapmışsam ve nedenlerini saptayabilirsem o hatayı birdaha yapmam. Hatalar beni herzaman geliştiriyor. Eğer yapıp farkında olmadığım hatalarımda beni uyarırsanız çok sevinirim

Saygılar

Ynt: Yeni Çalışma
« Yanıtla #8 : 17 Mart 2013, 02:51:44 »
Aslına bakarsanız doğru gitmişsiniz ama yanlış bitirmişsiniz. Nokta nokta gidecek olursak;
Normalizasyonu ve normalizasyon çevirimini ( üç kez yapmışsınız) idealize etmişsiniz ve kesinlikle doğru bir işlem hatta fazlası var. Su verme sıcaklığına çıktığınızı varsayıyoruz çünkü malzeme demanyetize olmuş ki bu durumda zaten 723 derecenin üzerinde olmalı. Bir doğru işlem daha var, malzemeyi ocaktan çıkardığınızda yüzeyde tufal tabakası oluşmamış. Bu demektir ki tavlama ortamı oksitleyici değilmiş, zaten hava vermediğinizi söylüyorsunuz tufal oluşmamasının asıl nedeni budur ( iyi bir şey). Son işlemi yanlış yapmışsınız, işlemin gerçekleşmemesinin nedeni, tavlanmış malzemeyi ocaktan çıkardığınızda 10-15 sn beklemeniz olmuş. Bu bekleme malzemenin hızla sıcaklığını yitirmesine neden olur ve doğal olarak su verme işlemi başarısız olur. Yapmanız gereken şey, malzemeyi ocaktan alır almaz yağa daldırmanız olmalıydı. Son yanlışınız da menevişleme sıcaklığı. Kesinliğini bilmediğiniz bir fırına atmışsınız ki siz 350 derece diyorsunuz, öyle bile olsa 350 derecede 52100 çelik aşağı yukarı doğru bir ısıl işlemle 57 HRC ler civarında olur. Ama 52100 için ben olsam 350 derecede menevişleme yerine en fazla 250 derecede menevişleme seçerdim, bu bıçağın ağız dayanımına çok olumlu etki yapacaktır.
Önerim, hazır elinizde bıçak varken aynı bıçağı yeniden bu işlemlere sokun. Doğru işlemle gayet güzel sertlik alacaktır. Brülör konusunu kafanıza takmayın, önemli olan malzemeyi yeterli sıcaklıkta tavlayabilmeniz, bu çelik için nasıl yaptığınızın da çok fazla önemi yok. Bence ilk tavladığınız  gibi tavlayın, yaptığınız işlem doğrudur. Pratikte menevişleme işlemini yaktığınız ocakta da yapabilirsiniz, ideal olmasa da kesinlikle yanlışta değildir. Bunun için de önerim, bıçağa su verdikten sonra ( yağa daldırdıktan sonra) eğeyi bir tarafına sürtün, öyle ki yüzey parlasın, bunu zımparayla da yapabilirsiniz. Ardından tavlamayı yaptığınız ateşe tekrar malzemeyi tutun ve gözünüz malzemenin alacağı renklerde olsun. Sizin parlattığınız yüzey ne zaman ki böyle kirli sarı-kahverengi  arası bir renk aldı hemen tavlamayı kesip derhal suya sokun. Ardından aynı işlemi bir kez daha yaparsanız menevişleme işleminiz de tamamdır. Kolay gelsin şimdiden.

Soytürk Dönmez

  • ***
  • 4198
  • Meslek: Dövme Bıçak
  • Yer: İstanbul-Büyükçekmece
Ynt: Yeni Çalışma
« Yanıtla #9 : 18 Mart 2013, 00:09:44 »


  Sefa ustam, ben menevişlemeyi dediğin gibi ocakta yapıyorum , fakat tek meneviş yapıyorum ve suya değilde kendi halinde soğumaya bırakıyorum, doğru mudur? Gerçi çıkan sonuç gayet tatminkar fakat acaba suda soğutsam daha mı iyi ?

deserteagle

  • Eylem Cengiz, 49
  • *****
  • 9533
  • Meslek: elektronik ve hab. müh.
  • Yer: İstanbul, Kırklareli
Ynt: Yeni Çalışma
« Yanıtla #10 : 18 Mart 2013, 00:48:08 »
Belli bir gibi bir sıcaklığın üstüyle yapılan menevişlemelerde kimi çelikleri eğer yavaş soğutursan kırılganlığı artıyor. Bunun adı da galiba "temper embrittlement"

