Sanmai Av Bıçağı

[sefaçabuk]

Hadi bu başlığa ilk işi ben koymuş olayım siftah olsun.
Ortada 1095, dış kısımlarda 1075 malzeme kullandım. Sapta ceviz kökü, araya abanoz liner ve balçakla bitişik olarak paduk ( kırmızı olan) kombinasyonu var. Balçak %90 bakır %10 kalay bronzu, bronzu kendim döktüm ama balçak formunda değildi, işlenerek balçak haline geldi, üzerinde çekiçle dövme izleri var. Bıçakta ağız scandi ( 21 derece ) ve ağzın üzeri doğrudan dövme olarak kaldı, herhangi bir işlem görmedi. Bıçağın kabza arkasında da bronz var kalınlığı 2 mm ama bu hazır malzeme ben dökmedim. Bıçak tam kuyruk, kuyruk arkadaki bronzdan sonra perçin mantığıyla sabitlenmiş oldu. Deri yine Gürcan ticaretten ham vaketa kalınlığı 3-4 mm arası, üzerini gelişigüzel izledim ( gelişigüzel izleme kalemiyle  ) ve boyadım.
Bıçağın toplam uzunluğu 280 mm, kalınlık 6mm, genişlik 29 mm, namlu 155mm. Sertliği ölçmedim 58-59 HRC olarak tahmin ediyorum.
Önemli ayrıntı, bu bıçakta eğe, matkap ( el matkabı ) ve zımpara harici herhangi bir makina kullanılmadı, en son ağız işi de su taşında yapıldı.
İki fotoğraf ekliyorum, daha fazla fotoğraf için linke tıklamak yeterli.
http://s1115.photobucket.com/albums/k557/assuva/sanmai%20av/

[Ercan Utkun]

     
        Bıçak Alman Zırhlısı gibi
   
    Yani görünüş sert ve tok ve yeteri kadar estetik.
    Kabzadaki kabartma kısım nefisbir ayrıntı bence,önce kabza altındaki hattın çok keskin kaldığını düşündüm ama diğer      fotolarda hiç göze çarpmıyor, eline sağlık Sefa Ustam.

[DUMRU]

"Önemli ayrıntı, bu bıçakta eğe, matkap ( el matkabı ) ve zımpara harici herhangi bir makina kullanılmadı, en son ağız işi de su taşında yapıldı."

Hani Anadoluda bir tabir vardır. " el almak" 
Sefa ustam, bana en yakın (km olarak) siz varsınız.. Bir gün sizi ziyaret edip el almadıkça olmayacak bu iş...

Bir ustanın yanında çırak olmadan olmayacak...Haftasonları müsait olursanız eylül ayı içerisinde ziyaret etmek isterim.




Bakır dövme "el yapımı"nı öne çıkaracak derecede hoş.


Acizane eleştirim; balçak ile bıçak boyutunun tam orantılı olmadığıdır. Balçak biraz kalın gibi<*

[ratbertovich]

Kullanıcı olarak bakıyorum:

Bıçak tarafı için eleştirim: yalancı ağız normal sırttan yemek yerine kambur şeklinde olsaydı daha kullanışlı olurdu (av bıçaklarında bu yalancı ağız normal ağıza zarar vermeden vurarak kemik kırmak için kullanılır sıklıkla). Bu haliyle daha aerodinamik, daha çok saplamalık bir görüntü vermiş. Kambura yatmanın getireceği az miktarda da olsa ağırlık fazlasının kemik kırma gücüne etkisi de var ayrıca.

Kılıf için de bir eleştirim var: ele alıp denemeden ne kadar başarılı olduğu konusunda ahkam kesmek istemiyorum, ama bu tür yüksek yapılmış sabitleme sistemlerinde, o kayış açılmadan da bıçağın tehlikeli olabilecek bir bölümü kılıftan çıkabiliyor. Av heyecanıyla belinde bıçakla düşmek, yuvarlanmak, hoplayıp zıplamak, tırmanmak söz konusu. Bu hareketlerin hepsinde bıçağın kılıftan bir miktar çıkması ve eli bakmadan bıçağa atınca ya da oturup kalkarken dikkat etmeyince kaza çıkartması ihtimali var. Sabitlemeyi mümkün olduğunca balçağa yakın yapmakta yarar var.

[emin albayrak]

bıçakla ilgili uzaktan bakınca sanki namlu genişliği 2-3 mm kadar geniş olsa, kabzayla daha dengeli bir görüntüsü olacak gibi. namlu kabzaya göre biraz ince kalmış gibi.

bir de kılıfın kabzayı tutan çıtçıtlı kısmı, sanki hariçten bulunup oraya yapıştırılmış gibi. hem renk, hem biçim olrak bütünlüğü sağlamamış. konumlandırma olarak da Ferhat'ın dediği kadar balçağa yakın olmasa bile sanıyorum biraz daha aşağıda olmaya ihtiyacı var.

balçaktan sonra devam eden paduk rengi itibariyle oldukça gözalıcı olmuş fakat araya konan abanoz lineer mantığıyla değil de yine paduğun yarısı kalınlığında bir parça olsaymış, sanki daha sistemeatik bir geçiş yakalanabilirmiş. bu şekilde varlığı da yokluğu da belli olmayan bir oranda kullanılmış.


kabzanın alt kısmındaki boyuna girintileri çok sevdim, sanıyorum kasten tutma performansı artsın diye yapılmış.

herşeyin ötesinde, ellerine sağlık hocam. 

