Bıçak Sanatı - Forum

Bıçak Sanatı/Mesleği ile bir ömür geçirmek

enteresan

  • *
  • 6
  • Frkn Cyln
  • Yer: Bahçelievler / İstanbul
Ynt: Bıçak Sanatı/Mesleği ile bir ömür geçirmek
« Yanıtla #20 : 12 Haziran 2014, 23:23:42 »
Tekrardan bütün samimiyetimle, dikkate alıp, zaman ayırarak bilgi alışverişinde bulunan herkese, içten bir teşekkür ederek anca, yeni bir şeyler yazmaya başlayabiliyorum... Gerçekten samimiyetiniz, yardımseverliğiniz insanın içini ısıtıyor, şaşırtıyor...

Şu günün tarihi 12 haziran. Ve bu konuyu paylaştığım tarih ise 8 haziran. Bu dört gün içerisinde yaşadıklarım, fikirlerim, düşüncelerim, önyargılarım öyle bir şekil aldı ki, gerçekten ilk gün ki tezcanlılık, aceleyle düşüncesizce kendimi yorumlayışıma tekrar bir göz atınca, yüzüm kızarıyor.

 Aslında düşüncelerimin, hayallerimin anafikrinde şu barınıyor; el becerilerimle, yaratıcılığım ile bir şeyler üreterek. Geçimimi sağlayabilmek. Bıçak Ustalığı fikiri biraz da şuradan alevlendi diyebilirim; Trtnin herhangi bir kanalında rastgeldiğim bir belgeselde, sürmene bıçakları üreten, deyim yerindeyse "ununu elemiş, eleğini asmış" bir ustamın/amcamın bu mesleği ileri ki nesillerin bu işçilikle üretemeyeceğine/yetiştirecek çırak bulamayaşına yakarışından alevlendi.

Kültürüme,geleneğime,göreneğime sahip çıkma fikri, "artık yetiştirebileceğimiz çırakların etrafda olmayışı" sözü ustamın, beni böyle bir fikre yönlendirdi.

İlk gün sizden "bıçak sanatı ile bir ömür geçirmek" için görüşlerinizi istemiştim. Şu an ise kendi elbecerilerimi kullanarak bir ömür geçirmek istiyorum demek istiyorum. Biraz da sizin fikirlerinizden, tecrübelerinizden yararlanmak istiyorum... Tanımadığınız birisi için bu denli yardımcı olmanız insanın içini ısıtacak düzeyde...Nasıl ifade edilebilir bilmiyorum ama, kabaca, yüzeysel olarak şöyle söyliyelim, klişe olacak biraz ama:
Betonlaşmış bir kent içerisinde, geçim sıkıntısının da zorladığı para hırsına tutuşmaktan korkuyorum. Ruhsuzlaşmaktan korkuyorum biraz da. İnsanların ekmek parası derdine düşüp de, birbirlerini incitmeleri zoruma gidiyor, bu durumda olmaları, zorunlulukları. Burada eleştirebileceğim kesimleri kestiremiyorum. Burada kimseyi eleştirmek de doğru olmaz zaten. Her noktada bir hata var, her noktada bir hak var. Bu düşünceler beni biraz da zorluyor, bu da gelecek kaygısından uzaklaştırırken. Aile baskısının verdiği "Madem okumadın, bari bir meslek sahibi ol" görüşü sıkıştırıyor bir noktadan... Neticesinde, geçimimi sağlayacak olan maddiyata erişmemin yolunu çizerkene, bu gelirimin kültürümden öğeler barındırmasına özen gösteriyorum. Bu değerlerimi koruyarak bir gelir elde etmek istiyorum...

