Bıçak Sanatı - Forum

1095- Av bıçağı - hamon

circassian

  • ***
  • 1133
  • Burak Ekit
  • Meslek: dis hekimi
  • Yer: istanbul-besiktas
Ynt: 1095- Av bıçağı - hamon
« Yanıtla #20 : 17 Ağustos 2010, 11:26:28 »
Emre , 1200 kum elmas tastan memnunmusun? herhangi bir kayganlastirici kullaniyor musun? bir de nereden kaca aldin ? bu elmas taslar bir servet bildigim kadari ile ,ben cok merak ediyorum bu konuyu ,sende baska ne grenler var , biraz anlatir misin?
Tüfek icat oldu mertlik bozuldu
Ali Rusen ( ya da Koroglu ) 16,yy

Bekir Çankırı

  • *
  • 506
    • Metal El Sanatları
  • Meslek: makine tasarımı
  • Yer: istanbul - ümraniye 1956 0 rh +
Ynt: 1095- Av bıçağı - hamon
« Yanıtla #21 : 17 Ağustos 2010, 11:56:46 »
Eline sağlık  Emre  usta . Yine usta emeğini  hakkıyla gösteren    bir " usta işi ". dakikalardır  hayranlıkla seyrediyorum . Bir de  derin  derin  iç geçiriyorum  tabii   :)  :)
"Hiçbir şey zor değildir, yeteri kadar ufak parçalara bölersek..." HENRY FORD

http://bekircankiri.blogspot.com/

emrekipmen

  • *****
  • 6065
    • Seçme Bıçaklar Albümüm
  • Yer: Bodrum
Ynt: 1095- Av bıçağı - hamon
« Yanıtla #22 : 17 Ağustos 2010, 12:00:01 »
Biley taşı konusunda zamanında çok yatırım yapmıştım. Eski bir yağ taşı var, babadan kalma, herhalde 600 kum civarındadır. Bunun dışında zamanında Arkansas taşları almıştım kaba ve ince olarak. İncesi 3000-4000 dir herhalde, kabası 320-400 civarında. Su taşları var, daha kullanmadım. Elmas taşlar biraz pahalıydı gerçekten, bir tane 400 bir tane de 1200 var. Bunlar hayatımı kolaylaştırıyor sert çeliklerde. Basen bıçakta düzleme filan için de kullanıyorum, kuru kuruya. Herhangi bir yağlama filan istemezler. Bunun dışında bazı ne olduğu belirsiz taşlar var, pek denemediğim daha. Çoğu girit taşı denilenlerden, ama denemediğim için bilemiyorum. Usaknifemaker.com sitesinden aldım arkansas, su ve elmas taşları...
« Son Düzenleme: 17 Ağustos 2010, 12:18:38 Gönderen: emrekipmen »

Kipmen Sanat web sitesi

muraterkut

  • ***
  • 1119
  • Murat E. Köroğlu / 1969
  • Meslek: muhasebe
  • Yer: samsun
Ynt: 1095- Av bıçağı - hamon
« Yanıtla #23 : 17 Ağustos 2010, 12:00:33 »
Allah tüm meraklısına böyle bir bıçak nasip eder inşallah, ama sizdeki 2. ve 3. sü olur ilki sahibinde olacak, nasip !....  ;D
girdim ilim meclisine, eyledim kıldım talep
dediler ilim geride, illa edep illa edep.....

ahayaloglu

  • ***
  • 379
  • Ahmet / 1961 / B rh +
  • Meslek: Emekli
  • Yer: Ankara
Ynt: 1095- Av bıçağı - hamon
« Yanıtla #24 : 17 Ağustos 2010, 15:56:45 »
Ahmet Bey,
DSC-04408 nolu fotodaki epoksiyi kullanıyorum. Hem çok güçlü hem de nerdeyse çelik renginde donduğunda..
Balçağı %20'lik Nitrik asit solusyonunda 1 dakika kadar bekleyyim sonra en ince zımpara tozu ile ovaladım. Malzemenin yapısından dolayı kristal yapısı küresel, bunlar nokta nokta ortaya çıktı...

