Açıkçası genelde mutfakta kullanılan bıçakların ağzından korkmuyor kimse, alışıklar kör bıçağa, ancak hep de söylenilip durulur, keskin olmayan bıçaklardan yakınılır. Bileyciye gönderdiğin bıçağın da zaten tipi kayar, küçülür, zaten çelik de yumuşak olduğundan iki gün sonra yine kesmez olur. Bu alışılmış bir senaryo. Eylem'in yaşadığını ben her siparişimde nerdeyse yaşıyorum. Mesela bazen yeni bıçağı eline alan müşterim ama bu bıçak keskin değil gibi ama kağıdı ufak bir temasta ikiye bölüveriyor diye şaşkınlığını belirtiyor. Alışmışız keskin denilen ağzın o tırtıklı ve parmağını değdiğinde hafif ısıran hissine. Arada bir bir bıçağımın elini kestiğinden şikayet eden müşterim olur, öncelikle bıçağı tutuşu eğer doğru olsaydı ne olursa olsun elini kesmesinin mümkün olamayacağını söylerim. Sonra da gönül alırım, çok keskin bıçak kesiği neyse ki çok kolay iyileşir, iz de bırakmaz diye. Bazı durumlarda bir fayansın arkasına ağzı sürtüp biraz körleştirebileceklerini isterlerse söylerim, alışkanlıklar yüzünden çoğu müşterim bıçaklarımı en rahat onlar körelmişken kullanabiliyor
