Bıçak Sanatı - Forum

Yatağanı Nasıl tanıtıyorlar

Abdurrahman

  • ***
  • 346
    • yataganelsanatlari
  • Meslek: emekli
  • Yer: Denizli
Yatağanı Nasıl tanıtıyorlar
« : 18 Mayıs 2013, 17:12:22 »
kültürümüzde yatağanın değeri bir başkadır osmanlı kılıcı diye yelere göklere sığdıramıyoruz ama tanıtımını yapmaka içinde bir iki bireysel gösteriden başka bir şey yapmıyoruz yada yapamıyoruz resimdekiler hangi tam bilmiyorum ama yunanistan olabilir yerel kıyafetleri ile tamalayıcı bir obje olmuş yatağanlar  bazen bizim yerel yönetimlerin mehtaran takımlarında kılıcları görüyoruz cin işi yada kıyafete uygun olmayan kılıc şekilleri var

travego

  • *
  • 20
  • Meslek: Ziraat Mühendisi
  • Yer: Kayseri
Ynt: Yatağanı Nasıl tanıtıyorlar
« Yanıtla #1 : 18 Mayıs 2013, 18:32:07 »
Yunanlılar Türk kahvesi, G.antep baklavası, döner derken Yatağan kılıçlarına da sahip çıkarlarsa şaşırmam.


Abdurrahman

  • ***
  • 346
    • yataganelsanatlari
  • Meslek: emekli
  • Yer: Denizli
Ynt: Yatağanı Nasıl tanıtıyorlar
« Yanıtla #3 : 19 Mayıs 2013, 00:17:16 »
diyecek bir şey yok bizler yatağanlı olarak adını kılıctan alan veya adını kılıca veren kasabanın DENİZLİ  iline bağlı Serinhisar ilcesinin bir kasabasını olduğunu dahi yurt içinde duyuramamışızki kılıcımızı nasıl duyuracağız eğer bu konuda ben daha fazla konuşursam işi siyasete sokarlar onun için benden şimdilik bu kadar Allah hakkımızda hayırlısını versin

Ynt: Yatağanı Nasıl tanıtıyorlar
« Yanıtla #4 : 19 Mayıs 2013, 00:30:02 »
Abdurrahman Usta, zaten konu siyasi değil de nedir  ;) ülke olarak bu tür konularda duyarsız kalıp, ardından da başkalarının üzerine konup sahiplendiği değerlerimize bakıp dövünmek bir karakter haline gelmiş. Ne yazık ki böyle.

Mahmut Durmaz

  • *
  • 2
  • Meslek: Amatör Bicakci
  • Yer: Almanya/Freudenstadt
Ynt: Yatağanı Nasıl tanıtıyorlar
« Yanıtla #5 : 20 Mayıs 2013, 23:09:11 »
Abdurrahman Usta Slm. bir duyum aldim Denizli Pamukkale üniversitesinde 23-24 mayis,da Yatagan Türk kilici sempozyumu varmis 3 ecnebi katilimci 1Amerikali 1 bosnali  bu vesileile Yatagan sevenler ve Yatagan Dostlarina Duyuralim.

Abdurrahman

  • ***
  • 346
    • yataganelsanatlari
  • Meslek: emekli
  • Yer: Denizli
Ynt: Yatağanı Nasıl tanıtıyorlar
« Yanıtla #6 : 20 Mayıs 2013, 23:20:27 »
mahmut doğru duymuşsunda yatağanla ilgili gelecek olan ecnebilerin bir tanesi yatağan konusunda bilgili diğer üçü ise demir konusunda bilgili ama aldığım diğer duyamlar cercevesinde kesin değil ama gelememe durumları kendi ülkelrinde program değikiliği olmuş halledebilirse gelecekler türkiyede bulunan yatağan kolleksiyonerlerini cağırmamışlar yalnız yani  ama genede yatağan ile ilgili böyle bir seminerin yapılması bile bizim i,çin değerlidir

