Bıçak Sanatı - Forum

TOZ METALLERİN DEMLEME SÜRELERİ-SOĞUTMA HIZLARI HAKKINDA BİR SORU.

selcuk.eren

  • ***
  • 208
  • Meslek: memur
  • Yer: balıkesir merkez
Merhabalar, saygılar, selamlar.
Durum şudur: m390 çelikten iki bıçak aynı zamanda, aynı fırında ısıl işleme tabi tutuldu ve yine aynı zamanda aynı fırında temperlendi. Fakat sertlik ölçümlerinde –iki farklı cihazdan sağlaması yapıldı- bir tanesinin 58,5 HRC, diğerinin 60,5 HRC sertlikte olduğu görüldü. Bu iki bıçağın soğutma şartları açısından biraz farklı durumları olabilir. Ve az sert olanı hedeflediğimiz gibi etkin bir şekilde soğutamamış olabiliriz. Aradaki sertlik farkı da bundan kaynaklanmış olabilir. Fakat Sefa Hocamızın, ‘sertlik tüm hikayeyi anlatmaz’ sözünden kaynaklanan sorular gündeme geliyor. Tek tek burada o özel sorulara girmeden genel olarak şöyle sorayım: her iki bıçak ta, tavsiye edilen sürede fırında bekletildiği için karbür dönüşümünün tamamlandığını göz önünde tutarsak, bu iki bıçaktan sertliği 58,5 olanın, sertliği 60,5 olana göre eksiği neler olabilir? Yani yeterince hızlı soğutamamaktan kaynaklanan 2 HRC lik fark, bu iki bıçakta ne gibi farklılıklara sebep olur? (toz metallerde demlenme süresinin tam doğru uygulanması daha esaslı bir mesele iken hızlı soğutmanın arka planda olduğunu söyleyebilir miyiz? Yada her iki konu da aynı derecede gayet önemli midir?)

Osman Kurt

  • ***
  • 6285
  • Yer: İstanbul / Gaziosmanpaşa
Isıl işlem derecesi ve meneviş derecesi olarak ne seçildi üreticinin  verdiği tablolar ile karşılaştırıldığında tablo kaç hrc olması gerektiğini gösteriyor.
Bizim silahımız bilgidir, ve mermiler ise sözlerimiz. Lakin kurşun geçirmezmiş, sizin beyinleriniz.
İstanbul / Gaziosmanpaşa
Bütün ümidim gençliktedir.
Mustafa Kemal ATATÜRK
Instagram

selcuk.eren

  • ***
  • 208
  • Meslek: memur
  • Yer: balıkesir merkez
Forumda daha önceden yazıldığı gibi. Yani 1150 derecede 20 dakika ve 500 derecede meneviş.

selcuk.eren

  • ***
  • 208
  • Meslek: memur
  • Yer: balıkesir merkez
Bu değerlerde 61 hrc hedefleniyor.