Aslında tam istediğim gibi olmadı bıçak maalesef, biraz acemiliğime geldi, öncelikle hamon amaçladığımdan daha düz oldu. Geçme balçağı ilk kez denediğim için bıçağın ricassosunu da ayarlayamadım, bu yüzden ricasso sadece 4-5 milim genişlikte kaldı. Gerçi bıçak tipi için ricassonun geniş olması çok bişey ifade etmiyor ama amaçladığımın dışında olması biraz canımı sıktı.
Bu arada şu geçme balçak olayı frezesiz gerçekten çok zor ayarlaması. Sizin de önünüzde böyle bir iş var, aman sabır diliyorum... Pik demir ve demir cevherleri için bir kez daha teşekkür ederim ayrıca....

Emre bey, bahsettiğiniz  bu epoksi yi nereden temin edebilirim. Geçme işini hallettim, şu ara ramazanlık ve sıcaklardan elime malzeme almak içimden gelmiyor. Malzemenin işinize yaramasına sevindim. Şu ara yine aynı yerdeyim, lazım olan birşey varsa arayınız.
You lie, we die.

emrekipmen

  • *****
  • 6065
    • Seçme Bıçaklar Albümüm
  • Yer: Bodrum
Ynt: 1095- Av bıçağı - hamon
« Yanıtla #25 : 17 Ağustos 2010, 18:23:48 »
Aynen Ahmet Bey, bu sıcaklardan elimi kaldırsam yoruluyorum. Epoksiyi ben Koçtaştan aldım şimdiye kadar. JB-weld...
Bulamazsanız 404 plastik çelik tipi epoksi de iş görür...

Kipmen Sanat web sitesi

emrekipmen

  • *****
  • 6065
    • Seçme Bıçaklar Albümüm
  • Yer: Bodrum
Ynt: 1095- Av bıçağı - hamon
« Yanıtla #26 : 17 Ağustos 2010, 18:30:18 »
Kılıf yeni bitti. Değişik bişey deneyip biraz antik patina vermeye çalıştım dümdüz tek renk filan gitmek yerine. Farklı panellerde iki ayrı hasır örgüsü gerçekten hoş durdu, bunlara da çelik tel ile gölgelendirme yaptım. Balmumu bazlı koruyucu kılıfın içine de emdirildi. Deri işinde hala çok iyi değilim, arka tarafın dikiş deliklerini hala tam hizalı getiremiyorum  :(

Kipmen Sanat web sitesi

yavuz selim

  • ***
  • 162
  • 1975
    • turkuaz metal
  • Meslek: sıcak demirci-süsleme demirciliği
  • Yer: 41.045586,29.065682
Ynt: 1095- Av bıçağı - hamon
« Yanıtla #27 : 17 Ağustos 2010, 22:51:12 »
         eline koluna sağlık herşey uyum içinde duruyor...  bıçağı seyrederken gözü yoran hiç bişey yok.   sahibi keyifle kullanır artık...
Kuvvete dayanmayan adalet aciz, adalete dayanmayan kuvvet zalimdir

deserteagle

  • Eylem Cengiz, 49
  • *****
  • 9533
  • Meslek: elektronik ve hab. müh.
  • Yer: İstanbul, Kırklareli
Ynt: 1095- Av bıçağı - hamon
« Yanıtla #28 : 17 Ağustos 2010, 23:13:58 »
Evet, evet... Sana sanki bir ara bıçak hediye edeceğim galiba.  ;D ;D ;D
Barika-i hakikat müsademe-i efkardan doğar
Namık Kemal
Instagram'da ben

gökhan bakla

  • *****
  • 2620
    • blog
  • Yer: İstanbul / Tekirdağ - 1978
Ynt: 1095- Av bıçağı - hamon
« Yanıtla #29 : 18 Ağustos 2010, 12:10:37 »
Alıntı
Evet, evet... Sana sanki bir ara bıçak hediye edeceğim galiba.   

ha haaa...  :))  bu Trakyalıların hepsimi böyle,  :D :2up

emre bu arda bir sorum olacak, bıçağın et kalınlığı uç kısımda ne kadar. ? sivri giden bir ucu var ama ağız kısmındaki sertlikte oldukça fazla, zorlamalarda uç kısmının ince ve sert olması problem teşkil edebilir gibi geldi. ne dersin.?