deserteagle

  • Eylem Cengiz, 49
  • *****
  • 9533
  • Meslek: elektronik ve hab. müh.
  • Yer: İstanbul, Kırklareli
Ynt: Yatağanı Nasıl tanıtıyorlar
« Yanıtla #7 : 21 Mayıs 2013, 00:45:51 »
Bırakın sahip çıksınlar bu kültürel mirasa...  :) Bizde olan ama batının hiç bilmediği ne varsa sahipleniyorlar. Böyle giderse batının kendi köklerini Yunanlarda araması çabaları tamamen bitecek. Suyun karşısıyla yakında kardeş çıkacağız. Ki, kendi kültürümüz adamlardaki hakim olmuş fena mı? Sırf Yunanlar değil tüm dünya hamburger yiyeceğine lahmacun yesin, kokoreç yesin. Ki onun da Yunancası "Kokoretzi" falandı galiba. Zaten yalan yok bize de onlardan çok şey, çok alışkanlık bulaşmış. Örneğin balık kültüründe ve mezelerde rumların izi inkar edilemez.

Yunanistan'daki misafirpervelikten de, Yunan mutfağından da memnun kalmıştım. 2000'lerin başında, depremlerin sonrasında ilişkiler özellikle iyiydi. Şimdi de farklılıklara değil de ortak yanlarımıza odaklansak mis gibi komşuluk ilişkilerimiz olur. Parayı silaha gömeceğimize çoluk çocuğa harcasak fena mı olur?

Girit gibi bizim kendi tarzımız diye bildiğimiz bir bıçağı yapan bir kültürün varlığı, aslında bizim oralardaki etkimizin de bir ispatı gibi...  ;)
Barika-i hakikat müsademe-i efkardan doğar
Namık Kemal
Instagram'da ben

deserteagle

  • Eylem Cengiz, 49
  • *****
  • 9533
  • Meslek: elektronik ve hab. müh.
  • Yer: İstanbul, Kırklareli
Ynt: Yatağanı Nasıl tanıtıyorlar
« Yanıtla #8 : 21 Mayıs 2013, 00:50:17 »
Hem yatağana "Türk" değil de "Osmanlı" diyerek sahip çıkmaya çalışırsak mat oluruz. Adam da zamanında "Osmanlı"ydı zaten... Türk değiller ama bir zamanlar Osmanlı'nın içindeydiler.
Barika-i hakikat müsademe-i efkardan doğar
Namık Kemal
Instagram'da ben

emrekipmen

  • *****
  • 6065
    • Seçme Bıçaklar Albümüm
  • Yer: Bodrum
Ynt: Yatağanı Nasıl tanıtıyorlar
« Yanıtla #9 : 21 Mayıs 2013, 12:08:17 »
Eylem'e tamamen katılıyorum. Sahip çıkmakla birşeyin fanatikliğini yapmak ayrı bişey.

Kopis üzerinde halen çalışırken kopis'in yatağan ve kukri dahil "falçata" türü (ispanyolca eğri uzun bıçak demek) uzun bıçak ve saldırmaların atasını aynı zamanda çalışmış oluyorum. Bu aletin ana vatanı da kıta Yunanistan ve batı Anadolu gibi görünüyor, ancak pers'ten orta avrupaya ordan rusya ve hindistan'a kadar yayılmış ve evrilmiş bir tür. Yeniçeriler'in kullandığı tür olan Yatağan ise yine zamanla gelişmiş bir tür ve kullananlar genelde devşirmelerdi, aynı zamanda balkan ve kafkas bölgesinde de yapılmaya ve kullanılmaya başlanmış. Kişisel fikrim Yatağan formunun kaynağı Anadolu olabilir ancak Osmanlı sınırları içindeki tüm halklar yeniçeri olarak hizmet etmişti. Yeniçerilerin tam olarak Türk olduğunu kimse iddia edemez, hatta Osmanlı'nın yapısının genel olarak Türk olduğu fikri de çok problemli bir yaklaşımdır. Hele Osmanlının mirasının tamamen Türkiyeye bırakıldığı fikri tam bir saçmalık bana göre. Osmanlı çok uluslu bir imparatorluktu, kültürel ve siyasi yapısında olduğu kadar aynı zamanda askeri yapısı da çok katmanlı bir mozaik idi. Halk da, üretim tarzı da çok geniş bir alana yayılmış idi, homojen bir yapıdan asla söz edilemezdi. Osmanlı'cılık yapmadan önce Osmanlı ve dönem tarihini oldukça iyi incelemek gerekir. Kuzey Afrika'dan Orta Avrupaya kadar bir çok yerde halen Osmanlı mirası yaşamakta ve yaşatılmaktadır, hatta bazı yerlerde bizdekinden daha iyi ihtimam görmektedir. Bu yüzden tekele almak yerine bu mirası paylaşan diğer uluslarla da kardeşliğimizi hatırlamanın hem daha iyi olduğunu hem de daha yararlı olacağını düşünmekteyim....
« Son Düzenleme: 21 Mayıs 2013, 12:11:50 Gönderen: emrekipmen »

