Bıçak Sanatı - Forum

Bowie

deserteagle

  • Eylem Cengiz, 49
  • *****
  • 9533
  • Meslek: elektronik ve hab. müh.
  • Yer: İstanbul, Kırklareli
Bowie
« : 14 Eylül 2016, 19:10:19 »
Bir aralar Bowie bıçağı ile ilgili biraz bilgi derleyip bir yazı hazırlamıştım. Yazıda düzeltme yada ek gerektirecek çok husus çıkacaktır ancak bir kenarda kalmasındansa paylaşmanın daha faydalı olacağını düşünüyorum.

Görselleri daha iyi veren bir şekilde verme işini hemen yapamıyorum ama onlar da yazı içinde yerlerini bulacaklar.


Bowie

Günümüzde Bowie bıçağı denince akla gelen, büyük namlulu, balçaklı, burnunda sırtı iç bükey kesik olan Amerikanvari bir bıçaktır.

Biçimi
Bowie namlusu uzun, kalın ve geniştir. Ağzı ileri doğru düz ilerler ancak buruna gelindiğinde namlunun ortasına kadar dış bükey bir kavis alır. Ağız, uçta namlunun orta hizasında sırt ile buluşur. Sırt, buruna kadar düz ve kör giderken burunda iç bükey bir kesikle namlunun orta hizasına kadar daralarak uca ulaşır. Bu iç bükey kısım genellikle keskin yada yalancı ağızlı bırakılır. Bowie’nin burnu, kendi başına bir hançer gibi görünür ve bir hançerle aynı saplanabilme ve kesme avantajına sahiptir.
Taşlama, Bowie’lerde yarıya kadar çıkan düz yada iç bükey taşlama yada tam taşlama olabilir. Dolayısıyla ağızda da ikincil taşlama bulunur.
Namlu ve sap arasında, kullanıcının elini korumak için bir siperlik yada çift tırnaklı balçak yer alır.
Sap Bowie’lerde geçme kuyruklu yada iki parça yanaklı olabilir. Bowielerde tabut biçiminde köşeli sap başı bulunabilmektedir.
Kın olarak da kemere geçirilen deri kınlar tercih edilmektedir.

Kullanımı
Bowie, namlusunun uzun kalın ve geniş olmasından dolayı vurarak kesmede avantaj sağlar. Bu amaçlı kullanımda namlu uç kısmı hariç kalınlığı ile güven verir.
Ağzı, burun kısmındaki kavisinden dolayı yüzme için avantajlıdır. Buna karşılık boyu ve ağırlığından dolayı hakimiyet nispeten zordur. İşleri kolaylaştırmak için bıçağı sırttan tutmak ise namlunun enli oluşu sayesinde mümkündür.
Burnunun hançer gibi dar oluşu saplama amacına yönelik olarak avantajdır. İki taraflı yada yalancı ağızlı olan burun bu özelliğinden dolayı da avantajdır. Burundaki bu dar açı, bir tahtaya oyuk açacağınızda yüzünüzü güldürecektir.
Sırta geldiğimiz zaman namlunun kalınlığının burada sergilendiğini ve odun vs. yarmak için tokuçlamaya uygun bir yüzeyin olduğu görülebilir.
Sopa yontmak gibi ağzın en yakın kısmı ile kestiğiniz ve başparmağı sırta koyup bıçağı desteklemek istediğiniz durumlarda Bowie, özellikle balçağından dolayı başparmağınıza sorun çıkaracaktır. Uzun namlunun o sırada kullanmayacağınız geri kalanı ise fazladan dert olacaktır.

Günümüzdeki Bowie’yi Nasıl Tanıdık?
Bowie’yi Türkiye’de tanımamız, öncelikle Amerikan kültürünün Hollywood filmleri ile sunulması sayesinde gerçekleşti.

"Alamo" adlı, John Wayne’nin Davy Crockett’i, Richard Widmark’ın Jim Bowie’yi oynadığı 1960 tarihli film, muhtemelen Jim Bowie ve bıçağını tanımamızda en büyük etkiye sahiptir. Filmde Alamo’da Meksika’ya karşı savaşan bu isimler bize birer Amerikan kahramanı olarak sunulmuştur. Kahramanın elinde görmek Bowie bıçağını benimsememizde de önemli bir rol oynamıştır. Alamo filminde John Wayne’nin özellikle bu büyük bıçakla ilgilenmesi ve onaylaması izleyiciyi de aynı yöne sevk etmiştir.