emrekipmen

  • *****
  • 6065
    • Seçme Bıçaklar Albümüm
  • Yer: Bodrum
Ynt: 1095- Av bıçağı - hamon
« Yanıtla #30 : 18 Ağustos 2010, 12:49:43 »
Gökhan, haklısın, ön tarafın sertliği fazla ve ağız kalınlığı da az. Ancak çeliği test ettiğim kadarıyla bu sertlikte 45-50 derece kadar bükülmeye dayanıyor. Bu bir kamp bıçağı için veya kılıç için yeterli değil ancak bir av bıçağı için yeterli olmalı. Sonuçta iyi bir av bıçağında istenen kesme performansıdır. Dayanıklı olması için azaltacağım sertlik veya bırakacağım ekstra kalınlık bunu kötü bir av bıçağı yapardı. Yine de standart testlerimi üstünde yaptım bıçağın, eğer levye gibi kullanılmazsa bir tehlike yok, kullanılırsa da bundan sonra av bıçağı yerine bir kenarı keskinleştirilmiş levyeyle çıkaması daha mantıklı olur avcı arkadaşın  :D

Piyasadaki av bıçaklarına bir bak Gökhan, hepsi çok sağlam ama aşırı kalın et kalınlıklarıyla, yarım taşlamalarıyla, aşırı düşük sertlikleriyle çok dayanıklılar, harika, ancak çoğu avcıyı deliye çevirebilecek kadar düşük kesme performansları var.

Kipmen Sanat web sitesi

muraterkut

  • ***
  • 1119
  • Murat E. Köroğlu / 1969
  • Meslek: muhasebe
  • Yer: samsun
Ynt: 1095- Av bıçağı - hamon
« Yanıtla #31 : 18 Ağustos 2010, 13:48:25 »
İyi bir avcı aynı zamanda iyi bir doğa adamıdırda. Avda (doğada) kullanacağı araç gereçleri onun için gerçekten büyük önem taşır...Neyi nerde kullanması gerektiğini iyi bilir ve ona göre hareket eder. doğada kullandığı araçları onun için o derece önemlidir ki "dostudur" diyebiliriz.
Dostudur diyorum çünki ; çoğu zaman yakın çevresine bile göstermediği ilgi alakayı bunlara gösterir. bakımını yapar, adeta sever okşar... çünki onlar doğadaki o kocaman yalnızlıkta yanında ve ona hizmet vermeye hazır tek unsurlardır...
Burdan yola çıkarak; avcı yanında taşıdığı av bıçağını (yaralı bir avın yaşamını en hızlı şekilde sonlandırmada kullanacağı veya onun için çok değerli bir deriyi çıkarırken kullanacağı bıçağını) amacı dışında bir alanda kullanmayı düşünmez ve eli buna gitmez (çok extrem durumlar hariç/ hayatta kalma gibi).
 odun yarması veya levye kullanması gereken durumlarda zaten bunlara hazırlıklıdır ve ona uygun malzesi yanındadır.
gelelim tersini uygulayanlara, yokmudur vardır.... her alanda olduğu gibi kendini avcı zanneden (veya herhangi bir meslek sahibi.....), sahip olduğunu zannetiği  statünün gereklerini ve etiğini bilmeden bunu ruhunda hissetmeden karadüzen birşeyler yapan insanlar , işte bunlar elindeki değerlerin farkına varmaz , kadir bilmezler.....
Emrenin de atıfta bulunduğu işte bu tür insanlar için demirciler çarşısından aldıkları herhangi bir baltayla bu gün üzerinde konuştuğumuz Emre'nin son eserinin arasındaki farkı bilemez ve bu insanın kullanmaya bile kıyamayacağı güzelliği levye gibi de kullanırlar çünki bu onlar için gayet doğaldır...
Allah kimseyi "değer bilmez" lerden etmesin....
girdim ilim meclisine, eyledim kıldım talep
dediler ilim geride, illa edep illa edep.....

