Motif

[sefaçabuk]

elbette alır almaz eziyet testinden geçiririm ben onu, hiç merak etme.

[deserteagle]

acaba çelik içinde kullanılabiliyormu

Çelik derken susuz çelik diyorsun di mi? Bence işlemeleri su vermeden önce yapmak gerek, siz ne dersiniz? Kafamdaki ufak sorun ise işlemelerin ısıl işlemi masıl atlatacağı. Emrenin folyolu prosesi ile işlemelerin çok zarar göreceğini sanmam.

Bu nesne HSS'den. İşleme yaparken problem yaşamayacaktır. Üç vakte kadar denerim.

(ifadelerde biraz düzeltme yaptım)

[emrekipmen]

Açıkçası HSS çeliklerde kesinlikle inert atmosfer ya da folyolu yöntem şart, östenizasyon çok yüksek derecelerde ve uzun süreler ısıda kalacak. Korumadan koyarsanız dış çevreden 1 milim-2 milim kadar pas zımparalarsınız, elde pek bişey kalmaz 

[deserteagle]

Galiba anlatırken konuları birbirine karıştırdım.

Ben "Tığ HSS'den yapılma, sağlam olur, demiri işlerken sorun çıkarmaz." diyorum.

"Bıçağı ise önce işlemek, sonra ısıl işleme sokmak bence uygun, siz ne dersiniz" diyorum.

[emrekipmen]

Efendim soru neydi 















Evet doğrusu öyle olur 

[deserteagle]

Yarım saatte bu kadar. Sap tak, parça bul, zımparala, deseni kalemle çiz, sonra işlemeyi yap sonra çapakları zımparala, hatları biraz düzelt, bir daha zımparala...

Arada iki kere ucunu kırdım ama biraz derine dalmışken ters bir vuruş yaptım sanırım. iki kere de uç açtım.


Çizim


İşlemeyi yaptıktan sonra


Ufak düzeltmelerden sonra

[sefaçabuk]

acaba çelik içinde kullanılabiliyormu

Çelik derken susuz çelik diyorsun di mi? Bence işlemeleri su vermeden önce yapmak gerek, siz ne dersiniz? Kafamdaki ufak sorun ise işlemelerin ısıl işlemi masıl atlatacağı. Emrenin folyolu prosesi ile işlemelerin çok zarar göreceğini sanmam.

Bu nesne HSS'den. İşleme yaparken problem yaşamayacaktır. Üç vakte kadar denerim.

(ifadelerde biraz düzeltme yaptım)

tabi canım, su vermeden önce elbette 

[durukan]

kimi bora bıçaklaarının üzerindeki gravureri yapan ust ile tanışmış idim. yanlışım yoksa suvermeden sonra yapmakta idi.  tabi dogrusu once grvur sonra su verme. fakat bazen su verme sonrası oluşan yüzey tabakanın tesviyeside gravurde çiddi sorun olabilmkte..

[sefaçabuk]

Durukan suvermeden sonra yapınca da ona takım dayanmaz, belki gravür kısmı çamurla filan sıvansa çözüm olabilir (mi)

[emrekipmen]

Oooo, ben hiç anlamamışım, yazılanları bir daha okudum şimdi anladım

Arkadaşlar sözümü geri alıyorum,
gravür işleri %90 oranda ısıl işlemden sonra yapılır.
Genelde karbür-elmas uçlar kullanılıyor.

Sonuçta gravür çizgiler stres noktaları oluşturur ve sertleşme sırasında gravrün yapıldığı bölümlerde mikro çatlaklar oluşması çok muhtemeldir... Bu arada ısıl işlem sonrası dekarbürizasyon tabakasını zımparaladığınızda gravürün tüm ince işleri de gidecektir...

[sefaçabuk]

çamur??

[deserteagle]

O halde san mai yapıp sonra gravür yapıyoruz yada hamon yapıp su almamış kısmı işliyoruz. 

[sefaçabuk]

bakalım, bir kaç güne kadar çatlıyor mu çatlamıyormu hep beraber görürüz.

[emrekipmen]

Açıkçası çamur iş görür kesinlikle, ancak bence temperlenmiş çeliği bir sert uç ile de çizemez miyiz?
Sonuçta arada en az bir 5 HRC ya da daha fazla sertlik farkı olacak. İyi bir ısıl işlemle 64 HRC'lerde bırakabiliriz takım çeliğini sonuçta, hatta sıfır altı işlem yapabilsek bu 66 HRC olurdu... Bir de takımlara elmas kaplama yapan biyerler yok mudur?

[sefaçabuk]

teorik olarak 5 HRc fark göz önüne alındığında iş görür gibi gelse de uygulama da bu böyle olmuyor, sertleştirilmiş bir çeliği hava çeliği sulu testere de bile kesemiyorsun. Kaldı ki bu işlemde sürekli bir darbe söz konusu, bu durumda da büyük olasılıkla ya takım çok çabuk körelecek, yada aşırı gerginlikten uç kısmında gevremeler oluşup küçük küçük parçalar kopacak
Elmas kaplamanın yapıldığını bilmiyorum, TIN kaplama olabilir belki ama o da daha çok sürtünen yüzeylerde işe yarıyor diye biliyorum, böyle darbeli çalışan yerlerde işe yarar mı? sanmıyorum. Belki kaba hatlar ısıl işlem öncesi yapılıp ince hatlar sonraya bırakılabilir, ya da çamur sıvanıp denenebilir.

