Diyenler vardır şimdi;
-----bu nedir yahu, adamda bi ton opinel....

bende opinel eski bir sevgi,
adamların 1800 lü yıllardan bu yana markayı getirmeleri,
arada 2 tane Dünya Savaşı yaşamalarına rağmen hem de,
ve de yavaş yavaş büyüyerek ve klasikliği bozmadan.....


bu tür şeyler bende sevgi uyandırıyor o nesnelere ve esas olarak onun arkasındaki gayretlere....
keşke diyorum ben de bıçak işinde böyle bir marka olup, adımı tüm dünyaya duyurup, bunu bir de sanayi olarak çocuklarıma devredebilsem...
( tabii bizde de bir klasik vardır; babanın vefatından sonra, çocuklar hemen birbirini yer, karıları arkadaşları fit sokar birbirini yemiyorsa,
marka 2 ye 3 e bölünür:
öz..... bilmem ne,
has..... bilmem ne,
bi de
hakiki...... bilmem ne
markaları olarak..... ürün çinde yaptırılıp kar arttırılma derdi başlar bazı uyanık kafalarda. olmaz marka bozulur satmaz. sonra mallar-dükkanlar satılır, paralar yenir, başlanır konuşulmaya ---Biz eskiden şşşöyle böyle vs... marka gider, biter yok olur.
sonra millet anlatır ----Eskiden şöyle bir marka vardı, sonra noooldu bilmem yok oldu falan filan..
biri ordan çıkar. der,
----aaaa onun bende bıçağı var, artık bulunmuyor bunlar, koleksiyonerler çok para veriyor, bunlara.. ama sahteleri de varmış çin malı, bak şimdi gerçeği şu şekilde anlaşılıyor deeer...mevzuu uzaaaar gider....
artık marka millete meze dir... dir... dır dır dır kusura kalmayın dostlar

)



