Bıçak Sanatı - Forum

Navruz Tavı

DUMRU

  • Hüseyin DUMRU 1982
  • ***
  • 1025
    • www.bozkirgezgini.com
  • Meslek: Eczane teknisyeni
  • Yer: Konya/Bozkır
Navruz Tavı
« : 01 Ekim 2012, 18:29:25 »
Son gezi yazımdan forumumuz ile alakalı olan kısmı.

Fotoğraflar yolda.


.......
....................


Ustamız hemen ocağını yakıp işe koyuldu. Çünkü normalde o saatlerde köyün başka bir ihtiyacı için çalışıyordu. Köylerinde bulunan cenaze yıkama aracı için küçük bir garaj yapıyorlardı ki biz çalışmalarını böldük.
Hasan amca, Hasan Özdemir, 40 yılı aşkın bir süredir dedesinden babasına babasından da kendisine kalan bu mesleği yaşatmaya çalışan bir el emekcisi… Atölyeyi tarıyorum gözlerimle.  Atölyede hem eski teknoloji hemde yeni teknoloji ürünü bir sürü alet var.  Anlaşılan o ki Hasan amca miras konducu değil, ufku olan bir zanaatkâr. Bir yandan sohbet ediyoruz bir yandan ustamız çalışıyor. Eline aldığı bir kazmanın ağzını düzeltiyor. Bizde” yületmek” derler bu işleme. Eğeleme değilde yenileme gibi bir şey. Hazır yana n ocağı bulmuşken değerlendirmemek olmazdı. Yanımda getirdiğim ck67 lamadan çıkardığım profili gösterdim ustaya.
 –Müsaadenle bende bunu işleyebilir miyim? Ustam kabul etti ve yanan közün içine yerleştirdi bizim bıçağı. Nar gibi kızaran parçayı çekiçlemeye başladı. Hani yufka yaparlarken hamur oklavanın altında nasıl açılıyorsa ustanın çekicinin altında da çelik hamur olmuştu adeta.
İkinci defa ocağa verdiği çeliği dövme sırası bana gelmişti. Keser ile çivi çakar gibi 90 derecelik bir açı ile sallıyordum ki çekici ustam el koydu duruma. Öyle değil diyerek eline aldığı çekicin bir ucunun örse değdiğini gösterdi. Böyle yapmazsan ağzı kopar parçadan diye de öğütledi. İyi kötü istediğim yapıya getirdim dövdüğüm çeliği. Hoşuma gitmişti. Yolda misket bulmuş çocuk gibi neşelendim.
Ustamız elindeki işine döndü. Çeliği işlemenin, su vermenin hassaslıklarından bahsetti. Hiç duymadığım ikide ısıl işlem terimi öğrendim. Çiğdem tavı, navruz tavı.. Balta ve tağra için ayrı kazma ve nacak için ayrı tav oluyormuş. Yenileme işini bitirdiği kazmanın ağız kısmını usuldan suya daldırdı. Bir iki saniye bekledi çekti. Sonra 5-10 saniye sonra yeniden suya soktu usul usul. Şaşırmıştım. Gerçekten nevruz rengi vardı kazmanın ağzında.  Acaba meneviş miydi bu işlem?
Anlatırken ‘kartal tozu’ diye bir kelam çıktı ağzından. “Şimdi boraks diyorlarmış dedi. Bizim buralarda taşının alır döğer toz ederdik. Kaynağın hasını yapar ama zahmetli iş.”  Köyde bir yer tarif etti orada ocağı varmış.
Hasan amcada bizim gibi bıçak sevdalısı imiş. Gün olmuş işini tamamen bıçak ve silah tamirine döndürmek istemiş. Akıl danıştığı ustası” aman haa, evinde huzur istersen sakın o işlerden.  Devletin yapma dediğinin yanından bile geçme”  salığı verince vazgeçer. Değilse en kralını yapardım her türlü hancerin mekanizmanın diye  tok bir ses ile ekliyor.
Hasan ustanın üç oğlundan en büyüğünün emekliliğine az kalmış. Emekli olunca belki köye gelecek bu mesleği sürdürecek diye düşünüyor. Ve ekliyor.
- Bu meslek yeryüzü var oldukça kaybolmayacak bir meslek. Ama olduğun yerde saymayacaksın çağın ihtiyacı ne ise ona cevap vermek için hem kendini hem malzemeni yenileyeceksin. Gün geldi bir liraya yaptığım iş için bin lira harcadım. İşine sahip çıkarsan bu dağlarda demirden çok ekmek yersin. Buralarda toprak az, dağın daşın içinde. Tarım makineleri buralara giremez. Bu sebeple bu topraklarda yaşandığı sürece usta bir demirciye hep ihtiyacı olacaktır. Gözün tok olursa, aç gözlü olmaz, yaptığın işe değerinde paha biçersen müşteri seni arar bulur, sen müşteri derdine düşmezsin. Bak ben kırk yıldır bu işi yaparım hiç pazara mal götürmedim. Müşterim geldi beni buldu.

