Bıçak Sanatı - Forum

AEB-L faz grafiği üstüne (Ynt: Ck 75 1.5 mm)

durukan

  • *****
  • 774
  • Meslek: hekim
  • Yer: şanlıurfa
AEB-L faz grafiği üstüne (Ynt: Ck 75 1.5 mm)
« : 22 Aralık 2009, 22:19:15 »
http://www.bicaksanati.com/forum/index.php?topic=12.0'ın devamı....


Bu çelik bıçak çeliği yapma amacı ile üretilmiş zaten jilet lerde ustun kesme özelliği nedeni ile kullanılmakta. toz metalurijisi ile üretilmemesine karşın tanecik yapısı mikronun onda 7 si kadar küçük ve toz metalurijik çelikler ile arasınd 0.2-0.3 mikron var.  okudugum kadarı ıle dengeli krbon krom oranları nedeni ile K2 karbidleri denilen iki krom karbidinin yapısal birlikteligi var. K2 nin sertliği 79 HrC olarak olçülmüş. bu gerçekteb sıra dışı bir sertlik. agız daki karbid büyüklükleri 440C nin tam 50 de biri.  kolayıkla keskinleştirilmekt. benim anldıgım tam ostenizasyon için 1144 c gibi yüksek bir sıcaklık gerekmekte.  ama çok arştırmama ragmen ısıl işlemi ayrıntılı bulamadım. neyse göreceğiz artık.
« Son Düzenleme: 24 Aralık 2009, 00:33:37 Gönderen: emrekipmen »

emrekipmen

  • *****
  • 6065
    • Seçme Bıçaklar Albümüm
  • Yer: Bodrum
Ynt: Ynt: Ck 75 1.5 mm
« Yanıtla #1 : 22 Aralık 2009, 23:51:47 »
1144 derece konusu http://www.calphad.com/AEB-L.html burada geçiyor, bu çeliğin geçirdiği yapısal değişimleri erime noktasından itibaren anlatan bir makale. Buradaki bahiste 1144 derece ve sonrasındaki yapıda karbürlerin tamamen çözülmesinden bahsebiliyor, yani tamamen homojen bir yapı (kısmi eriyik denilebilecek nokta), bu nokta tüm çelikler için geçerlidir erimeye doğru ısıtılırken ancak bu östenizasyon noktası demek değil östenizasyonun (yani yapıyı östenitleştirmenin) tamamlandığı nokta demek. Ancak bu bilgi bize bu noktadan sertleştirilen çeliğin yapısında tane boyutu, karbür tipleri ve büyüklükleri konusunda bir bilgi vermiyor.


Bu grafiği tam anlayabilmem mümkün değil ama genel bir fikir edinebiliyorum. Yapıda karbürlerin çözünmesi ile birlikte ortalama serbest karbon düzeyi yükseliyor, dikkat ederseniz 1144 derecede bir "nominal carbon content" (en makul karbon içeriği) denilen nokta %.65 karbon oranı. Ancak bir başka noktaya dikkat çekmeliyim, o da Mass-percent C (yani X aksisinde) 3.80'e denk gelen noktada yüksek karbon oranlı karbürlerin çözünmeye başladığını görüyoruz. Bu nokta tam da 1020 derece civarı. Sorunumuz şu, bu tip çeliklerde oda ısısına doğru hızlı soğutulduğunda (su verildiğinde) östenit yapının tümü martensite dönüşemez, bunu en yüksek oranda krom karbürleri engeller. Bu şu anlama geliyor, soğutmaya devam etmek gerek. Yapıdaki çözünmüş karbonun çok büyük miktarı östenit yapı içinde kaybolmuştur. Bunun yerine elimizde güzel perlit yapımızın sınırlarındaki karbürleri çözmeseydik (1020-1040 derece civarında) östenit bu kadar yüksek oranlara ulaşmayacak ve çok büyük oranda martensite dönüşme şansı yakalayacaktı. Bu kadar az kalıntı östenit miktarı sıvı azot uygulamasına gerek kalmadan yüksek oranda martensit az miktarda östenit, daha önceki yerini koruyan karbürlerle fabrika çıkışı optimize edilmiş yapıyı saklayacaktı. Eğer 1100 derece civarına çıkarsak mutlaka sıvı azot uygulaması şart olacak, çünkü yapıdaki yüksek oran okuduğum kadarıyla sanırım %20'lere varabilen miktarlarda östenit yapıda kalacak, martensitli yapının dayanıklığını ciddi biçimde negatif etkileyecek. Bunun sonunda ağız dayanımında düşüş ve kırılganlık bıçağımızın pek de işe yaramaz olmasına neden olabilecektir. Tek kurtulma yolu ısıl işlemin devamı niteliğinde (yani soğutma işlemi östenitlemeden başlayıp hızlı şekilde oda sıcaklığına kadar soğutulup) ara vermeden belli bir hızda sıfır altı derecelere kadar düzenli bir soğutma grafiği. Bunun sonunda elde edeceğimiz çelik bir daha düşük ısılarda östenitlenmiş ve sıfır altı işlem uygulanmamış çeilk ile benzer dayanımda olacak ama yapıda çözünmüş ekstra karbondan dolayı sertliği 1 veya 2 HRC fazla olacaktır. Bu da ağız dayanımında %10'lara varan bir iyileşme demek olacaktır.

