Farkettim ki benim böyle eğeden bozma yada dövülmüş ama tüm yüzey düzlenmemiş bıçaklara zafım var. Ulan ne güzel bıçakmış dediğim bıçakların nerdeyse hepsi bu tarzda oluyo.
çok sağolun dostlar,

Akın bu tarz bıçaklar yapmamın en büyük nedeni eski bıçaklara olan hayranlığımdır, sanırım hepimizde biraz ondan var.
Eskiden elime bu tarz eski bir bıçak geçti mi, günlerce inceler dururdum. özellikle dedemin rulman çemberinden yaptığı, sapı tamamen çelik küçük bir satır!!!, kim nasıl yapmış? kimin elindeymiş? nerelerde kullanmış? sanki o karartıların, yıllanmışlıkların arasında tüm bunların cevabı varmış gibi gelirdi.
çocukluk

!!!
şimdi bakıyorum da bu tarz bıçakların her yerinde ustanın işçiliğinden kalan izler barındırıyor. üzerinde hikayesi yazılı olarak duran bir eser gibi, bakınca hangi çelikten nasıl yapıldığını okuyabildiğimden daha bir güzel geliyor.
şimdi;
- çok güzel bir bıçağın resmine bakın?
- birde bu bıçağın tüm yapılışını, lama halinden dövülmesini, taşlamasını, perdahını, sapının ve kınını yapılışını izledikten sonra bu resme tekrar bakın.
bence; ikisi arasında çok fark vardır, bu tip bıçaklarda az da olsa kendi hikayelerini anlatabilirler.