“Jim Bowie’nin Maceraları” adlı bir televizyon dizisi hemen bu filmden önce, 1956-58 yılları arasında yayınlanmıştır. Dizi, Monte Barrett adlı bir yazarın aynı adlı eserinden uyarlanmıştır. Dizinin “Bıçağın Doğumu” adlı bölümü, Jim Bowie’nin bıçağını yaptırma efsanesini, bu bıçaktan beklentilerini, bıçağın tarifini aktarır.

Bir ayı saldırısında tüfeği sorun çıkaran kahraman, babasının Lousiana’daki en iyi çeliği yapıyor dediği ustaya gidip istediği, daha önce hiç yapılmamış bıçağı tarif eder. Tarifinde uzun, diğer bıçakların 2-3 katı kalın, uçta eğri ve iki ağızlı, atılabilmesi için dengeli, sert yere çarptığında kırılmaması için en iyi çelikten  bir bıçak ister. Bıçak atölyeyi terk etmeden önceyse ustası, bıçağın sırtına Bowie’nin insanlarla bıçak bıçağa dövüşürken gerek duyacağını söylediği pirinç bir şerit ekler.

Bu dizinin tarihi ve teknik tutarlılık endişesinden uzak olduğunu kaçırmamak gerekir. Çeliği metal bir kapta eritip de kumdan bir kalıba dökerek bıçağı yaptığını görmek filmi mimlemeye yeter de artar bile...

“The Iron Mistress” yani “Demir Metres” filmi ise bu diziden de önce 1952’de, Paul I. Wellman’ın aynı adlı eserinden beyaz perdeye aktarılmış ve başrolü Bowie bıçağına veren bir film olmuştur. Alan Ladd’in başrolünü oynadığı bu filmde ise bıçak, meteroit ve dövme demir (wrought iron) kullanılarak yapılır. Tabi yine çeliğin potada eritilmesi de yine teknik detaylara fazla güvenmememiz gerektiğini bize hatırlatır.

Bunlardan başka Walt Disney’in 1955’teki Davy Crockett serisi, yine 1955’teki “The Last Command” filmi de Jim Bowie ve bıçağına yer vermiştir.
Tüm bu filmlerde gösterilen bıçak, günümüzde gözümüzde canlanan Bowie bıçağı görüntüsüne sahiptir.


Devamı aşağıda ...
« Son Düzenleme: 22 Ekim 2016, 08:42:14 Gönderen: deserteagle »
Barika-i hakikat müsademe-i efkardan doğar
Namık Kemal
Instagram'da ben

deserteagle

  • Eylem Cengiz, 49
  • *****
  • 9533
  • Meslek: elektronik ve hab. müh.
  • Yer: İstanbul, Kırklareli
Ynt: Bowie
« Yanıtla #1 : 14 Eylül 2016, 19:10:46 »
devam ediyor...
-----------------------------------------

Tüm bu filmlerde gösterilen bıçak, günümüzde gözümüzde canlanan Bowie bıçağı görüntüsüne sahiptir:

Iron Mistress

(http://www.svalbardrepublic.org/ebay/hibben-bowie129_thumb.jpg)

Bu ad, yukardaki filmde de görülen bıçak tipinin adına dönüşmüştür. Gayet geniş namlulu, sırtta pirinç şeritli, düz sırtlı, balçaklı, burun kısmında keskinleştirilmiş ve iç bükey oyuğu olan ve dolayısıyla burun kısmı hançer biçiminde olan uzun ve ağır bir bıçaktır.

Gill Hibben usta 1952 tarihli aynı adlı filmi izledikten sonra bu bıçağını yapmıştır. Sylvester Stallone’nin tercih ettiği ustanın bu bıçağı “Arkansas Kürdanı” tipindeki bir başka bıçağıyla beraber “The Expendables” adlı film serisinde de kullanılmıştır.

Tarihi

Şu ana kadar popüler imajının ve güncel olarak bildiklerimizin bize nasıl ulaştığını anlattım. Oysa ki bir Amerikan efsanesi haline gelmiş olan Jim Bowie de bıçağı da bu popüler anlatımlardan çok uzak.
Jim Bowie, Kentucky’de doğan, küçüklüğünde ailesi Louisiana’ya taşınan ve hayatının geri kalanında da bir çok defalar farklı yerlere taşınmış, köle kaçakçılığı yaparak sermaye toplayıp varlığını esas olarak arazi spekülatörlüğü ile elde etmiş, hem ABD hem de Meksika devletleri ile karşı karşıya gelmiş bir karakter.