emrekipmen

  • *****
  • 6065
    • Seçme Bıçaklar Albümüm
  • Yer: Bodrum
Ynt: 1095- Av bıçağı - hamon
« Yanıtla #32 : 18 Ağustos 2010, 16:08:22 »
Ne güzel anlattın Murat, benim önceki avcı müşterilerimde de aynı özeni görmüştüm. Gerçekten iyi bir aletin hakkını veriyorlar, doğaya ve insanlara saygılılar, özenliler. Genel izlenimim bu yönde. Bu arada aman gözün korkmasın, bıçak ince ve saert diye en küçük bir yüklenmede kırılı verir anlamına gelmiyor. Bıçakta dayanıklılık ve kesme performansı dengesini çok iyi yakaladığımı düşünüyorum, tabii senin sahadaki tecrüben ve ürün üstüne yorumların benim için altın değerinde olacak. Daha önce yaptığım av bıçaklarının (topu topu iki tane  ^-^) kullanıcılarından gelen yorumlar ve şef bıçakları, kamış bıçakları vs. vs. müşterilerinden gelen geri bildirimler üzerine topladığım bilgiler üzerine tasarımını ve uygulamasını yaptım bu bıçağın. Umarım bu bıçak üzerine olumlu-olumsuz vereceğin yorumlar ile bir sonrakiler daha da iyi olacak. Ancak genel yorumlarda bıçağın et kalınlığı ve ağız kalınlığı arttıkça şikayetler o kadar çoğalıyor. Bu da beni yeterince dayanıklı ama olabildiğince düşük ağız kalınlığı ve sırt kalınlığına yöneltiyor. Ne kadar aşırıya kaçarsam o kadar iyi yorum alıyor bıçaklar :D Bunda aslında ilk tasarladığımdan birazcık daha kalın bıraktım, Gökhan'ın haklı olarak bahsettiği hamon etkisinden... Ancak hayatta kalma durumu tabii ki hiç bir alete bakmaz, insan hayatı herşeyden önce gelir. Bu yüzden en azından o gibi ekstrem durumlar amacıyla gerçekten yakınınızda "levyemsi" bir bıçak (surival tarzı) bulundurmak gerekir. Bu tür bıçaklar iyi domates kesemez belki, ya da iyi hayvan postunu yüzemez ama ihtiyaç doğduğunda zor engelleri aşmanızda, geçici barınak ypmada, kendinizi savunmada, ateş yakmada vs. en yakın "dostunuz" olabilir.

Kipmen Sanat web sitesi

gökhan bakla

  • *****
  • 2620
    • blog
  • Yer: İstanbul / Tekirdağ - 1978
Ynt: 1095- Av bıçağı - hamon
« Yanıtla #33 : 18 Ağustos 2010, 16:16:21 »
ben bu soruyu olayın teknik boyutunu göz önüne alarak sormuştum,  :-[
levye gibi kullanmak aklıma bile gelmedi, ki hiçbir bıçağımı o şekilde kullanmam..

muraterkut

  • ***
  • 1119
  • Murat E. Köroğlu / 1969
  • Meslek: muhasebe
  • Yer: samsun
Ynt: 1095- Av bıçağı - hamon
« Yanıtla #34 : 18 Ağustos 2010, 16:30:12 »
bak gördün mü sıradaki tasarım da böylelikle kendini göstermiş oldu :) bıçak görünümlü "levye"  :D

işin yorum kısmı tabii ki olacak ama, ben özel yaptırdığım bu tip şeylerde daha ürün elime ulaşmadan bir hissiyata sahip oluyorum diyebilirim. Bunun nedeni ise senden de istediğim gibi yapım aşamalarını mümkün mertebe takip etmek isterim.ama görsel ama görüşerek falan...İnan bunun gönlümdeki yeri şimdiden hazır gelince tam yerine oturacağına adım gibi eminim. O derece ki şimdiden doğada kendimi onunla ve onu nerde nasıl kullandığımı bile gözümde canlandırabiliyorum  inan.... Bu hissi; çocukluğumuzda bayramlarda aldığımız bir hediyeyi sabaha kadar yatağımızın başucunda tutup biran önce sabah olsa da kullansak heyecanına benzetebiliriz....
Velhasıl kelam ben şimdiden çok iyi yorumlar çıkartacağına inanıyorum bu elamanın  :2up
girdim ilim meclisine, eyledim kıldım talep
dediler ilim geride, illa edep illa edep.....

muraterkut

  • ***
  • 1119
  • Murat E. Köroğlu / 1969
  • Meslek: muhasebe
  • Yer: samsun
Ynt: 1095- Av bıçağı - hamon
« Yanıtla #35 : 18 Ağustos 2010, 16:41:33 »
sevgili Gökhan bey tahmin ediyorum Emre'nin de ve kendi adıma benim de yazılarımızın sizin yazınıza istinaden yazılmış bir durumu yok, emin olun... :)