Tezgâhın üstünde iki tane nerdeyse yarım metrelik törpü göze çarpıyor. Ustamız kendisi yapmış, Eski eğeyi yumuşatıp çivi ile iz açarak 20 sene evvel yapmış ve halen kullanmakta.
..................

.............................
Yiğidin harman olduğu yerde doğmuşsam. Şu Uluçay'dan su içmişsem.. Namerdin sofrasına bağdaş kurup oturmam. Hüseyin DUMRU

erdi sari

  • ***
  • 323
  • erdi sarı
  • Meslek: ogrencı
  • Yer: izmir
Ynt: Navruz Tavı
« Yanıtla #1 : 01 Ekim 2012, 22:09:10 »
huseyin abi vallaha sansli adamsin. nereden buluyorsun boyle ustalari ben bitane bulsam yakinlarda kapisinin onunden ayrilmicam<=

sasuta

  • *
  • 39
  • Meslek: Serbest
  • Yer: İstanbul
Ynt: Navruz Tavı
« Yanıtla #2 : 02 Ekim 2012, 00:32:02 »
Okuyunca fotoğrafları merak ettim.

deserteagle

  • Eylem Cengiz, 49
  • *****
  • 9533
  • Meslek: elektronik ve hab. müh.
  • Yer: İstanbul, Kırklareli
Ynt: Navruz Tavı
« Yanıtla #3 : 02 Ekim 2012, 07:31:06 »
Bu işlemin püf noktası suyun dışında kalma süresi.
Barika-i hakikat müsademe-i efkardan doğar
Namık Kemal
Instagram'da ben

BAM_35

  • ***
  • 589
  • Murat ARIKUT
    • ma | d tasarım ve danışmanlık (sadece iletişim bilgileri)
  • Meslek: Endüstri Ürünleri Tasarımcısı
  • Yer: İzmir, Konak
Ynt: Navruz Tavı
« Yanıtla #4 : 02 Ekim 2012, 10:56:17 »
Okuyunca fotoğrafları merak ettim.

+1
Sabır bittiğini düşündüğümüz yerde başlar...
Ve bireylere verdiğimiz değerle ters orantılı olabilir ;)

Soytürk Dönmez

  • ***
  • 4198
  • Meslek: Dövme Bıçak
  • Yer: İstanbul-Büyükçekmece
Ynt: Navruz Tavı
« Yanıtla #5 : 02 Ekim 2012, 23:35:52 »
Bu işlemin püf noktası suyun dışında kalma süresi.

   Biraz açarmısın Eylem ustam  O:-)

deserteagle

  • Eylem Cengiz, 49
  • *****
  • 9533
  • Meslek: elektronik ve hab. müh.
  • Yer: İstanbul, Kırklareli
Ynt: Navruz Tavı
« Yanıtla #6 : 03 Ekim 2012, 00:22:54 »
Bu, "içten menevişleme"dir. Dedem çekiçlerde uygularmış. Önce sıcak çekicin su almasını istediğin kısmı suya sokarsın. Yeterince soğuyunca çıkarırsın. Sonra içi ve geri kalanı soğuk olan çekicin ısınmasını çekiç başı üzerindeki renkten takip edersin. Bu yüzeyin kaç derece sıcaklığa kadar menevişlendiğinin rengidir. İsstediğin renge geldiğinde çekicin tümünü suya sokarak menevişleme işlemini sonlandırırsın.
Barika-i hakikat müsademe-i efkardan doğar
Namık Kemal
Instagram'da ben

Soytürk Dönmez

  • ***
  • 4198
  • Meslek: Dövme Bıçak
  • Yer: İstanbul-Büyükçekmece
Ynt: Navruz Tavı
« Yanıtla #7 : 03 Ekim 2012, 00:28:15 »
Bu, "içten menevişleme"dir. Dedem çekiçlerde uygularmış. Önce sıcak çekicin su almasını istediğin kısmı suya sokarsın. Yeterince soğuyunca çıkarırsın. Sonra içi ve geri kalanı soğuk olan çekicin ısınmasını çekiç başı üzerindeki renkten takip edersin. Bu yüzeyin kaç derece sıcaklığa kadar menevişlendiğinin rengidir. İsstediğin renge geldiğinde çekicin tümünü suya sokarak menevişleme işlemini sonlandırırsın.


