Hakan bey merhaba,
Gravür olmasa da bende 1993 yılından bu yana Grafik sanatının her aşamasının içerisinde oldum. Bizim mesleğimizde de bu işi çok iyi yapanlardan vasat düzeyde yapanlara, çok iyi kazananlardan havanda su dövenlere kadar herkes mevcut malesef. Hayat ve ekonomik şartlar mesleğimizi gittikçe farklı bir şekilde yeniden boyutlandırıyor. Ayak uydurabildiğiniz sürece devam edebilirsiniz malesef.
"Bizde neden yok" sorularının cevabı
1- Görmemişlik (argo manada değil): Bir şeyi iyi yapmak için iyi örnekler görmelisiniz. Bu da yetmez iyi ustalar görmelisiniz, bu da yetmez bu iyi ustaların paylaşımlarını görmelisiniz.
Alakasız bir konudan örnek vereceğim; Türkiye'de kaya tırmanışı sporu yıllarca birkaç sporcunun öncülüğünde yapıldı. Yıllarca aynı birkaç isim gittikce daha zor rotaları açıp tırmandılar. Ama avrupa normlarının altında. Sonra internet icad oldu. Herkes buradan paylaşılan şeyleri görmeye başladı. Bir çok yere spor tırmanış duvarları yapıldı. Sadece haftasonu kayada tırmanmak ile sınırlı olan imkanlar şehirde istediğiniz sonsuz zamana yayıldı. Önce bir iki hareketlenme oldu. Birkaç sene sonra olay birden patladı. Gencecik çocuklar birkaç sene öncesinde hayal olan zorluk derecelerindeki rotaları çekirdek gibi çıkmaya başladılar.
2- İyi şeyler isteyen ve bunun hakkını veren müşterileriniz olacak; Çünki iyi bir şeyi yapmak için diğerinden 5kat zaman harcarsınız. Araştırırsınız. 3-10 eskiz yapar atarsınız. Kaynak satın alırsınız. Müze dolaşırsınız. Bu arada harcadığınız zamanda alacağınız karşılık ile geçiminizi sağlamak zorundasınız. Müşteri sizi zorlamazsa sizde en iyi ve en çabuk yapabildiğiniz şekilde devam edersiniz. Adam gitmiş çakı üzerine Picasso'nun tablosunu yapıyor. Burada bune talep edecek kaç kişi var? Hala Alman, İngiliz geleneksel motiflerinin etrafında dönüyoruz. Kendi öz geleneksel motiflerimizi bile yorumlayan çok az örnek gördüm.
3- Hayatınızı idame ettirebilek için geniş bir pazara sahip olmalısınız. İnternet sayesinde bu artık mümkün. Doğru yerde işlerinizi paylaşırsanız dönüşü olabilir. Yaptıklarınız yurtdışından da görülebilir ve yurtiçi piyasası ile sınırlı kalmazsınız.
4- Farklı ve özgün olmalısınız; Yurtdışına birşey satacaksanız sizi diğerlerinden ayıran bir farkınızın olması lazım. Adam yanıbaşındaki usta dururken neden sizi tercih etsin. Belki geleneksel motiflere dönmek bu anlamda iyi bir fikir olabilir. Kendi motiflerinizi desenlerinizi çizebilecek altyapıya sahip olmalısınız.
5- Sabır; evet. Bu işi yapan adamın sabrı olacak. Kafası sakin olacak. Başka yolu yok.
6- Sanatın başka konularını da izlemek gerekir; Bazen oturduğunuz yerden kalkmak hep aynı açıdan gördüğünüz şeyi daha farklı boyutları ile görmek size başka fikirler verebilir. Bıçak sanatı aslında bu bakımdan çok zengin bir konu. Bıçağın ağzından sapına oradan kılıfına kadar çok fazla ve değişik malzemeleri bilmeniz ve kullanabilmenin insanın ufkunu açacağına inanıyorum (henüz bişey yapıp görmesemde)
7- Devamlılık; Adamlar yüzyılardan bu yana bu mesleği sürdürüyor. Bu bakımdan nesilden nesile bir devamlılık söz konusu. Biz ise mükemel işleri üreten ustalarımızı kaybetmişiz. Araya nerdeyse 4 nesil girmiş, şimdi kalkıp tekrar el yordamı ile keşfetmeye çalışıyoruz. Malesef eski ustaların yaptığı totombakları kılıç işlemelerini vs. Sadece müzelerde ve müzayedelerde görüyoruz.
8- Ve tabi bir şeyi hobi olarak yapmakla bu işten para kazanmaya soyunmak çok çok farklı şeyler. Bir şeyden çok keyif alırken yukarıdaki ve aşağıya eklenebilecek maddelerden bir yada birkaçının eksikliği bir anda o üzerinize üzerinize karasaban oluverir. Bu psikolojide iş kalitesini ve verimini sürdürebilmeye ise profesyonellik denir

Daha aklıma gelmeyen maddeler varsa geliştirilebilir.
Örn, geçenlerde gördüğüm bu iş aklımı başımdan aldı!!!!!!!! Normalda karakalem yada mürekkep noktalama ile defaaten yaptığım bir şeyi metal üzerine işlenmiş halde görmek beni şaşırttı.
