Bıçak Sanatı - Forum

Konu Dışı => Genel Muhabbet => Konuyu başlatan: 35 Atınpark - 13 Mayıs 2014, 23:13:52

Başlık: DUA ZAMANI
Gönderen: 35 Atınpark - 13 Mayıs 2014, 23:13:52
Soma'da feci bir durum var . Çok büyük çapta acı bir durum . Allah yardımcıları olsun...
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: Emrah - 13 Mayıs 2014, 23:22:23
Rabbim yüzlerine güler inşallah
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: arfyldz - 13 Mayıs 2014, 23:34:06
Amin
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: sefaçabuk - 14 Mayıs 2014, 00:28:20
Evet, üzücü haberler artarak devam ediyor, umarım geride kalanlar sağ salim kurtulur.
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: Salim Türk - 14 Mayıs 2014, 00:30:10
Aynen haberlerde takip ediyordum bende. Vefat edenlere Allah rahmet etsin, yakınlarına Allah sabır versin. Yaralılara da Allah şifa versin. Umarım diğer işçilerde sağlıklı bir şekilde kurtarılır.
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: deserteagle - 14 Mayıs 2014, 00:39:31
Atlas, göğü sırtlayan mitolojik kahraman. Bizde ise sesinin çıkması istenmeyen ama tüm ülkenin yükü sırtlarına bindirilen işçilerimiz var. Bu gün işçilerimiz çok şehit verdiler ve korkarım ben yazarken bile bu an be an devam ediyor.
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: ecorotti - 14 Mayıs 2014, 07:48:46
Mekanları cennet olsun. Allah kalanlara sabır versin. Çok büyük bir felaket.
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: YAŞAR PEHLİVAN - 14 Mayıs 2014, 09:17:40
Vefat edenlere ALLAH rahmet etsin, mahsur kalanlarında yardımcısı olsun orada bulunanlara da  güç kuvvet versin..
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: a.yuce - 14 Mayıs 2014, 09:37:04
Sabah arabada radyoda dinledim gece olanları, yüreğim sıkıştı. Şu önümde giden 4 otobüsün içindekiler gitti, bizim bölümün 3/4 ü gitti... etrafa baktıkça Soma kazasını görmeye başladım. Ama ateş asıl düştüğü yeri yakar.

Allah taksiratlarını affetsin, geride kalan ailelere sabır ve dayanma gücü versin.  İnnâ lillahi ve innâ ileyhi raciun.
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: muraterkut - 14 Mayıs 2014, 09:59:36
İçerde kalanlara biran önce ulaşılır da kayıp sayısı artmaz inşallah.....
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: Sentinel - 14 Mayıs 2014, 09:59:55
(http://i.hizliresim.com/dj7JJV.jpg)

Zahirin yokken ahirin nicedir?
Güzel göz çokken ebed olan nerdedir?
Alimin toyken arifin hanidir?
Yarının yokken bugün coşmak niyedir?
Katran kara nefesler, dayanılmaz haberler,
Türkiye dinler, Soma inler,
Biçare kaldı, kanar gönüller,
Behiç Erdağı.

SOMA' da yaşamını yitiren herkese Allah'tan rahmet, yakınlarına da başsağlığı, metanet, dayanma sabrı dilerim.
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: BLACK08 - 14 Mayıs 2014, 10:19:59
Allah rahmet etsin,geride kalan ailelere sabır dayanma gücü versin..

Çok zor bir durum..
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: tatenkof - 14 Mayıs 2014, 12:36:51
offfffffffffffffffffffffffffffffff çok kötü oldum dünden beri. Söylenecek söz yok yazık. Güzelim insanlar.
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: nacho_grande - 14 Mayıs 2014, 13:52:33
Böylesine "Bile bile lades" iş kazaları sadece bizim gibi başı boş ülkelerde olur. Asıl suçlular elini kolunu sallayarak gezerken, ateş de düştüğü yeri yakar. Bu son olsun diyeceğim, ama olmayacağını bilmek de içimi acıtıyor.

Dünyanın en zor işinden ekmeğini çıkarmaya çalışırken hayatını kaybeden tüm cesur madencilerimizin yolu ışık olsun.
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: Teoman. - 14 Mayıs 2014, 14:19:59
 
   Bu son olur inşallah.
 Sabahı sabah ettim, linyit madenciliğin ne işe yaradığını inceledim. Özetle iki kanaat oluştu kafamda.

 Birincisi bu tarz madencilik işinde riski sıfıra indirmek mümkün değil, yapıldığı müddetçe ölümlü kazalar olmaya devam edecek. Önlemler ancak ton başına ölüm oranını aşağıya çekmeye yarıyor.

 İkincisi, linyit madenciliğinin neredeyse hiçbir ekonomik getirisi yok. İsdihtam sağlama dışında hemen hemen hiç katma değer üretilmiyor. Bu tarz madenciliğe bugün son versek işsiz kalan insanlar dışında, etkileri neredeyse hissedilemeyecek kadar önemsiz bir işletmecilik...

  Arkadaşlar elele vererek bir bilinç oluşturabilir ve bu facianın son olmasını sağlayabiliriz gibi geliyor bana. Konuyu bilen arkadaşlar yanlışlarımı düzeltsin lütfen.

  Çok üzgünüm. Başımız sağ olsun. Dehlizlerde kurtarılmayı bekleyenler varsa Allah yardımcıları olsun.
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: apeiron - 14 Mayıs 2014, 15:08:16
Hayatını kaybetmiş emekçilerimizin ailelerine sabırlar diliyorum; babasız,kocasız,kardeşsiz,oğulsuz kalan yürekler huzurla direnebilirler umarım tüm bu olup bitenlere, yaşama...
Onlar umutla geleceklerini çıkarıyorlardı, şimdi insanlık acı ile buhran çıkarıyor aynı yerden. Allah rahmet eylesin...
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: tufan - 14 Mayıs 2014, 15:23:04
(http://i.hizliresim.com/dj7JJV.jpg)

Zahirin yokken ahirin nicedir?
Güzel göz çokken ebed olan nerdedir?
Alimin toyken arifin hanidir?
Yarının yokken bugün coşmak niyedir?
Katran kara nefesler, dayanılmaz haberler,
Türkiye dinler, Soma inler,
Biçare kaldı, kanar gönüller,
Behiç Erdağı.

SOMA' da yaşamını yitiren herkese Allah'tan rahmet, yakınlarına da başsağlığı, metanet, dayanma sabrı dilerim.

 :( :( :(
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: İbrahim BAŞEĞMEZ - 14 Mayıs 2014, 15:31:47
Allah' tan ölenlere rahmet, kalanlarada sabr-ı cemil niyaz ederim.  Ateş düştüğü yeri yakar  ama tüm ulusca mateme boğulduk. İnşallah tekrarını yaşamayız.
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: deserteagle - 14 Mayıs 2014, 16:05:58
Yaşarız. Koşullar aynı kaldığı sürece sonuçlar da aynı olacaktır.
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: İbrahim BAŞEĞMEZ - 14 Mayıs 2014, 16:20:05
Yaşarız. Koşullar aynı kaldığı sürece sonuçlar da aynı olacaktır.

Koşulları değiştirmek bizim elimizde fakat kolay kolayda degismiyo malesef.
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: ratbertovich - 14 Mayıs 2014, 16:45:35
Yaşarız. Koşullar aynı kaldığı sürece sonuçlar da aynı olacaktır.

Einstein ne güzel söylemiş: "Delilik, aynı şeyi tekrar tekrar yapıp farklı sonuçlar beklemektir" diye; devletimizin "icraat"ları gibi. Duamızda ölene rahmet, yaralıya şifa kadar ve belki daha fazla Allah'tan devlet erkanına akıl ve insaf da isteyelim.
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: emin albayrak - 14 Mayıs 2014, 16:50:16
dışarıda olanlar için içeride kalanlara dair umut beslemek, çaresizce beklemek... ne büyük sıkıntı.... Allah kalanlara sabır versin...
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: deserteagle - 14 Mayıs 2014, 17:01:32
Emin, bence Allah artık sabır vermesin. Kaynayan tenceredeki kurbağanın sabrına dönmeyi aştı bu sabır.
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: emin albayrak - 14 Mayıs 2014, 17:19:13
yapılacak birşey varsa ve biliyorsa birileri bunu, yapalım gelecek günler için. bu konuda herkes ile aynı fikirdeyim.

fakat ben sabrı bekleyen olmak konumu üzerine söylemiştim. öyle veya böyle hayatımızda çaresiz kaldığımız anlar var. o anlara dair sabır diliyorum. gelecekte yapılacak hiçbir şey, dünü geri getirmeyecek. ve orada bekleyenler var, hayatını kaybedenler var... orada olmak... abi bişiy diyemiyorum ki...  :(
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: deserteagle - 14 Mayıs 2014, 17:37:14
Hep bir ağızdan herkes hayır dese yeter aslında. Kaybedilenler için artık çok geç ama bir sonraki kaybedileceğe karşı mücadele etmeli.
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: a.yuce - 14 Mayıs 2014, 19:24:23
Yine aynı döngüye doğru gidiyoruz. Taziye ve üzüntüyü siyasi tartışmaya çevirmeyelim lutfen.
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: deserteagle - 14 Mayıs 2014, 20:00:29
Bu bir siyasi tartışma değil. Yarın öbürgün bir başka 300 kişi daha ölmesin istiyoruz.
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: a.yuce - 14 Mayıs 2014, 20:22:54
Tasarladığınız bir sistemde sahada arıza görüldüğünde bütün mühendislik ekibi olarak toplanıp cihazın karşısına geçip  hep beraber mücadele edip, hep beraber hayır diyerek çözmüyorsunuzdur. Hatta çalıştığınız yerdeki iş güvenliği uzmanlarına sorun, bir kaza sonucu yaralanma/ölüm olduğunda onlarda birdaha olmaması için çözümü böyle hep beraberce hayır deyip direnerek aramıyor. Dolayısı ile kasdınızın "bir daha olmasın" pek ikna olamadım sayın meslektaşım. Türkiye de dini dili milleti ırkı siyasi görüşü ne olursa olsun, ne bugün ne de dün 300 madenci ölsün diyen yoktu/yoktur.

Birbiri ile taban tabana zıt görüşteki arkadaşlarımın hepsi bugün üzgündü. Ben dahil çoğu pek verimli çalışamadı. Toplantılarda suratlar bir karış vs. Neden oldu bir daha olmasın soğukkanlılıkla ele alınması gereken teknik bir konu. Bu çalışmanın sonucunda ortaya çıkacaklara göre varsa ihmali olanların karşılığını görmesi kısmen adli kısmen siyasi.

Ancak şu an acıyı paylaşıp azaltmanın vakti...
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: deserteagle - 14 Mayıs 2014, 20:47:20
Can sıkıntısıyla işten çıktım. İlk ışıkların kuyruğu iki ışık kadar bekletiyor. Yol da bölünmüş. Ben bu halde ışık kuyruğunda beklerken dikiz aynamdan karşı taraftan ama arkadan gelen bir araç gördüm. Koskoca bir halk otobüsü ters yönden bastırmış kavşağa giriyordu. Bunu bu kavşakta onlarca defa gördüm. Biri bir şeyler değiştirmezse birilerinin bir gün orada canı yanacak.

Bir şeylere bir yerden hep beraber hayır demeye başlamamız gerek. İş yerindeki bir iki arkadaş, otobanda geri vitese takıp kaçırdığı kavşağa geri giden şöförlere hep korna çaldığımı duyunca Marslı muamelesi yaptılar. Yok adam çeker vururmuş falan. Ben her seferinde çalarsam belki bir kişi daha görecek benden, sonra bir daha... Prof. Tankut Öktem, otoyolda geri giden bir araç yüzünden öldü. Ben bir korna çalıp serserinin birinin beni vurma olasılığını göze almışım çok mu?
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: tarık - 14 Mayıs 2014, 22:02:08
ne yazılır oradaki acı nasıl tarif edilir her ölüm zamansız zaten vefat edenlere allahtan rahmet geride kalanlara sabır dilerim
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: Emrah - 14 Mayıs 2014, 22:46:50
34 yaşındayım ve hayatım boyunca terör şehidi ve maden kazası haberleri dinledim. malesef ülkemizde bu iki kötü habere bir alışılmışlık var. ama olsun bizler müslümanız, Allahımız var. sabır ederiz, ölenlere Allahtan rahmet dileriz olur biter. bir sonra ki habere de hep hazırlıklıyız. ''ölenlere rahmet, kalanlara sabır-vatan sagolsun, terörü lanetliyoruz'' daha ne yapalım ki. profillerimize siyah kurdelayı da kopyalayıp yapıştırıyoruz. haa 2 gün sonra en begendigimiz bıçagı profil resmi yapıcaz ama ne var bunda olay geldi geçti...
Eylem ustaya katılıyorum. çok zor ama önce ulus olmayı, sonra hayır demeyi ögrenmemiz lazım. yoksa ulus olarak tıpkı madenci kardeşlerimiz gibi yerin dibine gömülecegiz
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: legolas - 14 Mayıs 2014, 23:13:26
ölen tüm
(http://i.hizliresim.com/dj7JJV.jpg)

Zahirin yokken ahirin nicedir?
Güzel göz çokken ebed olan nerdedir?
Alimin toyken arifin hanidir?
Yarının yokken bugün coşmak niyedir?
Katran kara nefesler, dayanılmaz haberler,
Türkiye dinler, Soma inler,
Biçare kaldı, kanar gönüller,
Behiç Erdağı.

SOMA' da yaşamını yitiren herkese Allah'tan rahmet, yakınlarına da başsağlığı, metanet, dayanma sabrı dilerim.

 :( :( :(

Makamları cennet olsun, allah kimsenin başına böyle bir acı vermesin. kimseyi babasız, kimseyi evlatsız bırakmasın. :(
kimseleri de böyle ağır şartlarda çalışma mecburiyetinde bırakmasın. allah yar ve yardımcıları olsun.
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: deserteagle - 14 Mayıs 2014, 23:20:47
Sırada nükleer santral var. Eğer yapılmasına birileri engel olmazsa diye söylüyorum:

Eve iyot haplarından -bulabilirseniz- alın, olmadı tentürdiyot. Sızıntı haberinden sonra iyot alarak tiroit bezlerinizi doyurursunuz, tiroit kanseri riskiniz azalır. Başka bir kanserden biraz daha geç ölür, fazladan biraz daha yaşamış olursunuz.
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: setnogrom - 15 Mayıs 2014, 00:08:12
Allah rahmet eylesin başkada diyecek söz yok.Ama yapılması gereken çok şey var.
3 gün yas ilan edildi ölenlere saygıdan fazla söz etmemek lazım lakin sonrası esip gürlenmesi gerekiyor.

xx
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: ademocakli - 15 Mayıs 2014, 00:36:15
MİLLİ YAS İLAN ETMİSLER ŞEREF YOKSUNLARI BU MİLLİ UTANÇ GÜNÜDÜR YAS DEĞİL
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: Rookie - 15 Mayıs 2014, 00:42:52
Allah kalanlara sabır şehitlerimizede rahmet eylesin.
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: Rookie - 15 Mayıs 2014, 00:43:53
Allah kalanlara sabır şehitlerimizede rahmet eylesin.
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: İbrahim BAŞEĞMEZ - 15 Mayıs 2014, 01:29:17
MİLLİ YAS İLAN ETMİSLER ŞEREF YOKSUNLARI BU MİLLİ UTANÇ GÜNÜDÜR YAS DEĞİL

Bu ölen işçilerimize saygısızlıktır. İzin verinde bugün yas tutalım.
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: ademocakli - 15 Mayıs 2014, 02:42:47
MİLLİ YAS İLAN ETMİSLER ŞEREF YOKSUNLARI BU MİLLİ UTANÇ GÜNÜDÜR YAS DEĞİL

Bu ölen işçilerimize saygısızlıktır. İzin verinde bugün yas tutalım.
Kusura bakmayın ama ben yas tutamam, ben şimdi ölen o işçiler adına  yetim kalan dul kalan o insanlar adına orda ciğeri yananlar adına sorumlularına kin tutmakla meşkulüm onlar cezalandırıldıklarında bende yas tutacağım ve onlar için dua edip ağlayacağım ama şimdi değil şimdi değil.
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: İbrahim BAŞEĞMEZ - 15 Mayıs 2014, 03:16:06
DUA ZAMANI

Bu başlık birilerine kin kusmanız için açılmamış. Başsağlığı ve taziye amaçlı açılmış.
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: adem42 - 15 Mayıs 2014, 09:50:06
Maden Mühendisi olarak tüm Türkiye gibi çok üzüldüm. Daha önce bende yeraltı kömür ocağında çalışmış biri olarak çalışanların ne kadar zor şartlar altında çalıştığını biliyorum. Ölenlere Allahtan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve yaralılara acil şifalar diliyorum.
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: Ertarda - 15 Mayıs 2014, 20:46:02
"Takdir-i ilahi" deme
"Kader" deme
Tevekkül etme
Allah'tan mağrifet dileme
Duvara "Allah korusun" yazma
Yaralılar için dua etme

Hiç bir zerre faydası olmayacaktır.
Daha iyi bir yaşam için

İnsan hayatına kıymet ver
İnsan hayatına kıymet veren yöneticiler seç
Gerekli önlemleri al
Denetimleri yap
Teknolojiyi yaşam için kullan
Sorumluları ifşa etmekten çekinme
(Sorumluları ifşa etmek siyaset yapmak değildir)...
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: 35 Atınpark - 15 Mayıs 2014, 22:32:44
Bu kötü haber ilk patladığında işin boyutlarının çok büyük olabileceğini sezip DUA ZAMANI başlığıyla konuya girdim. Çok doğaldır ki beklendiği gibi pek çok kişi, benim '' Allah yardımcıları olsun'' dileğim gibi benzer cümlelerle üzüntülerini dile getirmiş olmalılar diye hiç dönüp bakmadım bu sayfaya. Biraz önce şöyle bir gezinince dikkatimi çeken bir şey oldu. Birkaç arkadaş ''geçmiş olsun '' ile yetinmeyip olayı sorgulamak isteyince '' hooop'' mealinde , '' beyler siyaset yapmayalım '' tarzında çıkışta bulunuluyor. Ben bu cümleden şunu anlarım. Burada bıçak var , çelik var -- hadi biraz genişletelim demokrasiyi-- sap malzemesi boynuz dışında konuşmayalım. Ama bu ülkenin  1 nolu yetkilisi bunun doğal olduğunu söylerken bana başka ülkelerin 1862 de olmuş maden kazalarını örnek verebilsin. Bakın orda da var diyor. Yahu kardeşim orda bu kaza olduğunda elinde kandille giriliyordu maden ocağına. Biliyor musunuz ki madenlerde 1800 ve 1900 lü yılların başında sadece CÜCELER in çalışmasına izin veriliyordu . Boyları kısa diye .Yani verilen örnekteki 1862 nin şartları böyleydi. Şimdi  1 nolu yetkili beni salak yerine koyup bu örneği verecek ve ben bıçak sayfasında ''teknik koşullar , ihmal '' falan diyecek olsam , bana biri hooop  diyecek. Geeeeeçççiiinizzzz .  İstemeyen yazmasın , canı sıkılan okumasın.
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: vedatgizlenci - 15 Mayıs 2014, 23:26:28
Cumhuriyet tarihinin en vahim "kazası" olacak ve dünya iş kazaları tarihinde sıralamaya girdiğimiz bir konuda bu forumda konu açılmasaydı gerçekten üzülürdüm. Bu ülkede yaşıyorsak ve ortak paydamız sanatsa söyleyecek sözlerimizin olması çok normal değilmi. Farklı düşünceler ve çeşitlilik zenginliktir. Hatta artık demokrasi farklı düşünen tek kişinin tüm diğerlerine aykırı olsada düşüncelerini özgürce dile getirmesi diye tarif ediliyor. Diğerlerini sabırla dinlemek tahammül etmek ve kırmadan karşımızdakinin insan olduğunu unutmadan fikirlerimizi söyleyebilmek ne güzel.
Hepimizin dünyasını karartan bu olayda üzerinde durulması gereken konulardan biri çizmeleriyle sedyeyi kirletmekten korkan işçidir bence. Bu çok fazla şeyi açıklıyor.
Nükleer santral konusunda muhtemel tehlikeye bende katılıyorum. Bizim için çok erken. Önce iş güvenliği konusunda şu uluslararası sözleşmeyi bir imzalayalım önce. Sonra tekneyi daha denize indirmeden devirip 10 kişiyi "kazayla" nasıl öldürmeyiz i öğreniriz.
Hepimizin başı sağolsun.
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: a.yuce - 15 Mayıs 2014, 23:28:16
Eylem Bey e  sanırım ilk hop diyen olarak  üzerime aldım  neyi niye yazdım açayım.

