Uzun süredir elime zımpara değdirmemiştim.
Kamp sezonu açıldı. Birde baktım ki, İsviçre çakısıyla çadırın çevresindeki çalıları temizliyorum.
O zaman dank etti, "kendime kalın malzemeden bir bıçak yapayım, biraz ağırca, darbelere dayanıklı, yeri geldiğinde bıçak gibi kullanayım, yeri geldiğinde tara gibi kullanayım, peynir de kessin, birkaç cm'lik dalları da", diye düşünüp Nessmuk'a karar verdim. Nessmuk bu işler için iyi bir dizayn. Burnunun tombulluğu ağırlık merkezini öne kaydırıyor, bu da darbeli savurarak kesmelerde avantaj sağlıyor.
Çelik 1095 karbon çelik, kalınlık 5 mm. Elimde D2 de vardı, ama darbelere dayanıklılık konusunda karbon çelik daha iyi sanırım.
Karbon çelikle çalışırken hep bir adet fazla profille başlarım. Suda ısıl işlem bir miktar tehlikelidir, korka korka su verirsen istediğin kadar sertleşmez. Çeliğin hakkını vereyim hızlı soğutayım dersen, bu defa da çatlama riski fazla. O yüzden 2 adet profil çıkardım, ilkinde problem çıkarsa ikinciyi biraz daha temkinli suya sokarım diye düşündüm. İlk profile hoyrat davrandım, çatlamadı dönmedi. Bir tane nasıl olsa garanti diye ikinciye de korkmadan su verdim. Hiç olmazsa bir tane olsun derken, iki profil de düzgün çıktı. Balta gibi kullanabilmek için ağızlarını kalın bıraktığımdan olsa gerek, iki profilde de problem yok.
Son bitirme işçiliğiyle hiç vakit kaybetmedim. Zira bu bıçağı tepe tepe kullanacağım. Fazla özen gösterirsem bu defa kıyamıyorum ve bıçak kullanılmıyor. Ağızları makine zımparasında bıraktım. 400 kum. İşte 1,5 yıl sonra yaptığım ilk bıçaklar.