Ben tamamen hazır lafı da açılmışken diye başlayıp ; içimden geçenleri paylaşmak amacıyla yazdım o yazıyı; "hasbihal" yani, müsterih olun..... burdaki kimsenin  amacı bağcı dövmek değil, üzüm yemek....
Sevgiyle kalın.....
girdim ilim meclisine, eyledim kıldım talep
dediler ilim geride, illa edep illa edep.....

emrekipmen

  • *****
  • 6065
    • Seçme Bıçaklar Albümüm
  • Yer: Bodrum
Ynt: 1095- Av bıçağı - hamon
« Yanıtla #36 : 18 Ağustos 2010, 16:45:21 »
Biliyorum Gökhan, hiç öyle oduğunu da düşünmedim, sadece bu tip bıçakların kullanıma yönelik tasarlanılması lazım olduğunu belirtmeye çalışıyorum. Ülkemizde bir yanlış anlama var, hatta bende de vardı.
Av bıçağı denilince insanların aklına "survival" tarzı kaba bıçaklar geliyor, bu hatalı kavram bende de vardı. 2 yıl önce bir müşterim av bıçağı istediğinde ilk fikrim bu tip sağlam bir bıçak yapmaktı. Ancak sonra müşteri kullanımda nelere dikkat ettiğini, elindeki bıçaklarda yaşadığı sorunları, hangi bıçaktan neden hoşlanmadığını filan anlattığında bana dank etti. Adam meğerse çok özellikli bir alet istiyormuş, batma ve kesme performansı nerdeyse mükemmel, oldukça sert (bir kerede 3-5 tane yüzme işi yapıp arada bilemek zorunda kaldığı için sevmediği bir av bıçağından hareketle) bir bıçak istiyordu. Elleri kanlanınca kolayca kaymayan bıçak, hafif ve kontrolü yüksek birşeydi tarif ettiği... Bundan hareketle yaptığım çalışma onu çok memnun etmişti, ancak hatırladığım kadarıyla o memnun kaldığı bıçak bu son yaptığımdan da teknik anlamda daha dayanıksızdı. 62-63 hrc sertlikte, et kalınlığı nerdeyse bunun yarısı idi. Bu açıdan bazı aletlerin tasarımını teknik olarak standart bir dayanıklılık üzerinden düşünmememiz gerekiyor gibi. Bu benim kişisel fikrimdir, tabii değişik görüşler vardır, bunları tartışmamız kadar doğalı olamaz herhalde...


Kim okurdu kim yazardı
Bu düğümü kim çözerdi
Koyun kurt ile gezerdi
Fikir başka başk' olmasa
 ^-^

Kipmen Sanat web sitesi

Seyit Hüseyin Barbarus

  • ***
  • 181
  • Meslek: eğitimci
  • Yer: istanbul
Ynt: 1095- Av bıçağı - hamon
« Yanıtla #37 : 18 Ağustos 2010, 17:25:45 »
Emre  Bey  hem  bıçak  hemde  kılıf çok güzel olmuş  tebrikler. Yemen hançeri (cenbiye) tarzı  çalışmayı düşünmez misin? Ayrıca  yerimi bilmiyorum ama  şöyle bir tespitim oldu'' bıçaklar  veya  kılıçlar  kuzeyden  güneye  doğru indikçe kavisleri artıyor  kınjal  ve cenbiye de oldugu gibi  sebep işlevselligimidir  acaba ? teşekkürler

emrekipmen

  • *****
  • 6065
    • Seçme Bıçaklar Albümüm
  • Yer: Bodrum
Ynt: 1095- Av bıçağı - hamon
« Yanıtla #38 : 19 Ağustos 2010, 01:14:50 »
Emre  Bey  hem  bıçak  hemde  kılıf çok güzel olmuş  tebrikler. Yemen hançeri (cenbiye) tarzı  çalışmayı düşünmez misin? Ayrıca  yerimi bilmiyorum ama  şöyle bir tespitim oldu'' bıçaklar  veya  kılıçlar  kuzeyden  güneye  doğru indikçe kavisleri artıyor  kınjal  ve cenbiye de oldugu gibi  sebep işlevselligimidir  acaba ? teşekkürler

Yemen hançerlerinin formu pek hoşuma gitmiyor. Kabzalarını da çok rahatsız buluyorum. Şu sıralar ilgimi çeken formlara yöneldim. Yakında ilk parti çıkar, bakalım nasıl olacaklar...