- Ülke karpuz gibi ikiye bölünmüş durumda, karşı tarafa yönelik en ufak bir suçlama, ima iki tarafın şiddetli şekilde birbirine girmesine neden oluyor.  Gördüğüm bir defa tartışma başlayınca Küfürlerin noktalama işareti olarak kullanılması sıradan, bağırsaklarını domuzlara yedireceğim seviyesine gelmek çok hızlı oluyor.

- Bir taraf ortada ne oldu neden oldu, ihmal var mı kaza mı bilgisi yok iken takdiri ilahi olur böyle şeyler diyor, diğer taraf  bu olay şu şu siyasiler yüzünden oldu getirin asalım.  Al birini vur ötekine, birşeye saplanmışsın fanatiklik gözünü bağlamış. Gerçekte ne olduğu umrunda değil, veriye ihtiyacın merakın yok, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmuşsun zaten.

- Şimdiye kadar belli konu üzerine odaklanmış ve üyelreri arasında bu konu üzerine hakikaten hoş bir dayanışma olan nadir forumlardan Bıçaksanati forumunun bu tip tartışma sonrası  üye kaybetmesini, dağılmasını görmek beni üzer.  O nedenle herkesin paylaşacağı ortak paydalar üzerinde kalmak iyi olur. Eylem Bey e hooop demem bundandır.

Ölenlere üzülmeyen yoktur, herkez kendi itikadınca üzüntüsünü ifade eder biraz derdini boşaltır gider. Bundan ötesinde bir ortak payda çıkmaz burada bence.

dolayısı ile tartışma çıkartmak, kim suçluydu kim suçsuzdu, kimin ihmali vardı konuşmak, dibinde  birbirinizin yüzüne bakamaz hale gelmek mi istiyorsunuz. Buyrun siyaset tartışın, laf sokun, ima edin,  onun suçuydu bunun suçuydu yok hayır değildi deyin, forum sizin. Ne diyorsanız aynı uslupta karşı taraftan laf işitmeye de kendinizi hazırlayın. Ne birbirinizi ikna edebilirsiniz ne de kendi görüşünüzü değiştirirsiniz.

Selamlar
Ahmet
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: 35 Atınpark - 16 Mayıs 2014, 08:09:36
Beyefendi , bakınız , bu konuyu açarken iki cümle yazmışım sadece ve şu ana kadar tık etmemişim. Lütfen en başa, ama lütfen en başa dönünüz. Kullandığım söz şudur : Allah yardımcıları olsun. Hepsi bu . Fakat 3 gün içerisinde dünyada eşi benzeri olmamış işler oldu. Tv den takip ediyoruz hepimiz. Ülkenin başbakanı hepimizin zekasını küçümsüyerek 1863 İngiltere örmeğini verdi, Ben gene sustum . Susmayan biri ( Eylem bey) ağzını açacak oldu , siz '' hop'' dediniz.  Bu tip platformlar biz profildeki insanların nefes alma yerleridir. Adam gidip dağlarda mı bağırsın ? Size uymasa da söyledikleri , lütfen  k a t l a n ı n . Bu gün katlanın. Yarın katlanma sırası belki ona gelir . Fakat esefle okudum , sayfanın parçalanmasından falan söz ediyorsunuz. Tahammül sınırlarınız bu kadar zayıf mı ? Ben de size ''hop'' diyorum.
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: Ertarda - 16 Mayıs 2014, 09:36:05
Beyefendi , bakınız , bu konuyu açarken iki cümle yazmışım sadece ve şu ana kadar tık etmemişim. Lütfen en başa, ama lütfen en başa dönünüz. Kullandığım söz şudur : Allah yardımcıları olsun. Hepsi bu . Fakat 3 gün içerisinde dünyada eşi benzeri olmamış işler oldu. Tv den takip ediyoruz hepimiz. Ülkenin başbakanı hepimizin zekasını küçümsüyerek 1863 İngiltere örmeğini verdi, Ben gene sustum . Susmayan biri ( Eylem bey) ağzını açacak oldu , siz '' hop'' dediniz.  Bu tip platformlar biz profildeki insanların nefes alma yerleridir. Adam gidip dağlarda mı bağırsın ? Size uymasa da söyledikleri , lütfen  k a t l a n ı n . Bu gün katlanın. Yarın katlanma sırası belki ona gelir . Fakat esefle okudum , sayfanın parçalanmasından falan söz ediyorsunuz. Tahammül sınırlarınız bu kadar zayıf mı ? Ben de size ''hop'' diyorum.

Ender Bey söylediklerinizde sonuna kadar haklısınız.
Medyada, internette, sosyal medyada takip ediyorum. "Bugün yas günüdür, siyaset yapmayalım" diyenlerin hepsi, ya suçluların daha fazla deşifre olmasını engellemeye çalışanlar, ya da Soma kömür madenleri için verilen meclis önergesini reddeden partiye oy verip de verdikleri bu oydan utananlardır.
Gün dua etme günü değildir. Gün bir daha böyle bir kaza olmasın diye çalışma günüdür. Eğer bunun için siyasileri suçlamam gerekiyorsa suçlayacağım, siyaset yapmam gerekiyorsa siyaset de yapacağım. Bazı forum üyeleri alınırmış darılırmış ve hatta forum dağılırmış umurumda değil. O ocaktaki bir tek cana binlerce bıçak sanatı forumu feda olsun.
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: emin albayrak - 16 Mayıs 2014, 10:09:26
bu forum siyaset eleştirileri için organize edilmiş bir alan değil. bu konu da başlığına ve ilk mesajına bakılırsa siyaset hedefli değil. ortada gerçekten ciddi bir yara, büyük bir keder var. bu yaşanan olayın net sonucu şudur: 200'den fazla alın teri döken, emek veren insanımız hayatını kaybetti. sebep ne olursa olsun sonuç budur. bu sonucun bir diğer okuması da; yaklaşık 1000 kişinin evlatsız, babasız, kardeşsiz, damatsız, abisiz kaldığıdır. bu sonucun bir diğer okuması da; yaklaşık 200 ailenin ciddi geçim sıkıntısına düşeceğidir. bu sonuca odaklı olarak konuşulacak birşey varsa duymaktan kendi adıma memnun olurum. veya başlığın açıldığı andan itibaren organize olup Soma'ya yardım etmeye gidiyoruz arkadaşlar denseydi, ya da Soma'daki insanların şuna ihtiyaçları var, lütfen organize olup bu ihtiyacı giderelim denseydi buna da iştirak etmekten gurur duyardım. 

siyaset denilen kavram ve ülkemizdeki yöntemi olan demokrasi, ve diğer yöntemler ne yaparlarsa yapsınlar, kimler tarafından kullanılırlarsa kullanılsınlar bence temiz ve pak olamazlar. iktidarda olabilmek ve iktidarda kalabilmek denilen iki kutup sürekli birbiriyle çarpışırken ortaya maalesef güzel kokular ve güzel görüntüler çıkmaz. bakın, şu veya bu kişiler demiyorum, bir düzenden ve kavramdan bahsediyorum. ben göremiyor olsam bile bir tarafıyla muhakkak karanlık olan siyaset üzerinde konuşmayı şu anda bu forumda ve özellikle bu başlıkta yersiz ve gereksiz görüyorum.

Teoman abi çok güzel bir noktaya değinmişken kimse bu realiteyi değerlendirmeyi tercih etmedi mesela. siyasetçiler gibi bazı kaygıları taşıyarak da söylemediğine inanıyorum Teoman abi'nin. gerekli tüm tedbirler alınsa bile bu tür kaza olasılıklarını sıfıra indirmek mümkün değilmiş dedi. ben bunu kıt aklımla çığ düşmesi gibi görüyorum. yani sen tedbir alsan da almasan da bu olabilir birşey. peki sonra ne dedi, ki bence burası daha çok üzerinde durulması gereken bir konu: istihadam sorununu görmezden gelirsek, bu  tür işletmeler devlete çok fazla katkı sağlamıyor. hımmmm... işte burada istihdam sorununu çözecek fikri olan arkadaşları dinlemek istiyorum. bu işletmeler kapatıldığında ve biz kömürü ithal etmeye başladığımızda bu meseleye bağlı can kayıpları ortadan kalkacaktır. "meydana gelen istihdam ihtiyacını şu şekilde giderebiliriz" diyebilirsek, gidelim devlete öneri sunalım. diyelim ki: arkadaş biz şunu düşündük ne dersin? bu noktada bir ciddiyetsizlik görürsek o zaman bunu o zamanın şartlarına göre değerlendirip doğru adımı düşünürüz.

eğer forumlar üzerinden veya bu forum üzerinden Türkiye siyasetinin doğrularının veya yanlışlarının konuşularak/yazılarak çözülebileceğine, düzelebileceğine inanan kişiler varsa, lütfen amacını belirten bir başlık koyarak konuyu burada ya da başka bir forumda açsınlar. moderasyonlar izin verdiği müddetçe serbest biçimde bu konuyu oralarda konuşsunlar. kaldı ki, sosyal medya uygulamaları diyebileceğimiz vasıtalarla şu anda bu konu üzerinden siyasi görüş bildiremeyecek kimsenin de bu forumda olduğunun düşünmüyorum. yani, facebook, twiter veya diğer sistemler üzerinden Soma'da yaşanan olaylarla ilgili insanlar kendi çevrelerine zaten kendi siyasi fikirlerini beyan edebilirken ve ederken, bu forumda beyan etmeyiversinler. çözüm önerileri olan kişiler, bir organizasyona girmek isteyen kişiler, bir fikri olan kişiler elbette forumdan destek istemeli, sanıyorum buna kimsenin itirazı olmaz da. fakat düşüncesine taraftar toplama yeri olarak burayı görmek bence son derece yanlış. taraftar toplama niyeti yoksa bile, slogan atma yeri burası değil.
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: ecorotti - 16 Mayıs 2014, 10:18:57
O ocaktaki bir tek cana binlerce bıçak sanatı forumu feda olsun.

Ertuğrul Bey; kimse kimseye feda olmasın efendim. Maça bile "ölmeye geldik" diye giden bir ülkeyiz. Feda olmamıza, ölmemize de gerek yok. Bunlar gelişmemiş memleketlerde olan laflar.

Tabii ki bu konuda uzman kişilerin iş güvenliği ile olması gerekenleri okumayı çok isterim.
Daha önce enkaza girmiş birisiyim. Oraya gidip madende kurtarma faaliyeti yapabilmeyi çok isterdim ama zaten yeterli sayıda ekip var. Şu an dua etmekten başka yapabilecek bir şeyim yok. Bu beni bilmemne partinin, ya da birilerinin adamı yapmaz. Lütfen insanları kategorize etmeden yazın.
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: Ertarda - 16 Mayıs 2014, 10:30:42
O ocaktaki bir tek cana binlerce bıçak sanatı forumu feda olsun.

Ertuğrul Bey; kimse kimseye feda olmasın efendim. Maça bile "ölmeye geldik" diye giden bir ülkeyiz. Feda olmamıza, ölmemize de gerek yok. Bunlar gelişmemiş memleketlerde olan laflar.

Tabii ki bu konuda uzman kişilerin iş güvenliği ile olması gerekenleri okumayı çok isterim.
Daha önce enkaza girmiş birisiyim. Oraya gidip madende kurtarma faaliyeti yapabilmeyi çok isterdim ama zaten yeterli sayıda ekip var. Şu an dua etmekten başka yapabilecek bir şeyim yok. Bu beni bilmemne partinin, ya da birilerinin adamı yapmaz. Lütfen insanları kategorize etmeden yazın.

Tam tersi feda olsun efendim. Bir cana bir forum feda olsun efendim.
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: Ertarda - 16 Mayıs 2014, 10:43:06
Son bir şey daha söyleyeceğim ve bu konuya bir daha herhangi bir yorum yazmayacağım.

En büyük siyaseti "burada siyaset yapmayalım diyenler" yapıyor. Zira yanlış yapan bir yönetimin eleştirilmesine engel olmaya çalışıyorlar. Taraftar oldukları grubun yaptıkları yanlışları örtbas etmeye çalışıyorlar.

Açık ve net konuşuyorum. Siz yapılan bu yanlışların deşifre edilmesini örtbas etmeye çalışırsanız, bundan sonra dökülecek her madencinin kanının vebali sizin yakanızdadır.
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: Muhammed - 16 Mayıs 2014, 11:03:53
"Takdir-i ilahi" deme
"Kader" deme
Tevekkül etme
Allah'tan mağrifet dileme
Duvara "Allah korusun" yazma
Yaralılar için dua etme

Hiç bir zerre faydası olmayacaktır.
Daha iyi bir yaşam için

İnsan hayatına kıymet ver
İnsan hayatına kıymet veren yöneticiler seç
Gerekli önlemleri al
Denetimleri yap
Teknolojiyi yaşam için kullan
Sorumluları ifşa etmekten çekinme
(Sorumluları ifşa etmek siyaset yapmak değildir)...

Her ikisinide yapsak ?..
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: ecorotti - 16 Mayıs 2014, 11:07:29
"Takdir-i ilahi" deme
"Kader" deme
Tevekkül etme
Allah'tan mağrifet dileme
Duvara "Allah korusun" yazma
Yaralılar için dua etme

Hiç bir zerre faydası olmayacaktır.
Daha iyi bir yaşam için

İnsan hayatına kıymet ver
İnsan hayatına kıymet veren yöneticiler seç
Gerekli önlemleri al
Denetimleri yap
Teknolojiyi yaşam için kullan
Sorumluları ifşa etmekten çekinme
(Sorumluları ifşa etmek siyaset yapmak değildir)...

Her ikisinide yapsak ?..

Yok yapamayız biz illa bir gruba girmeniz gerekir(!). Birini seçmezseniz bile birileri yine sizi bir gruba dahil ederler.
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: deserteagle - 16 Mayıs 2014, 11:23:55
Şimdi şu soruları sormak lazım:

Acaba bizdeki işçinin kaderleri niye elin oğlununkinden çok net, değişmez, kendini yineleyen bir şekilde farklı?

Acaba Allah bizi daha mı çok imtihan ediyor?  :-\

Acaba itikadımız mı eksik de o yüzden oluyor? E bu Osmanlı zamanında işler niye kötü derken çok sorulmuştu. Buna karşılık çaba da göstediler ama işe yaramadı, asıl problemi izole edemediklerinden daha da hızlı battılar.

Ya da birileri bir şeyleri Dünya'nın öteki taraflarında yapılandan farklı yapıyor da ondan mı oluyor?

İnancımızda eksik, yanlış ya da fazla var diye değil bunlar, problemlerin çözümü de daha çok ya da daha az dua etmek değil. Başarısızlıkların nedenini Allah'ın (yada anti tez için: tabiatın) bize verdiği aklı, iradeyi, gözü kulağı kullanmamızda aramak lazım.

Konunun çözümü inançtan bağımsız.

Dönel kavşak örneğiyle kendimizi daha iyi tanıyalım.

Dönel kavşağı bile doğru inşa edemeyen kamumuz ve trafik kanununda istenen kullanımdan bihaber halkımızın varlığına bakarak ve bu cahilliğimiz ve kural mantık tanımazlığımızdaki devlet-millet birliğinin her alanda sürdüğünü de görüyorum.

Ben Portekiz'de, Hollanda'da, Almanya, Katar'da gözledim. Arkadaşlara soruyorum; İngiltere, Fransa, Belçika, Almanya, İspanya, Kuveyt bu dönel kavşak kuralının düzgün, bocalanmadan uygulandığı ülkelerden ilk aklımıza gelenler. Burun bükeriz ama Katar ve Kuveyt'in trafik düzeni bence suratımıza şamar gibi inmeli. Böbürlenmede birinciyiz ama haklı böbürlenmemize örnek veremiyorum.

Cehalet, mantıksızlık, plansızlık ve kural tanımazlıkta hangi noktada olduğumuzu tespit etmeden ileri gidemeyiz.

"Dünyanın en" diye başlayan cümlelerinin dünyayı hiç gezmemiş, kaynak araştırmamış, kütüphaneye girmemiş insanları tarafından sarf edildiği bir ülkeyiz. Eskiden bu kadar cahil değildik "Ortadoğu ve Balkanların" derdik. Şimdi uçtuk.

Müslüman nüfuslu bir ülke olan olan Kuveyt ve Katar bir kavşağın kullanımında bizden çok daha başarılıysa aldıkları sonuç katolik Portekiz'inkine eş ise demek ki problemin çözümü inanç ile ilgili değil.

Bu madende de böyle, başka şeyde de...
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: İbrahim BAŞEĞMEZ - 16 Mayıs 2014, 14:37:59
Bu konuya yazılabilecek birçok şey varken polemiğe girmek istemediğimden sadece kısa cevaplar verdim. Bu forum bizi bıçakta çok güzel birleştirirken neden siyasi görüşlerle ayrışıp forumun amacının dışına çıkılıyor anlamadım. Bu konudan şunu anladım ki bu forumda her kesimden arkadaşlar var. Yani herkes buradaki eserleri farklı gözlerle ve düşüncelerle değerlendiriyor. Herkes aynı fotoğrafa bakıp farklı şeyler görüyor. bu bizim için zenginliktir. Bazı arkadaşlar forumun birliği hakkındaki kaygılarını dile getirirken bence bunları düşünüyorlardı.



Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: atikmehmet - 16 Mayıs 2014, 18:36:55
Hay Allah yine nerden nereye geldik. Eğer  Soma'da yakının kaybetmiş bir yaralı kalp bizi görse üzülürdü heralde. Ben nerdeyim siz nerde diye. Emin Abi'ye katılıyorum. Bir şeyler yapmak lazım. Fiilen belki oraya gitmek olmaz ama (bu gibi durumlar için eğitimim yok en azından benim)  ama maddi anlamda birşeyler yapılabilir. Belki bunun dışında etrafımızda gördüğümüz yanlışlar için gerek yerel yönetimlere gerek kamu kurum ve kuruluşları ile kar amaçlı firmalara sayımızın çokluğuyla yaptırım uygulayabiliriz. Mesela herzaman kaza olan bir kavşağa çözüm önerisiyle birlikte 500 dilekçe verebiliriz. 500 kez arayabişliriz. Ya da ne bileyim illaki bişey bulunur yani.
Ertuğrul Bey'in yazdıklarını şu şekilde anlamak istiyorum şimdi dua etmenin zamanı değil, birşeyler yapmak lazım. Zira aşağıdaki yazılanlardan 
"Takdir-i ilahi" deme
"Kader" deme
Tevekkül etme
Allah'tan mağrifet dileme
Duvara "Allah korusun" yazma
Yaralılar için dua etme

Hiç bir zerre faydası olmayacaktır.
Daha iyi bir yaşam için

İnsan hayatına kıymet ver
İnsan hayatına kıymet veren yöneticiler seç
Gerekli önlemleri al
Denetimleri yap
Teknolojiyi yaşam için kullan
Sorumluları ifşa etmekten çekinme
(Sorumluları ifşa etmek siyaset yapmak değildir)...

yaralılar için dua etmenin bile hiç bir fayda vermeyeceğini daha iyi bir yaşam için bunlara gerek olmadığı anlamını da çıkarmak mümkün. Bu şekilde anlayanlar da çıkabilir, zira ben başlangıçta o şekilde anlayıp ama onu demek istemiyordur dedim sonra kendime. Zira elimdeki son çarenin emir kipiyle kesilmesi insana üzüntü veriyor. Çünkü benim için olay gerçekleşmişse takdiri İlahidir artık o. Tevekkül en güzel eylemlerden bir tanesi, mağfiret dilemek ise isteyene verenden istenebilecek en pahalı hediyedir diye düşünüyorum. Benim birilerine bunları yapacaksın demem ne kadar  uygun değilse başkalarınında yapma demesi benim görüşüme göre uygun değildir.

 Layıkıyla yaşayamasam da sahip olduğum din bana zaten insana değer ver diyor. Sonra diyorki önce fiili dua. Gerekli önlem ve tedbirleri al. İstemiş olduğun şey için önce uğraş. çabala. yeterlilik kazan. Sonra dil ile iste. Yani mesele sırayı tutturmakta :)

Ben bu forumda her zaman kardeşlik buldum. Ve bir çok ustamı Abi olarak gördüm. İnanıyorumki onlarda beni kardeş gözüyle görüyorlar. Yoksa kim kime okadar yardım yapar fikir verir, yanlışını düzeltir. Böyle samimiyetin kurulduğu bir ortamda " Geeeeeçççiiinizzzz .  İstemeyen yazmasın , canı sıkılan okumasın." gibi bir cümle görünce üzüldüm. Kendinizde sahiplilik oluştururken başkasını aidiyetten mahrum bırakmak sanki uygun değil gibi.

Son olarak sorumluların tespitinin yapılmaması ve ya örtbas edilmesini hiç bir vicdanın kabullenmeyeceğinin umudu ve temennisiyle bitireyim. Millet olarak yaptığımız işlerdeki alaladeliğin ve düzensizliğin denetim mekanızmasındaki eksikliklere bağladım her zaman. Sorumluya ceza ne olursa olsun kimin yakını, ve hangi makamda olursa olsun verilmeli. Kimsenin hayatı bir başkasından değerli değildir. Kimseninde yeri doldurulamaz değil. Zümrelerden ziyade hatalı olan kişileri hatalarıyla konuşmak daha doğru olacaktır.  Sizli bizli suçlamalar herzaman tertemiz vicdanları, dosdoğru eylemleri, erdemli yaşamları da yutar suçluların yanında. 
 
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: Teoman. - 16 Mayıs 2014, 18:57:04
  Olan oldu, ölen öldü… Sorumluların bulunup en şedid şekilde cezalandırılması dahi bunun son olması için yeterli olmayacak. Tamda bu yüzden bir önceki iletimde soğuk kanlılıkla, bunun son olması için yegane çözümü yazdım. Benden başka yazan olmamış. Emin bey kardeşimden başka bana destek veren olmamış. Hiç ayrıntıya girmeden çok kısa yazdığım halde beklide okuyan da olmamış…
 
 Zaten türlü mecrada buna imkanımız varken en azından burada ayrışmayalım, burası gündelik kavgalarımızdan kaçıp kurtulabileceğimiz bir sığınağımız olsun diye bu forumda siyaset yapmamaya gayret ediyorduk. Artık bu sığınak da yerle bir olduğuna göre ben de eteğimdeki taşı dökeyim.
 
  Ne oldu!  üçyüz kişi maden kazasında öldü, aradan haftalar geçti, bunun kaza olmadığı , ihmal hatta cinayet olduğu kanaati kamuoyunda pekişti, memleketin savcıları, hakimleri, sorumluları bulmak şöyle dursun olayı örtbas etti, siyasiler günlerce ortalarda görünmedi –ki 1992 Kozlu kazasında olmuş bişeydir-,  halkın taleplerine kulak tıkadı, yaraları sarmadı, sorumluları bulmak için soruşturma yapmadı, nihayet halkın sabrı taştı…Laan…  yok hiçbiri olmadı..

 Benim geldiğim yerde bir cinayet işlendiği zaman bunun cezası adliyeye bırakılmaz, yakınları tarafından intikam alınır. Fakat önce bir yas tutulur. Travmalar yaratacak kadar derin üzüntülere sebebiyet veren acıların ardından yas tutmadan harekete geçmek ikinci bir travmaya sebebiyet vereceğinden evvela yas tutulur. Yas zamanı dua edip ağlamaktan, ciğeri yananları teselli etmekden başka bişey yapılmaz. . Faillerin biyere kaçdığı yok. Bi durun acımızı yaşıyalım. Taşmı kesildiniz ne bu…

 Kelimenin tam anlamıyla dumanı üstünde bir olay var ki yangın hala sönmüş değil..  Her şey spekülasyona açık bir durumdayken bazı arkadaşlar sorumluları çoktan belirlemiş, cezalarının kesmiş, infaz için hala ne bekliyorsunuz diye bağırıyor. Bu en hafifinden, “acılar üzerinden siyaset mühendisliği” gayretkeşlerine hizmet etmekdir.

  Kırkını çoktan aşmış yüpyüksek tahsilli arkadaşımız, kazada ölenlerin de hayatlarından aziz bildikleri değerleri aşağılayarak açıkça nefretini kustu. Bir diğeri, hükümet yetkililerine büyük harflerle küfür etti. Yazıklar olsun.  Forumumuzda nefret suçu, ayrımcılık ve küfür serbest ise haberim olsun. Zira dakikada kırkbeş kelime hızında on parmak klavye kullanabiliyorum ve küfür haznem biçoğunuzu şaşırtacak kadar zengindir 

  Merak buyurmayınız Ertuğrul bey madende ölenlerin hemen hepsi “Hiç bir zerre faydası olmayacaktır.” Diyerek aşağıladığınız, muhtemelen nefret ettiğiniz değerlere  iman eden, her seferinde yanlış yöneticilere oy veren zavallı amelelerdir. Ve evet hepsi yazdıklarınızı benim anladığım gibi anlarlar. 
   
  Evet Eylem hocam buyurduğun gibi, konunun çözümü bu madende de başka biçok  şeyde de inanç değil. Ancak forum yöneticisi olarak, inançların aşağılandığı bir ifadenin hemen akabinde bunları ifade etmen bir önceki iletiyi izah eder gibi olmuş. Ayrıca modernist, aydınlanmacı, elitist cahillerin “ eğitim şart” ından daha derinlikli biri olduğun inancımı hala muhafaza ediyorum.

 Nihayet, son birkaç gündür bu olay üzerinden okadar çok şeytani niyetli dezenformasyonlara şahit oldumki, artık “sabotaj” kelimesi benyimin paranoyak bölümünden kurtulup heryerinde cirit atmaya başladı. Allah sonumuzu hayreylesin.
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: Ertarda - 16 Mayıs 2014, 19:36:02
Nihayet, son birkaç gündür bu olay üzerinden okadar çok şeytani niyetli dezenformasyonlara şahit oldumki, artık “sabotaj” kelimesi benyimin paranoyak bölümünden kurtulup heryerinde cirit atmaya başladı. Allah sonumuzu hayreylesin.


Yukarıdaki cümleyi ben aynen şöyle anlıyorum "idarecilere o kadar çok yüklendiler ki, ben artık o madene hükümeti küçük düşürmek için sabotaj yapıldığından şüpheleniyorum".
İşte yukarıda anlatmak istediğim bu.
Ben bundan sonra sorumluları bulalım bir daha bu canlar ölmesin diyorum, cevap olarak bana "yöneticileri zor durumda bırakmak için neredeyse o madene sabotaj yapıldığından şüpheleneceğim" deniyor.
İşte bu iki görüş arasındaki fark bu.
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: Teoman. - 16 Mayıs 2014, 20:01:36
 Evet o cümlenin meali sizin dediğinize yakındır. Fakat o cümle size cevap olarak yazılmamıştır. Ayrıca bu cevabınız, yazımın sizinle ilgili kısımları hakkındaki tereddütlerimi sıfıra yaklaştırdı. Teşekkürler.
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: a.yuce - 16 Mayıs 2014, 20:03:22
Madenlerin kapatılmasıyla ilgili fikrinizi okudum, galiba vaktiyle Özal benzer bir şeye teşebbüs etmiş ve adı çankayanın şişmanı işçi düşmanına çıkmıştı. Bu konuda ikna edilmesi gereken ben değil, madenciler olduğundan, bir görüş belirtmemiştim. Yoksa beğenmediğimden  yahut ciddiye almadığımdan değil.

İkinci konuya gelince, sabotaj falan olduğunu tahmin etmiyorum, kaynak / bilgi ? işkembem diyelim. Kömür madenlerinin geçmişine bakınca bu tip olaylar "mümkün". Facianın nedeni ihmal de olabilir, milyonda bir ihtimalin o biri o gün somanın kısmetine de olabilir. İkincisi de bu kadar kompleks bir yapıda sabotajcının hedefine ulaşacak kadar olayları ve tepkileri hesaplaması kontrol etmesi zor bence.

Parmağımı sacın kenarına vurup kestiğimde gelip bir saat kafa ütüleyen iş güvenlikçileri, emin olun bu işin de nedeninin neler olabileceğini, ihmal var mı yok mu bulacaktır. Cephanelik patlaması gibi değil bu, delillerin çoğu ortada.

Sabotaja ilişkin cümlenizi aslında sizin gibi düşünmeyenlerin davranışlarının sizi ne kadar ürküttüğünün, onlara karşı güvensizlik yarattığının bir işareti olarak algıladım. Bir kanaat yahut tahmin olarak değil.

  Olan oldu, ölen öldü… Sorumluların bulunup en şedid şekilde cezalandırılması dahi bunun son olması için yeterli olmayacak. Tamda bu yüzden bir önceki iletimde soğuk kanlılıkla, bunun son olması için yegane çözümü yazdım. Benden başka yazan olmamış. Emin bey kardeşimden başka bana destek veren olmamış. Hiç ayrıntıya girmeden çok kısa yazdığım halde beklide okuyan da olmamış…
 
 
 Nihayet, son birkaç gündür bu olay üzerinden okadar çok şeytani niyetli dezenformasyonlara şahit oldumki, artık “sabotaj” kelimesi benyimin paranoyak bölümünden kurtulup heryerinde cirit atmaya başladı. Allah sonumuzu hayreylesin.
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: a.yuce - 16 Mayıs 2014, 20:40:18
Bence denmesi gereken "neden olduğunu bulalım, bir daha olma ihtimalini azaltmak için gereğini yapalım". Görünüşte bu cümle sizin dediğinizi de kapsar belki ama gerek niyeti gerekse hedefi açısından arada çok fark var.

Ben bundan sonra sorumluları bulalım bir daha bu canlar ölmesin diyorum, cevap olarak bana "yöneticileri zor durumda bırakmak için neredeyse o madene sabotaj yapıldığından şüpheleneceğim" deniyor.
İşte bu iki görüş arasındaki fark bu.
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: arfyldz - 16 Mayıs 2014, 20:55:51
         Ben bu  olayın her kötünün iyinin siyaste bağlanmasını anlamıyorum. Bu forum benim gördüğüm en güzel en donanımlı en iyi insanların bir araya geldiği bir ortam.Ama ne yazikki siyasete ve daha da kötüsü ayrıma girilmesi. En acı günümüz de bile birlik olamıyoruz. Herkes birbirini suçluyor. Bu durum buranın değil maalesef Türkiyemin genel sorunu. Burasını bir ayna olarak bakarsan ülkenin gidişatı beni hem korkutuyor hem de ziyadesiyle üzüyor.
        En önemli olanı bir millet olduğumuzu bir bütün olduğumuzu unuttuk. Kimsenin kimseye ne saygisi kalmış ne de tahammülü.
        Bu forum da SİYASET GÖRMEK İSTEMİYORUM.
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: deserteagle - 16 Mayıs 2014, 21:41:23
... 
  Evet Eylem hocam buyurduğun gibi, konunun çözümü bu madende de başka biçok  şeyde de inanç değil. Ancak forum yöneticisi olarak, inançların aşağılandığı bir ifadenin hemen akabinde bunları ifade etmen bir önceki iletiyi izah eder gibi olmuş. Ayrıca modernist, aydınlanmacı, elitist cahillerin “ eğitim şart” ından daha derinlikli biri olduğun inancımı hala muhafaza ediyorum.
...

Az önce bir dünyanın öteki tarafındaki bir ülkede, üzerinde cayır cayır trafik olan bir sistemde çalışma yaptım. Bozsam toparlayana kadar dünya ayağa kalkardı. İşin ciddiyetinden dolayı kaç gündür kaç kere dua ettim, şimdi kaç tane ettim hatırlamıyorum, ama bitirene kadar ödüm üretimime karıştı. Ancak bu iş, ödevimizi adam gibi yapmasaydık asla olmazdı, az önce her bir harfi elli kere kontrol etmeseydim de çok fena çuvallayabilirdim. Bir kere de kendi bulunduğum noktayı, çalışma mantığımı böyle anlatayım...
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: emin albayrak - 16 Mayıs 2014, 21:52:40
abiler, herkes fikrini söylediğine göre konuyu burada kapatalım mı? :(
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: deserteagle - 16 Mayıs 2014, 22:00:01
bu gün böyle bir konuyu beceremiyoruz diye kapatırsak bir daha da hiç bir konuyu açıp da tartışamayız.
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: arfyldz - 16 Mayıs 2014, 22:19:26
          Tartışmak doğruları aramak çok güzel. Yeter ki seviye düşmesin suçlama olmasın. Herkes fikrini özgürce söylersin ama fikri için suçlanmasın cahil denmesin. Ben burda yaşça va bilgice benim çok çok üstümde olan karşı düşüncemde olsa bile zevkle dinleyip öğrenmek isterim. Tabii bunlar benim düşüncelerim.
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: emin albayrak - 16 Mayıs 2014, 22:21:26
Eylem, tartışılacak konuyu geçtim, tartışılacak mecra böylesi bir platform olmamalı. yazı dili ile tartışma yapmaya çalışmak, sataşmadan ileri gidemez diye düşünüyorum...
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: Ertarda - 16 Mayıs 2014, 22:32:11
         Ben bu  olayın her kötünün iyinin siyaste bağlanmasını anlamıyorum. Bu forum benim gördüğüm en güzel en donanımlı en iyi insanların bir araya geldiği bir ortam.Ama ne yazikki siyasete ve daha da kötüsü ayrıma girilmesi. En acı günümüz de bile birlik olamıyoruz. Herkes birbirini suçluyor. Bu durum buranın değil maalesef Türkiyemin genel sorunu. Burasını bir ayna olarak bakarsan ülkenin gidişatı beni hem korkutuyor hem de ziyadesiyle üzüyor.
        En önemli olanı bir millet olduğumuzu bir bütün olduğumuzu unuttuk. Kimsenin kimseye ne saygisi kalmış ne de tahammülü.
        Bu forum da SİYASET GÖRMEK İSTEMİYORUM.


"Ben bu olayın her kötünün iyinin siyaste bağlanmasını anlamıyorum" demişsiniz. Bakın ben size anlatayım.


Denetimi bizzat devletin sorumluluğunda olan bir maden sahasında bağıra bağıra bir felaket geliyorsa Bakkallar Odası'na mı sesleneceğiz? Dedebaşıspor yönetimini mi istifaya davet edeceğiz?

Bizzat o iktidarın milletvekilleri Soma'da madenci ölümleriyle ilgili soruşturma önergesini sırf muhalefet önerdi diye reddediyor; yetmiyor Şamil Tayyar efendi "muhalefet boş işlerle gündem meşgul ediyor" diye gülüp geçiyorsa, başbakan o gün Meclis’te bırakın Soma’yı S harfi bile geçmedi diyerek alenen yalan söylüyorsa…

Göremiyor musunuz, o 300 can siyasiler yüzünden öldü. Ben şimdi siyasilere hesap sormayacağım da kime hesap soracağım?
Sorulması gereken asıl soru "Siz neden sorumlu oldukları apaçık olan siyasileri suçlamamı engelliyorsunuz?"
Bu neyin savunması?






Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: arfyldz - 16 Mayıs 2014, 22:48:49
          Amacım siyasetçileri korumak değil hiç bir zaman da olmadı olmayacak. Benim söylemek istediğim her yerde her mecrada her konuda siyaset konuşulması. Üstelik bu konuşmalar genel de siyasetçileri suçlamak yerine birbirimizi suçlamakla geçiyor. En kötüsü yapıcı olmak yerine yıkıcı oluyor.
          Ben memleketin bölünmüşlüğüne kızıyorum. Bizi bu hale getirenlere. Birbirimizi dinlemeden anlamadan sırf karşı taraf diye yanlış kabul etmemize. Milletçe anlamadığımız siyah olmazsa beyazın olmayacağı. Siyaset yerine forum olarak ordaki insanlar için neler yapabilirizi tartışsak ortaya somut birşeyler koysak öncelikle SOMA için sonra forum ve TÜRKİYE için daha hayırlı olacağına inanıyorum.
          Ben şu anki iktidara oy vermedim vermemde ama kimseye de neden oy verdiniz alın sonucu deme hakkını da kendimde görmüyorum.
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: deserteagle - 16 Mayıs 2014, 23:04:15
Eylem, tartışılacak konuyu geçtim, tartışılacak mecra böylesi bir platform olmamalı. yazı dili ile tartışma yapmaya çalışmak, sataşmadan ileri gidemez diye düşünüyorum...

Hocam bana da bir araba laf girdi ama sorun etmiyorum.  8) Ben bizi bir aileyiz diye düşündüğümden bu gün tartışırız yarın anlaşırız diye sürekliliğimizin bir anı olarak görüyorum bunları.

300 kişi ölmüşse bir iki lafı da kaldırırım ben. Faydası olacaksa olsun varsın.

Yas konusunda ben bizim köyün adetini anlatayım. Sanki öteki üyeler Marslıymışçasına anlatmak salakça olacak ama varsın o salaklık da benim olsun:

Köyde cenazesi olan evin tüm işlerini komşular yapar, evi toplarlar, çokça yemek pişirirler. Böylece hem ev halkına iş bırakmayıp yas tutmalarına fırsat verirler hem de cenazeye gelenleri ağırlarlar.

Biz hariçten yas tutuyoruz deyip duruyoruz. Valla bizim köyde de komşular öyle deseydi cenaze ortada kalırdı.

300 tane ailenin yasını tutabilmesi için ölenlerin hakkını komşularının araması gerekmez mi? Ne dersiniz?
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: sefaçabuk - 17 Mayıs 2014, 01:40:39
Siyaset dediğimiz şey yaşamın her alanında karşımıza çıkıyorsa, doğumlara, ölümlere, sağlığa, eğitime, güvenliğe, çevreye, sosyal iletişime vs vs vs. ye şekil verip bizi de ister isteyerek ister karşı çıkarak, gönüllü veya gönülsüz bunları yaşamaya mahkum ediyorsa.
Ülkenin eğitim sisteminden tutun, yargı sistemine, eko-sisteminden tutun çalışma yaşamına kadar toplumsal barış kurallarını hiçe sayarak, ortaklaştırmadan aldığı tüm kararları bize rağmen bize dayatıyorsa.
Soma da yıllar önce ( 2007) madende çalışırken uğradığı iş kazasından sonra, mahkeme kararıyla hak ettiği tazminatı hak eden işçiye hala ödetmeyi başaramıyorsa. Yaşamını yitiren 300 Can’ ın günde sekiz saat, haftada altı gün üzerinden çalışarak hak ettiği 1200 TL alabildiği ve ilgili Sivil Toplum Örgütlerinin bir çok platformda dile getirip neredeyse bunu bir eylem biçimi haline getirdiği “Taşeronlaştırma” sistematiği ile ilgili bir şey yapmak şöyle dursun, bunu teşvik ettiği. Ülkece acısını yüreklerimizde hissettiğimiz yaşamını yitiren Yurttaşlarımızın yaşadığı bölgede, zamanında çıkarılan yasalarla tütün, pamuk gibi tarımsal ürünlerin ve tarımsal yaşam kültürünün yok edilerek buradaki insanların “Özelleştirilen” madenlerde çalışmaya mahkum edildiği.
Maden denetlemelerinin veya bir çok alanda iş güvenliği denetlemelerinin “önceden haberli” olarak yapıldığı. Dünyada gelişmiş veya gelişmemiş bir çok ülkenin altına imza atarak kabul ettiği “Maden Güvenliği Sözleşmesi” ne hala imza atmayan veya yakın dönemde buna niyeti olmayan, yeni yasa taslağında 16 yaşındaki çocukların da madenlerde veya benzer ağır işlerde çalışmasının önünün açıldığı. Birileri daha çok zenginleşsin diye, nutuklarda bol bol sarf edilen “Geleceğimizin Teminatı Gençler” in çıkarılan bu yasalarla doğrudan sömürünün kucağına atıldığı.
Tüm bunların farkında olmaksızın, sadece yaşadıkları “ telafisi olmayan acı” nedeniyle isyan ettiği için dayak yiyen, hırpalanan, zaten incitilmiş onurlarının üzerine bir de tazyikli su sıkılan ve bunlar yapılırken O insanların acılarının olduğu, YAS tuttuğu gerçeğinin hiçe sayıldığı.
Tanesi 240 Bin Dolar olan ve içerisinde 40 kişinin iki ay yaşamını devam ettirebildiği yaşam destek konteynırlarından 20 tane olsa, oradaki can kaybının önlenebileceği, ama daha bunu sağlayamamışken “sorumlulardan mutlaka hesap sorulacağı” nutuklarının atıldığı….
Bir ülkede, konuyla bağlantılı olarak bunlara itiraz etmeyeceğiz de, siyasete itiraz etmeyeceğiz de ne yapacağız.
1999 Körfez Depreminde, aktif olarak görev aldım, 6 gün boyunca orada, tüm yaşamım boyunca yaşayıp da, hayal edemeyeceğim kadar çok acı yaşadım, acı yaşayan insanları gördüm. Bana söylermisiniz, o günlerden geriye ne değişti veya sorumluluğu olan hangi görevli hapse girip cezasını çekti.
Toparlayacak olursak, Yaşamını Yitiren İnsanlara yas tutacağız, dua edeceğiz, acılarını ne kadar paylaşabilirsek paylaşacağız ama tüm olanları sorgulamadan, kendimize “ bu tür ölümler neden hep gariban insanların kaderidir” diye çok basit bir soru sormaktan da geri durmayacağız..”Neden acısı olan yas tutan insanlar bir de üstüne dayak yiyor, bu reva mı?” diyerek "hani gelişmiştik, neden bu tür kazalar bizim ülkemizde oluyor" diyerek, gerekiyorsa siyaset yapacağız. Bunun ne sakıncası var? 
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: DUMRU - 17 Mayıs 2014, 07:32:59
Benim ilçemde 300 insan 3 belkide 4 köy eder...Bu dağları tutan 4 köy...Hani ne diyordu "gidemediğin yer senin değildir" devlet yerin altına üstüne sahipse eğer, gidemeyeceği yere insan göndermeyecek.Böyle gelmiş böyle gider demeyecek. Kader demeyecek. Kaderi insanlar kendileri belirler.
Siyasiler istifa etsin, sorumlular hapse girsin vs.. Bunlar ne ölenleri geri getirir ne de ölümleri engeller.Ben hep şuna inanmışımdır ki devleti, devletin kurumlarını toplum çalıştırır. Toplum talep etmez ise devlet yan gelip yan yatma yeridir. Kurumlara bir bakın kaçı  siz talep etmeden size yenilik sunar? Çözüm sunar?

Yani sorunun merkezinde; ehliyet kemeri, kask takmadan trafiğe çıkan bizler. Yaya kaldırımına eşya koyan bizler. Araçlarını rastgele bırakan bizler. Yangın söndürme tüpü bulundurmayan bizler. Araç vizeden geçsin diye komşusundan ilk yardım seti alan bizler.İnşaatlarda baret takmayan bizler. Ve daha sayısız ihmal örneklerimizle kendi canımızı dahi küçümseyen bizler...

Suçlu biziz, kusura bakmayın. Toplum olarak bilinçlenmemiz gerekir artık. Bu forumda yaklaşık  3000 üye var. Bir Emre Kipmen, Eylem Cengiz, Sefa Çabuk, Taner Salar bize ne kadar çok şey öğrettiler değil mi?
Bu konu başlığı altında bu konuları tartışarak, tartışmaya katılan her bir üyemiz bence biraz daha bilinçlenmiş olacak.

Forumun ana konusu bıçak üretimi. Bu forumda özellikle talaşlı üretim esnasından kesinlikle uyulması gereken kurallar yazılı  olmasına rağmen belki bir çok üyemiz zahmet edip okumadı, bir çoğumuzda uygulamadı..Burdan pay biçin kendinize

Özelikle insanların yığın olarak çalıştığı binalarda yangın merdiveni,  yangın söndürme cihazı varmı bakma ve yoksa olması için uğraşan,30 üyemiz olsa 30 iş yeri demektir.
Benim hesaplarım küçüktür, hep küçükten başlarım hesap yapmaya.Çünkü küçük hesap sağlamsa büyüğü de sağlam olur. O 30 üyenin duyarlılığı elbet başka insanlarında duyarlı ve bilinçli olmasına vesile olacak.

Son olarak kusura bakmayın söylemeden edemeyeceğim. Kaza olmadan, önlem alınabilirdi diye siyasilere yüklenen (haklı haksız tartışmasız) bizleriz o siyasileri seçen. Onlar bizim, senin değilse arkadaşının, arkadaşının değilse arkadaşının kaynının, dayısının,halasının seçtiği toplumumuzun aynası....Biz temiz olursak bizden çıkanda temiz olur.

Unutmayın hayatımız bizim eserimizdir.Kader ise bunun yaradan tarafından bilinmesidir.

Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: Anıl TİRYAKİLER - 18 Mayıs 2014, 06:13:24
dua da beddua da nasıl edilir bilmiyorum. bir gün birimizin bir filin ayağına batmasını diliyorum. yeter ki bilgiyle bilensin.
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: Ertarda - 18 Mayıs 2014, 15:01:52
İstanbul Müftüsü: "Ölenlerin ailesi bağırıp isyan etmesin, yoksa cennete girme şansları olmaz" demiş.

Dua okuması gereken müftü bile siyaset yapıyor, ondan sonra da birileri gelmiş bana "siyaset yapma dua oku" diyor.

Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: Özgür Burak - 18 Mayıs 2014, 15:55:53
Siyaset dediğimiz şey yaşamın her alanında karşımıza çıkıyorsa, doğumlara, ölümlere, sağlığa, eğitime, güvenliğe, çevreye, sosyal iletişime vs vs vs. ye şekil verip bizi de ister isteyerek ister karşı çıkarak, gönüllü veya gönülsüz bunları yaşamaya mahkum ediyorsa.
Ülkenin eğitim sisteminden tutun, yargı sistemine, eko-sisteminden tutun çalışma yaşamına kadar toplumsal barış kurallarını hiçe sayarak, ortaklaştırmadan aldığı tüm kararları bize rağmen bize dayatıyorsa.
Soma da yıllar önce ( 2007) madende çalışırken uğradığı iş kazasından sonra, mahkeme kararıyla hak ettiği tazminatı hak eden işçiye hala ödetmeyi başaramıyorsa. Yaşamını yitiren 300 Can’ ın günde sekiz saat, haftada altı gün üzerinden çalışarak hak ettiği 1200 TL alabildiği ve ilgili Sivil Toplum Örgütlerinin bir çok platformda dile getirip neredeyse bunu bir eylem biçimi haline getirdiği “Taşeronlaştırma” sistematiği ile ilgili bir şey yapmak şöyle dursun, bunu teşvik ettiği. Ülkece acısını yüreklerimizde hissettiğimiz yaşamını yitiren Yurttaşlarımızın yaşadığı bölgede, zamanında çıkarılan yasalarla tütün, pamuk gibi tarımsal ürünlerin ve tarımsal yaşam kültürünün yok edilerek buradaki insanların “Özelleştirilen” madenlerde çalışmaya mahkum edildiği.
Maden denetlemelerinin veya bir çok alanda iş güvenliği denetlemelerinin “önceden haberli” olarak yapıldığı. Dünyada gelişmiş veya gelişmemiş bir çok ülkenin altına imza atarak kabul ettiği “Maden Güvenliği Sözleşmesi” ne hala imza atmayan veya yakın dönemde buna niyeti olmayan, yeni yasa taslağında 16 yaşındaki çocukların da madenlerde veya benzer ağır işlerde çalışmasının önünün açıldığı. Birileri daha çok zenginleşsin diye, nutuklarda bol bol sarf edilen “Geleceğimizin Teminatı Gençler” in çıkarılan bu yasalarla doğrudan sömürünün kucağına atıldığı.
Tüm bunların farkında olmaksızın, sadece yaşadıkları “ telafisi olmayan acı” nedeniyle isyan ettiği için dayak yiyen, hırpalanan, zaten incitilmiş onurlarının üzerine bir de tazyikli su sıkılan ve bunlar yapılırken O insanların acılarının olduğu, YAS tuttuğu gerçeğinin hiçe sayıldığı.
Tanesi 240 Bin Dolar olan ve içerisinde 40 kişinin iki ay yaşamını devam ettirebildiği yaşam destek konteynırlarından 20 tane olsa, oradaki can kaybının önlenebileceği, ama daha bunu sağlayamamışken “sorumlulardan mutlaka hesap sorulacağı” nutuklarının atıldığı….
Bir ülkede, konuyla bağlantılı olarak bunlara itiraz etmeyeceğiz de, siyasete itiraz etmeyeceğiz de ne yapacağız.
1999 Körfez Depreminde, aktif olarak görev aldım, 6 gün boyunca orada, tüm yaşamım boyunca yaşayıp da, hayal edemeyeceğim kadar çok acı yaşadım, acı yaşayan insanları gördüm. Bana söylermisiniz, o günlerden geriye ne değişti veya sorumluluğu olan hangi görevli hapse girip cezasını çekti.
Toparlayacak olursak, Yaşamını Yitiren İnsanlara yas tutacağız, dua edeceğiz, acılarını ne kadar paylaşabilirsek paylaşacağız ama tüm olanları sorgulamadan, kendimize “ bu tür ölümler neden hep gariban insanların kaderidir” diye çok basit bir soru sormaktan da geri durmayacağız..”Neden acısı olan yas tutan insanlar bir de üstüne dayak yiyor, bu reva mı?” diyerek "hani gelişmiştik, neden bu tür kazalar bizim ülkemizde oluyor" diyerek, gerekiyorsa siyaset yapacağız. Bunun ne sakıncası var?
Sefa Ustam çok haklı, sonuna kadar katılıyorum. Lütfen yanlış anlaşılma olmasın bunu içimden geldiği için söylüyorum, böyle olaylarda aman forumumuzun bütünlüğüne bir zarar gelmesin ya da bir görüş ayrılığı ortaya çıkamasın diyerekten olayları göz ardı edeceksek, görmezden geleceksek ya da burası bıçak forumudur böyle olaylar paylaşılamaz vs. diyeceksek biz zaten yokmuşuz demektir. Çünkü böyle düşünürsek bana dokunmayan yılan felsefesine gitmiş oluruz  üstadlar. Ortada bir yanlış varsa ve bunu kim yapıyor olursa olsun bunun savunması olamaz eğer ki bunu savunanlar da varsa bilin ki kendi ceplerine bir yol gidiyordur, bize düşün millet olarak acıları paylaşmak,suçluların cezalandırılmasını istemek ve bu tür olayların olmaması için elimizden ne geliyorsa yapmamız gerektir. Bunun adı ister siyaset olsun ister oyun olsun ister bıçak olsun hiç önemli değil. Saygılarımla.
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: Ertarda - 18 Mayıs 2014, 17:21:35
İstanbul Müftüsü: "Ölenlerin ailesi bağırıp isyan etmesin, yoksa cennete girme şansları olmaz" demiş.

Dua okuması gereken müftü bile siyaset yapıyor, ondan sonra da birileri gelmiş bana "siyaset yapma dua oku" diyor.

Müftüye cevap yazacakken durdum, tufaya gelmeyeyim kimdir bu haberin  kaynağı ? İzmirli Müftü karısı olayı gibi birşey değil değil mi bu?

Peki Soma sokaklarında dolaşıp halka "isyan edenin yakını cennete gidemez" diyen sakallı tipler de mi İzmir müftüsünün karısı olayı gibi bir şey?

Kaldı ki müftü haberinin doğru olup olmamasına ne hacet, daha bu forumda bile bana "isyan etme, siyasileri suçlama, yalnızca dua et" diyenler yok mu? Görmüyor musunuz halkın inançlarının kullanıldığı korkunç bir örtbas kampanyası var.
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: a.yuce - 18 Mayıs 2014, 17:32:18
Arkadaşım lafı ve olayları olmadık tarafından anlayıp duruyorsun. İstanbul müftüsünün dediği lafın ne derece doğru olduğuna  dair birşeyler yazacaktım.

 Sonra aklıma haftalarca insanları olmayan birşey üzerine tartıştıran izmirli müftü karısı olayı geldi, yahu durduk yere adamın (müftü)  günahını alma bir sor dedim. Mesajı senin attığını farkedince de kendi kendime bulaşma  deyip zaten vazgeçip sildim. Evet kendim gördüm/duydum bak  ilgili videonun kaydı şurada gibi bir cevap beklerken ikinci bir iddea atmışsın ortaya. Müftü değil somada bazı sakallılar böyle diyor diye.

Bu arada 24 kişi adliyede 5 tutuklu var, daha süreç yeni başlıyor. Maden içi sensör networkünğn kayıtlarına daha önce el konmuştu zaten.  Örtbas mı edilecek ne olduğu ortaya mı çıkartılacak hep beraber göreceğiz.

İstanbul Müftüsü: "Ölenlerin ailesi bağırıp isyan etmesin, yoksa cennete girme şansları olmaz" demiş.

Dua okuması gereken müftü bile siyaset yapıyor, ondan sonra da birileri gelmiş bana "siyaset yapma dua oku" diyor.

Müftüye cevap yazacakken durdum, tufaya gelmeyeyim kimdir bu haberin  kaynağı ? İzmirli Müftü karısı olayı gibi birşey değil değil mi bu?

Peki Soma sokaklarında dolaşıp halka "isyan edenin yakını cennete gidemez" diyen sakallı tipler de mi İzmir müftüsünün karısı olayı gibi bir şey?
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: Ertarda - 18 Mayıs 2014, 18:12:21
Arkadaşım lafı ve olayları olmadık tarafından anlayıp duruyorsun. İstanbul müftüsünün dediği lafın ne derece doğru olduğuna  dair birşeyler yazacaktım.

 Sonra aklıma haftalarca insanları olmayan birşey üzerine tartıştıran izmirli müftü karısı olayı geldi, yahu durduk yere adamın (müftü)  günahını alma bir sor dedim. Mesajı senin attığını farkedince de kendi kendime bulaşma  deyip zaten vazgeçip sildim. Evet kendim gördüm/duydum bak  ilgili videonun kaydı şurada gibi bir cevap beklerken ikinci bir iddea atmışsın ortaya. Müftü değil somada bazı sakallılar böyle diyor diye.

