ertuğrul bey yaptığınız bıçaklar çok hoş, ama bu gerçekten çok güzel olmuş . gerek formu gerek kabzesi ve işçiliği valla ne dıyeyım bana göre harıka
ama bana göre tek eksiği
namlu temizliği biraz daha yapılmalıydı. bazen banada ıllallah gelıyor zımpara yapmaktan öylecene bırakıyorum namluyu . bıçağı bıtırıp bakınca herşey meydana çıkıyor ama iş işten geçmiş oluyor.
bu bıçakta kabze ve balçak namluyu resmen ezıp geçmış. bakar bakmaz kabzayı ıncelemeye başladım.. elınıze bıleğinize sağlık. 
Namlu temizliği konusnda sanırım haklısınız.
Ama tam yeri gelmişken size bir hikaye anlatayım.
Babam ayakkabı imalatçısıydı. Çıraklık zamanında başından geçmiş bir olaymış. O devirde ayakkabılar sipariş üzerine yaptırılırmış. Günde bir çift ayakkabı anca çıkarmış. Bitmek üzere olan bir ayakkabının alt köselesini son rutuşları esnasında çırak yani babam yanlışlıkla azıcık ıslatmış. Sonuçta büyük problem yok ama az sonra teslim edilecek ayakkabı. Ustası babama söylemediği lafı bırakmamış. Saatlerce kösele tabanda kuruduktan sonra kalan lekeyi çıkarmaya çalışmışlar. Nitekim çıkmış da. Akşama doğru ayakkabının sahibi gelmiş. Çok beğenmiş parasını verip, yeni ayakkabılarını ayağına eskileride koltuğunun altına alıp dükkandan çıkmış. Çıkar çıkmaz da dükkanın önündeki su birikintisine şap diye basmış. Babam diyorki "ustamın rengi mosmor oldu".
13 numara av bıçağını özene bezene yaptım. Bu hafta sonu ava götürdüm. Yemekte çıkarıp arkadaşlara gururla gösterdim. Yemek esnasında kullanıldı. Hasan Abi domatesi kestikten sonra bıçağı hart diye toprağa sapladı.
Kullanılmaya başladığından en fazla 2 gün sonra çok daha fazla çizik oluşacağını bildiğimden, sanki bir yerden sonra saatlerce temizlik yapmak bana pek mantıklı gelmiyor.
Diğer taraftan yeni bir malzeme keşfettim. 115'lik avuç taşlama diskinin üzerine fiber malzemelerden onlarcasını (scotch brite) yapıştırmışlar. Çeliğe sürüldüğünde çok güzel saten bir yüzey elde ediliyor. Ancak üzerinde max 2500 dev/dak. yazıyormuş, ben dikkat etmeden 11.000 dev/dak. taşlamada kullandım. Daha ilk turda bir kaç fiber karnıma fırladı. Kalanlarla biraz deneme yaptım, sonuç çok güzel. Ya avuç taşlamanın hızını düşürmenin bir yolunu bulacağım, ya da polisajda kullanılan daha düşük devirli aletler var onlardan edineceğim. Bu fiber disklerin taş motoruna takılabilenleri de var. Ya da en son çare bunlara uygun bir taş motoru alacağım. Sanırım o zaman çizik problemim kalmayacak. Ben zaten ayna gibi parlak yüzeyleri sevmiyorum. saten yüzey çok daha iyi olacak gibime geliyor.