[emrekipmen]

Sefa yahu, şimdi dikkatle baktım da, genelde elle gravürü zaten yumuşak malzemeye yapıyorlar, balçağa, kabza malzemesine filan. Genelde namluda desen için ya asitle maskeleyip aşındırıyorlar ya da elmas uçlu pnömatik gravür aletleri kullanıyorlar...

Bu mikro çatlaklar veya bölgesel gerilimleri metalurjiden bilirsin baba, gözle görünmez, yıllarca kendini belli etmez, ama zora geldiğinde ilk oradan kırılıverir. En azından görmüşsündür demirci üretimi, ağaç keserken ağzının bir kısmı odunda kalan, bir süre kullanıp sonra basit bir işin ortasında ikiye ayrılıveren aletler....

[sefaçabuk]

Emre aşındırma ve pnömatik elmas kalemler çok mantıklı. Mikro çatlakların temel nedeni, ya malzeme yorgunluğu, ya aşırı gerilme veya bölgesel termal şok tur. Piyasada ısıl işlem teorisine hakim olmayan bir çok demirci insanı her zaman çalıştığından farklı bir çelikle çalıştığında başına bu iş sıkça gelebilir ( gelmeyedebilir) gravürün yüzeyde yapılmış bir işlem, ısıl işlem sonrası su verme sırasında bölgesel gerginliğe neden olabileceği düşüncesi çok kafama yatmadı, aşırı kesit daralması olsaydı o zaman buna katılırdım.

[emrekipmen]

Martensit zaten plaka -levha- şeklinde oluşur. Küresel taneli yapı dönüşüm sırasında asimetrik boyutsal değişimler geçirir, yapının keskin dönüşler yaptığı yerlerde ise çok yüksek gerilim birikimleri oluşur. Eğer yapının dönüşümü belli bir noktada tıkanırsa sonuçta gerilim bir şekilde boşalacaktır, bu da tane yapısının metalik bağ gücünü aştığı anda o bölgede mikroskobik ayrılmalar olacaktır. İstersen şöyle bir deney yapalım: yay çeliği veya düz karbonlu 1075 gibi 10-15 milimlik bir mili ikiye böl, birbirinin aynısı olsun, sonra birinin üzerine sadece 1 milim derinliğinde filan birkaç enine çizik at tam ortada biyerlerde ve ikisini de sertleştir. Sonra iki mil parçasını düşük ısıda menevişle, mesela 175-200 derece civarı. Bunları teker teker kırılana kadar mengenede bir boru yardımıyla ortasından bük. İlginç bir şekilde sadece 1 milim derinlikte bir çiziğin bile ne kadar dayanıklılığı düşürdüğünü görebilirsin, hem diğer çiziksiz milden daha önce (daha düşük açıda) kırılacaktır hem de yüksek olasılıkla kırık çiziği takip edecektir...

Sonuçta gravür cizgileri belki yarım milim civarında derinlikteler ancak martensit oluşacak onlarca - yüzlerce katman plakayı bölüyor bu çizikler, mikroskobik olarak koskoca vadiler açıyorsun sonuçta... Bu yüzden genelde ısıl işlem öncesi tüm dik kenarlar yuvarlatılır, perçin delikleri pahlanır. 90 derecelik keskin kenarlar da oldukça yüksek stres kaynaklarıdır. Örneğin geçenlerde bir bıçak ustası kendi bıçaklarında tahribatlı test yapmıştı, kendi bıçaklarını kendi markası ile ısıl işlem öncesi sıcak veya soğuk damgalıyordu. Bu testlerden sonra damgalama metodunu bıraktı ve anodizasyon ile markalamaya döndü, çünkü markasının yarım milim derinliğinde olmasına rağmen tüm bıçaklar her zaman tam markanın olduğu yerden kırılıyordu. Markalamayı bıraktığında bıçağın önceki testlerinden daha fazla bükme testine dayandığını gözlemişti... Bu olayı bladeforums'dan hatırlıyorum ama bahsi geçen konuyu bulamadım. Eğer bulabilirsem koyarım buraya linki...

[deserteagle]

...
Örneğin geçenlerde bir bıçak ustası kendi bıçaklarında tahribatlı test yapmıştı, kendi bıçaklarını kendi markası ile ısıl işlem öncesi sıcak veya soğuk damgalıyordu. Bu testlerden sonra damgalama metodunu bıraktı ve anodizasyon ile markalamaya döndü, çünkü markasının yarım milim derinliğinde olmasına rağmen tüm bıçaklar her zaman tam markanın olduğu yerden kırılıyordu. Markalamayı bıraktığında bıçağın önceki testlerinden daha fazla bükme testine dayandığını gözlemişti... Bu olayı bladeforums'dan hatırlıyorum ama bahsi geçen konuyu bulamadım. Eğer bulabilirsem koyarım buraya linki...

Yeteri kadar keyword verdin, bulması zor olmadı:

http://www.bladeforums.com/forums/showthread.php?p=7614446

[huseyinmertturk]

ıSIL İŞLEM ve polisajdan sonra kezzapla yapsanız hiç denedinizmi biz yaparız mesela...