Evet bir açığımı yakalamış olabilirsiniz. Müftü ile ilgili (henüz) herhangi bir video bulamıyorum.
Ama Somadaki sakallıların halka ettiği telkinleri bizzat olayı yaşayan birinci ağızdan dinledim.
Kader ve  tevekkül kullanılarak halkın susturulmaya çalışıldığı gün gibi aşikar. Buna ancak körü körüne taraftar olanlar inanmaz. Veya aslında bilse de demogoji yaparak tersini kanıtlamaya çalışır.

Açık ve net tek bir sorum var. Siyasileri siz neden bu kadar savunuyorsunuz. Lütfen cesaretle cevap veriniz.
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: a.yuce - 18 Mayıs 2014, 18:32:14
Siyasileri savunduğum tek bir mesajımı gösterin bu mesaj dizisinde ?   

Siz herkezin sizin gibi ne olup bittiği ortaya çıkartılmadan siyasetçileri suçlamasını
bekliyorsunuz. Bunu yapmayanları da siyasileri  savunmak ile itham ediyorsunuz.
Bense ne Siyasileri ne maden sahibini ne de sorumlu müdürleri ne peşinen suçlarım
ne de peşinen savunurum. Ne olduğunu bilmiyorum, elimde veri yok. Mühendis olarak
bana veri ile karar vermeyi öğrettiler. Refleks olmuş demek ki aynı durumu istanbul
müftüsü olayında yaşadık. Birşey yazacakken bir an durdum, sizden veri istedim.

Ancak sizin ne kadar suçlama hurriyetiniz var ise başkalarının da savunma hürriyeti
vardır. Bu ne ayıp ne günah ne de suçtur. (suç kısmından pek emin değilim ama)
Herkesin sizin ile aynı görüşte ve uslupta  olmasını beklemek ise .. neyse asıl mevzu bu değil.

Kader tevekkül üzerine epey kafa ütüleyebilirim. Ancak yeri ne bu forum ne de bu konu.
Tek birşey söyleyeyim, eğer islamda kader ve tevekkül kavramları sizin zihninizdeki gibi
birşey olsaydı hiçbir zaman mahkemeler, yargıçlar ve fıkıh diye bir dal olmazdı. ihtiyaç
 olmazdı çünkü, kader deyip geçilirdi herşeye. Suç yok suçlu yok.

Şimdi benim durduğum noktaya gelince. İki üç mesaj önceki dediklerimi tekrarlayayım,
kayıtlıdır dönüp bakabilirsiniz. Allahın takdiri olur böyle şeyler diyen ile hepsi siyasilerin
suçu getirin asalım  diyen benim gözümde aynı. Aynı derecede fanatik, bilgi sahibi olmadan
fikir sahibi olmuş, önyargıları ile karara varmış kişiler. Bu tip yaklaşımdakilerin gerçekte
ne olduğu ile, taziye ile ölenler ile ilgisi yok. Beni en çok rahatsız eden bu algı zaten.
Sadece kafalarındaki ön yargılara destek arıyorlar. Ambulansın peşine takılan fırsatçı
taksicilerden rahatsız olurum.


Benim üzüntüm ölenlere ve ailelerin durumuna yönelik. Merakım ise gerçekte ne oldu,
önlenebilir miydi, birinin suçu ihmali var mı üzerine.

Bunu görebildiğim kadarıyla şu an bilen yok. Herkez filin neresini tutmuş ise orasını anlatıyor.
Yargı sürecinde olayları başından sonuna inceleyecek iş güvenliği müfettişleri olaya dahil
olunca gerçekler aydınlanır umudundayım.

Baştan beri bu konunun bu forumda bu şekilde tartışılmasına itirazımın haklılığı ise o mesajımdan
sonraki  sanırım takip eden mesajlar ile doğrulandı bir miktar.


Arkadaşım lafı ve olayları olmadık tarafından anlayıp duruyorsun. İstanbul müftüsünün dediği lafın ne derece doğru olduğuna  dair birşeyler yazacaktım.

 Sonra aklıma haftalarca insanları olmayan birşey üzerine tartıştıran izmirli müftü karısı olayı geldi, yahu durduk yere adamın (müftü)  günahını alma bir sor dedim. Mesajı senin attığını farkedince de kendi kendime bulaşma  deyip zaten vazgeçip sildim. Evet kendim gördüm/duydum bak  ilgili videonun kaydı şurada gibi bir cevap beklerken ikinci bir iddea atmışsın ortaya. Müftü değil somada bazı sakallılar böyle diyor diye.

Evet bir açığımı yakalamış olabilirsiniz. Müftü ile ilgili (henüz) herhangi bir video bulamıyorum.
Ama Somadaki sakallıların halka ettiği telkinleri bizzat olayı yaşayan birinci ağızdan dinledim.
Kader ve  tevekkül kullanılarak halkın susturulmaya çalışıldığı gün gibi aşikar. Buna ancak körü körüne taraftar olanlar inanmaz. Veya aslında bilse de demogoji yaparak tersini kanıtlamaya çalışır.

Açık ve net tek bir sorum var. Siyasileri siz neden bu kadar savunuyorsunuz. Lütfen cesaretle cevap veriniz.
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: ozan191 - 18 Mayıs 2014, 18:40:17
Bu forumda siyaset tartışılamıyor diyorsunuz tamam ancak tartışmanın çıktığı nokta siyaset tartışma telkinleriniz eğer tartışılamıyorsa siyasete öcü gibi bakıp tartışmamak mı gerekir? bunu bile tartışamıyorsak güzel bir yazı da paylaşmayalım , başımızdan geçen bir olayı da sırf materyalist bir forum olsun çelik sap taş bıçak... Eğer yapamıyorsak yapmaya çalışmamız lazım karşımızdakinin fikrini aşağılamadan saygı duyarak ama bir fikrin sahibini en çabuk alevlendirme yolu o kişiye zıt fikir beyan etmek değil susturmaya çalışmaktır bu tartışmanın büyümesinin sebebi budur bence.
  Allah kaybettiklerimize rahmet kalanlara sabır versin.
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: Ertarda - 18 Mayıs 2014, 19:14:54
Siyasileri savunduğum tek bir mesajımı gösterin bu mesaj dizisinde ?   

Siz herkezin sizin gibi ne olup bittiği ortaya çıkartılmadan siyasetçileri suçlamasını
bekliyorsunuz. Bunu yapmayanları da siyasileri  savunmak ile itham ediyorsunuz.
Siyasileri ne peşinen suçlarım ne de peşinen savunurum. Ancak sizşn ne kadar suçlama
hurriyetiniz var ise başkalarının da savunma hürriyeti vardır. Bu ne ayıp ne günah ne de suçtur.
Herkesin sizin ile aynı görüşte ve uslupta olmasını beklemek ise .. neyse asıl mevzu bu değil.

Kader tevekkül üzerine epey kafa ütüleyebilirim. Ancak yeri ne bu forum ne de bu konu.
Tek birşey söyleyeyim, eğer islamda kader ve tevekkül kavramları sizin zihninizdeki gibi
birşey olsaydı hiçbir zaman mahkemeler, yargıçlar ve fıkıh diye bir dal olmazdı. ihtiyaç
 olmazdı çünkü, kader deyip geçilirdi herşeye. Suç yok suçlu yok.

Şimdi benim durduğum noktaya gelince. İki üç mesaj önceki dediklerimi tekrarlayayım,
kayıtlıdır dönüp bakabilirsiniz. Allahın takdiri olur böyle şeyler diyen ile hepsi siyasilerin
suçu getirin asalım  diyen benim gözümde aynı. Aynı derecede fanatik, bilgi sahibi olmadan
fikir sahibi olmuş, önyargıları ile karara varmış kişiler. Bu tip yaklaşımdakilerin gerçekte
ne olduğu ile, taziye ile ölenler ile ilgisi yok. Beni en çok rahatsız eden bu algı zaten.
Sadece kafalarındaki ön yargılara destek arıyorlar. Ambulansın peşine takılan fırsatçı
taksicilerden rahatsız olurum.


Benim üzüntüm ölenlere ve ailelerin durumuna yönelik. Merakım ise gerçekte ne oldu,
önlenebilir miydi, birinin suçu ihmali var mı üzerine.

Bunu görebildiğim kadarıyla şu an bilen yok. Herkez filin neresini tutmuş ise orasını anlatıyor.
Yargı sürecinde olayları başından sonuna inceleyecek iş güvenliği müfettişleri olaya dahil
olunca gerçekler aydınlanır umudundayım.

Baştan beri bu konunun bu forumda bu şekilde tartışılmasına itirazımın haklılığı ise o mesajımdan
sonraki  sanırım takip eden mesajlar ile doğrulandı bir miktar.



Siyasiler daha 15 gün önce Soma ile ilgili önergeyi muhalefetten geliyor diye reddetmediler mi?
Ben şimdi fanatik, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmuş ve ön yargılarımla karara varmış bir kişi miyim?

Al sana bilgi: 23 Nisan da Soma önergesini siyasiler, "önemsiz bir konu gündemi meşgul ediyor" diye reddetti.
Al sana fikir: Meclis tutanaklarında bulunduğuna göre gerçekliğine inanabilirim.
Al sana ön yargısız karar: Bu facianın sorumlusu o önergeyi reddedenlerdir.


"Siyasileri savunduğum tek bir mesajımı gösterin bu mesaj dizisinde?"   diye soruyorsunuz.
Siyasileri savunduğunuzu kanıtlamak için "Ben siyasileri savunuyorum" gibi bir cümle sarf etmeniz şart mı?
Siyasileri eleştirenlere karşı çıkmanız, "Ambulansın peşine takılan fırsatçı taksicilerden rahatsız olurum" gibi bir cümle sarf etmeniz siyasileri savunmak değil midir?

Siyasileri savunduğunuz bu kadar açıkken, herkes bunu rahatça görebiliyorken, tekrar soruyorum, açık ve net şekilde cesurca söyleyiniz, neden Soma önergesini reddeden siyasileri savunuyorsunuz?



Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: a.yuce - 18 Mayıs 2014, 19:58:58
Arkadaşım faşizm susma değil söyleme mecburiyetidir. Herkez senin gibi konuşsun derdindesin.  Beni söylemeye mecbur bırakıyorsun, son beş seçimin dördünde oy kullanmamış, şu anki hükümet ve eski bir bakanı sayesinde aile hayatı ve hayatının yedi yılı kaymış birine  sen bizim şu an iktidarda bulunanları eleştirmemize laf söylüyorsun diyorsun. Bu yönde bir mesajım olmadığını kendin söylediğin halde. Son yazdıkların ile ilgili tutarsızlıklara girmiyorum, dediğim gibi müftü ile ilgili iddayı senin yazdığını farkedince cevabı silmiştim. Keşke o noktada bıraksaymışım. Kafayı hükümet ile bozmuşsunuz illa herkez sizin gibi olacak. Ölen kalan umrunuzda değil, bir bırakmıyorsunuz insanı yasını tutsun.
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: Ertarda - 18 Mayıs 2014, 20:09:20
Lütfen aşağıda yazılanları kimse şahıs olarak üzerine almasın.


"Tarihin en acı derslerinden biri şudur:
Yeterince uzun zaman aldatılmışsak, aldatmacayı ortaya koyan her türlü kanıtı reddederiz.
Gerçeği bulmakla ilgilenmeyiz artık.
Aldatmaca bizi kafeslemiştir.
Tuzağa düştüğümüzü kendimize bile itiraf etmek, son derece acı vericidir çünkü."

Carl SAGAN
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: Emrah - 18 Mayıs 2014, 21:17:10
siyaset tabiki konuşalım efendim.(tüm siyasi partilrden ve liderlerinden igreniyorum, gözümde hepsi aynı)...
 iktidarı kötülemek için bir eylem yapıldı muhabbeti son derece saçma.
iktidarı çekemiyor ve  bir eylem gerçekleştirmek istiyor olsam. hiçbir dini inanca sahip olmasam, vicdansız ahlaksız bir cani bile olsam, böyle bir eylem yapmam. bu eylem çok fazla dolaylı olur ve hedefini bulmaz, iktidarla direkt ilişki kurulamaz.....

doymak bilmez, aç gözlü bir maden sahibi olsam tek amacım kar oranımı arttırmak olur. bu da sadece maliyeti düşürerek olur. bu durumda, degersiz işçi sınıfının can güvenligi için alınması gereken o çoooooook pahalı güvenlik tedbirleri benim kar oranımı düşürür. bu durumda ne yapmalı, yetkili kişileri hoş tutmalı, gönlünü almalı..

Benim Türk-İslam düşmanı oldugumu, çok az vatandaş idrak etmiş durumda. tüm güç, bütün medya ve kurumlar elimde. bir delil varsada şantaj montaj derim biter. halkı kısa bir sürede istedigim yöne yönlendiririm. amaç zaten gemiyi maddi ve manevi yönden batırmak. yapmam gereken mümkün oldugu kadar kesemi doldurmak. bu durumda öyle basit ihale vermem, devlet kurumlarını ucuza satmam. devlet kasasına girenden çok benim kasama girmesi lazım.

birşey diyen olursa da hiç tahammül edemem, basarım küfürü tokadı.... o anki görüntüler de kalabalıktan tam görünmez, ben demedim derim, yumruk atmadım derim tamamdır. ama vurmamış olsam da, küfür etmemiş olsam da, sokak serserileri gibi vatandaşla dalaştıgım bir gerçek o da karizmamı arttırır zaten.....

birşey fark ettiniz mi??? görüntüler de ocagın önündeki insan sayısı ne kadardı.. ara ara hastaneden de görüntüler vardı. ocaktan çıkan yaralılar ve   meftalar hastaneye götürülüyor ve orada ailelerine teslim ediliyor.. 300 kişi çıktı.  hastane önündeki kalabalık 300 kişiye sahip çıkacak kadar çok...... peki ocak önünde bekleyenler hala neyi bekliyo, kömür mü???????

yarın rehberden Soma ya ait birkaç tel no bulacagım ve çevirecegim. mümkün oldugunca uygun bir dille konuşmaya çalışacagım ve yine uygun bir dille şehit sayısını sormaya çalışacagım. inşallah ben yanılıyorumdur
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: Anıl TİRYAKİLER - 19 Mayıs 2014, 15:44:50
yerin birkaç kilometre altında yanabilen bir madde için çalışmak bir risk midir? -evet. teknik bir meselem idir? -evet. teknik meselelerde ölçümlere dayalı önlemler alınabilir mi? -evet. önlemleri almak maliyetli midir? -evet. soma holding  bu maliyeti karşılamak ister mi? hayır. alp gürkan sadece o madenle akp arasında duran bir tampondur.  alp gürkanla başbakan arasında duran isim de enerji bakanıdır. yaşam odalarının maliyetini karşılamak ve diğer önlemleri almak alp gürkanın sorumluluğundadır. önlemlerin alınması dolaylı yoldan hükümetten de para götüreceği için şu meşhur güvenlik sözleşmesi imzalanmamaktadır. imzalanmaması aslında her şeyin kanıtıdır. alp gürkana "bazı konularda" çenesini kapalı tutması için ayrıcalıklar tanınacaktır. zaten bu dümende hiç bir özür hükümette değilmiş gibi gözükecektir. bu işin sorumlusu ya o madende ölen birisi olarak gösterilecektir ya sabotaj olduğu beyan edilecektir ya da fatura tam manasıyla şirkete çıkarılacaktır ve şirkette sorumlu olanlar ağır cezalar almayacaktır.
öte yandan madencilerin ve ailelerinin eğitim, ekonomik ve sosyokültürel durumu ortadadır ve hükümet tarafından sindirilmek için çok müsaittir. yani forumda yazıldığı gibi birileri yakınlarına gidip isyan ederseniz ölenler cennete gidemeyecek derse bunu yutabilecek insanlar olabilir. en azından yutulmasa bile bu yöntem bu eşşek heriflerin denemekten çekinmeyeceği bir yöntemdir. bunların, bu işi üstlenecek  zihin suikastçileri vardır.   çizmelerimi çıkarayım sedye kirlenmesin diyen arkadaşı müftülük umreye gönderecekmiş. bu duruma sizler yorum yapın. diğerlerine de dianet mikrodalga fırın hediye eder herhalde... işçilere çıkarılan borç aflarını, yapılan bağış ve yardımları ya da madenden sağ çıkan bir işçinin doğan çocuğunu gösteren, çiçek açan haberler verir televizyon. biz de mal mal sırıtırız.

her şeyden de kötüsü biz yasımızı adalet yerini bulmadan bitiren bir millet olduk. biz dualarımızı önlemler alındıktan sonra değil olan olduktan sonra eden bir millet olduk. karbonmonoksidi ak ciğerden ayıran bir dua olsaydı da etseydim. o işçiler  bildiğiniz "öldü". bizim vazifemiz ne olduğunu bilmek ya da bilmeyi istemek.
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: emin albayrak - 20 Mayıs 2014, 12:41:20
burada ayrı düştüğümüz tek bir sorun var aslında. üzerinde konuştuğumuz konunun müsebbibi asla bizim iman ettiğimiz değerler değildir.