Şu kuzeyden güneye formların incelmesi ve kavislenmesi tespitiniz çok yerinde ve ilginç bir konu.

Bu konuda iki teorim var. Birincisi tamamen aslında komik ve saçma bir teori ama yine de ilginç olduğundan paylaşayım dedim:

1. Kuzeye ve batıya gittikçe baskın olan kültür hıristiyan kültürü. Hıristiyanlıkta kutsal sembol haç olduğundan kılıçlar da düz ve haç biçiminde gelişmiş. Güneye gittikçe müslümanlık ve sembolü hilal devreye giriyor, tabii kılıçlar ve hançerler de hilal biçiminde...  ^-^ Pek tutarlı bir teori değil farkındayım :)
Yine de örnek olarak aynı dönem iki tipik kılıcı karşılaştıralım.
14. yüzyıl Ortaçağ Sövalye kılıcı


18. yüzyıl şimşir



2.
Daha gerçekçi bir teori ise kuzeyden güneye gittikçe havanın ısınması gerçeğine dayanıyor. Hava fazla sıcaksa ordunuz o kadar kalın metalden zırh taşıyamaz. Kuzeydeki soğuk havada yaşayan halkların ordusu ise ağır zırhlı piyade ve atlılara sahip. Bu tip bir orduya karşı karşısındaki ordu da kılıç olarak genelde ağır ve ezici nitelikte kılıçlar geliştirmek zorundaydı.
Güneyde ise işler farklıdır, kıvrak ve hareketli bir ordu hafif zırhlarla daha kolay yer değiştirebiliyor, su kaynaklarına daha hızlı ulaşıyor vs. Buna karşı orduda da daha hareketli hedefleri, daha kıvrak savaş tekniklerine karşı hafif ve kesici özellikleri ön planda kılıçlar kullanacaktı.
Gerçekten kavisli kılıçlarda kesme performansı bir noktada yoğunlaşır ve kavis yüzünden de kesme derinliği artıp verdiği zarar artar.
Bu teori üzerine düşündüğümüzde şunu da cevaplamak gerek: Peki kuzaydeki bir ordu güney deki bir orduyla karşılaştığında ne olur?
Cevap bence şudur: Eğer kuzeydeki ordu güneyin kıvrak askerlerine karşı galip gelemezse zırhını bir kenara atıp güneydekine benzer kıvrak hareketlerle kullanılan kılıçlara geçmelidir. Dikkatinizi çekerim, gerçekten de Avrupanın genelinde olan buydu. Büyük plaka zırhlar haçlılardan sonra rafa kalkmaya başlamış, süvariler ağır kılıçlarını bir kenara atıp zamanla eğri ve hafif kılıçlara geçmişlerdir. Sonuç ortada: Rönesans ile birlikte süvari kılıçlarıyla ve ateşli silahlarıyla hafif zırhlı hatta zırhsız ordular Avrupada yaygınlaşıyor:
17. yüzyıl kılıcı (Avrupa):

Zamanla ordular birbirlerinin zayıf ve güçlü yanlarını tartarak kendilerine yarayan teknikleri adapte ederler, zaman içinde sıklıkla karşı karşıya gelen ordular birbirlerine o kadar benzemeye başlar ki arada fark göremezsiniz. 20. yüzyıl başında 1. dünya savaşında Alman, İngiliz, İtalyan, Yunan ve Osmanlı orduları arasındaki bariz farkları bulmaya çalışalım isterseniz. Bence pek bir fark yok, zırh yok, tüfekler aynı mantıkta, toplar aynı mantıkta, subay kılıçları bile birebir aynı...
« Son Düzenleme: 19 Ağustos 2010, 01:20:57 Gönderen: emrekipmen »

Kipmen Sanat web sitesi

Ynt: 1095- Av bıçağı - hamon
« Yanıtla #39 : 19 Ağustos 2010, 03:23:53 »
Usta alelacele yazıyorum, biraz önce geldim. Ellerine sağlık çok görkemli olmuş. Pik demir işini tuttum, çok yakışmış. :2up