Emre iyilerini biraz sonlara sakladım
Bıçaklarımı, çalışma odamda bulunan dolabımdaki, kilitli bir çekmecede (içi kadife kaplı) ve her zaman, kılıflarının dışında saklarım. (kılıfların zararlı olabileceğini bilmezken de bu durum böyleydi. Çünkü çekmeceyi çektiğimde kılıfları değil bıçakları seyretmek isterim.)Ve bol bol silikajel (nem alıcı) doludur bu çekmece. Çekmece ve dolap benim kendi tasarımım ve imalatımdır. dolabı hobilerime uygun isteğime göre şekillendirdim ve yaptım.
Bıçak alırken fiyatı pek fazla göz önünde tutmam. Tabii bu kaça olursa olsun alırım anlamına gelmiyor. Bu para bu bıçağa değer diye düşünmüşsem, O zaman fiyatı makuldür benim için. Bazı bıçakları bedava verseler pahalı gelir bana ...
Her zaman da bıçaktaki estetik ve tasarım, kullanımın önüne geçer satın alma mantığımda. Bu belki faydasız bir durum gibi gözükse de, bazen bana da böyle yapmamalıyım gibi gelse de önüne geçemem bunun. Estetik ve tasarımın uyumundan kaynaklanan Ruhsal tatmin beni daima esir etmiştir.....
fileto bıçağı tasarımlı fileto bıçağı alırım ve sadece fileto kesmek için kullanırım.
av bıçağı tasarımında av bıçağı ve yine amaca yönelik kullanım....
kamp bıçağı kılklı kamp bıçağı, kampta, piknikte kullanırım,,, vs. vs. vsvs
hiç bir zaman kasap bıçağı kılıklı yada ekmek bıçağına benzeyen bir av bıçağına veya av bıçağı-hançer-kama vs. şeklinde yapılmış günlük şehir kullanım çakısına rağbet etmemişimdir..Bu bıçak kendinin ne olduğunu bile bilmezken ben ona görev yüklemeye çalışmamış, uğraşmamış, Beğenmemiş ve almamışımdır, nasıl kullanacağımı ve ne işe yarayacağını bile kafamda oluşturamaz , rahatsız olurum.... Her işe yönelik ayrı bıçak alma keyfinden kendimi mahrum etmem...
Ucu bovie gibi yukarı sivrilen bir minicik çakı çok itici gözükür gözüme, saldırgan kılıklı bir çakıcık, benim gözümde pekin finosundan bekçi köpeği veya çoban köpeği yapmaya çalışmak gibi birşeydir, Komik ve saçma.. (Bunlar şahsi fikirlerimdir, lütfen kimse alınmasın, gocunmasın. Benim bu şekilde düşünmem herkes böyle düşünmelidir, böyle yapmalıdır anlamına asla gelmiyor.Geneli bağlayıcı sosyal ve felsefi açıklamalarda bulunmuyoruz.)
Bir de hem dizayn, hem kullanım, hem de estetik açıdan beni tatmin eden bir bıçağa rastlarsam , değmeyin o zaman keyfime....
Hiç bir bıçağımı aldığıma pişman olmamışımdır. Alıp ta beğenmediklerimi etrafa hediye ederim..Sonra da hediye ettiğim bıçakları 2 - 3 yıl sonra hala o insanların elinde kullanırken görünce hayrete düşerim... (opinel hediyelerim hariç, kendileri bu kapsamda değiller. nedense opinelleri severim ve dostlara hediye ediyorsam beğenmediğimden değil , değer verdiğimdendir..)
Deri kabzalı tronix (bk. koleksiyonum ? No:1 tronix av.) bıçağımı çok hesaplı bir fiyata almıştım. maksadım kabzayı söküp incelemekti. Fakat müthiş bir kesme ve iyi bir dayanıklılık görünce de hayrete düşmüştüm.
Bu bıçağım av-doğa-kamp işlerimde ön plana çıkıp halan daha bana aynı kaliteyle hizmet sunmaktadır.
Kıyamadığım bıçaklarım yoktur (eski antikalar hariç) Dağa Ormana çıkaramadığım bıçaklarım olduğu zaman bile evde mutfakta ve sofrada kullanır , ama illaki de kullanırım. Aldığım bedel hiç bir zaman kullanımla ters orantılı olmamıştır. Bende misafir odası, misafir yemek takımı, gibi acaip mantıklar yoktur, büfede vitrinde kullanılmayan daha doğrusu her gün kendimce ve ailemce kullanılmayan birşey barındırmam her şeyin en iyisini kendime ve aileme kullanırım, misafirlerim de benim kullandığımı kullanır. Bu durum bıçaklarım veya tüm eşyalarım için geçerlidir.
Aslında az para verdiğim bıçaklarımı pek de kullanmadığımı farkettim bu yazıyı yazarken
Hoşçakalın.
Okuma zahmetine katlandığınız için şimdiden teşekkür....
1410 Yanıt
429697 Gösterim