Politik hasımları olmuş; ucuz kurtulduğu bir silahlı saldırıdan sonra her daim kullanabileceği, devrin ağızdan dolma çakmaklı silahları gibi kullanımı kısıtlı ve sorunlu olmayan büyük bir bıçağın kendisi için ideal olduğuna ve bunu ömür boyu taşımaya karar vermiş.

1827’de Alexandria Louisiana’dayken, bir arkadaşının yasak olduğundan dolayı Misisipi kıyısındaki gözden uzak bir kumlukta gerçekleşen bir düellosuna şahit olarak katılmış ancak iki tarafında ikişer kez ıskalamasıyla tatlıya bağlanan düello sonrası alevlenen çatışmada önce mermi sonra tabancanın kendisi ile yaralanmasına ve bir hasmının baston kılıcı ile şişlenmesine rağmen kendini koruyabilmiş hatta kendini şişleyeni öldürmüş, devam eden çatışmanın yaralarına da rağmen hayatta kalarak ün kazanmıştır. Bu olay onu kahraman ve bıçağını da ünlü etmiştir. Bu kavga “Sandbar fight” adıyla hatırlanmıştır.

Kavganın görgü tanıkları, Jim Bowie’nin kullandığı bıçağı büyük bir kasap bıçağı olarak aktarmakta.

Kardeşi Rezin Bowie, bıçağın 9 ¼ inç boyunda, 1 ½ inç genişliğinde, tek ağızlı ve eğri olmayan bir bıçak olduğunu aktarmıştı.

O zamanların Arkansas Texas ve Louisiana’sı İspanyollardan etkilenmişti. İspanyollar, İngilizlerden çok önce 15.yy.’da gelmişlerdi.

Gerçek şeklinden emin olamadığımız Bowie bıçağı, Schively/Perkins Bowie bıçağı tipinde, Jesse Clifft bıçağı tipinde yada Searles Bowie tipinde olabilir


(http://www.relentlessknives.com/newsletter0411.html)


(http://www.relentlessknives.com/newsletter0411.html)

Bir aday da Searles Bowie'dir.


(http://www.paulchenhanweiswords.com/legacy-arms-searles-bowie/)

Perçinli saplı Schively/Perkins yada Jesse Clifft bıçağı olsun, tornalanmış gibi görünen saplı Searles Bowie olsun büyük, düz sırtlı, uca doğru daralan bir namluya sahiptir.

Searless Bowie’nin namlu biçimi, tornalı gibi görünen sapı üstelik de namlunun işaret parmağına bakan tarafında olan ancak balçakla gizlenmiş olan oyuğu, İspanyolların balçağı bulunmayan Kanarya adası bıçağı ile uyuşmaktadır.

Orjinal Bowie bıçağı adaylarının kuvvetlilerinden biri de yine benzer bir namluya sahip olan, çıkıntılı bir balçağı olmayan, tabut biçimli, perçinli sapa sahip olan bir bıçaktır.


Yukardakilerden hangisinin gerçek bowie bıçağı olduğu şüpheliyse de bariz olan şey, bu bıçakların, Jim Bowie’nin bıçağı için yapılan tarife güncel Bowie bıçağının aksine uyduğudur.
« Son Düzenleme: 22 Ekim 2016, 09:04:40 Gönderen: deserteagle »
Barika-i hakikat müsademe-i efkardan doğar
Namık Kemal
Instagram'da ben

Kadir...

  • ***
  • 1102
  • Yer: Balıkesir
Ynt: Bowie
« Yanıtla #2 : 14 Eylül 2016, 19:25:25 »
Güzel bir derleme olmuş Eylem hocam

deserteagle

  • Eylem Cengiz, 49
  • *****
  • 9533
  • Meslek: elektronik ve hab. müh.
  • Yer: İstanbul, Kırklareli
Ynt: Bowie
« Yanıtla #3 : 14 Eylül 2016, 19:44:49 »
Yazımı paylaşmaya cep telefonunda word dosyasından copy-paste yaparak başladım. arkasını daha düzgün getirmek için bilgisayar başına geçmeyi bekleyebilirim...
Barika-i hakikat müsademe-i efkardan doğar
Namık Kemal
Instagram'da ben

Ersin Özdemir

  • ***
  • 2442
  • Meslek: Satış pazarlama ( Makine teknikeri ) Astas
  • Yer: İstabul- Edirne
Ynt: Bowie
« Yanıtla #4 : 14 Eylül 2016, 22:22:44 »
Çok teşekkürler Eylem abi emeğine saglik

gökhan bakla

  • *****
  • 2620
    • blog
  • Yer: İstanbul / Tekirdağ - 1978
Ynt: Bowie
« Yanıtla #5 : 15 Eylül 2016, 11:49:57 »
Eline sağlık Eylem, aslında bu tip belli başlı modelleri irdeleyen bir yazı dizisi hoş olabilir ;) :2up

Bowie bıçağının çıkışı yada kökeni konusunda çok fazla abartılı hikaye var.