Sonuçta Durukan, haklısın 1144 yapının ulaşabileceği en optimum karbon seviyesini sağlıyor, ancak bunun pratikte gerçekleştirilebilir bir nokta olup olmadığından emin değilim. Grafik tane büyümesi ve karbürlerin yeniden oluşumu konusunda bir bilgi vermiyor bana. Sanırım biraz deneme yapmamız gerekecek, ancak bu denemelerin bir anlamı olabilmesi için sıvı azot ihtiyacımızı çözmemiz gerekiyor.

Durukan, hastane başhekimine sordum, sıvı azotu Bodrum'a sağlayan firma ile görüşebilirim. Ama önce en az bir 10 litrelik Dewar'a ihtiyacım var ve iyi kalitede olanlar ciddi pahalı. Finansal durumum biraz düzeldiğinde kesin sıvı azotumu düzenli almaya başlayacağım. Sonuçta sıvı azot benim kullandığım çeliklerde en üst performans için gerekli bir malzeme. Elimdeki çeliklerle bu sıfır altı işlem imkanımın olmamasından dolayı fabrikaca önerilen en düşük ısılarda (D2 için 1010-1020, RWL34 için 1050, RN15X için ise 1090-1100 dereceler) östenitleme yapıyorum ki kalıntı östeniti en azda tutabileyim. D2 için test yapmıştım. 1050 - 1075 derecelerde yaptığım östenitleme sonunda elde ettiğim sonuçların hiç biri ben ne yaparsam yapayım pirinç çubuk testini geçemediler. Ancak 1020 derecede östenitlenmiş denemelerim pirinç çubuk testini geçmeyi başarabiliyor, o da akabinde 8 saat buzlukta bekletilip ardından 3 kere 2'şer saatliş menevişleme döngüsü sonunda...
« Son Düzenleme: 22 Aralık 2009, 23:58:34 Gönderen: emrekipmen »

Kipmen Sanat web sitesi

durukan

  • *****
  • 774
  • Meslek: hekim
  • Yer: şanlıurfa
Ynt: Ynt: Ck 75 1.5 mm
« Yanıtla #2 : 23 Aralık 2009, 18:16:06 »
eline saglık çok güzel bir acıklama olmuş. bahsettiğin diagramın içinden bende çıkamamıstım.  acıklaman bende dahil ilgili okuyucuya daha derin bir bakış atma şansı vermiş oldu. sıvı azot gibi derin sogutma gerçekten şu an için biraz Lüks gorünüyor ama yüksek alaşımlı çelikler için gerekecek gibi....

 bu konunun diger bir alternatifi var aslında .  içi kuru buz dolu bir hazneyi aseton ile doldurarak oldukça düşük derecelere ulaşabiliriz. dereceyi nasıl ölçeceğiz şu an için emin değilim. bulundugum şehir itibarı ile kuru buza ulaşamadım . isterseniz bunu başka bir başlık altına alalım. yukarıdaki detaylı bilgileri de metaluriji konusu altına kaydırmakta yarar var bence....

emrekipmen

  • *****
  • 6065
    • Seçme Bıçaklar Albümüm
  • Yer: Bodrum
Ynt: AEB-L faz grafiği üstüne (Ynt: Ck 75 1.5 mm)
« Yanıtla #3 : 24 Aralık 2009, 00:39:50 »
Forum testi dahilinde konuyu bölüp taşıdım  ;D. Bu forum yöneticiliği güzel bişeymiş yaw  >:D

Metalurji içinde devam edelim o zaman. Kuru buzun bir sorunu taze tedarik etmek gerek. Kullanacağın kurubuz en fazla birkaç saat önce üretilmiş olmalı ki -70 civarında olsun, yoksa zamanla -50 civarına çıkıyor ısısı, bu da pek işimize yaramıyor. Büyük şehirdekiler bu konuda bizden daha şanslı, burada taze kuru buz üreten bir tesis yok maalesef...