Lisemi ikinci senemin sonlarında gayet tatmin edici bir not ile bırakışımın ardından 2-3 yıl geçti. Ve bu süre zarfında 4farklı iş tecrübesi başımdan geçti. Toplamda 8ay çalıştım. ( geriye kalan zamanlarda evde yatıyordum) Hepsinde de bir kez daha şaşırdım, inanamadım. Biraz da saf bir kişiliğim var. İnsanların bu kadar basit şeyler uğruna birbirlerini incitecekleri ilk başlarda aklıma hiç gelmezdi, fakat durumlar benim düşündüğümden daha komplike gelişiyormuş. Ruh sağlığında sorun yaşayanlar, aile hayatında sorun yaşayanlar, geçim sıkıntıları, zorluklar, insanları istemedikleri şeylere yapmaya zorluyor. Yapmak istemedikleri yüzlerinden belli olmasa da eminim ki, bir pişmanlık duyuyorlar. Onları bu halinden ne onlar sorumlu ne de bir başkası. Sorumlu arayamayız bu noktada çünkü, bilmiyorum. kendimi de ifade edemiyorum bu noktada. Neyse neticesinde söylemek istediğim bir gün bende böyle bir insana dönüşmekten korktuğumdan meslek seçimimde böyle düşünce alışverişleri yaparak huzurlu bir gelecek tasarlamaya çalışıyorum kendime. Yarını düşünerek, bugünleri yaşayamamak fikri de her zaman korkutmuştur beni. Ama temelde öğrenmek, kendimi geliştirmek bu gibi olgular bu arayışlarımda işlev gördüğü için rahatım.

Bir de baba mesleği var: Aşçılık. Allah'ıma şükürler olsun, 35-40 seneden beri Beyazid'da bir esnaf lokantamız var, ne bizi ele güne muhtaç ediyor, ne de bizi şımartıyor. öyle amcamlarla ortaklaşa mütavazi bir mekan. Bunu da denedim. yeni lezzetler keşfetmeyi, yeni tatlar bulmayı çok seviyorum. Ama bunun içine maddi kazanç gütme hevesi girdiği zaman zorlanıyorum biraz.

Yaşım daha genç, karakterim henüz oturmadı. Her gün başka bir fikir sarıyor beni. Öyle ya, her gün aklımdan farklı farklı şeyler geçiyor ve çabuk pes edebiliyorum. Çok farklı tecrübeler geçti başımdan. Ve hala daha geçmekte. Bıçakçılıkta muhtemelen onlardan biri olabilir. Ama bir noktada hepsi hobim olarak bir köşemde barınıyor, bu da harcadığım zamanların boşa gitmeyişini destekliyor, en azından içim rahat.

Biraz fazla yazdım sanırım. Bu seferlik bu kadar olsun. Ama kesinlikle söylemeliyim ki, bıçakçılık bir meslek olarak hayatımda yer edinmese bile bir hobi olarak kesinlikle yer edinecektir, bundan eminim. Hele ki sizler gibi bir topluluğun oluşturduğu bu sanatda bulunma fikri bile beni cezbetmeye yetiyor... Dediğim gibi biraz fazla yazdım, burada sonlandırmak yerinde olacaktır. Yazının temelinde anlatmak istediğim konulara biraz değindim sanırım. Bunlar üzerine bana tecrübelerinizi paylaşırsanız gerçekten çok sevinmiş olacağım. Tekrardan hepinize teşekkür ediyorum. Allah razı olsun.
« Son Düzenleme: 12 Haziran 2014, 23:26:46 Gönderen: enteresan »

Ahmet Arıkan

  • ***
  • 624
  • Ahmet Arıkan(1987)
  • Meslek: Hırdavat-Nalburiye
  • Yer: burdur
Ynt: Bıçak Sanatı/Mesleği ile bir ömür geçirmek
« Yanıtla #21 : 13 Haziran 2014, 00:35:49 »
fikir vermesi açısından paylaşıyorum. belki işine yarayabilir.  :)
http://www.youtube.com/watch?v=gbf5tiDI0e8 bu videodaki programda bursa pirge bıçaklarını konu etmişler. gerek ustalar, gerekse firma sahipleri yetiştirilecek elemanı dört gözle bekliyorlar ve yetiştirecek çırak bulamadıklarından yakınıyorlar. belki değerlendirebilirsin.
bu arada unutmadan maaşlar da dolgunmuş  8)

emin albayrak

  • *****
  • 3909
  • Meslek: grafik tasarımcı - 1979
  • Yer: istanbul / üsküdar
Ynt: Bıçak Sanatı/Mesleği ile bir ömür geçirmek
« Yanıtla #22 : 13 Haziran 2014, 09:55:16 »
Sanıyorum ismin Furkan. değerli kardeşim, sonuçların sebeplerini de görmek lazım. yetiştirecek çıkarak kalmadı sonucunun sebeplerine bir bakmalıyız önce.