 On numara  :2up , Gökhan ustamda buna benzer bir işlem yapmıştı ama uzmanlık gerektiren bir işlem  :)

DUMRU

  • Hüseyin DUMRU 1982
  • ***
  • 1025
    • www.bozkirgezgini.com
  • Meslek: Eczane teknisyeni
  • Yer: Konya/Bozkır
Ynt: Navruz Tavı
« Yanıtla #8 : 03 Ekim 2012, 09:15:43 »
Değerli ustalarım. Zaman darlığından dolayı foruma fotoğrafları atamadım. Ama linkte yazının devamı ve fotoğraflar sizi bekliyor.

http://www.bozkirgezgini.com/2012/10/kuscal-hasan-usta.html
Yiğidin harman olduğu yerde doğmuşsam. Şu Uluçay'dan su içmişsem.. Namerdin sofrasına bağdaş kurup oturmam. Hüseyin DUMRU

Murat AKIN

  • ***
  • 619
  • Meslek: Emekli teknik öğretmen
  • Yer: Tekirdağ
Ynt: Navruz Tavı
« Yanıtla #9 : 03 Ekim 2012, 22:39:48 »
Keski, kazma, çekiç gibi benzeri el takımlarının sertleştirme işleminde, işin kolay olması bakımından tek tavda hem sertleştirme, hem menevişleme yapılır.
Yalnızca ağız bölümü sert olması ve diğer bölümün daha yumuşak olması istenen durumlarda uygulanır ve takımın kırılması önlenir.


Bu sertleştirme işleminde tavlamanın boyu ve ısısına dikkat edilir.

Sertleştirilecek yerin yarısı uzunlukta kadar daha fazla tavlanır ve arkasının daha az tavda olması gerekir.
Sertleşecek yer sertleştirme ortamına sokulduktan sonra diğer dışarı da kalan bölüm yavaşta olsa soğur.
Sertleşmiş olan uç soğutma ortamından çıkarılır ve yüzeyindeki oksit eğe ve benzeri takımla yüzeyi temizlenir ki yüzeydeki meneviş renkleri görünmesi kolaylaşır.

Arka bölüm yani ısı kaynağı olan yerin sıcaklığı yaklaşık 400 derece civarına düşmüştür.
Bu sıcaklık yardımıyla ısı sertleşmiş olan bölgeye gelir ve meneviş renkleri görülmeye başlanır.

Burada yapılan hata tavlama boyunun uzun yapılıp, uç kısmı meneviş tavına gelmesine rağmen arka tarafın hala sertleşme tavında kalması ve menevişlemenin sıcaklığının fazla olmaması için parçanın soğutma ortamına sokulmasıdır.
Böyle olunca parçanın arka tarafı da sertleşir ve çalışma anında kırılabilir.


Soytürk Dönmez

  • ***
  • 4198
  • Meslek: Dövme Bıçak
  • Yer: İstanbul-Büyükçekmece
Ynt: Navruz Tavı
« Yanıtla #10 : 03 Ekim 2012, 23:08:17 »
Keski, kazma, çekiç gibi benzeri el takımlarının sertleştirme işleminde, işin kolay olması bakımından tek tavda hem sertleştirme, hem menevişleme yapılır.
Yalnızca ağız bölümü sert olması ve diğer bölümün daha yumuşak olması istenen durumlarda uygulanır ve takımın kırılması önlenir.


Bu sertleştirme işleminde tavlamanın boyu ve ısısına dikkat edilir.

Sertleştirilecek yerin yarısı uzunlukta kadar daha fazla tavlanır ve arkasının daha az tavda olması gerekir.
Sertleşecek yer sertleştirme ortamına sokulduktan sonra diğer dışarı da kalan bölüm yavaşta olsa soğur.
Sertleşmiş olan uç soğutma ortamından çıkarılır ve yüzeyindeki oksit eğe ve benzeri takımla yüzeyi temizlenir ki yüzeydeki meneviş renkleri görünmesi kolaylaşır.

Arka bölüm yani ısı kaynağı olan yerin sıcaklığı yaklaşık 400 derece civarına düşmüştür.
Bu sıcaklık yardımıyla ısı sertleşmiş olan bölgeye gelir ve meneviş renkleri görülmeye başlanır.

Burada yapılan hata tavlama boyunun uzun yapılıp, uç kısmı meneviş tavına gelmesine rağmen arka tarafın hala sertleşme tavında kalması ve menevişlemenin sıcaklığının fazla olmaması için parçanın soğutma ortamına sokulmasıdır.
Böyle olunca parçanın arka tarafı da sertleşir ve çalışma anında kırılabilir.



   Çok güzel bir açıklama olmuş, teşekkür ediyorum  :2up

DUMRU

  • Hüseyin DUMRU 1982
  • ***
  • 1025
    • www.bozkirgezgini.com
  • Meslek: Eczane teknisyeni
  • Yer: Konya/Bozkır
Yiğidin harman olduğu yerde doğmuşsam. Şu Uluçay'dan su içmişsem.. Namerdin sofrasına bağdaş kurup oturmam. Hüseyin DUMRU