"Arkadaşlar, bu memlekette kılıç ustası denebilecek, en azından eski anlamına yaklaşan anlamıyla pek bir kişi yoktur, hele bu tarz bir lanse hiç uygun olmamıştır. Bizim gibi arada bir kılıç deneyen ya da benim gibi hiç yanına yaklaşmayan bıçak sanatkarları ve hobicileri kılıç yaptığı için de kılıç ustası sayılamazlar, birşeyin ustası olabilmek için o işi ciddi bir şekilde ve on yıllardır yapıyor olmak gerekir. Bu konuda belki en yaklaşan Yatağan'daki bazı ustalarımızdır. Yatağan'a uğradığımda muhabbetlerimizde Süleyman Ustamız ve Abdurrahman Usta gibi bu işi sürekli ve şevkle yapan ve kendilerini geliştirebilmek için canla başla çalışan ustalarımız olduğunu gördüm, bu açıdan bakılırsa kılıç anlatılırken ilk olarak bu tarz ustalarımıza kamerayı tutmak lazım, kenarda köşede sadece ilgilenip araştırma yapan, sanatkar olmayanlara kılıç ustası demek gaflettir, sanata hıyanettir"...
Sayın forum uyeleri, sayın diyorum cunkü bu forumun uyesi olmak bu güzel toplulugun bir parçası olmak benim için saygın duygular demek. yoksa laubalilik veya kibir olarak görmeyiniz. Eger bu belgeselin amacı dımışkı yumurtasından ata yadıgarı kılıçlar ise belgesel zaten ölü doğmuştur. Türkiyede hali hazırda dımışkı yumurtasından bir kılıç yok, bıcakda yok. dımışki yumurtasını ilk yapanlar bellidir.
Herhangi bir konunun uzmanı olmak ile bir konunun heveslisi olmak araştırıcısı olmak sanırım aynı şeyler değil. Belgeseli yapan arkadaşa bir noktada üzülüyorum bir noktada ise eleştirilerim var. Kendisi açıkca diğer bazı arkadaşlarımızın vakitlice oldugu gibi Kayahan Beyin etkisi ile objektif olmaktan uzak bir tutuma girmiştir. İşi mehteran takımı ve hamasi bir havada oldu bittiye getirmiştir. Bir konuda kitapları devirmek o konuda uzman yapıyor ise dogrudur kayahan bey uzmandır. Hatta eminim bilgileri bir kitap yazmaya yeter ve artar. Benimde bilgilerim Peru konusunda böyledir. Aztec uygarlıgı ile de . Kitapda yazabilirim belki. Ama hiç gitmedim. Benim uzmanlıgım okudugum kitaplar kadardır. Görmedim, yaşamadım. Başkalarının bilgilerini ısıtıp sunarım ancak . Kayahan beyin uzmanlıgı ne kadarsa benim de o kadardır. Siz anladınız zaten. Türkiye uzmanlarla doludur , çeşitli konularda. Sporda futbolda örnegin, ekonomide vs.
Konu " yoğruk örgütlü zımbırtı " olsaydı konunun uzmanı yakın tarih sırası ve eş zamanlı ugraşlar ile Gökhan , ben , Sefa abi ve sonra gelen kimi arkadaşlar ve son zamanlarda Rasim usta olurdu. Bu durumda da ilgili kişilere ulaşılabilirdi. En azından yakın olduklarından dolayı sevgili Gökhan ve Rasım ustaya. Ama konu bu da değil.
Maalesef konu hayatı boyunca döverek kılıcı bırakın bir bıcak bile yapamamış olduguna inandıgım bir kişinin ateş başı macerası olmuştur. Kendisi kalfasına dövülecek yeri de göstermeyi ihmal etmemiştir. Hare belgeseli bir eksiklikten doğmuş, boşlugu yanlış bir şekilde doldurmuştur. Belgeselci beyefendinin emeklerini lütfen inkar etmeyelim. burokrasılerle ugraşmak belgeseli planlamak, bütce çıkarmak, bitirmek, montajlamak. metin hazırlamak, ve de yayınlatmak ciddi bir gayret işidir. Başlangıçta söyledigim eleştiriye gelince; madem suriye ilişkileri iyi oldugu zaman gibi uzunca bir hazırlık dönemine sahipti, keşke bir parça daha araştırma yapıp tek kişi ile bu işi bitirmek yerine forumu 10-15 gun inceleseydi. gerekli metni ve dokumanı çok daha saglıkla oluşturudu. AMACIN DOĞRU OLMASI YANLIŞLARIN BAHANESİ OLMAMALI.
Emrenin ustalık tanımına katılmıyorum ancak bu konuda yorum yapmıyacagım zira karışık bir konu. uzar gider, asıl hedefimizi unuturuz.
Dımışki yumurtası osmanlıda en son nerede ve hangi tarihte yapılmıştır? Bunu bana bir tarihçi açıklarsa borçlu kalacagım. Ortalıkta bahsedilip geçen bu yumurtalardan acaba kaç kılıç yapılmıştır bunları bilemem ancak cumhuriyet tarihinde bilinen ilk dımışkı malkarada gökhanın araştırması, aile geleneginden gelen bilgi birikimi, sevgisi ,dede yadıgarı ocagı ve eylemin maddi manevi destegi ile bu iki arkadaşım ellerinden çıkmıştır. unutulmasa iyi olur.
Saygılarımla