Sıvı azottaysa aslında bir ilk yatırım var, sonrası çok ucuz. 10 litrelik sıvı azot dewar içinde ve küçük atölye buzdolabında saklandığı sürece aylarca -170 -180 civarında ısısını muhafaza ediyor. Kuru buz ile mukayese edildiğinde 1-2 yıl içinde sıvı azot daha karlı oluyor...

Kipmen Sanat web sitesi

Ynt: AEB-L faz grafiği üstüne (Ynt: Ck 75 1.5 mm)
« Yanıtla #4 : 24 Aralık 2009, 01:11:45 »
Başımıza işi aldık, kuru buzlar azotlar ??? ne oluyoruz  :)) arkadaşlar elimde kalite AEB-L var isteyen varsa  8)

emrekipmen

  • *****
  • 6065
    • Seçme Bıçaklar Albümüm
  • Yer: Bodrum
Ynt: AEB-L faz grafiği üstüne (Ynt: Ck 75 1.5 mm)
« Yanıtla #5 : 24 Aralık 2009, 01:21:57 »
Başımıza işi aldık, kuru buzlar azotlar ??? ne oluyoruz  :)) arkadaşlar elimde kalite AEB-L var isteyen varsa  8)
Çelik sapıkları olarak böyledir bu gidişat, bir gün bakmışsın 3 tane propan fırın birden yapıyorsun, sıvı azot için hastane baş hekimleriyle görüşüyorsun, isveçten çelik filan getirtiyorsun  ^-^ Hadi hayırlısı, ben yaptım sizler yapmayın ağalar, kurban olayım :'(  :))
Arkadaşım koskoca "Hırdavatçı" bölümü açtık elindekileri satman için  C:-) 8)
Kaça veriyon abi...
« Son Düzenleme: 24 Aralık 2009, 01:24:21 Gönderen: emrekipmen »

Kipmen Sanat web sitesi

Ynt: AEB-L faz grafiği üstüne (Ynt: Ck 75 1.5 mm)
« Yanıtla #6 : 14 Ocak 2010, 18:44:05 »
AEB-L ile yapılan bıçakları ( ben yapmadım bölümdeki diğer arkadaşların) bugün ısıl işleme soktuk sonuç hiç iyi değil :(  1030 C de 15 dak östenizasyon uygulayıp, önce birisine yağda su verdik, sonuç ilginç  ::) malzeme sert gibi ses çıkarıyor vs ama eğeyi sürünce talaş kaldırıyor, sanki hiç su verilmemiş gibi, diğerini havada beklettik, yüzeyden tufal sıçramaları ( belli ki aşırı bir gerginlik var) tam oldu derken, yine eğe yine hüsran  :( vatandaşın birisi kızdı ben suya sokacağım  dedi ??? suya soktu yine eğe, yine hüsran, bu arada bıçak elimizden yere kaydı anında ikiye ayrıldı ( iç taraf cam gibi)  sonra yağda sertleştirdiğimizi bir güzel biledim öyle ki traş yapıyor, ardından 3x8cm bir tahtayı bıçakla vurarak tamamen kopardım, tekrar traş, aynı keskinlikte ??? tatmin olmadım yine aynı işlemin yarısını yaptım, tekrar denedim keskinlikten hiç bir şey kaybetmemiş. Bu işlemin ardından ağız kısmına tekrar eğe sürdüm  :( eğe metali yiyor. Sıfır altı işlem şansım yok, doğal olarak bu işlemi deneyemiyorum. bana kalırsa sözü geçen mikro karbürler var ama martenzit doku özellikle dış kısımda oluşamadı, ama iç kısımda oldu, tamam bıçak böyle de keskin oluyor ama sonuçta en küçük bir darbede ağzı burnu zedelenecek, bu da hoş bir şey değil. Yarın tekrar deneme yapacağız, açıkcası biraz can sıkıcı oldu, bakalım yarın karbürlerden vaz geçip klasik yöntemle sadece martenzit oluşturarak sertlik elde etmeye çalışacağız. Yorum yaparsanız sevinirim.

emrekipmen

  • *****
  • 6065
    • Seçme Bıçaklar Albümüm
  • Yer: Bodrum
Ynt: AEB-L faz grafiği üstüne (Ynt: Ck 75 1.5 mm)
« Yanıtla #7 : 14 Ocak 2010, 19:09:52 »
Isıl işlemi nasıl yaptınız? fırın nasıl bir fırındı? parçaları havadan yalıttınız mı?