Ama nedense bu bıçakların kökeni deyince benim aklıma gelen ilk bıçak İspanyolların " navaja " çakılarıdır. Endülüs etkisindeki İspanya'da ortaya çıkan bu çakının kullanım amacıda şekli ve formuda Bowie'ye benzer.

Yani Bowie baktığımda, yoktan var olan bir model değil tipik Amerikan kopyacılığı ve efsaneleştirerek yoktan tarih yaratma çabalarının bir eseri olarak gözüme batar durur her zaman. >:(

tamahagane

  • ***
  • 438
  • Meslek: Serbest
  • Yer: Antalya
Ynt: Bowie
« Yanıtla #6 : 16 Eylül 2016, 01:08:51 »
Bowie denince akla Rambo filmleri gelir. Zaman zaman arkadaşlarıma bu modelin Rembo bıçağı olmadığını, adının bowie olduğunu anlatmaya çalışırım.

deserteagle

  • Eylem Cengiz, 49
  • *****
  • 9533
  • Meslek: elektronik ve hab. müh.
  • Yer: İstanbul, Kırklareli
Ynt: Bowie
« Yanıtla #7 : 21 Eylül 2016, 20:55:37 »
Güncellememi yaptım. İçerik, ilk iki mesajda.
Barika-i hakikat müsademe-i efkardan doğar
Namık Kemal
Instagram'da ben

mukremin

  • ***
  • 78
  • Meslek: öğrenci(elk-hab)
  • Yer: izmir
Ynt: Bowie
« Yanıtla #8 : 25 Eylül 2016, 23:27:06 »
Eline emeğine sağlık Eylem abi güzel bi çalışma olmuş.
içindeki asıl seni yaşadıgında, hayattan lezzet almaya baslarsın

deserteagle

  • Eylem Cengiz, 49
  • *****
  • 9533
  • Meslek: elektronik ve hab. müh.
  • Yer: İstanbul, Kırklareli
Ynt: Bowie
« Yanıtla #9 : 28 Eylül 2016, 14:10:13 »
Sağolun.

Bir bowie filmi paylaşayım:

Adventures of Jim Bowie, BIRTH OF THE BLADE
Yani, Jim Bowie'nin maceraları dizisinin "Bıçağın Doğuşu" adlı bölümü:
Barika-i hakikat müsademe-i efkardan doğar
Namık Kemal
Instagram'da ben

Selim Atalay

  • ***
  • 253
  • Meslek: Maden mühendisi/Kamu
  • Yer: Kocaeli/Tavşanlı
Ynt: Bowie
« Yanıtla #10 : 05 Kasım 2016, 03:55:48 »
Aslında Jim Bowie'nin tek bir bıçak tasarlamadığı bir kaç farklı bıçak tasarladığı rivayet edilir.İsteğinin av bıçağından uzun ( ki günümüzde bowie bıçakları av bıçağı olarak satıyorlar karıştırmamalı ) ve kılıçtan kısa bir bıçak olduğu anlatılır.Bowie tasarlarken ilham aldığı  5-11 yy'da Avrupa'nın büyük kısmında kullanılan seax/scramasax bıçaklarıdır.Bugün bile bıçak mı silah mı olduğu tartışmalı olan bu bıçaklar genelde kısa ve uzun olarak sınıflandırılıyorlar.Aslında bu sınıflama germenik isimlendirmeden geliyor (Kurz ve lang )Kısa seaxların cep çakısı olduğunu düşünmeyin.Namlu boyu olarak 15-25 santim olan ve tam boyu 25-35 santim olan bıçaklar.Uzun seaxlar ise namlu boyları 50-60 santim tam boyları ise 70 santim civarı olan bıçaklar.Seax denilince akla gelen bıçaklar genelde 30 santim namlusu olan toplam boyu 45 santim civarında olan bıçaklar.Bazı yazarlar özellikle kırık sırtlı veya geriye kırık (broken back seax) seax ların zırh delebilmek amacıyla hususi olarak üretilmiş bir kama olduğunu savunmakla birlikte günlük ağır hizmet bıçağıydı.Dönemin savaşçılarının seferdeyken ordugahlarda tüm işlerini bununla gördükleri , odun parçalamak av hayvanlarını kesmek ve kazık sivriltmek gibi işlerde ( Orta çağda en önemli savunma hattı oluşturma yöntemidir) kullandıkları anlatılır.Elbette bir silah olarak da kullanılabilirdi.

