Selam;
N690 paslanma direnci yüksek bir çeliktir fakat "%100 hiçbir koşulda paslanmaz" değildir. Mesela mutfak kullanımında alıştığımız bıçaklar gibi kesim yaptıktan sonra kenara bırakayım, bulaşık makinesi dolana kadar öyle kenarda beklesin derseniz paslanır. 4116 paslanmazlık direnci olarak daha başarılı N690'dan. Fakat sertlikte N690 daha önde, 4116 daha geride. Yani N690'dan yapacağınız bıçak keskinliğini uzun süre koruyabilirken 4116 daha çabuk körelecektir. Aynı şekilde de N690'ı bilemek daha zor olacak fakat 4116 daha kolay bilenecektir. İncelik konusu her iki çelikte de geçerli, hatta her türlü çelikte geçerli. İnce ve kolay bir kesim yapabilmek için ince çelik kullanmalısınız. Bu durumun da dezavantajı darbeli vurarak kesim yapacaksanız(satır gibi...) yamulabilir. Yani her türlü parametre etkili birer faktör.
Zar gibi domates dilimlemek de,
kokonat(hindistan cevizi) açmak da mutfak işi olabilir. Fakat domates dilimlemek için 2mm 4116, kokonat açmak için 3mm N690 daha uygundur. İhtiyacınızı belirlemeniz gerekiyor.
Bant zımpara makinesi olan birçok kişi ve hatta Sefa hocamız bile zaman zaman eğe kullanmayı tercih edebiliyor. Eğe her şartta size lazım olacak temek alettir. Eğeleme rampası başlangıç için tamamen ihtiyacınızı karşılayacak ve ileride de kullanmaya devam edebileceğiniz bir yöntemdir. Makine ile hatasız bir bıçak çıkarabileceğinizi sakın düşünmeyin. Fakat eğe ile kontrollü ve daha hatasız sonuç almanız gayet kolaydır. Bant zımpara makinesi işleri kolaylaştırmaz, hızlandırır. Fakat hızlandırırken kontrolü arttırmanız gerekir. Kas kuvveti tarafından işi kolaylaştırır ama dikkat ve kontrol olarak asla kolaylık sağlamaz. İşin zorluk tarafı değişiyor sadece. En ufak bir dikkatsizlik yada "birkaç kez üst üste sürteyim birşey olmaz" dediğinizde bıçağın ağzını kaybetme ihtimaliniz var. Sonrasında sırta kadar tam taşlama yapılmış ve paylaşırken "hiç de istediğim gibi olmadı" diyeceğiniz bıçaklarınızın olması muhtemeldir.

Yani cerrahi operasyon yaparken keyiften kahkahalar atan bir doktor göremeyeceğiniz gibi, bant zımpara makinesi de işleri keyifli hale getirmez. Cerrah titizliğinde çalışmaya devam etmelisiniz. Çalışırken etrafı tozutması da cabası. Bandana, toz maskesi, koruyucu gözlük ve hatta kulak tıkacı kullanmanız gerekir.
Ama eğeleme rampası öylemi? Sürttükçe kollarınız şişecek, ter atacaksınız, hem stres atacak hem spor yapmış olacaksınız. Birkaç gün sonra pazularınızı sıkıp ayna karşısında "ne güzel de hobi edindim, aynı zamanda kas da yapıyorum" diye kendinizi teselli edeceksiniz.

Bak ne güzel motivasyon da verdim.

Şaka bir yana gerçekten hareket de olmuş oluyor. Ben balkon demirine tutturduğum boru mengenemle elde perdah yapmayı özledim. Çünkü tembellikten makinede bitiriyorum. Sonuçta namlusunda çizikleri olan, daha hızlı bitirilmiş ve kendimden daha az şeyler kattığım, daha kolay soğuyup kenara bıraktığım bıçaklarım oluyor. Tamamını elde bitirdiğim ilk bıçağıma daha sıkı bağlıyım. 3mm sırt kalınlığı olsa da, kolay kesim yapmasa da, mutfakta paslanma ihtimali olsa da onu kullanmak istiyorum sürekli.
Siz de ilk bıçağınızı elde yapıp bitirin. Hatta büyük bir ihtiyaç değilse sizin için, mutfak bıçağından vazgeçip güzel bir bushcraft yada av bıçağı modeli seçip karbon çeliği ile başlayın. Paslanmaz kullanırsanız ısıl işlemi dışarıda yaptırmanız gerekecek. Gerçi ilk denemede karbon çeliğine de ısıl işlemi %100 başarılı yapamayabilirsiniz ama en azından daha uygun maliyetle çözersiniz. Hatta öğretmeye isteki bir bıçakçı yada sıcak demirci bulursanız onun gözetiminde su verebilirsiniz yada onu yaparken izleyebilirsiniz. Paslanmaz olursa hazırladığınız parlak çeliğiniz bir süre sonra sarımtırak bir halde size geri gelecek ve ne olduğunu anlamaycaksınız bile. Bu mu sertleşti, bu mu ısıl işlem oldu yani diye düşünebilirsiniz benim gibi. Ama karbon çeliği öyle mi? Nar gibi kızgınken yağa dalıp ateşler çıkacak, kararıp rengi değişecek, adeta bir erkek gibi yeniden doğacak.

Hataları olabilecek ilk çalışma için karbon çeliği gerçekten daha uygun. Pahalı bir çelik seçmenize gerek yok deneyim kazanmak için.
Bunlar benim şahsi fikirlerim. Aklınıza takılan bir nokta olursa benim önerilerimle ilgili, cevaplamaya çalışırım.
Sevgiler...