Bir cümleyle anlattığın çoğu iş uzun yıllar deneyimden sonra oluşmuş birikimlerin bir bütünü. Sana artık bazı şeyler basit geliyor, ancak alçak gönüllülük yapmaya gerek yok, balçaktaki işçilik özellikle sıradışı. Gerçekten bu bir yetenek örneği, tamamen katılıyorum Burak'a. Ancak Sefa ustamızınki bence bir istisna, yani teknik öğretmenlik başka birşey, işin pratiği ve estetiği tamamen bağımsız bişey. Bu işin deneyimle, teknikle, bilgiyle açıklanabilecek bir tarafı yok, bıçağın balçakla, balçağın kabzayla uyumu, şekillerin, eğrilerin birbirini tamamlamaları, balçakta gördüğüm dokunun kılıfta da bir şekilde devam etmesi, renklerin uyumu, kılıftan çıkan kabza ucunun kılıfın doğal bir uzantısı gibi görünmesi. Hepsi sanatsal bakış açısı, estetik nosyonu ve kültürlülük ile açıklanabilir. Gerçekten çok organik bir duruşu var bıçağın, herşeyiyle birbütün halinde. Bu arada katana çalışması ustam senin sanatına ciddi bir katkıda bulunmuş gördüğüm kadarıyla. Sefa ustamızı kişisel olarak tanımıyorum, ancak sadece mesleği açısından değil başka birsürü konuda kendini her daim geliştirmeye çalışan bir insan, sadece teknik konularda değil, sanat, edebiyat, mimari vs. bir çok konuda diyecek 3-5 lafı olan bir insan olduğuna eminim. Bu açıdan bakıldığında inanın bana, 1-2 yıl sonra ustamızın yaptığı eserlere inanamayacağız

...
Hani hiç bir işimiz mükemmel değildir şeklinde düşündüğümüzde bir daha resimlere baktım, ne olsaydı daha iyi olurdu diye. Zorladım zorladım bişey çıkmadı. Kendi içinde bana kalırsa mükemmele yakın bir çalışma olmuş. En fazla namlu 2-3 santim daha uzun olsa belki daha dengeli olurdu belki, ancak bu çok zorlama bir eleştiri, hiç ciddiye alma