Seax gibi obez bir bıçağın (Özellikle Eylem beyin son paylaştığı bıçak ki  adını hatırlamadığım bir müzede ilk bowie ya da orjinal bowie olarak sergileniyor ve yaklaşık 40 cm civarı boyunda olan seax tanımına uyan ) Jim Bowie'nin tarif ettiği gibi kılıç çok uzun ve boğuşma için uygun değildir ve kısa bir bıçak da size istediğiniz erimi vermez felsefesine tam uyduğu kesindir.Yalnız boğuşma , bıçakla dövüşme genel anlamda kültürel ve biraz da tekniksel bir konu.Kendince Jim Bowie'nin tezi doğrudur ama bu konuda tek doğru yoktur.Seax Avrupa kültürünün parçasıdır.Her ne kadar tarihi Franklara dayansada ve İtalya Kuzeyinde de kullanımış olsa da Germenik kültürün önemli bir parçasıdır.Germenik olmayan İrlanda gibi örnekleride var elbette.Geriye kırık seax bıçaklarının en çok sevenler Saksonlar ve İskandinavlardır.İddia odur ki Sakson ismi Saksdan (Seax telafuzu) gelir ve saks kullananlar saks sevenler gibi bir anlamı vardır.

Eh Amerikalılar da kendilerini Anglo Sakson sayıyorlar değil mi?Jim Bowie'nin bu bıçaklardan etkilenmiş olması doğal tabi.

Konu bütünlüğünü bozmamak adına bol resimli janjalı bir şeyler yazmak istemedim.Elinize sağlık Eylem bey.

Bu arada Amerikalılar gerçekten çok cahiller.Gördükleri her uzun bıçağa Bowie ya da maşet diyorllar.Tüm iç bükey bıçaklara kopis diyorlar.Neyse biraz okumuşları var en azından onlar ne nedir biraz (gerçekten) anlıyorlar.İron and fire ikinci sezonda bu bıçağın bir replikasını yapmışlardı.

https://www.youtube.com/watch?v=VBaztGYxqxs
« Son Düzenleme: 05 Kasım 2016, 03:59:36 Gönderen: Selim Atalay »
memento audere semper

deserteagle

  • Eylem Cengiz, 49
  • *****
  • 9533
  • Meslek: elektronik ve hab. müh.
  • Yer: İstanbul, Kırklareli
Ynt: Bowie
« Yanıtla #11 : 05 Kasım 2016, 08:59:14 »
Elinize sağlık.  :2up

Bol resimli, janjanlı yazı hoş olur.  8)
 
Barika-i hakikat müsademe-i efkardan doğar
Namık Kemal
Instagram'da ben

Selim Atalay

  • ***
  • 253
  • Meslek: Maden mühendisi/Kamu
  • Yer: Kocaeli/Tavşanlı
Ynt: Bowie
« Yanıtla #12 : 06 Kasım 2016, 00:14:29 »
Madem öyle o zaman şöyle yapalım.Bu bıçağın ve genel anlamda bu formdan etkilenerek yapılan bıçakların çok miktarda replikası mevcut.Özellikle Oven Bush gibi İngiliz ustalar ve eski Germenik kültüre bağlı olan ustalar bu bıçakları çok miktarda yapıyor.Bu nedenle modern örneklerden bahsettmeden eski örneklerden bahsedelim.



Kısa bir knife sax ile seax of bagnoth ki kendisi geriye kıvrık seaxların en önemli örneği.



Geriye kırık seax bıçaklarının en önemlisi olan beagnoth seax'ı bu bıçağın bu kadar ünlü olmasının nedeni Anglo-Sakson alfabesini ya da runik alfabesini barındıran en eski nesne olması.Thames nehrinin dibinde bulunduğu için Thames saksı da denmektedir.Bıçağın üzerindeki Beagnoth'un önemli birisi veya kabile şefi olduğu tahmin edilmektedir.Bazı uzmanlar ise Beagnoth'un bu bıçağın ustası olduğunu da söyler.Elli beş santim namlu uzunluğuna sahip bu bıçağın toplam boyu 72 santimdir.