Kipmen Sanat web sitesi

emrekipmen

  • *****
  • 6065
    • Seçme Bıçaklar Albümüm
  • Yer: Bodrum
Ynt: AEB-L faz grafiği üstüne (Ynt: Ck 75 1.5 mm)
« Yanıtla #8 : 14 Ocak 2010, 19:18:31 »
Bütün anlattıkların yüksek oranda dekarbürizasyonun tam sözlük tanımı. Eğer otramdan yalıtılmamışsa, ısıl işlem ortamı da bol oksitleyici bir ortamsa çok ciddi malzeme kaybı gerçekleşir. Elimde bir kere folyom kalmamışken yaptığım D2 bıçağın ısıl işlem sonunda iki taraftan 1'er milim malzeme kaldırmam gerekmişti, bıçak zaten 3.5milim idi, sonuçte ilemde 1-1.5 milimlik bir hilkat garibesi kalmıştı....Açıkçası öncelikle bu tip çelikler dekarbürizasyona çok yatkındır ikincisi yüksek sıcaklıklarda uzun süreler geçirir, ısıl işlemin selahiyeti açısından mutlaka parçanın oksijenle teması tamamen engellenmelidir...

Kipmen Sanat web sitesi

Ynt: AEB-L faz grafiği üstüne (Ynt: Ck 75 1.5 mm)
« Yanıtla #9 : 14 Ocak 2010, 19:19:56 »
Fırın ısı kontrollü, ne yazıkki yalıtım yapamadık ( karbon yandı yüzeyden diyeceksin )

emrekipmen

  • *****
  • 6065
    • Seçme Bıçaklar Albümüm
  • Yer: Bodrum
Ynt: AEB-L faz grafiği üstüne (Ynt: Ck 75 1.5 mm)
« Yanıtla #10 : 14 Ocak 2010, 19:54:38 »
Bir de talaşlı mı döverek mi şekillendirdi arkadaşlar? Dövmeyi bu çelik için hiç salık vermem açıkçası...

Kipmen Sanat web sitesi

emrekipmen

  • *****
  • 6065
    • Seçme Bıçaklar Albümüm
  • Yer: Bodrum
Ynt: AEB-L faz grafiği üstüne (Ynt: Ck 75 1.5 mm)
« Yanıtla #11 : 14 Ocak 2010, 20:31:30 »
http://www.hybridburners.com/documents/verhoeven.pdf

143'üncü sayfada çok güzel anlatılmış AEB-L'nin östenizasyonu ve karbür-kalıntı östenit konuları. Özet olarak 1030 derece civarı ve olabildiğince hızlı (yavaş yağ olabilir) soğutma en güzel sonuçları veriyor...

Kipmen Sanat web sitesi

Ynt: AEB-L faz grafiği üstüne (Ynt: Ck 75 1.5 mm)
« Yanıtla #12 : 15 Ocak 2010, 00:04:17 »
Hayır sıcak şekillendirme yapılmadı, sadece talaşlı şekillendirme. Bencede dekarbürize oldu, acaba diyorum hiç östenizasyon beklemeksizin 1030 a kadar ısıtıp, klasik su verme ( yağda) uygulansa ortaya ne çıkar, benzer çelikte deneyen var mı?

emrekipmen

  • *****
  • 6065
    • Seçme Bıçaklar Albümüm
  • Yer: Bodrum
Ynt: AEB-L faz grafiği üstüne (Ynt: Ck 75 1.5 mm)
« Yanıtla #13 : 15 Ocak 2010, 00:09:21 »
Ustam o safhadan da geçtim  :D Bakıyorsun olmamış, eh o kadar fazla kalmasın ısıda da karbon yanmadan direkt su verelim... Diyebilirim ki şunlar oluyor (yaptım ama pişmanım  :-[ ) , birincisi sadece karbonun bir kısmını çözeltiye sokuyorsun, ne krom ne de diğer elementler çözeltiye girmiyor, bu yüzden bir miktar sert paslanan ve ağız tutuşu olmayan yarım yamalak bir çeliğin oluyor elinde, 1030-1040 gibi bir çelik daha iyi sonuç verir o durumda, bu kadar pahalı çeliği de boşa harcamış olursun. İstersen bir miktar paslanmaz folyo yollayıvereyim, bir dene hoşuna giderse sonuç daha fazlasını biyerlerden buluruz...