Kipmen Sanat web sitesi

Serdar Bty

  • *
  • 45
    • BIÇAK DÜNYASI
  • Meslek: Online satış Sitesi, gravür işleme
  • Yer: Denizli
Ynt: Yatağanı Nasıl tanıtıyorlar
« Yanıtla #10 : 21 Mayıs 2013, 12:42:16 »
Evet arkadaşlar 23-24 mayıs perşembe ve cuma günü uluslar arası yatağan sempozyumu ilk defa Pamukkale Üniversitesi Rektörlüğü tarafından düzenleniyor dileriz ki bu sempozyum bir kere ile sınırlı kalmasın her yıl yapılsın çok değerli usta arkadaşım Fatih Konuk ile bu sempozyum için bir yatağan palası hazırlıyoruz eğer ki zamanımız biraz daha fazla olmuş olsaydı herkesi mest edecektik ama şuan hazırladığımız pala ile yinede mest edeceğimizi düşünüyorum bundan sonra ki yıllarda da Allah ömür verirse bu gibi tanıtımlar devam ederse Fatih usta ile beraber Yatağan palası için çok güzel çalışmalarımız olacak buna herkes emin olabilir biz yapacağız çünkü inanıyoruz gıpta ile baktığımız,izlediğimiz yabancılar emin olun bizi izleyecek ve Türkiye'de tarihine sahip çıkan insanlar olduğunun farkına varacak iddaalı bir konuşmaya yaptım belki ama gerçekler böyle kendimize o kadar güveniyoruz sempozyumdan sonra çalışmamızı burada da paylaşacağız belki biz paylaşmadan siz görsel basından görmüş bile olacaksınız kusurum varsa affola...
''Demirin kızgın alevlerle buluşmasıyla başlardı yeni bir hikaye...
Her vuruşu üstadın demire tutkuyu, zarafeti ve kusursuzluğu yansıtırdı...
Kim bilir hangi yiğidin, hangi efenin elinde hangi savaşta meydan okuyacaktı düşmana...
Kusurlu ellerden kusursuz eserdi ortaya çıkan
Ateşin demirle dansı değildi önemli olan
Asıl üstadın yeteneğiydi demirde hayat bulan...

Salim Türk

  • *
  • 6976
  • 1976
  • Meslek: Web tasarım ve programlama (Makine Öğretmeni)
  • Yer: İzmir-Buca
Ynt: Yatağanı Nasıl tanıtıyorlar
« Yanıtla #11 : 21 Mayıs 2013, 12:45:12 »
Merakla bekliyoruz

deserteagle

  • Eylem Cengiz, 49
  • *****
  • 9533
  • Meslek: elektronik ve hab. müh.
  • Yer: İstanbul, Kırklareli
Ynt: Yatağanı Nasıl tanıtıyorlar
« Yanıtla #12 : 21 Mayıs 2013, 13:54:13 »
Az önce bu konuda kendi blogumda bir yazı yazdım. Sizle paylaşıyorum:

Alıntı
Yanıt Fatih mi? Tarihteki ilk yatağanı bulmak ve bunun önemi

Yatağan kılıcını tanıtmaya çalışırken tarihteki ilk yatağan’ın hangisi olduğunu, bunu kimin yaptığını ya da sipariş ettiğini bilmeden gerçek anlamda hiç bir şey başarılamaz.