şöyle bir farkla. en temelde, eskilerin "la faile illallah" dedikleri şekilde "Allah'tan başka fail yoktur" anlayışını müsbet ve menfi tüm olaylarda göz önünde tutarız. en öncelikli bakış budur. sonrasında artık mesele yeryüzüne iner. insana iner. ve bizler inanırız ki; kim zerre miktarı kötülük yaparsa onun karşılığını alır ve kim zerre miktarı iyilik yaparsa onun karşılığını alır. ve buna kimse engel olamaz. (Bunun bu dünyada yaptırımı da vardır İslam hukukunda ama o kısma girmeyeceğim.) hiç kimse bir başkasının günah yükü yüklenmez. bizler inanırız ki, biz hak yemiş bir kimsenin kusurunu kapatmaya çalışsak bile, inandığımız Allah o hakkı yenen kimsenin hakkını hak yiyenden elbet alacaktır. hak yemeye dair bir hesabın burada kapanacağını düşünen bir zihniyet böylesi bir meseleyi kapatmak için gayret gösterir, biz değil. işte tam da bu yüzden, bir hatayı örtbas etmek anlayışı bizler için zaten beyhude bir gayrettir. ve biz buna tenezzül bile etmeyiz. bu böyledir.

bizler inanırız ki, her şeyin bir gerçekliği, hakikati vardır. yeryüzü şekilleri içinde dağ olarak adlandırılan yükseltiler, isimlerinin gereklilikleri sebebiyle soğuk olurlar. yamaçlar başka, zirve başkadır. bir dağın zirvesindeki kar onun hangi ülkenin sınırları içinde olduğuyla ilgili değildir. bir "şey" eğer dağ ise, zirvesinde kar vardır. ve bu sebeple bizler ne dağı ne de kar'ı suçlarız. Hkikatlerinin bu olduğunu bilir, tedbir alır, zarar görmemeye çalışırız. ve bu sebeple yine bizler karsız zirve aramayız. (sadece itiraz etme amaçlı bu örneğe zirvesinde kar olmayan dağları örnek getirerek itiraz edecek akl-ı evvelerin burada olmadığını düşünüyorum) bu hakikati, yan cebimize koyar ve inandığımız dine şöyle bakarız bizler: bizim rabbimiz Allah'tır. rab demek terbiye eden demektir ve biz onun öğretisine talip olmuş kullarız. üniversitede mühendislik öğrenmeye talip olmuş öğrenciler gibi. hepimizin başarısı kendisinedir. takdir edersiniz ki, bir dersi öğrenmeye talipli her öğrenci aynı başarıyı gösteremez. bu ne hocanın başarısızlığı, ne de arkadaşlarının kusurudur. bizler bireye bakarız. ve yine bizler, savunduğumuzu iddia ettiğiniz siyasetin en büyük darbeyi vurduğu bir dine mensubuz. islam dini, kendisinden gözükenlerin siyaset gütmeleri sebebi ile dünya hayatı itibariyle büyük zorluklar yaşamış, karmaşalar görmüştür. tüm islam aleminin üzerinde ittifak ettiği tek kişi olan peygamberimiz asla bir devlete veya siyasi yönetime talip olmamıştır. kendisine yöneticilik, mal ve güzel kadınlar teklif edildiğinde, bir elime güneşi, diğer elime ayı verseniz bile ben davamdan vaz geçmem diyerek islam dini mensuplarının davalarının “iktidar” olmadığını göstermiştir. biz sadece, onu örnek alırken tereddüt etmeyiz. ve bizler hiçbir zaman siyasi başarı peşinde koşmayız. koşanı alkışlamayız. nasıl ki üzerinde kar olmayan zirve olmaz, feraset ve hikmet sahibi müslümanlar da temiz siyasetin olmayacağını bilirler. siyaset dediğiniz şey veya sizlerin hükumet dediği şey bugün, namaz kılan kişilerden müteşekkil diye bu olaylar yaşanmıyor. dünyanın hiçbir yerinde bana toplumun tamamına eşit davranmış, toplumun tamamını mutlu etmiş, toplumun tamamının isteklerini karşılamış bir yönetim gerçeği göstermezsiniz. idealar aleminde vardır belki ama gerçek dünyada yoktur. zirvede kar olması meselesi budur işte ve bizler bunun son derece farkındayız. bu böyledir.

ne hükumet, ne siyaset ne iktidar bugüne kadar zerre kadar umurumda olmadı. hiçbirisinin temiz saf ve masum olduğuna inanmıyorum. ve diyorum ki, eğer varsa onlara hesap sorma yönteminiz; buyurun, kalkalım soralım. demokrasi denilen yönetim şeklini bu topraklara İslam dini getirmedi efendiler. demokrasi denilen yönetim şeklinin İslam ile alakası yoktur. tolumun yönetimden hesap sorma yöntemi Türkiye Cumhuriyetinde demokrasi olarak belirlenmişse, demokratik seçimlerde bir grup oyların çoğunu alıyorsa ve oyların çoğunu alan grup yanlış işler yapıyorsa bunun sebebini İslam dinine atmak insafsızlıktır, izansızlıktır, had bilmemektir, meseleyi saptırmaktır ve daha niceleridir.

bizler, asla zalimin yanında olmayı tercih etmedik. bize dinimiz bunu telkin etmedi. bugün yaşananların bizim dinimiz ve inancımızla ilgisi yoktur. bir toplum, yönetimini en çok oy alma sistemine göre belirlemeye karar vermiştir, en çok oy alan grup da layıkıyla yönetememiştir, yönetememektedir. aynı daha öncekiler gibi. bu böyledir.

yani demem o ki, ne Tayyip Erdoğan, ne onun arkadaşları ne de rakipleri... siyasetin içerisine en ucundan bile girmiş olan bir kişi benim nezdimde temiz kalma, temiz olma imkanına sahip değildir. bizim dinimiz bize "siyaseti" değil, bireysel kaliteyi emreder ve sizler bireylere olan kızgınlığınızı bizim dinimize ve mukaddesatımıza saldırarak ortaya koyma hakkına sahip değilsiniz. soracağınız hesap varsa gidersiniz meclisin önüne sorarsınız. başbakanın yolunu kesersiniz sorarsınız. Soma işletmelerinin kapısına dayanır sorarsınız. hesap sormaya cesaretiniz yoksa gider mağdurlara yardım edersiniz. kazancınızı paylaşırsınız. işletmenizde istihdam sağlarsınız. fakat her ne şekilde olursa olsun, bir birey olarak beni yargılayamaz, benim inancıma laf atamazsınız. biz İslam dinin seçip Allah'a inanıyoruz diye değil, siyaset temiz bir mecra olmadığı için bugün bunlar yaşanıyor, dün yaşananlar gibi... bu böyledir.
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: Ertarda - 20 Mayıs 2014, 20:52:13
Ben bu konuda sorumlu hükümeti ve dini siyasete alet eden şarlatanları eleştirdiğimi düşünüyordum.
Ama nedense ne zaman hükümeti eleştirsem hemen birileri inanca saygı göster, benim inancıma laf atamazsın diye karşıma çıkıyor.
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: emin albayrak - 20 Mayıs 2014, 23:49:27
"Kader ve  tevekkül kullanılarak halkın susturulmaya çalışıldığı gün gibi aşikar. "

Ertugrul abi, senin yukaridaki mesajinda kullandigin "kader" ve "tevekkul" terimleri siyaset sahasinda kullanilmaz. Bu terimlerle insa edilmis cumleler kurup tevekkul ve kader anlayisini elestirdiginde din sahasina girmis olursun. Ve yine bu zikrettigin kelimeler inanan her insanin yasam düsturudur. Sen bu kavralarin somuruldugunu soylediginde bu laf herkesi hedef alir. Siyaset sahasina dini sokmak bu topraklarda eski bir gelenek ve anlayis, biliyorum. Fakat bunu bari sen yapma. Burada sana siyasileri savunan kimse olmadi. Soylenen tek sey, henuz hicbirsey net degil ve yas zamani, biraz bekleyelim kizip bagirmak icin. Bunu soylemek yani itidalli olmaya davet etmek ne zamandan beri siyasileri korumak oluyor anlamadim.

Ayrica kurulan cumlelerinde inandigimiz makaddesata soz soylemis olman icin illa "mukaddesatiniza soz soyuyorum" demis olman mi gerekiyor? Bu bakis acisi da yine sana ait, hatirlarsin...

etme eyleme. Bizler siyasete sevdali insanlar degiliz. O kizdiklarin biz değiliz inan. Buradaki hic kimse senin sozunun bu manada muhatabi degil.ve sen israrla cozum degil, kutuplasma pesindesin. Insaf...
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: arfyldz - 21 Mayıs 2014, 00:06:12
          Siyaset görmek istemememin tek sebebi bu kutuplaşma. Acılar bizi birbirimize kenetleyeceği yerde ters köşelere yatırıyor. Bu ters düşmeleri birbirinin fikrine saygı duymamanın cezasını bu millet daha önce ödedi. O acı günleri yaşayanlar hatırlar korkum millet olarak o günlere itilmemiz.
         Çok alıngan saldırgan hoş görüsüz olduk. Kim birşey söylese ya üstümüze alınıyoruz yada karşı tarafa atfediyoruz. Bu toprağın insanına yakışmıyor.
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: Ertarda - 21 Mayıs 2014, 00:59:20
Kader ve tevekkül anlayışının sömürüldüğünü söylemek, bu kavramlara inananları değil, sömürenleri hedef alır.

"Henüz hiç bir şey net değil kızıp bağırmak için biraz bekleyelim, itidalli davranalım" diyorsun. Sorumluların taktiği de bu zaten. Şimdilik halkı susturursak, nasıl olsa halkımız balık hafızalıdır yarın öbür gün unutulur gider beklentisindeler.

Ayrıca "şimdilik hiç bir şey net değil" diyorsun ama her şey oldukça net. Mesela iktidar partisinin olaydan 15 gün önceki Soma önergesini muhalefetten geldi diye reddetmesi  son derece net.

Gelelim şu mukaddesat meselesine. Ben kadere ve tevekküle inanmıyorum. Bunu söylemek inananlara hakaret etmek midir?
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: karemisola - 21 Mayıs 2014, 01:13:08
Bence bunu şu an iktidardaki partiye yüklemek yanlış olur. Bence bu devletin başındaki herkesin suçu. Bir inat uğruna kaç kişinin hayatına mal oldu.

Ben şu an iktidardaki partiye oy vermedim. Ama benim oy verdiğim parti iktidarda olsaydı ve bu önerge muhalefetten gelseydi bence aynı şeyi yapardı.
Malesef burası Türkiye ve devletin başında kendi çıkarlarını düşünmeyen, halka hizmet etmek için kendini adamış çok az insan var.
MALESEF

Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: vedatgizlenci - 21 Mayıs 2014, 01:16:40
Tekrar söylüyorum ki çok yararlı bir tartışma ve düşüncelerini açıklayan arkadaşlarıma içtenlikle teşekkür ediyorum.
Bu faciayla ilgili çok fazla bişey söylemeyeceğim çünkü herşey apaçık ortada. Hatırlıyorsanız 17 aralık tapeleri ortaya saçıldığında bir müteahhit katlandığı "ilave maliyetler" sonrası telefon konuşmasında bunları nasıl telafi edeceklerini açıklamıştı. "Bu milletin ................ na koyacağız demişti.
Evet olay bu kadar açık ton başına maliyeti düşür de ne yaparsan yap sensör koyma yaşam odası koyma karını maksimize et. Nasıl olsa bu millet herşeyi allahtan bilir bir süre dua okurlar sonra unuturlar.
Ben dindar biri değilim ama arkadaşlarım arasında hacılar 5 vakit namaz kılan müslümanlar var. Bana çok sık ifade ettikleri bir söz var. Tanıdığımız en iyi müslümansın diyorlar. Halbuki hayatımda birkez camiye gittim benim için hayatın anlamı olan birini yolcu ederken. Ama arkadaşlarım bilirlerki onların namaz kılma ibadet özgürlüğü için gerekirse hayatımı ortaya koyarım. Ama aynı zamanda bilirlerki binlerce vatt hoparlörlerden günde 5 kere bilmediğim bir dilde okunan ezan sesindende rahasızım. Ve bunun önlenmesi için sayısız girişimde bulundum.
Sonuç olarak toplumsal olayları açıklamakta allah din gibi felsefi konulara başvurmak bizi daha çok çıkmaza götürecek ayrıştıracak ve allah istedi oldu gibi bir düşünceyle rehavete sürükleyecektir.
Felsefi inanç din gibi konular tamamen bireysel olmalıdır. Bir başkasını bağlamamalı ilgilendirmemelidir. Çünkü bu konular maalesef toplumu afyonlamak için feci şekilde kullanılmaktadır. Soma olayında bunu yaşamaktayız zaten. Bu işi organize edenler bir yandan "takdiri ilahi" derken diğer yanda dolarları saymaktadırlar.
Syg.
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: Ertarda - 21 Mayıs 2014, 08:08:55
Bence bunu şu an iktidardaki partiye yüklemek yanlış olur. Bence bu devletin başındaki herkesin suçu. Bir inat uğruna kaç kişinin hayatına mal oldu.

Ben şu an iktidardaki partiye oy vermedim. Ama benim oy verdiğim parti iktidarda olsaydı ve bu önerge muhalefetten gelseydi bence aynı şeyi yapardı.
Malesef burası Türkiye ve devletin başında kendi çıkarlarını düşünmeyen, halka hizmet etmek için kendini adamış çok az insan var.
MALESEF

Sen ne diyorsun ben pek anlamadım. "İktidar partisine yüklenmek yanlış, ama sence bu devletin başındaki herkesin suçu" öyle mi? Peki iktidar partisi devletin başındakiler değil mi? Devletin başında iktidar partisinden başka birileri daha mı var? Benim kafam karıştı.
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: karemisola - 21 Mayıs 2014, 08:53:40
Meclisteki herkesten bahsediyorum. Tek amaçları ego uğruna rakip partiye karşı çıkmak
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: emin albayrak - 21 Mayıs 2014, 10:53:15
"Henüz hiç bir şey net değil kızıp bağırmak için biraz bekleyelim, itidalli davranalım" diyorsun. Sorumluların taktiği de bu zaten. Şimdilik halkı susturursak, nasıl olsa halkımız balık hafızalıdır yarın öbür gün unutulur gider beklentisindeler.

eğer sen birileri bekleyelim de unutsunlar diyolar diye unutacaksan, zaten derdin de davan da yalan demektir. böyle bir cümleyi kurmuş olman bile fikri anlamda ne kadar mesnedsiz bir altyapın olduğunu gösteriyor. birileri unutman için beklemeye davet etiğinde, haklı olduğun hususu unutacağını düşünüyorsan, vay haline. ha eğer unutmayacağına eminsen, beklemek sana birşey kaybettirmez. bu topraklarda yas geleneği vardır. bu toprakların mayasında olan maneviyatı hiçe saydığın gibi eğer gelenekleri de hiçe sayarsan maalesef biz seninle hiçbir ortak noktada buluşamayız.

Kader ve tevekkül anlayışının sömürüldüğünü söylemek, bu kavramlara inananları değil, sömürenleri hedef alır.

gramer ve mantık olarak söylediğin gerçek olsa bile cümlelerin alt metinlerinde geçen ithamlar insanlar tarafından algılanır. nasıl ki ben yukarıda uzun bir yazı yazdığımda sen kendi üzerine alındın ve cevap verme ihtiyacı hissettin, bu da öyle birşey. kime neyi söylediğini lütfen kendinden pay biçerek değerlendir.

Ayrıca "şimdilik hiç bir şey net değil" diyorsun ama her şey oldukça net. Mesela iktidar partisinin olaydan 15 gün önceki Soma önergesini muhalefetten geldi diye reddetmesi  son derece net.

bu netliği kabul edelim hep beraber. bu netliğin farkındalığını bize kazandıran aydın kişi olarak, bize şu anda ne yapmamızı salık verirsin acaba? hadi bize bir eylem/davranış/hareket planı çiz. insafla ve mantıkla çizdiğin her yolda yanında olacağıma tüm forum önünde söz veriyorum.

Gelelim şu mukaddesat meselesine. Ben kadere ve tevekküle inanmıyorum. Bunu söylemek inananlara hakaret etmek midir?

kader ve tevekkül sen inanmıyorsun diye yok değiller. kaldı ki ben kader ve tevekküle inanıyorsam, sen inanmasan bile bunu bana laf arasında aşağılar gibi söyleme hakkın yok. oturalım ve sana başka bir ortamda kader ve tevekkülü anlatayım. ama burada benim kader ve tevekkül anlayışıma laf söyleyemezsin. kaldı ki konuşulan şey siyasetken,  dini terminolojinin yeri zaten burası değil. sapla samanı karıştırman ve karışmışı bir de sağa sola savurman kimseye fayda sağlamaz. ve dahi, kader ve tevekkül sen inanmadığın halde bu toprakların bağımsızlık mücadelelerinin tamamında herkesin kalbinde, dilinde, duasındaydı. inanmadığın kader ve tevekkülün nimetlerini sürerken, kader ve tevekküle inanmasan bile biraz daha saygılı olabilirsin.

bu topraklarda sizler ne kadar inkar ederseniz edin gelenekle harmanlanmış bir din anlayışı mevcut. siz buna el veya dil uzatırsanız zararlı çıkarsınız. çanakkale'deki o mücadeleci ruh, buradan temellenmiştir. istiklal marşının bir çok kıtasında bu anlayışa parmak basılmıştır. ve kadere ve tevekküle inanan bizler, yapılanları Allah'a havale etmek kadar "kısas" kavramından da haberdarızdır. bağışlamak ve unutmak arasındaki farkı bildiğimiz için unutmak korkusu çekmeyiz sizler gibi.

ve size de ne bağışlamak ne de unutmakla ilgili en ufak bir telkin yokken, beklemek sözünü unutmak algılayan bakış açınızla bu iki kavramdan haberiniz olmadığını ortaya koyuyor ve kendinizden şüpheleniyorsunuz. gerek yok bunlara efendim. sükunetten ve itidalli olmaktan kimseye bugüne kadar zarar gelmemiştir. tekrar tekrar söylüyorum: bir öneriniz varsa dinliyoruz, yoksa lütfen daha fazla devam etmeyelim.
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: DUMRU - 21 Mayıs 2014, 11:31:58
Suçluyu bulmak sorunu çözmek anlamına gelmez. Bu forum, üreten insanların ortak noktası konumunda. Biz üretmek etrafında buluşuyoruz. O halde bu tartışmanın neticesinde elle tutulur gözle görülür olmasa dahi varlığı kabul edilebilecek çözüm yahut öneri, hiç olmadı zihinde bir yeni bilgi oluşması gerekir. Oysa ki gelinen nokta, gereksiz ve seviyesiz. Hiç kimse benin inancımı sorgulayamaz ben hiç kimsenin inancını sorgulamadığım sürece.

Ateist insanlar eminim ki Kuran'ı benden daha fazla okumuşlardır. Buldukları bir çok çelişkiyi? de insanlara doğru yolu göstermek? için kullanmışlardır. İyi de yapıyorlar. Onlar olmasa kimsenin Kuran'da ne yazıp yazmadığına bakacağı yok. Doğduğu topraklar Müslüman toprağı olunca müslüman olmuş milyonlar yığınıyız. Gel gelelim imanın şartlarını dahi ne olduğunu tam bilmeyiz. Bizlerin bilmeden kabul ettik dediğimiz şeyin kötüye kulllanılmasından başka bir kaynak eminim konuyu bu kadar çıkmaza sokamazdı. Surun yıkılması için yeteri kadar büyük bir gedik bence..

Kişilerden dolayı kurumu sorumlu tutmak, kişilerden dolayı dini sorumlu tutmak, kişilerden dolayı toplumu  ve kendimizi sorumlu tutmaktan daha kolay. Mesele bu.

Hepimiz üzgünüz, kızgınız, öfkeliyiz.Karşımıza çıkan ilk hedefi yok etmek için bıçaklarımızı biliyoruz. Karşımıza çıkan insanların gerçek  hedef olmadığını,  bir şekilde bu faciadan  içinde bulunduğumuz toplumunda   sorumlu olduğunu  kabul etmemek için kesecek kelle arıyoruz.

İktidar dolaylı yahut dolaysız bu faciadan sorumlu.Bunu kimse inkar etmiyor, etmesinde.

Şunu söylemekten utanç duyuyorum ki bu ülkeyi dün idare edenlerde, bu gün idare edenlerde, gelecekte idare edecek olanlarda anadolu insanını koyun gibi gördü. Kimi zaman bataklıkları kurutmak için bu koyunları o bataklığa gömmekten an için terddüt etmedi Ve islamı ve şehadeti bilmeyen bu toplumun fertleri o bataklığa gömülmek için koşarak gittiler.
Bunlar derin mevzu...