Kipmen Sanat web sitesi

Ynt: AEB-L faz grafiği üstüne (Ynt: Ck 75 1.5 mm)
« Yanıtla #14 : 15 Ocak 2010, 00:23:06 »
 :-[ Emre sağol, folyo gönderme en azından biraz düşünelim bakalım ne yapabiliriz ( vakum filan) kul sıkışmayınca hızır yetişmezmiş, en azından şu derkarburizasyon işini çözersek, sıfır altı işlem sonucu elde edeceğimiz bir kaç Rc den vazgeçebiliriz sorun değil.

emrekipmen

  • *****
  • 6065
    • Seçme Bıçaklar Albümüm
  • Yer: Bodrum
Ynt: AEB-L faz grafiği üstüne (Ynt: Ck 75 1.5 mm)
« Yanıtla #15 : 15 Ocak 2010, 00:37:46 »
Aslında bir yöntem var ancak torna işi gerekiyordu, ben yapamadım. Paslanmaz borudan fırının içine bıçağın girebileceği kadar kesiyorsun. Bir tarafını güzelce kaynaklayıp hava geçirmez yapıyorsun. Ardından diğer uca erkek diş açıp ona uyacak bir boruya dişi açıyorsun. Sonra bu borudan kapak olacak şekilde kesip açık yerini kaynaklayıp kapatıyorsun. Sonuçta bir paslanmaz kutu yapmış oluyorsun. Kutunun içine oksijeni alsın diye talaş ve demir tozu atıp bıçağı koyuyorsun...
Bıçak biraz kara çıkıyor ama işe yarıyor. Fırını oksijenden arındırmaktan daha kolay...

Diğer zor yöntemler: Argon veya azot gazını fırına veriyorsun, ısınma süresince sürekli gaz basıyorsun.

Tuz banyosu bir diğer yöntem....

Deneyip te başarısız olan yöntemlerim:
Boraks ile kaplama. Maalesef boraks her yeri güzel kaplamıyor, yine belli bölgelerde karbon yanıyor. Çeliği aşırı aşındırıyor, fırının refrakterini yiyiyor...

Daha kalın paslanmaz saçtan bir zarf yapmak: Maalesef ben 0.8 mm sac bulmuştum ama onu hava geçirmeyecek şekilde sarmayı bir türlü beceremedim...

Oksidasyonun olmadığı kömür veya propan ocağında ısıl işlem: ısıyı düzgün tutmak mümkün olmadığından tutarlı bir sonuç elde edemedim....

Kipmen Sanat web sitesi

durukan

  • *****
  • 774
  • Meslek: hekim
  • Yer: şanlıurfa
Ynt: AEB-L faz grafiği üstüne (Ynt: Ck 75 1.5 mm)
« Yanıtla #16 : 15 Ocak 2010, 01:32:25 »
Hayır sıcak şekillendirme yapılmadı, sadece talaşlı şekillendirme. Bencede dekarbürize oldu, acaba diyorum hiç östenizasyon beklemeksizin 1030 a kadar ısıtıp, klasik su verme ( yağda) uygulansa ortaya ne çıkar, benzer çelikte deneyen var mı?

sefa ustam bu pek iyi bir fikir degil.  ikili östenizasyon önerilmekte.  AEL-B nin tam ostenizasyon ısısı 1144 olup daha altındaki derecelerde mutlak kaıntı ostenit barındırmakta. karbon oranı Fe-Cr-C saturasyonunda bulundugundan dolayı %0.65 ile daha fazla carbon taşıyan pslanmazlaardan frklı olarak kaba ve ttane kopma sorunu getirren biincil karbitler yerine çok daha küçük ikincil karbit oluşturmakta. buda agız dayanımının iyileşmesi demek. gelelim soruna elbetteki senin denemendeki olay karbit sorunundan ziyae dekaurizasyon oluşmuş olması.  ya tttam fırın izolsyonu saglıyacaksn yada yanmayı en aza indireceksin ki benim aklıma fıın içine yanıcı bir madde konmsı gelmekte. hiç yoktan iyidir. 316 çeliktten kut d yapılabir.