Aşağıda, şu an için tarihi verilerle yeterince kuvvetli olarak savunma imkanım olmayan, ancak eğer ispat edilirse sonuçları büyük olacak bir savımı veriyorum:

İlk yatağan’ı Fatih’in (Mehmet II) sipariş ettiğini, ancak bu yatağan henüz bitirilmeden Fatih’in vefatıyla saltanatın Beyazıt II’ye geçtiğini ve Beyazıt’ın da bu kılıcı bir paşa/vezir’ine hediye ederek değerlendirdiğini düşünüyorum.

Bu düşünce şöyle oluştu:

1. Bir çok kaynak, Kanuni’ye ait olduğu bilinen ve Ahmet Tekelü’nün yapmış olduğu yatağanın en eskilerinden biri olduğunu söyler.

2. Buna karşılık Doha, Katar’da bulunan ve Beyazıt II. tarafından bir paşaya mı vezire mi ne verilmiş olan (eşime okutmuştum kılıcın üzerini ama unuttum.) kılıç en az 2 padişah evvelinde de bu formun varlığını ispatlamaktadır.

3. Böylesine yenilikçi ve hiç tecrübe edilmemiş bir tasarımı Beyazıt gibi daha geleneksel bir padişın düşünüp bir de hediye etmesi bana çok akla yakın gelmedi.

4. Buna karşılık Fatih'in (Mehmet II) Topkapı müzesinde sergilenen ve radikal değişiklikler içeren kılıç denemeleri vardır. Fatih'in Topkapı'daki bu kılıçları arasında diğerlerinden daha sivri uçlu olan yukarı eğilen kılıç; Bizans'ın mirasçısı olma iddiasına uygun olan kısa ve düz bir kılıç; sadece saplama amaçlı üretilecek olan rapierlerin popüler oluşundan çok önce düşünmüş olduğu, uzun, düz ve üçgen kesitli bir kılıç bulunmaktadır. Ancak bunların arasında eksik kalan tek deneme. aşağıya doğru eğik olan bir kılıcın varlığıdır.

5. Katar’daki kılıç üzerindeki hat ile Fatih’in kılıçlarındaki çok benzerdir.

6. Fatih’in diğer kılıçlarının yapım tarihlerini tarih çizgiyi üzerinde yerleştirmek ve bu üretim tarihleri dizisinin sonuna bu kılıcın üretim sürecinin uyup uymayacağını görmek çok faydalı olacaktır.

Eğer ilk yatağanı Fatih’in sipariş ettiği ispatlanırsa Türk bilim tarihinin varlığı Batı tarafından yok sayılmaya çalışılan önemli bir gerçeği netleşecektir. O da Fatih’in hem ateşli silahlar hem de ateşsiz silahları geliştirmek anlamındaki eşsizliği olacaktır. Dışarıda tanıtamasak da ateşli silahlar alanında Fatih’in yaptıklarını biz az çok biliyoruz. Ateşsiz silahlarda ise kanımca Fatih’in tasarımları çok ciddi bir araştırmaya konu olmayı hak etmektedir.

Doha’daki İslam eserleri müzesinde Ocak ayında yaptığım gezide maalesef bu kılıcı görmek kısmet olmadı. Bu kılıç hakkında daha fazla bilgi ve görüntü temin etmek için umarım ilerde yine bir fırsatım olur.


Ref. http://gunluk.eylemcengiz.com/
« Son Düzenleme: 21 Mayıs 2013, 13:58:32 Gönderen: deserteagle »
Barika-i hakikat müsademe-i efkardan doğar
Namık Kemal
Instagram'da ben