herkese selamlar. öğrenmek istediğim bir konu var.
bıçağın ağzını zımpara da kesici ağızdan sırtına doğru dik olarak açıyoruz. talaş kaldırma işlemi bittikten sonra bıçak mengenesinde perdah açarken sap kısmından sivri ucun olduğu kısma doğru uzunlamasına zımpara yapıyoruz. burada sırt kısmından kesici ağza doğru zımpara yapmak mı daha iyi yoksa sivri uca uzunlamasına zımpara yapmak mı daha iyi. teşekkürler.
Selam... Bant zımparada ağız açarken dikey çizikler oluşuyor. Birinci ağzı açtıktan sonra aynı dikey çizgilerin devam etmesini istiyorsanız daha ince kumlarla açıyı bozmadan devam edebilirsiniz. En pratik ve mantıklı olanı bu geliyor bana. En fazla 1 saatte işiniz biter. Sizin söylediğinize göre bant zımparada kalın kumla ilk ağzı açıp, gerisini elde perdahla devam ederseniz günler sürer. Şunu diyebilirsiniz; Ama elde zımpara ile 2000, 3000, 4000 kumlara kadar çıkılabiliyor ve ayna parlaklığına ulaşılabiliyor. Evet doğru fakat bu durumda aşağıdaki sorunuz hakkında endişe etmenize gerek yok. Aşağıda nedenini kendi fikrimce açıklamaya çalışacağım.
Eski bir bıçak ustasından duydum sivri uca doğru perdah yapınca iyi kesmez dediler. Bu bilginin doğruluğunu merak ediyorum
Doğruluğu kesin ispatlanabilir değil bence. Mikron seviyede laboratuvar ortamında incelenirse belki bir sonuç elde edilebilir fakat pratikte günlük hayatta bu hissedilebilir birşey değil bence. Size bunu söyleyen eski ustanın ne demek istediğini "tahminimce" açıklamaya çalışayım;

Yukarıdaki fotoğrafta dikey çizgilere sahip bir bıçak ağzı görüyorsunuz. Fakat hemen altında ince bir hat halinde birinci ağıza paralel ikinci bir ağız daha var. Buna kesici ağız diyoruz. Asıl keseceğiniz maddeye ilk temas eden ağız burası ve kesme işlemini yapan ağız burası. Dolayısıyla ilk ağızın çizik yönü pratikte çok büyük bir unsur değil. Hele de ip ve kağıt gibi ince nesneleri kesecekseniz, nesneler ilk ağıza hiç temas etmeyecek bile.

Burada da yatay çiziklere sahip bir ilk ağız görüyorsunuz. Elde perdah atılmış. Bu standarttır, elde perdah yapacaksanız çizgiler hep yatay olur. Çünkü kimse ricasso'yu bozmak istemez. Micro seviyede bir sürtünmenin keskinliğe etkisini dert etmektense, bıçağın önemli bir noktası olan ricasso'yu dert etmek daha doğrudur. Kestiğiniz maddeler ip, kağıt gibi ince nesneler değilse, karpuz gibi daha derin ve kalın kesimler yapacaksanız, ikinci kesici ağızdan sonra kestiğiniz cisim ilk ağıza da sürterek ilerleyecektir. Yani burada bir sürtünme engeli olacak. Size tavsiye veren usta şöyle düşünmüş olabilir. Eğer sürtünecek ağızda dikey çizgiler olursa, kesim yönünde daha az sürtünme engeli olur ve daha kolay ilerler. Ama yatay çizikler olursa kesim yönüne ters ve 90 derecelik engeller ile karşılaşılmış olur. Bu da sürtünme kuvvetini arttırır ve bıçak zor ilerler. Bu fark ancak lab. ortamında ölçülebilir. Günlük kullanımda bunu farketmek neredeyse imkansızdır. Bıçağınız zor ilerlediğinde ilk aklınıza gelen şey keskinliğinin kaybolduğu ve onu tekrar bilemeniz gerektiğidir. Çözüm de genellikle budur.
Yukarıda söylediğim 1000 ve üzeri kumlara çıkmayı düşünüyorsanız, ki elde perdahın aslında amacı budur, o zaman bunu dert etmenize zaten gerek yok. Bu çizgileri tamamen kaybetmiş oluyorsunuz ve sürtünmek için bir engel kalmıyor.