durukan

  • *****
  • 774
  • Meslek: hekim
  • Yer: şanlıurfa
Ynt: AEB-L faz grafiği üstüne (Ynt: Ck 75 1.5 mm)
« Yanıtla #17 : 15 Ocak 2010, 01:45:56 »
 birde 1100 derecelere yaklşırken kalıntı ostenitmittarrı artmakta ancak ikincil karbit çapları düşmkte.  benim tavsiyem ikili ötenizasyon sonrası 1050 derecede yag ile sertleştrmek ve akabinde hemen sogutma. ne kadariiyi soguulursa o kadar iyi ve sonrasında elde ne varsa -derecelere indirmek kalıntı östeniti  azaltmata-sıfırlamakta. bu arada fırınn  içine biraz kagıt vb mlzeme koymak dekarburizasyonu bir olcude azltacatır. bıçakların braz etli bırakılmas ise sonraki aşaalaarda temmizlige pay bırakacaktr

durukan

  • *****
  • 774
  • Meslek: hekim
  • Yer: şanlıurfa
Ynt: AEB-L faz grafiği üstüne (Ynt: Ck 75 1.5 mm)
« Yanıtla #18 : 15 Ocak 2010, 01:49:57 »
unutmadan tavlamada 190 dereceyi geçmemek oneriliyor.

deserteagle

  • Eylem Cengiz, 49
  • *****
  • 9533
  • Meslek: elektronik ve hab. müh.
  • Yer: İstanbul, Kırklareli
Ynt: AEB-L faz grafiği üstüne (Ynt: Ck 75 1.5 mm)
« Yanıtla #19 : 15 Ocak 2010, 10:19:13 »
Aslında bir yöntem var ancak torna işi gerekiyordu, ben yapamadım. Paslanmaz borudan fırının içine bıçağın girebileceği kadar kesiyorsun. Bir tarafını güzelce kaynaklayıp hava geçirmez yapıyorsun. Ardından diğer uca erkek diş açıp ona uyacak bir boruya dişi açıyorsun. Sonra bu borudan kapak olacak şekilde kesip açık yerini kaynaklayıp kapatıyorsun. Sonuçta bir paslanmaz kutu yapmış oluyorsun. Kutunun içine oksijeni alsın diye talaş ve demir tozu atıp bıçağı koyuyorsun...
...

Yaptırayım yollayayım sana, benden olsun. Burada paslanmaz boru vs. konularında alternatif bol. Ancak önce mesajın ikinci yarısını da bir göz önüne al.

Sen borunun spec.'lerini ver sadece. Çap ve boy lazım olur, Tabii bunları tam değer değil de senin tahammül edebileceğin değer aralıkları olarak vermen beni rahatlatır. Gerisi mümkünse benim serbestliğim olsun.



             \        En az               En fazla

ÇAP (cm):          ?                         ?

BOY (cm):          ?                         ?


!!! Ancak

Böyle kapalı bir kutunun içindeki gaz ısınca genleşecektir. E, bu kutu içindeki metali ısıtırken kullanılan bir kutu değil mi sonuçta? O halde içindeki gazın dışarı güvenli çıkması için bir açıklık olmalı. Aynı şekilde bu kutuyu dışarıdan çok teferruatlı bir şekilde izole etmeye de gerek olmaz. Çünkü ısınma esnasında içerdeki basınç,  içeri dışarıdan gaz girişine mani olur.

Buna karşılık bu kutu fırından çıkınca onu sorunsuz açabilmek gerek. Bunun bir vida kapakta yapılabileceğini sanmıyorum. En azından çok çok zahmetli bir iş olacaktır.

Benim düşüncem kutunun kapağının iyi öpüşen, menteşeli ve mandal yada sürgüyle sabitlenir olması gerektiğidir. Tabii hava çıkışına da yine izin veriyor olmalıdır.

Vidalanmayan bir kapak söz konusu iken bu kutu dikdörtgen de yapılabilir.  :)
Barika-i hakikat müsademe-i efkardan doğar
Namık Kemal
Instagram'da ben