Ufak tefek çizik, kesikler artık hayatımızın bir parçası oldu. Arasıra ellerimin kesik, çizik, sertleşmiş, çatlakların arası kararmış, boyalı vs halini yadirgayanlar da oluyor, umurumda değil, emeğimin resmi ellerime yansıyor diye düşünüyorum.
Tabi bunlar değil bu başlığı açmamın nedeni.
Geçen Cumartesi atölyede çalışırken, çok sevdiğim, 12 yıl önce öğrencim olan, sonra birlikte de çalıştığım, halini tavrını bilip beğendiğim bir arkadaşımı, kardeşimi kaybettiğimizi öğrendim. Atölyede şalterler çalışırken, benim şalterlerimin kapandığını farkedemedim. Son dövdüğüm bir yay çeliği tantonun sapına deliklerini delmiştim, ısıl işlem öncesi havşalarını yapacak, bazı delikleri hafifletmek için büyütecektim. Çekmeceyi açıp kalınlığı hoşuma giden ama kör uçların arasında olan bir matkap ucu aldım, düşünmedim kör kullanılmaması gerektiğini. Topu topu beş altı delik havşa olacak diye mengeneye de sıkıştırmadim. Bosch sütun matkaplarda tablaya sıkıştırılan bir L profil var, iş parçası sıkıştırılmasa bile dönüş yönüne göre yerleştirince emniyetli delme sağlıyor. Onu, daha önce bir başka iş için ters tarafa kaydırmıştım. O anda ters olduğunu da görmedim. Tantonun ağzı bir milime yakın kalınlıkta idi, ama uç tarafı bayağı keskin sayılabilecek durumdaydı. Fırından önce biraz düzeltirim diye düşünmüştüm. Sol elimle tuttum ve delmeye başladım, matkap yemedi ve parçayı kaptı.


Bu durumda elim , matkapla dönen parça ile ters tarafta kalan L profil arasında sıkıştı. Hemen matkabı kapatmak için tekerdeki sağ elimi bıraktım, bu arada parça yerden biraz yükselince keskin tarafı sol elimin ayasından itibaren, sol işaret parmağımın ilk boğumuna kadar kesti, bu arada makineyi kapattım. Kesiğe bakınca zaten direk hastane kararını verdim. Resim paylaşmıyorum, forum kuralları gereği, ama şöyle tarif edeyim, avuç içinden bakınca elimin üstündeki deriyi görebilecek durumdaydım. İlk hastane biz birşey yapamayız, el cerrahisi olan bir yere gitmelisiniz dedi, gittik, ilk tespit sinirlerde, damarlarda vs bir sıkıntı olmadığı şeklindeydi. Bu teşhise ben de katılıyordum çünkü gidene kadar sürekli hareket yetisini ve his-dolaşım durumunu kontrol etmiştim. Şans eseri yırttım. Bir kaç kere daha şans işimde yüzüme gülmüştü, ama artık hakkımı yeterince kullandım ve dersimi de aldım.
Dört saat sonra on dikiş, tazelenmiş tetanoz aşısı, iki kutu ilaç ile eve geri döndük.
Uzun lafın kısası, kurallar bütününde her adıma dikkat etmeliyiz, işi eğe-zımpara temelinden öteye taşıdıysanız her aletin çok tehlikeli olduğunu unutmamalıyız.
Yarın tekrar kontrole gideceğim. Bugün biraz deneme yaptım atölyede, iyi gibi görünüyor. Bakalım, hayırlısı.