Merhabalar, saygılar, selamlar.
Durum şudur: m390 çelikten iki bıçak aynı zamanda, aynı fırında ısıl işleme tabi tutuldu ve yine aynı zamanda aynı fırında temperlendi. Fakat sertlik ölçümlerinde –iki farklı cihazdan sağlaması yapıldı- bir tanesinin 58,5 HRC, diğerinin 60,5 HRC sertlikte olduğu görüldü. Bu iki bıçağın soğutma şartları açısından biraz farklı durumları olabilir. Ve az sert olanı hedeflediğimiz gibi etkin bir şekilde soğutamamış olabiliriz. Aradaki sertlik farkı da bundan kaynaklanmış olabilir. Fakat Sefa Hocamızın, ‘sertlik tüm hikayeyi anlatmaz’ sözünden kaynaklanan sorular gündeme geliyor. Tek tek burada o özel sorulara girmeden genel olarak şöyle sorayım: her iki bıçak ta, tavsiye edilen sürede fırında bekletildiği için karbür dönüşümünün tamamlandığını göz önünde tutarsak, bu iki bıçaktan sertliği 58,5 olanın, sertliği 60,5 olana göre eksiği neler olabilir? Yani yeterince hızlı soğutamamaktan kaynaklanan 2 HRC lik fark, bu iki bıçakta ne gibi farklılıklara sebep olur? (toz metallerde demlenme süresinin tam doğru uygulanması daha esaslı bir mesele iken hızlı soğutmanın arka planda olduğunu söyleyebilir miyiz? Yada her iki konu da aynı derecede gayet önemli midir?)
En son sorudan başlamak daha doğru olur,
Toz metalurjik çelikler veya diğer martenzitik paslanmaz çelikler olsun, östenizasyon ( demlenme süresi) süresi ve soğutma hızı ve hatta menevişleme sıcaklığı ve menevişleme zamanı ile menevişleme sayısı, bu çeliklerde hem sertlikte hem de içerikte oluşturulması gereken karbür bileşiklerinde önemlidir ve belirleyicidir. Daha önce de bir çok yerde söylendiği gibi, bu tür çeliklerde ( hatta tüm çeliklerde) su verme sırasında, belirli bir zaman aralığında malzemenin sıcaklığını belirli bir noktaya kadar soğutmak gerekir. Bu zaman kaçırıldığında yapıda östenizasyon sırasında oluşmuş olan östenit fazınin hepsi dönüşemez ve yine östenit fazı olarak kalır. Malzeme dönüşebilen östenit kadar sertleşir ama bir miktar östenit dönüşmeden "kalıntı östenit" olarak yapıda durmaya devam eder. İdeal olarak, soğutma işleminin hemen ardından bu çeliklere cryojenik ( sıfıraltı) işlem uygulanır ki bu kalıntı östenitin bir kısmı da bu işlemde dönüşebilsin. Bu işlem yapılsın veya yapılmasın ardından gelecek olan menevişleme ( temperleme) işleminde de yine bir miktar kalıntı östenit dönüşür. Bu dönüşmeler sırasında malzeme sertliği bir miktar artar. Bu nedenle menevişleme zamanı, sıcaklığı ve tekrarı bu çeliklerde çok önemli ve belirleyicidir. İyi bıçakla kötü bıçak arasındaki keskin çizgi biraz da budur.
Doğrudur, sertlik bize tüm hikayeyi anlatmaz. Aslına bakılırsa östenizasyon  süresince beklemek, bu bekleme sırasında yapıda oluşturulmak istenilen karbürlerin de oluşmasına zaman tanımaktır. Bir anlamda hem östenit fazı oluşur, hem de alaşım elemanlarının karbonla yapacakları bileşikler olan karbürler oluşur. Karbürler bir anlamda çelikteki ağız tutuşunu belirler veya daha doğru söylenişle keskinliğin devamlılığını korumasını belirleyicidir oysa sertlik, bu karbürleri bir arada tutan yapının durumunu belirler.  Kaba bir örnekle, bir avuç kumu ( karbür) betonun içerisine de atabilirsiniz çamurun içerisine de atabilirsiniz, kum her iki ortamda da aynı durumdadır ama içinde bulunduğu ortam kumun nasıl duracağını belirler. Biraz böyle bakmak lazım. Bir başka söyleyişle, olması gerektiği kadar karbürlerin oluştuğu bir çelik, ağzına eğe sürdüğünüzde aldığı halde keskinliğini yine de uzun süre koruyabilir.
Senin sorun olan, sertlikteki arada oluşan farkın ana nedeni büyük olasılıkla soğutma ortamına daldırılırken aradaki zaman farkıdır. Birindeki 2 saniye gecikme bu duruma yol açabilir. Arada oluşan bu sertlik farkının kullanımda çok farkedilebilecek bir şey olduğunu hiç sanmıyorum hatta, ağızda oluşan mikro kırılmalar belki de 58.5 hrc olan bıçakta hiç olmazken diğerinde olacaktır. Ayrıca belirtmek isterim, 58.5 hrc sertlik, gerçekten devasa bir sertliktir, yabana atmayın. Umarım yanıt olmuştur.
« Son Düzenleme: 15 Nisan 2020, 03:20:39 Gönderen: sefaçabuk »