Yani menevişlemeden sonra her ihtimale karşı çeliği hızlı soğut.
« Son Düzenleme: 18 Mart 2013, 00:58:41 Gönderen: deserteagle »
Barika-i hakikat müsademe-i efkardan doğar
Namık Kemal
Instagram'da ben

Soytürk Dönmez

  • ***
  • 4198
  • Meslek: Dövme Bıçak
  • Yer: İstanbul-Büyükçekmece
Ynt: Yeni Çalışma
« Yanıtla #11 : 18 Mart 2013, 01:10:29 »
Belli bir gibi bir sıcaklığın üstüyle yapılan menevişlemelerde kimi çelikleri eğer yavaş soğutursan kırılganlığı artıyor. Bunun adı da galiba "temper embrittlement"

Yani menevişlemeden sonra her ihtimale karşı çeliği hızlı soğut.

    Teşekkür ediyorum Eylem ustam, bundan sonra öyle yaparım  :2up

karemisola

  • ***
  • 615
  • Yusuf Günenç
  • Yer: Hatay
Ynt: Yeni Çalışma
« Yanıtla #12 : 18 Mart 2013, 20:03:09 »
Aslına bakarsanız doğru gitmişsiniz ama yanlış bitirmişsiniz. Nokta nokta gidecek olursak;
Normalizasyonu ve normalizasyon çevirimini ( üç kez yapmışsınız) idealize etmişsiniz ve kesinlikle doğru bir işlem hatta fazlası var. Su verme sıcaklığına çıktığınızı varsayıyoruz çünkü malzeme demanyetize olmuş ki bu durumda zaten 723 derecenin üzerinde olmalı. Bir doğru işlem daha var, malzemeyi ocaktan çıkardığınızda yüzeyde tufal tabakası oluşmamış. Bu demektir ki tavlama ortamı oksitleyici değilmiş, zaten hava vermediğinizi söylüyorsunuz tufal oluşmamasının asıl nedeni budur ( iyi bir şey). Son işlemi yanlış yapmışsınız, işlemin gerçekleşmemesinin nedeni, tavlanmış malzemeyi ocaktan çıkardığınızda 10-15 sn beklemeniz olmuş. Bu bekleme malzemenin hızla sıcaklığını yitirmesine neden olur ve doğal olarak su verme işlemi başarısız olur. Yapmanız gereken şey, malzemeyi ocaktan alır almaz yağa daldırmanız olmalıydı. Son yanlışınız da menevişleme sıcaklığı. Kesinliğini bilmediğiniz bir fırına atmışsınız ki siz 350 derece diyorsunuz, öyle bile olsa 350 derecede 52100 çelik aşağı yukarı doğru bir ısıl işlemle 57 HRC ler civarında olur. Ama 52100 için ben olsam 350 derecede menevişleme yerine en fazla 250 derecede menevişleme seçerdim, bu bıçağın ağız dayanımına çok olumlu etki yapacaktır.
Önerim, hazır elinizde bıçak varken aynı bıçağı yeniden bu işlemlere sokun. Doğru işlemle gayet güzel sertlik alacaktır. Brülör konusunu kafanıza takmayın, önemli olan malzemeyi yeterli sıcaklıkta tavlayabilmeniz, bu çelik için nasıl yaptığınızın da çok fazla önemi yok. Bence ilk tavladığınız  gibi tavlayın, yaptığınız işlem doğrudur. Pratikte menevişleme işlemini yaktığınız ocakta da yapabilirsiniz, ideal olmasa da kesinlikle yanlışta değildir. Bunun için de önerim, bıçağa su verdikten sonra ( yağa daldırdıktan sonra) eğeyi bir tarafına sürtün, öyle ki yüzey parlasın, bunu zımparayla da yapabilirsiniz. Ardından tavlamayı yaptığınız ateşe tekrar malzemeyi tutun ve gözünüz malzemenin alacağı renklerde olsun. Sizin parlattığınız yüzey ne zaman ki böyle kirli sarı-kahverengi  arası bir renk aldı hemen tavlamayı kesip derhal suya sokun. Ardından aynı işlemi bir kez daha yaparsanız menevişleme işleminiz de tamamdır. Kolay gelsin şimdiden.


Verdiğiniz bilgiler için teşekkürler. Bir sonraki bıçak denememde suyunu tekrar vermeyi denerim hazır ocak yakmışken.