Frank seax bıçakları kısa olanlardarda bu formdadır.

İki formun (Frank ve geriye kırık) birleşmesine knife seax (bıçak saks) diyenlerde vardır.Bıçağın keskin ağzı hafif kıvrık (döverken malzeme zaten o kıvrımı alıyor ) ucu ise sivri.Böylece bizim klasik bowie diyebildiğimiz bıçağa benziyor.Bowie'nin de bu bıçaktan ilham aldığı iddia edilir.Genel olarak seax bıçakları demirden dövülürdü.Metal bilgisinin ilerlemesi ile ocak kaynağı yaparak (pattern welding) demir ve çelik birbirlerini kaynatılmaya başladı.Seax elde etmek bir kılıç elde etmeye göre her daim daha kolaydı.Bir kılıç gibi safkan savaş silahı değildi.Bir balta veya mızrak gibi genel maksat aletinden devşirilmemişti.Teori her ne kadar bıçakların uzayarak kılıçları meydana getirdiğini söylemekteyse de bıçak her zaman mücadelenin parçasıydı.Silah ve aletti.Teoriden bahsettim metallerin uzayabilmesi epey zaman aldı.Neyse çok dallandırmayalım bu konuyu.Kılıç imali uzun süre alırdı ve gerçekten pahalıydı.Bu nedenle sadece " gerçek " savaşçıların kılıçları olurdu.Yine de kırılan kılıçlardan seax imal edildiği teorisi hep dillendirlmiştir.



Bıçak sax

Uzun seaxların birer savaşçı silahı olduğuna şüphe yok.Belki eski ustaların bitiremediği kılıçlardan türemiştir ama zaman çizgisini takip ettiğimizde uzun seax'lar daha geç ortaya çıkmıştır.Teknoloji geliştikçe bu bıçaklarda daha çok uzamıştır.Demir cevherine ve çeliğe ulaşım imkanı daha çok artmış ve daha çok kılıç yapılmış ve seaxlar uzamış neyse amacım teorileri çarpıştırmak değil.

Bu silahlar için basitçe yapılmış bazı tipolojiler var onların resimlerini ekleyeyim.












Son olarak da bir kaç scramasex sanırım bıçak seax o zaman scramaseax deniyordu.Bugün iki kelime de birbirinin yerine kullanılıyor.Elbette aakademik olarak farklılıkları olabilir.




Sanırım bu resim photobucket nedeniyle görünmüyor ama yakın zamanda görüneceğini düşünüyorum.
memento audere semper

deserteagle

  • Eylem Cengiz, 49
  • *****
  • 9533
  • Meslek: elektronik ve hab. müh.
  • Yer: İstanbul, Kırklareli
Ynt: Bowie
« Yanıtla #13 : 16 Haziran 2017, 14:08:11 »
Barika-i hakikat müsademe-i efkardan doğar
Namık Kemal
Instagram'da ben

Levent88

  • ***
  • 413
  • LeventKÜÇÜKIŞIK
  • Meslek: Grafik Tasarım
  • Yer: Mersin
Ynt: Bowie
« Yanıtla #14 : 12 Temmuz 2017, 22:31:04 »
    Bence çok köklü bir yazı dizisi olmuş. Eskiler ve bugünle birbirine dokunan dataylar öğretici ve akıcı yazılmış.birçok şey öğrendim gene. Gökhan ustanın bıçak çeşitleri hakkındaki yazı dizisi fikri muhteşem bir fikirmiş. Teşekkür ederim ellerinize sağlık.
« Son Düzenleme: 12 Temmuz 2017, 22:45:59 Gönderen: Levent88 »

Teoman.

  • ***
  • 565
  • Meslek: elektrik
  • Yer: üsküdar
Ynt: Bowie
« Yanıtla #15 : 13 Temmuz 2017, 16:52:02 »


     Emeği geçenlere teşekkür ederim. Şahane bir konu olmuş.

     Bence bıçak severler ikiye ayrılır,  bowie sevenler ve bowie sevmeyenler...   ;D

 .

deserteagle

  • Eylem Cengiz, 49
  • *****
  • 9533
  • Meslek: elektronik ve hab. müh.
  • Yer: İstanbul, Kırklareli
Ynt: Bowie
« Yanıtla #16 : 13 Temmuz 2017, 16:53:53 »
Bowie iyiymiş gerçekten de...
Barika-i hakikat müsademe-i efkardan doğar
Namık Kemal
Instagram'da ben