Bu bir inceleme yazısı oldu ama yerine karar veremedim, gerekirse yerini değiştirelim.
Ekim ayında aldığım Sürbisa'ların durumu ve bilenişleri
Sürbisa lafı çok geçince ben de Ekim ayı ortalarında bir büyük (61005) ve altı küçük (61007) Sürbisa mutfak bıçağı alıp eşime teslim etmiştim.
Bıçakların durumlarını görmek için dün akşam bu bıçaklardan büyük olanıyla küçüklerden birini buldum. Büyük olanını hiç bilememiştim. Küçüklerin de yarısını bilemiştim ama elime geçeni daha önce bir kere mi biledim, hiç bilemedim mi bilmiyorum.
Büyük olan bıçağın kodu 61005. Bunun üzerinde "T7" yazıyor. 61007 kodlu ufak bıçak ise kısa, düz bir hat halinde uzanan ağızlı, eğri sırtlı. Bunda çeliğin ne olduğu yazmıyor. Ancak bunun namlusu üzerinde yer dar, çok fazla şey yazmaması normal geldi.
Büyük ile kağıt kesince sapa yakın olan yarının hala kağıdı takılmadan kestiğini gördüm. Uca doğru olan tarafta ise biraz körelme vardı. Ancak bıçağın ağzını ışığa tuttuğum zaman bu körelmenin çok vahim olmadığını gördüm. Bıçağı eşim diğerlerine tercih ettiğinden dolayı yoğun olarak kullanılmış. Bu kadar ay boyunca bu kadar körelme bence fazla değil. Bir iki kere porselen tabak üzerinde bir şey kesmiş olsa bile ortalama bir bıçak bu kadar körelir hani.
Küçük olan bıçağın da ağzında biraz parlama olmuştu ama o da fazla değildi.
Bu iki bıçağı da çok çok ince bir su taşıyla biledim. Bilediğim taş, Göynük yolunda görüp gelişigüzel aldığım geçenlerde genişçe bir tarafını az çok düzlediğim bir taş. Bu taş Girit taşına göre de çok ince ve yavaş olmasına rağmen bu körlüğü fazla çabalamadan yok ettim. Bu bilemeden sonra kılağısız ve çok keskin bir ağız elde ettim.
Gördüklerime ve eşimin aktardığına göre vardığım sonuç; bunların keskinliğini uzun süre koruyan, bileme sonrasında güzel bir keskinliği kavuşan bıçaklar olduğu. Ancak eğer çok körelmiş olsaydı biraz daha agresif bir taşla bilemek gerekecekti. Agresif dediğim de Girit taşı daha fazlası değil. Bir Girit taşınız varsa bu bıçaklarla mutlu mesut yaşarsınız.