Bıçaksanati.com forum üyesi olarak, yapabileceğimiz iki şey geliyor aklıma.

Birincisi bir aile belirleyip ona maddi ama daha çok uzun  vadede manevi destek sunmak.

İkincisi içimizde elbet bu konuya duyarlı bir avukat üyemiz vardır. Konuya dair gelişmelerin takipçisi olur ve unutturmamak, üstünü kapattırmamak, zaman aşımına uğrattırmamak adına bireysel  ve forum genelinde yapılabileceklerimiz hakkında bizi bilgilendirmesi halinde herkes üzerine düşeni yapar.

Bu arada isteyen dua eder, isteyen küfür...




Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: Ertarda - 21 Mayıs 2014, 12:22:05
"Henüz hiç bir şey net değil kızıp bağırmak için biraz bekleyelim, itidalli davranalım" diyorsun. Sorumluların taktiği de bu zaten. Şimdilik halkı susturursak, nasıl olsa halkımız balık hafızalıdır yarın öbür gün unutulur gider beklentisindeler.

eğer sen birileri bekleyelim de unutsunlar diyolar diye unutacaksan, zaten derdin de davan da yalan demektir. böyle bir cümleyi kurmuş olman bile fikri anlamda ne kadar mesnedsiz bir altyapın olduğunu gösteriyor. birileri unutman için beklemeye davet etiğinde, haklı olduğun hususu unutacağını düşünüyorsan, vay haline. ha eğer unutmayacağına eminsen, beklemek sana birşey kaybettirmez. bu topraklarda yas geleneği vardır. bu toprakların mayasında olan maneviyatı hiçe saydığın gibi eğer gelenekleri de hiçe sayarsan maalesef biz seninle hiçbir ortak noktada buluşamayız.

Kader ve tevekkül anlayışının sömürüldüğünü söylemek, bu kavramlara inananları değil, sömürenleri hedef alır.

gramer ve mantık olarak söylediğin gerçek olsa bile cümlelerin alt metinlerinde geçen ithamlar insanlar tarafından algılanır. nasıl ki ben yukarıda uzun bir yazı yazdığımda sen kendi üzerine alındın ve cevap verme ihtiyacı hissettin, bu da öyle birşey. kime neyi söylediğini lütfen kendinden pay biçerek değerlendir.

Ayrıca "şimdilik hiç bir şey net değil" diyorsun ama her şey oldukça net. Mesela iktidar partisinin olaydan 15 gün önceki Soma önergesini muhalefetten geldi diye reddetmesi  son derece net.

bu netliği kabul edelim hep beraber. bu netliğin farkındalığını bize kazandıran aydın kişi olarak, bize şu anda ne yapmamızı salık verirsin acaba? hadi bize bir eylem/davranış/hareket planı çiz. insafla ve mantıkla çizdiğin her yolda yanında olacağıma tüm forum önünde söz veriyorum.

Gelelim şu mukaddesat meselesine. Ben kadere ve tevekküle inanmıyorum. Bunu söylemek inananlara hakaret etmek midir?

kader ve tevekkül sen inanmıyorsun diye yok değiller. kaldı ki ben kader ve tevekküle inanıyorsam, sen inanmasan bile bunu bana laf arasında aşağılar gibi söyleme hakkın yok. oturalım ve sana başka bir ortamda kader ve tevekkülü anlatayım. ama burada benim kader ve tevekkül anlayışıma laf söyleyemezsin. kaldı ki konuşulan şey siyasetken,  dini terminolojinin yeri zaten burası değil. sapla samanı karıştırman ve karışmışı bir de sağa sola savurman kimseye fayda sağlamaz. ve dahi, kader ve tevekkül sen inanmadığın halde bu toprakların bağımsızlık mücadelelerinin tamamında herkesin kalbinde, dilinde, duasındaydı. inanmadığın kader ve tevekkülün nimetlerini sürerken, kader ve tevekküle inanmasan bile biraz daha saygılı olabilirsin.

bu topraklarda sizler ne kadar inkar ederseniz edin gelenekle harmanlanmış bir din anlayışı mevcut. siz buna el veya dil uzatırsanız zararlı çıkarsınız. çanakkale'deki o mücadeleci ruh, buradan temellenmiştir. istiklal marşının bir çok kıtasında bu anlayışa parmak basılmıştır. ve kadere ve tevekküle inanan bizler, yapılanları Allah'a havale etmek kadar "kısas" kavramından da haberdarızdır. bağışlamak ve unutmak arasındaki farkı bildiğimiz için unutmak korkusu çekmeyiz sizler gibi.

ve size de ne bağışlamak ne de unutmakla ilgili en ufak bir telkin yokken, beklemek sözünü unutmak algılayan bakış açınızla bu iki kavramdan haberiniz olmadığını ortaya koyuyor ve kendinizden şüpheleniyorsunuz. gerek yok bunlara efendim. sükunetten ve itidalli olmaktan kimseye bugüne kadar zarar gelmemiştir. tekrar tekrar söylüyorum: bir öneriniz varsa dinliyoruz, yoksa lütfen daha fazla devam etmeyelim.


1. Ben hiç bir şeyi unutmam ve unutturmam da. Beklemek bana bir şey kaybettirmez diyorsun ben 12 yıldır bekliyorum. Artık bundan sonra beklemeyeceğim, unutabilecek olanlara hatırlatacağım. Farkındayım sen olayı soğutmaya çalışıyorsun. Ama buna izin vermiyeceğim.

2. Gerçek inana lafım olmadı, lafım kader ve tevekkül kavramını sömürenlere idi, ama sen ısrarla hakarete uğradığını söylüyorsun. Senin o lafı nasıl anladığın beni ilgilendirmiyor. Beni ilgilendiren benim ne söylediğimdir.

3. "bu netliğin farkındalığını size kazandıran aydın kişi olarak" benim tavsiyem şudur. İktidarın yanlış yaptığını kabul et, iktidarı bu yanlışında savunma, iktidarın olayı soğutup unutturma çabalarına alet olma.

4. "kader ve tevekkül sen inanmıyorsun diye yok değiller" diyorsun, ben de diyorum ki, kader ve tevekkül sen inanıyorsun diye var değiller.


Emin bey uslubunuzu sertleştirdiniz, saygı çerçevesini dışına çıkmaya başladınız, aynını ben de yapayım:
Ne oldu Emin Bey, iktidarı eleştirmemden neden bu kadar rahatsız oluyorsunuz? Oy verdiğiniz adamlar 301 kişiyi öldürdü diye çok mu rahatsızsınız?

Lafımı Atatürk'ün bir sözüyle bitiriyorum: Dünyada her millet icraatine tahammül ettiği hükümetin mesuliyetine ortak sayılır.
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: mehmet dülcek - 21 Mayıs 2014, 12:32:29
MALESEF BU YAŞANAN OLAYLAR MADENCİLİGİN FITRATINDA VAR
bunu sarfeden bu ulkenin basbakanı bu memleketin başına taşören sistemini bela etmis işci ve emekcilerin yasamını hiçe sayıp 3 kurusa ölume surup parası olanında parasına para katmıs sayın başbakanımız bu olumleri bile insanların gozunde kadere ecele baglayaıp normallestirmeye çalıyo daha oncede bunları yaptılar tuzlada tersanede olen onca işciyede kader dediler bidonem medyada tersanelerde yasanan olumlerle alakalı hic ses seda cıkmıyor haberiniz varmı bilmiyorum ama daha yakın zamanda yine bi işçi yasamını yitirdi ama nede olsa kaderlerinde vardı oldu diye herkes sesiz kaldı bi bizim gariban emekçilerinmi kaderimi boyle kara yazılmıs benzer mesleklerde calısan insanların olum oranı yuzde sıfırken nedense bizimkisi tavanlarda kotu kader  bi bizim icinmi farklı tecelli ediyo bırakalım bunları
 yazmak istemedim ama seszde kalmaıyo insan bu acıya bu kedere yurek dayanmıyo malesef başka ulkelerde insanlar bizim kayıplarımız için gıreve giderken bizim sendikalarımız nerdeyse duyarsız kaldı baskanımız yaraları sarmaya gittigi yerde yakınını kaybetmiş vatandaşı linç ettiriyo olayı protesto eden insanlara  olumune dayak atırıyo... neyse daha fazla yazmak istemiyorum yazdıkca kederleniyorum duygulanıyorum
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: a.yuce - 21 Mayıs 2014, 12:42:06
Ertuğrul Bey;

12 yıldır beklediğiniz bu mesaj dizisinin konusu olan SOMA faciasının faillerinin cezalandırılması değildir sanırım. Kafayı mevcut iktidar ve korkarım
bir miktar da din ile bozmuşsunuz. Ne kazanın neden olduğu, ne de önlenmesi için birşey yapılabilir miydi, birinin ihmali var mı umrunuzda değil.
Ölen ile kalan ile bir ilginizin olmadığı son mesajınızdan tekrar görünüyor, tek diyeceğim var : EDEP YA HU. 

Lütfen kendinize siyaset tartışacak ayrı bir konu açınız, altında istediğiniz kadar istediğinize laf söyleyiniz.  Bırakın biz de ölenlere ve kalanlara üzülelim,
elimziden geldiğince geride kalanlara yardım edelim.

Asıl mevzuya dönersek, arkadaşlar AFAD dışında SOMA'ya yardım kampanyası yapan kurum/kuruluşlar var mı ? Mecbur kalırsam AFAD'a da
veririm de daha direkt ve hızlı ulaştırabilecek bir kuruluşu tercih ederim. 

Selamlar
Ahmet
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: deserteagle - 21 Mayıs 2014, 14:05:04
...
Lütfen kendinize siyaset tartışacak ayrı bir konu açınız,
...

Birilerini bir tartışmadan kovmak vazifeniz değil.  :-\
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: Ertarda - 21 Mayıs 2014, 14:50:54
Kafayı mevcut iktidar ve korkarım bir miktar da din ile bozmuşsunuz.

Kafayı din ile bozan sizsiniz. O kadar bozmuşsunuz ki, katiller dindar olunca hiç düşünmeden haklı haksız aramadan dindardır diye katilleri savunuyorsunuz.

Kimin katil olduğunu, kimin hak hukuk dinlemeden emekçinin malını ve en son örnekte olduğu gibi canını çalanı tüm dünya gayet açık gördü. Israrla sorumluları savunmanızı anlayamıyorum. Edep yahu.   
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: emin albayrak - 21 Mayıs 2014, 15:12:17
...
Lütfen kendinize siyaset tartışacak ayrı bir konu açınız,
...

Birilerini bir tartışmadan kovmak vazifeniz değil.  :-\

açılmış olan bir konuyu amacından saptırmak da kimsenin hakkı değildi. geçelim.

Ertuğrul abi, sözlerimin saygı çerçevesi dışına çıktığını düşünmüyorum. seni tanırım, oturup çay içmişliğimiz var ve benim için değerli olan özelliklerin de var. fikirlerim için değil ama üslubumda bir hata varsa affola.

tüm yazılanlar içinde tek bir kişi tek bir cümle ile bile olsa hükumeti savunmadı. haklı olduklarını söylemedi. zaten ortaya koymadığımız bir bakış açısını bize zorla dikte eden sensin. herkesin payına düşen bir hata var. ve elbette hükumet de hatalı. Soma işletmeleri de hatalı. 12 gün öncesinde meclise sunulan teklifin red edildiğini bildiğin halde bu olay olmadan 12 gün önce kamuoyunu bilgilendirmediğin için sen de hatalısın. gömleğin birinci düğmesi yanlış düğmelenirse geri kalanların hepsi yanlış olur. bu olayda hatası olmayan kimse yoktur. fakat bu yaşananların din ile bir ilgisi yok sen bunu neden anlamak istemiyorsun. kaldı ki, ben adamlara oy vermiş olsam bile bu yaşananlar olsun diye oy vermedim. ve dahası, kime oy verdiğimden kime ne? lafı alıp öyle bir çıkmaza getiriyorsun ki; çözüm olarak teklif ettiğin şey "İktidarın yanlış yaptığını kabul et, iktidarı bu yanlışında savunma, iktidarın olayı soğutup unutturma çabalarına alet olma." gibi kavramsal bir telkin. e iyi, peki kabul ettik. şimdi ne yapalım. hadi tekrar soruyorum, ne yapalım? oy vermiş isem bu partiye gideyim hükumet yetkilerini mi öldüreyim? meclisi mi bombalayalım? darbe mi organize edelim? ne yapalım. bişiy söyle hadi. yoksa oy veren kişiler kendilerini mi öldürsünler? kan mı aksın istiyorsun? cinayetler işlensin mi istiyorsun? halk birbirine girsin mi istiyorsun? yukarıdaki mesajlarımda insani yardımlardan bahsettim hiçbirisi dikkatini çekmedi, belki böylesi kan dökücü eylemlerdir amaçladığın. eğer bu ise rahat ol, koy ortaya beklentini. ve biz de senin 12 yıldır beklemekten ne hale geldiğini anlayalım. bu demokratik bir seçim sonucunda başa gelmiş bir hükumet. benim tevekkülümle, kader anlayışımla ne alakası var? benim inandığım din ile ne alakası var?

"Gerçek inana lafım olmadı, lafım kader ve tevekkül kavramını sömürenlere idi, ama sen ısrarla hakarete uğradığını söylüyorsun. Senin o lafı nasıl anladığın beni ilgilendirmiyor. Beni ilgilendiren benim ne söylediğimdir." diyorsun. afedersin ama elinde bir kadercilikölçer ya da tevekkülölçer mi var? benim olduğum yerde beni de içine alan değerlere laf söylersen o laf beni ilgilendirir. lafının muhatabının burda olmadığını düşünüyorsan neden burda bu lafı ediyorsun? eğer burdaki kişileri böyle görüyorsan bırak da biz bize karşı yönelttiğin haksız suçlamanın haksızlığını sana söyleyelim. burada da açık sözlü olmalısın. ima yolu bu başlık altında kapanalı çok oldu. açık ol, kimleri burda din sömüren insanlar olarak görüyorsun? eğer o şekilde gördüğün kimse yoksa, burada üzerine alınan kişilere karşı bir özür burcun var bence.

muhattabınla ilgili fikirlerin seni bağlar ama o fikirleri dile getirdiğinde patavatsız olmamalısın. bu noktada gerginlik başlar. kaldı ki saygı ve medeniyet de kendi fikirlerini ulu orta ortaya sermeyi değil, uzlaşmacı bir yapıyı gerektirir. sen, kendi adına varlığına inanmadığın bir şeyin başkası adına yokluğundan nasıl bu kadar emin olabiliyorsun, o da ayrı bir konu.
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: Ertarda - 21 Mayıs 2014, 15:37:17
kimleri burda din sömüren insanlar olarak görüyorsun? eğer o şekilde gördüğün kimse yoksa, burada üzerine alınan kişilere karşı bir özür burcun var bence.

Yanlış mı anlaşıldım? Ben bu forumdaki hiç kimseyi dini sömüren olarak görmüyorum. Dini sömüren insan zaten böyle bıçak sanatı gibi şeylerle uğraşmaz.
Yanlış anlaşılacak tek kelime bile etmediğimi düşünüyorum ama, eğer bilmeden içimizden herhangi birine din sömürücüsü yaftasını  yapıştırdıysam özür dilerim.
Ben size din sömürücüsü demiyorum, din sömürücüleri tarafından sömürülüyorsunuz dikkat edin diyorum.
Sahip olduğunuz o temiz duyguların bu adamlar tarafından kullanılmasına izin vermeyin diyorum.
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: emin albayrak - 21 Mayıs 2014, 15:51:24
teşekkür ederim abi. tüm forumun bunu duymaya ihtiyacı vardı. teşekkürler.
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: sefaçabuk - 21 Mayıs 2014, 16:32:59
Sevgili arkadaşlar, hepimizin aktif veya pasif bir siyasi düşüncesi ve görüşü var, hatta aramızdaki kimi arkadaşların bu görüşlerinden ötürü çekmiş olduğu acılar ve travmalar da var. Hepimizin bir yaşam felsefesi veya yaşayamadığı bir felsefi görüşü var. Buradaki arkadaşlardan bir kısmı birbirini tanır, yaşamın kimi kesitlerini de paylaşmışlığı vardır. Hatta bu paylaşım zaman zaman yaşamın kesiti olarak kalmaz, zaman zaman nicel ve nitel e özgü de olur. Dikkat ettiyseniz "paylaşım" diyorum, "bölüşme" demiyorum, yani bu paylaşımların neredeyse bütününde bir çıkar veya karşılık söz konusu değildir. Ben eminim bu tartışmayı bu anların birinde yapmış olsaydık durum buradaki kadar gerilmezdi, anlık sorular ve anlık yanıtları, mutlaka birbirimizi anlama ve algılamada farklı boyutlar yaşatırdı. Ve yine büyük olasılıkla bu tartışmanın sonunda yine farklı konulara dalıp farklı şeyler konuşuyor olarak bulurduk kendimizi. Kişisel olarak, her tartışmanın, eleştiri ve özeleştiri nin her daim gerekli olduğuna inananlardanım, yaşamda var olması gerektiğine inanırım. Ancak yaşanan kaza veya katliam dan sonra tartışmanın bizi getirdiği noktada "Din ve Materyalist Felsefe" gibi, burada karşılıklı yazarak içinden çıkamayacağımız bir tartışmanın içine de girdik. Oysa doğrusu, bu tür derinleşme olasılığı olan konuların yüzyüze platformlarda tartışılmasıdır. Üzülerek söylemek isterim ki bu konuyu gerçekten burada çözemeyiz bunu kabul etmek gerek. Bu nedenle, konunun daha fazla uzamasının en azından burada bulunanlara bir şey getirmeyeceği aşikar gibi görünüyor. Konuyu kilitlemeyelim ama, devamında eğer Sizler de yarar görmüyorsanız burada kapatalım derim, ne dersiniz.
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: deserteagle - 21 Mayıs 2014, 17:38:22
Tam bunları yazmıştım. Sefa'nın mesajı geldi. Ne derseniz o olsun.

- o -

Kendi kafamda oluşanları toparlayayım:

Birilerinin yapabileceği, hep birlikte yapabileceğimiz ya da tek tek yapabileceğimiz oluşuna bakmaksızın yapılabilecekleri listelemeye çalıştım.