daha sonra da, "huzurlu bir gelecek", "yarını düşünerek bugünü yaşayamamak", "geçimini sağlayacak bir maddiyat" ifadeleri irdelenmeli. geçimini sağlayacak bir maddiyat düşüncesi seni bugünden yarınını düşünmeye götürür; aynen şu anda olduğu gibi. huzurlu bir gelecek ise bambaşka bir konu ve belki "kanaat" kelimesi burada yol gösterici olabilir. tabi bu kanaat, ilerde çoluk çocuğa karıştığında ne hal alır, orasını yaşayınca göreceksin. tek kişilik bir hayatta yalnızlığa kanaat etmekte zorlanan insan, aile kurup çoğaldıkça durum farklılaşıyor. bunlar derin konular, bir ucuyla da modern söylemler... sadece bu noktaları biraz düşün.

günümüzde yaşanan en ciddi sıkıntı, meslek sahipleri sevdikleri işi yapamıyorlar. ya da yaptıkları işi sevemiyorlar. sanırım zamanın var ve denemeler yapabilirsin. eline bir kalem kağıt alıp liste yapmalısın önce. aklına geldiğinde kalp atışını hızlandıran işleri/meslekleri tesbit etmelisin. 5 taneden fazla da olmamalı bunlar. her birisine 2 aylık bir mesai ayırsan, hem teorik hem de pratik uygulamalar içeren; sanırım bir yılın sonunda elinde daha çok rasyonel veri olacak. heyecan iyidir, aranılan bir duygudur. ama meslek sahibi olma yolunda heyecan sana sadece başlangıç motivasyonu sağlayabilir. sana lazım olan diğer unsurları 2 aylık süreçte fark eder ve tecrübelerin ve bilgilerin ile değerlendirmelerde bulunursun. bu çok önemli.

şunu unutma, hangi işi yaparsan yap, işini iyi yaparsan, başarılı olursun. işini seversen büyük ihtimalle de iyi yaparsın. fakat artık günümüzde, yaptığın işin sonucu olan mamülü satarak geçim sağlamak meselesinde, satışa dair de bir stratejin olmalı. şansın çok yaver gitmezse, çok iyi mamüllerin elinde kalabilir. bu kısımı sanırım seneye konuşuruz, ayrıca ;)

bıçak sanatına ayıracağın iki ayda çok şeyi fark edeceksin, emin ol. o iki ayın ilk günü yanıma uğrayabilirsin 8)

çok önemli olduğunu düşündüğüm bir husus daha var: "erteleyen aldanmıştır" derler. zaman sana karşı hep şu anki gibi bonkör olmayacaktır. ortalama bir erkek bizim ülkemizde askerliğini bitirene serbesttir. sonra hesap sorulur ondan yavaş yavaş, maaşlı bir işe girmeye zorlanır toplum tarafından. bir an önce bu işi sonuca erdirmelisin. askere giderken söyleyeceğin "meslek" bölümünü bir an önce bulmazsan, askerde geldiğinde kendini bir markette reyonları düzeltirken görebilirsin.  8)
testinin içinde ne varsa, dışına da o sızar...

www.instagram.com/mim_emin/

Keskin25

  • **
  • 76
  • Meslek: Öğrenci
  • Yer: Konya
Ynt: Bıçak Sanatı/Mesleği ile bir ömür geçirmek
« Yanıtla #23 : 02 Şubat 2022, 20:36:05 »
umarım isteklerin gerçekleşir ve sana tüm bilgi birikimini aktaracak değerli bir ustayla karşılaşırsın. Forumumuzdaki çok değerli ustalardan da güzel bilgiler edinebilirsin. Aramıza hoş geldin.

Teşekkürler 2016 yılından beri forumu takip ediyorum çok değerli insaların bulunduğu bir forım.