Bu konu siyasi tartışmaya gitmesin diye fazla dalmamaya çalışarak söyleyeyim.
Muhafazakarlık da modernlik de körü körüne olmazsa ve her insan bunlardan ikisine de sahip olur ve ikisini bir arada ve dengede yaşatmayı becerirse bence o zaman işte güzel şeyler olabilir.
Japon, geçmişine en az atası kadar çalışkan, disiplinli ve ahlaklı giderek eskiden yapılanı aratmayarak sahip çıkıyor. Yoksa daha başarılarımızı çalışkanlığa, kendimizi geliştirmeye, zamanının yüksek teknolojisine borçlu olduğumuzu idrak etmeden, sadece biz şuyuz biz buyuz diye böbürlenmekle yetinirsek; koşulların sürekli değiştiği dünyada nal toplarız.
Söz konusu Japonlar, varlıklarını sürdürmenin yolunun diğer süper devletlerin yolunu izlemek olduğunu, onlar gibi güçlü olmak ve oyunu oynamak gerektiğini öğrenmişlerdi. Ben de geçenlerde tesadüfen ve biraz da yapacak daha iyi bir işim olmadığından Japon-Rus savaşlarını okumuştum. Rusların sıcak denizlere çıkmasını önlemek için yapılan savaşlar bunlar.
Japon-Rus Savaşları:
http://en.wikipedia.org/wiki/Russo-Japanese_WarBu savaşlar arasından Sarı Deniz Savaşı sıradışılığından dolayı dikkatimi çekmişti:
http://en.wikipedia.org/wiki/Battle_of_the_Yellow_Sea Birisi 4000 metreye kadar, öteki 6000 metreye kadar iş gören mesafe ölçerlerle donatılmış olan iki güç birbirini 8 mil (14 km) mesafeden vurmuşlar.
Adamların tarihinde kılıçtan fazlası var...