orkunaydin350

  • *
  • 1994
  • Orkun AYDIN
  • Meslek: Bilişim
  • Yer: Bursa
En son sorudan başlamak daha doğru olur,
Toz metalurjik çelikler veya diğer martenzitik paslanmaz çelikler olsun, östenizasyon ( demlenme süresi) süresi ve soğutma hızı ve hatta menevişleme sıcaklığı ve menevişleme zamanı ile menevişleme sayısı, bu çeliklerde hem sertlikte hem de içerikte oluşturulması gereken karbür bileşiklerinde önemlidir ve belirleyicidir. Daha önce de bir çok yerde söylendiği gibi, bu tür çeliklerde ( hatta tüm çeliklerde) su verme sırasında, belirli bir zaman aralığında malzemenin sıcaklığını belirli bir noktaya kadar soğutmak gerekir. Bu zaman kaçırıldığında yapıda östenizasyon sırasında oluşmuş olan östenit fazınin hepsi dönüşemez ve yine östenit fazı olarak kalır. Malzeme dönüşebilen östenit kadar sertleşir ama bir miktar östenit dönüşmeden "kalıntı östenit" olarak yapıda durmaya devam eder. İdeal olarak, soğutma işleminin hemen ardından bu çeliklere cryojenik ( sıfıraltı) işlem uygulanır ki bu kalıntı östenitin bir kısmı da bu işlemde dönüşebilsin. Bu işlem yapılsın veya yapılmasın ardından gelecek olan menevişleme ( temperleme) işleminde de yine bir miktar kalıntı östenit dönüşür. Bu dönüşmeler sırasında malzeme sertliği bir miktar artar. Bu nedenle menevişleme zamanı, sıcaklığı ve tekrarı bu çeliklerde çok önemli ve belirleyicidir. İyi bıçakla kötü bıçak arasındaki keskin çizgi biraz da budur.
Doğrudur, sertlik bize tüm hikayeyi anlatmaz. Aslına bakılırsa östenizasyon  süresince beklemek, bu bekleme sırasında yapıda oluşturulmak istenilen karbürlerin de oluşmasına zaman tanımaktır. Bir anlamda hem östenit fazı oluşur, hem de alaşım elemanlarının karbonla yapacakları bileşikler olan karbürler oluşur. Karbürler bir anlamda çelikteki ağız tutuşunu belirler veya daha doğru söylenişle keskinliğin devamlılığını korumasını belirleyicidir oysa sertlik, bu karbürleri bir arada tutan yapının durumunu belirler.  Kaba bir örnekle, bir avuç kumu ( karbür) betonun içerisine de atabilirsiniz çamurun içerisine de atabilirsiniz, kum her iki ortamda da aynı durumdadır ama içinde bulunduğu ortam kumun nasıl duracağını belirler. Biraz böyle bakmak lazım. Bir başka söyleyişle, olması gerektiği kadar karbürlerin oluştuğu bir çelik, ağzına eğe sürdüğünüzde aldığı halde keskinliğini yine de uzun süre koruyabilir.
Senin sorun olan, sertlikteki arada oluşan farkın ana nedeni büyük olasılıkla soğutma ortamına daldırılırken aradaki zaman farkıdır. Birindeki 2 saniye gecikme bu duruma yol açabilir. Arada oluşan bu sertlik farkının kullanımda çok farkedilebilecek bir şey olduğunu hiç sanmıyorum hatta, ağızda oluşan mikro kırılmalar belki de 58.5 hrc olan bıçakta hiç olmazken diğerinde olacaktır. Ayrıca belirtmek isterim, 58.5 hrc sertlik, gerçekten devasa bir sertliktir, yabana atmayın. Umarım yanıt olmuştur.

Uzun ve detaylı açıklama için teşekkürler hocam. Bu paragraf bile alaşımlı çelikler ve karbür yapı ile ilgili detaylı bilgi içeriyor. Hep ders gibi okunan teorik bilgilerin oturmasında çok yardımcı oldu. :2up

selcuk.eren

  • ***
  • 208
  • Meslek: memur
  • Yer: balıkesir merkez
ilginizden dolayı çok teşekkür ederim. başımıza gelen durumlar ilk bakışta tuhaf geliyor. yani aynı lamadan kesilen, aynı anda aynı işlemlere tabi tutulan iki bıçaktaki netice farkları hakikaten tuhaf oluyor. sonra günler boyu bunun sebebini düşünüp duruyorum. acaba şundan mı oldu? yoksa bundan mı oldu... ısıl işlemi her daim gece yaparım. o gece olup biteni tek tek gözden geçiriyorum.... acaba neden böyle oldu? bu durum bıçakta bir zafiyet midir? yapılan iş çöp mü oldu... bir sürü komplikasyon. fakat neticede bu forum bir okul gibi. forum ve ustalarımız sayesinde, bu belirsizlikler ve endişeler bir anda sağlam bir tecrübeye dönüşüyor. taşlar yerine oturuyor. Sefa Hocamıza ve ilgilenenlere teşekkür ederim. umarım bu durumlar, bu işleri yapan ve devam eden hobicilere ışık tutar. saygılar, hürmetler

Bu arada, konuya teknik destek açısından ve önemli olduğundan bir kez daha paylaşma gereği duydum.

https://www.bicaksanati.com/forum/index.php?topic=84.msg999#msg999

Bu başlıktaki ilk mesajı bir kez daha okumayı öneririm, aslında rafine bir bilgi olarak önemli.