Böyle şeyler olabiliyor . Aynı foroğrafı görmemize rağmen farklı bakıyoruz. Relativ bir durum bu . Bu tip objeler bir anlam taşıyorsa , örneğin babanın , arkadaşının hatıraları varsa , elbette en iyi ,en kıymetli mengene odur . Nokta . Duygusal bir konu olur o zaman. Mesela bir arkadaş '' bizim okulda aynısı vardı '' diyor. Kim bilir ne anıları var o mengenede. Tamam işte , en iyi mengene odur o zaman. Hiç tartışmayız bunu. Bu anlaşılır bir durumdur. Ancak teknik yönden bakacak olursak , objektiv olacaksak ; mengene bitik , mengene ağlıyor , mengene hüngür hüngür ağlıyor . Bu durumda bununla iki kurum ilgilenir . 1-) Hurdaya gider , bulaşık makinesi v.s olarak döner , ki olumlu bir sonuçtur bu. 2-) Rahmi Koç'un Sütlüce'deki endüstri müzesine gider , orada falanca müthiş bir markanın emeklisi olarak olarak değil de '' Yokluk halinde Türk insanının bir gereci optimum kullanışı'' başlığı ile sergilenir. Bu da hizmet veren bir sonuçtur. Fakat bu gereçten hala medet ummak başka bir şeydir . Ben şimdi bu fotoğrafı Almanya'da benzer bir sitede yayınlasam ve sonuçları birlikte okusak ilginç olurdu. Eee sonuçta bu işler evrensel işler ve Türkiye, Afrika değil. Harb-i umumi yıllarında da değiliz. Ağzı bozulmuş bir mengenenin tamiri ancak bu ahvalde düşünülebilirdi . Bir arkadaşım bilgim mi var , fikrim mi var diye soruyor . Hem bilgim var , hem fikrim ve de zikrim . Klasik , alışılmış reaksiyon vermedim diye içerlemenize gerek yok . Çok samimiyim. Mengene ağlıyor . Hüngür hüngür.