. Riskli işlerden kaçınılabilecek olanlardan kaçınmak. Örneğin madenciliğe mümkün mertebe son vermek.
. koşulları değiştirmek
   . işçilerde iş güvenliği bilinci/eğitimi/denetlemesi
   . işverene iş güvenliği bilinci/eğitimi/denetlemesi
   . iş yerlerinde uygulananan metod/teknolojinin ve iş güvenliği donanımının modernizasyonu
   . İşçinin iş verenden ve sistemden hak aramasının önünün açılması
   . Acil durumlara müdahalenin geliştirilmesi
      . acil durum personelinin ve vatandaşların bilinci/eğitimi/denetlemesi
      . Aci durum organizasyonlarında uygulananan metod ve donanımının modernizasyonu
   . Bu konularda araştırma yapacak, çözüm üretecek, eğitim verecek enstitülerin tesisi.
. İş kazazedelerine ve ailelerine yardım
   . Şimdiye dek olan geçmiş kazaların malülleri ve malül ile kayıp yakınlarının, bunların ihtiyaçlarının belirlenmesi
   . yardım götürecek organizasyonların bulunması ve bunların desteklenmesi

Önerim, bu başlangıç listesinin geliştirilmesi ve altının doldurulmasıdır.

- o -

Riskli işlerden kaçınılabilecek olanlardan kaçınmak

* Termik santrallerin zaten etkisi malum olduğundan kömür santrallerinden kaçınabilmek zaten faydalı, bunu biliyoruz. Kömür  santrallerini azaltmak hem çevreye katkı sağlayacak hem de belki bir iki madenin kapatmaya imkan verecek.

* Kapalı madenlerin bazıları belki açık sisteme dönüştürülebilir. Bu çalışmayı şimdi buldum, daha okumadım. Okumakta fayda olabilir: http://orhankural.net/wp-content/uploads/2012/04/A%C3%A7%C4%B1k-ve-kapal%C4%B1-maden-i%C5%9Fletmecili%C4%9Finin-%C3%A7evresel-etkileri.pdf

- birlikte devam edelim -
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: DUMRU - 21 Mayıs 2014, 18:12:13
Arz talep dengesini düşünürsek, talep azaltırsak, madenlere bağımlılığımız azalır.Daha az tüketirsek, binamız yalıtımlı ve aydınlık olursa. Kavga etmekten daha faydalı oluruz.
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: sefaçabuk - 21 Mayıs 2014, 18:37:33
Eminim ki bir çok arkadaşın da içinden geçmekte olan bir öneriyi ben dillendirmiş olayım. Her türlü neden ve niçin i bir yana bırakacak olursak geriye kalan en somut gerçek ; madende yaşamını yitiren insanlarımızdan ötürü bir çok evin direğinin yıkılmış olması. O insanlara elimizden ne gelirse destek olmak gibi bir vicdani sorumluluğumuz olduğuna hepimiz inanıyoruzdur. Forumu oluşturan bizler neler yapabiliriz, elimizden ne gelir, nasıl bir destek oluşturabiliriz ?
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: deserteagle - 21 Mayıs 2014, 19:54:50
ya oraya erişebilecek kurumları bulup destekleyebiliriz ya da becerebiliyorsak biz ihtiyaç sahibi insanlar bulur ve destekleriz. aklıma gelen bu. Forum olarak bizim üyelerden para toplamamız şık olmaz, bunu yasal olarak yapabilenler varsa onlara destek vermek daha uygun olur diye düşünüyorum. Ortalık karışık iken orda keşif yapabileceğimizi zannetmiyorum. Böyle bir şey yapabilecek üyelerin de biraz beklemesi gerekecek gibi.

Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: ecorotti - 21 Mayıs 2014, 22:11:26
Forumca gönüllüler bıçak yapıp açık arttırma usulü satalım? Gelirini de bağışlarız.
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: Emrah - 21 Mayıs 2014, 23:13:03
Forumca gönüllüler bıçak yapıp açık arttırma usulü satalım? Gelirini de bağışlarız.
bu çok güzel olur abi. ayrıca yaptıgı bıçagın gelirinden tatmin olmayan, daha çok yardımcı olmak isteyen, cebinden ilave yapabilir tabiki. yalnız önemli olan bu iş için pazar bulmak. yani bıçaklarımızı nerde satışa sunucaz nasıl duyurucaz ve tabi geliri dogru şekilde ulaştırmanın yolunu bulmalıyız... yarın bitecek olan bıçagımı sosyal medyada satışa sunuyorum. daha iyi bir ortam bilenlerden de yardım bekliyorum. teşekkürler Deniz abi
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: Anıl TİRYAKİLER - 22 Mayıs 2014, 00:52:50
oraya ulaşmak gayesindesiniz fakat doğrumudur yanlışmıdır emin değilim, bir işçinin azından bir programda duydum. somalılar dışarıdan gelenleri yaklaştırmıyorlarmış ve madenleri kapansın istemiyorlarmış. ekmek derdi işte. madenden çıkarılan adama tekrar aşağıya inermisin dendiğinde inicem tabi kredi borcum var diyor.  ortada politik tabanlı çok kilit hal almış bir yozlaşma var. rahmetlilerin yakınlarına bir şekilde yardım götürülebilir fakat somayla ilgili bir çok şeyi beyhude kılan engeller var ortada. o insanlara başka yönde istihdam sağlanmadığı sürece felakete açık bir kapı daima olacak.  geçin politikacıları insanlarımız bile orada çalışan işçiler bile istemsizce (kültürel bir aktarımdan ötürü) ezilen durumunda olmayı kanıksamış ve bunu bir kıyafet olarak üstlerine geçirmişler. bu böyle olduğu sürece; yani canına ve moraline neden değer vermesi gerektiğini anlamadıkları sürece, yaşam kalitelerini neden arttırmak zorunda olduklarını anlamadıkları sürece bu film çeşitli iş sahalarında başa saracak.

bu gün kimse burada bunun hükümetin ekonomik politikasının ürünü olmadığını söyleyemez. geçtiğimiz senelerde yanlış hatırlamıyorsam sanayi bakanı olan bir dangalak türkiye bilim ve teknoloji ülkesi değildir türkiye üretim yeridir dedi. bana göre açık açık olağan bir şeymiş gibi biz her bakıma kendi ayakları üzerinde duramayan ve durmak zorunda olmayan bir ülkeyiz dedi.  kendi teknolojinle kendi sanayini yaratıp bu yönde iş sahası açmazsan yani insanları cep telefonu bilgisayar elektrikli ev eşyaları ölçüm cihazları medikal cihazlar ham madde işleme gibi tehlikenin minimumda olduğu işler yerine fayda sağlamayan bu cehennem çukurunda çalıştırırsan, temiz enerjinin peşine düşmezsen olacak olan bu.                       

bu gün ölüm sayısı 300ün üzerinde olduğundan bu konu konuşmak için kayda değer bulundu. her gün neler oluyor, kimler canını, kimler aklını, kimler huzurunu kaybediyor allah biliyor.  yaranın sanılandan büyük olduğu toplumdaki daimi gerginlikten ve her gün yollarda gördüğümüz insanların tavırlarından anlaşılıyordur herhalde.
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: ozgurozdemir - 22 Mayıs 2014, 08:32:56
merhaba pek  konuyu baştan itibaren takip ettim sonuca ulaşmanıza sevindim.

şehit ailelerine yardımı birinci elden yapmak istiyorsanız Somada yetim cocuklara bakan bir dernek var direk onla temas kurun şu an itibari ile 130 tane daha yetim cocuk kaydoldu.

saygılar.
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: emin albayrak - 22 Mayıs 2014, 09:35:22
Sefa ustam güzel söyledi, sözü hayırlı bir yere getirdi saolsun. ben üç bakış açısından birisinde yoğunlaşalım derim. birincisi; aramızda bir vesile ile para toplayıp bir defaya mahsus bir yardımda bulunalım. ya direk para olarak ya da bir ihtiyacı gidererek tek seferlik yardımımızı yapalım. ikincisi; ömrümüz yettiği müddetçe destek olmak üzere bir aile ya da bir öğrenci seçelim ve ona her ay düzenli olarak ihtiyaçlarını karşılaması için destek olalım. aile olursa eğer çocuklardan birisi iş tutana kadar, öğrenci olursa da meslek sahibi olana kadar destekleyelim. üçüncü olarak da eskilerin adeti, hayrat yaptırmakmış, köy/yol çeşmeleri gibi. belki biz de o bölgedekilere fayda sağlayacak bir şey yaptırabiliriz. bu o çevredekilere fayda sağlayacak birşey de olabilir, o çevredekileri uyaracak birşey de... bu kısım kafamda nesnel olarak net değil maalesef ama sanırım olabilse en güzeli ve uzun ömürlüsü bu şekilde kamu yararı gözetilerek yapılan bir çalışma olur.

saçmalıyor da olabilir örnek verirken ama, mesela şöyle: bir fırın ile anlaşıp onun üretim kapasitesini arttıracak ya da verimini yükseltecek bir yenileme, genişletme, revizyon işini biz üstlenelim ve bunun karşılığında günde 100 veya başka bir rakamda ekmeği oradaki kişilere ücretsiz dağıtmasını isteyelim. ya da bir üreticinin tarlasından küçük bir pay alalım ve oranın mahsülünü hayır için dağıtmasını söyleyelim... örnekler çok oturaklı olmadı maalesef fakat sanırım kastım anlaşılmıştır. aslında küçük çaplı bir vakıf da diyebiliriz buna... böyle birşey bir olsa... çok güzel olur bence.

olamıyorsa eğer, çekiliş yapar gibi, kendi aramızda yine bıçaklarımızı koyarız ortaya, hepsine sabit bir bedel belirler, (misal 150 lira) satın alırız. bu yöntemle havuzda biriken paranın miktarına göre tek seferlik en verimli desteği gerçekleştiririz.
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: DUMRU - 22 Mayıs 2014, 10:45:24
Yardımları az dahi olsa devamlı olanı bence yeğdir. Bir aile tespit edilir, bu aileye her ay  gönüllü üyelerimizden sıraya koyarak 5 kişi özellikle çocuklu ailelere nakdi,ayni ve illa ki manevi destek verebiliriz. Öte yandan hukuk mücadelesi içinde çaba harcamalıyız.Benim bahçemde taze fasulye ,patates ve ceviz var, yettiği kadar paylaşırım.
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: emin albayrak - 22 Mayıs 2014, 10:50:05
Benim bahçemde taze fasulye ,patates ve ceviz var, yettiği kadar paylaşırım.

Hüseyin, seni seviyorum kardeşim.
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: Emrah - 22 Mayıs 2014, 11:32:20
Abiler bence devamlı yardım etme planı pek hoş degil. aslında başarılabilse harika. ama insanları buna alıştırıp sonra bir sebepten dolayı aksatırsak, onlara hayal kırıklıgı olur. ama mesela ara ara düzensiz bir şekilde imece yaparak yardım gönderilebilir. hiç mahsul gibi karışık işlere girmeye de gerek yok bence. nasılsa para hepsini satın alıyo. zaten gönderilen yardım yine Soma içinde dönecek. tabi herkesin kendince degişik fikirleri, yardım yöntemleri olabilir.
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: atikmehmet - 28 Mayıs 2014, 09:22:27
Evet Abiler ne yapıyoruz. Eğer birşey de karar kılınmışsa katılmak isterim. Ben şahsen ilk üç bıçağımı Soma için yapmak istiyorum. Maddi anlamda havuz oluşturulacaksa da elimden geldiği kadar katılmaya gönüllüyüm İnşallah. Emin Abi, Sefa ustam bir öncülük etseniz bizde arkanızdan yürüsek. Birde eğer bir seferlik yardım yapılacaksa eğer kendimize bir tarih belirleyip (mesela 4 ay sonra) ozamana kadar o havuzda biriktirip yardımı zamanı gelince mi yapsak. Malum şimdi (bir çok kişi ve kurum yardımda bulunduğu için)çok sıkıntılı geçmese de (kaybedilenlerin acısından ziyade maddi anlamda) millet elini eteğini alakasını çekince aileler için daha sıkıntılı olacak gibi.     
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: emin albayrak - 28 Mayıs 2014, 09:34:25
havuz fikri sanıyorum daha uygun Mehmet. bunun için dediğin gibi ortak bir zaman belirleyip o vakitte ister ürün satışıyla ister direk para yardımıyla katkı sağlanabilir. diğer arkadaşlar da bu fikre sıcak bakarlarsa bir tarih belirleriz.
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: deserteagle - 28 Mayıs 2014, 09:44:46
Yardım haberlerine de şaibe siyaset bulaşınca herkes sustu sanırım. Ben de zaten daha yeni maaşı da alamamışken frene bastım. İçime sinen bir derneğe yardım yapacağım ancak o kadar ithamdan sonra kimse kusura bakmasın ama siz de şuraya yardımı yapın diyemem.

Yardım amaçlı bıçak yapım satımında ise önerim alıcının direkman yardımı hedef kuruma yapıp bunun dekontu ile bıçağı almasıdır. Böylece forum olarak izinsiz bir yardım düzenlemiş olmayız. Herkes, ikili olarak yapmış olduğu organizasyonlarla yardımları alıcıya ulaştırmış olur. Tabi bıçağı bu amaçla ortaya koyan haliyle detayları kendi biçimlendirir. Yineliyorum benimkini öneri olarak görün.
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: emin albayrak - 28 Mayıs 2014, 10:01:02
Eylem güzel bir konuya değindin aslında. yardım kuruluşları meselesi.

yardımlaşma denilen kavram, toplumun kendi dinamiği olması gereken bir husus bence. toplumun üzerinden bu sorumluluğu alıp, birtakım kurumlara bu iş havale edildiğinde hem bireysel hassasiyetler, hem de yardımlaşmadan murad edilen verim düşüyor diye düşünüyorum. yardım eden kişi yardım edeceği yeri aramak ve bulmakla da sorumludur aynı zamanda. arayacak, bulacak ve işte bu noktada "sag elinin verdiğini sol eli görmeyecek şekilde" yardımını gerçekleştirecek.

bizler maalesef halden anlamaz olmuşuz. bunun sebebi de hallere gözümüzü kapatmamız veya şahit olmayışımız. (bu da geniş bir konu ve yari burası değil) Soma'da gerçekten yardıma ihtiyacı olan aile/kişi bulunur diye düşünüyorum. bu forum içerisinde de bizi o kapıya götürecek kişi vardır mutlaka. ve bu tesbitten sonra ihtiyaca göre malzeme veya nakit para yardımı da, aramızdan bir kaç gönüllü arkadaş ile iletilebilir. yardım malzemeleri indirilirken değil, oradan ayrılırken de bir "hatıra" fotoğrafı çekilir ve forumda paylaşılır. bence hem yardım yapana hem de yardım yapılana fayda sağlayacak olan yöntem budur.

diğer arkadaşların da görüşlerini aldıkça, güzel bir noktada bu iş sonuca bağlanacak diye düşünüyorum ^-^
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: deserteagle - 05 Haziran 2014, 17:32:11
Ay başı geldi de geçiyor bile. Ben geçende çok çok minik bir adım atabildim.

Eşimle de konuştum. Eğer çocuktan imkan olursa bir tezhip yapması için. Eğer yapabilirse forumda satışa çıkaracak. Ne yapacağını söylemeyeyim. Niyetini anlatmıştı ama anlamadığım şeyi dinleyince haliyle unuttum.

Ben de bir şeyler yapsam diyorum ama atölyeye uğramayı beceremiyorum.

- o -

Soma'da doğrudan yardım ulaştırmak için ne yapalım? Yardım ulaştırılacak hedef bulmak için nasıl bir çalışma yapabiliriz?

Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: deserteagle - 05 Haziran 2014, 17:39:54
Yahu, evdeki motosiklet kıyafetini falan bağış için satışa çıkarsam talep olur mu ki?
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: 35 Atınpark - 06 Haziran 2014, 05:03:13
Bu tür sayfaları yöneten arkadaşların ön ayak olup yardım konusunda yönlendirici olmaları gerekirdi. Belki hala da geç değil . Yardım miktarının pek önemi yok bence . Yardım , olumlu anlamda konuya müdahil olmak anlamı taşır . Üstelik bu platforma kişilik kazandırır . '' Biz buradayız '' dedirten bir harekettir . Bir tavırdır . Bir duruş sergilemektir. Bunun için bir hesap numarası yeter . 5 lira ile 500 lira arasında hiç bir fark yoktur bu anlamda . Prensip olarak el uzatmış olmak demektir. Bunu yönetimden bekliyorum.
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: DUMRU - 06 Haziran 2014, 08:15:32
Yaz bir şekilde geçer. Ben şahsım adına şahıs olarak gücümün yettiğini yapacağım. Bir aile bulacağım adresini gücüm neye yeterse yılda bir defa yapabildiğim kadarıyla olursa bal ve ceviz bir miktar para.
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: deserteagle - 06 Haziran 2014, 09:51:23
Bu tür sayfaları yöneten arkadaşların ön ayak olup yardım konusunda yönlendirici olmaları gerekirdi. Belki hala da geç değil . Yardım miktarının pek önemi yok bence . Yardım , olumlu anlamda konuya müdahil olmak anlamı taşır . Üstelik bu platforma kişilik kazandırır . '' Biz buradayız '' dedirten bir harekettir . Bir tavırdır . Bir duruş sergilemektir. Bunun için bir hesap numarası yeter . 5 lira ile 500 lira arasında hiç bir fark yoktur bu anlamda . Prensip olarak el uzatmış olmak demektir. Bunu yönetimden bekliyorum.

Haklısınız iş işten geçmiş değil. Soma'nın uzun süre desteğe ihtiyacı olacak.

Bu tür işlerde işler yöneticiler üzerinden bitemez. Ortak yapılacak şeylerin imece şeklinde yapılması gerekir. Üyelerin foruma vs. etkinliklere katılımı bu güne değin hep gönüllü oldu. Görünen 2400 üyeden hangileri bu konuda bir katkı yapabilecekse onların katkısıyla bir şeyler yapılacak.

Bu mesele de bu işe zamanını ve kaynağını ayıracak gönüllüler ile ilerler. İlk etapta keşif yapmak gerekli:
- Soma'ya yakın üyeler kimlerdir?
- Somayı anlamamız açısından: Kim en azından bir kere gitti gördü? Soma'yı anlatabilecek var mı?

Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: 35 Atınpark - 06 Haziran 2014, 17:09:42
Bir tek hesap numarası yeter . Toplanan neyse , ulaştırmak sorun değil.
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: Yilmaz Dogan - 06 Haziran 2014, 19:23:13
Gec gördüm okudum merhumlara ALLAH"tan rahmet kederli ailelerine bas sagligi diliyorum
cok büyük felaket  ALLAH tekrarini yasatmasin
bu arada sefa hocam bir hesap numarasi actirsin herkesin gönlünden ne koparsa
diye düsünüyorum
Saygilarimla
Başlık: Ynt: DUA ZAMANI
Gönderen: Yilmaz Dogan - 06 Haziran 2014, 19:34:17
Hep bir ağızdan herkes hayır dese yeter aslında. Kaybedilenler için artık çok geç ama bir sonraki kaybedileceğe karşı mücadele etmeli.

Aynen artik ileriyi düsünmek gerekiyor