Bu tip yazılara başlarken teamül gereği terminolojik olarak işe başlamak gerekebilir. Ancak köken yerine kelimenin yaşayan dilde kazandığı anlamı şahsen daha gerçekçi buluyorum. Bazen de tersten okuyarak ''entelektüel kim değildir '' sorusu konuyu çabuk kavramamıza yardım edebilir. Esas itibariyle Türkçemizdeki ''aydın '' sözcüğünün entellektüeli karşılaması gerekirken , çok politize olmuş bu kavram birçok polemiği birlikte getiriyor. Ben gönlümde ve beynimde bu karşılığı içşelleştirmiş olmakla beraber bu yazıda ''aydın ''kavramından uzak duracağım. Zira kaşla göz arasında polemik belası tartışmayı istila edebilir ve asıl konu güme gidebilir.Belki örnekleme hem bize yardım eder hem de konuyu can sıkıcı olmaktan kurtarır : Bir Amerikalı yuppy i düşünün ve gözünüzün önüne getirin. Tam canti giyinmiş , bir elinde bond çanta diğer eli cep telefonulu kulağında , hep acelesi varmış gibi yaşayan ,seçkin, akademik İngilizce konuşan tüm şirket aktionlarını ezbere bilen ,dow jones endeksinde hangi kağıt ne zaman temeddü dağıtıyor , politik haberlerin sisteme etkisi , çalkantılar , stres stres . Bu bilgiler ve canti görünüm adamı entellektül yapmaz. Bırakın yapmayı, yanından bile geçirmez. O, sadece işini biliyor. Sadece işini. Bu örnekleri çoğaltabilirsiniz. Bir adam düşünün kafasını kitaplara gömmüş. Özel hayatına bakıyorsunuz , onca kitabın hayatına yansımasını göremiyorsunuz. Onun için ben adamın kaç cilt kitap okuduğuna bakmam , ne kadarını özümsediğine ve yansıttığına bakarım. Entelektüel , meraklı ve kaygı duyan kişidir. Entelektüel kendini hedeflemeyen konularda da kaygılanan, kafa yoran ve çözüm üretemese bile çözümü deneyen kişidir. Entelektüel hangi yolla olursa olsun -- din felsefesi veya atheist felsefe-- olgunluk ve sabır için çabalayan kişidir. Bunun ne kadarını becerebildiği değil , usanmadan denemesidir esas olan. Bu son cümle dışarıdan pek farkedilen bir şey değildir . Ancak konuya bakış ve tartışmanın neresinde kendini konumlandırdığı ise çok alenidir. Entellektül ortak yaşamda angajmanlarından uzak durabilen insandır. Örneğin din bir angajmandır. Marxism bir angajmandır. Şimdi iki tartışmacı düşünün biri konuya din değerleri üzerinden bakıyor ve düşüncesinin esas alınmasını istiyor . Bu onun için çok doğal çünkü. Öteki de ekonomi üzerine tartışmayı Marx 'ın Kaipal'ine dayandırıyor. Muhteşem bilgi ve birikimlerine rağmen her ikisi de entelektüel olamaz. Çünkü angajmanları ( kendilerini bağladıkları esaslar) var. bu iki insanın entellektüelliği konusunda hiç umut yoktur. Bu dindar olmayacaksın anlamı taşımaz. Hele benim gibi biri --profilinde kendini bir hadis-i şerif le ifade eden birisi-- bunu asla söylemez. Dindarlığın seni ilgilendirir , karşındaki tartışmacıyı değil. Bu angajmandan sıyrılamadıkça umut yoktur. Şimdi bu kadar laf ettikten sonra '' ya hani entellektüelin tarifi ?'' diye sormayın. Ben daha çok kimin entelektüel olmadığını anlattım. Siz kimin entelektüel olduğunu kendiniz bulun.