[deserteagle]

Eline sağlık ustam.

İnsan az daha kusurlu bir bıçak yapar da bize "Mercek altında"da yapıcı eleştiri yapma antrenmanı olur.

Bıçakta üzerinde tekrar düsünmeni gerektirm ihtimali olan taraf bence balçak. Balçağın üst tırnağı yokla var arasında ama bence ya sapın devam gibi sırta paralel gitmeliydi ya da alttakini dengeleyecek bir biçimde olmalıydı. İlk hal bu bıçağın bir şeyler yontacak karakterde olmasını, ikincisi ise sahibinin aklında bir şey yontmaktan büyük dertlerin olduğu durumlar için. Tabi yine de bu dediklerin öyle ya da böyle estetik hassasiyetler olarak sınıflandırılabilir.

Namludaki yalmanın çıkıntılı olmaması bence iyi. Aksi hal geçerli olsa kılıfın yapımı zorlaşacaktı.

...
Kılıf için de bir eleştirim var: ele alıp denemeden ne kadar başarılı olduğu konusunda ahkam kesmek istemiyorum, ama bu tür yüksek yapılmış sabitleme sistemlerinde, o kayış açılmadan da bıçağın tehlikeli olabilecek bir bölümü kılıftan çıkabiliyor. Av heyecanıyla belinde bıçakla düşmek, yuvarlanmak, hoplayıp zıplamak, tırmanmak söz konusu. Bu hareketlerin hepsinde bıçağın kılıftan bir miktar çıkması ve eli bakmadan bıçağa atınca ya da oturup kalkarken dikkat etmeyince kaza çıkartması ihtimali var. Sabitlemeyi mümkün olduğunca balçağa yakın yapmakta yarar var.

Tam yanıtla tuşuna basmışken bu yorumu gördüm. Kılıfın olası bir sıkıntısına Ferhat işaret etmiş. Bunun çözümü için balçağın çıkıntılı olan alt tırnağından başlayan bir şerit, kılıfın üzerindeki, namlunun sırta yakın noktasının üzerine denk gelen bir çıtçıtla yeterince sıkı bir biçimde sabitlenirse mesele hallolacaktır.

[deserteagle]

Usta sen böyle başlık açınca ben de sadece eksik arama yorumlama saflığına düştüm ama bu bıçaktaki beğenilecek yanlar öyle sıradan şeyler de değil. hem namlu çok yakışıklı hem de sap. Namludaki haytların bütünlüğü çok güzel Saptaki hatlardan etkilememek de zor. Saptaki ilham Wielander'dan mı?

[Teoman.]

 
 Şunu iyice anladım ki, bu "mercek altında" bölümü forumun çok ciddi bir sorununa dahiyane bir çözüm olmuş.


 Selamlar...

[gökhan bakla]

eline sağlık hocam,

ilk olarak bıçakta çok yoğun bir emek olduğunu belirtmek isterim, bence şu namlu bile tek başına işçilik olarak büyük bir alkışı hak ediyor.

bıçağın işçiliği ve diğer konularda gözüme takılan ve benim farkedemediğim detayları zaten arkadaşlar belirtmiş.

ek olarak benim söyleyebileceğim tek detay sanmai'de karbon olarak bir birine yakın çelikler kullandığından ve asitleme işlemini biraz yumuşak yaptığınızdan sanırım, iki çelik arasında net bir renk farkı yok.
hani zaten namlunun üst kısmı işlenmemişken, balçak küçük çekiç izleriyle bezeliyken, şu asitleme işlemini biraz daha sert yapıp bu kontrası biraz daha arttırsaydınız nasıl olurdu diye düşünüyorum.

[sefaçabuk]

Eleştiriler çok çok iyi, eklenen işin altında yazılanları okuyunca, yeni açılan "mercek altında" bölümünün işlevini iyi yapacağı şimdiden belli oldu. Bu hepimiz adına sevindirici bir durum. İşi yorumlayan arkadaşlara çok teşekkür ediyorum, sağolun.
Hüseyin Eylül de sınavlar başlıyor ve ortasında da okul açılıyor, gelmeden önce haberleşirsek ortak boşluğa denk getirebiliriz.
Bu başlıktaki işlere yapılan eleştirilere yanıt vermemek belki de en doğrusu. Öyle sanıyorum ki böyle olursa yorum yazacak arkadaşlar daha rahat ve tedirgin olmadan yorumlarını yazabilirler. En azından ben bu yolu izleyeceğim  . Bir şeyi söylemeden geçemeyeceğim, kılıftaki sabitleme kayışı konusuna ayrıca çok teşekkür ediyorum, aklıma bile gelmemişti bu durum. İlk fırsatta bunun önlemini alacağım  .
( Gökhan ustaya ek yanıt vereyim, ustam karbonlar ve çelik karakterleri birbirine çok yakın olduğundan kontrast çıkmıyor bu nedenle böyle bıraktım )

[Soytürk Dönmez]

   Ben bu bölüme yorum yapacak kadar iyi görmüyorum kendimi fakat genede dayanamadım beğenimi sunmak istedim, bence hem form olarak hemde kabza olarak çok beğendiğim bir bıçak olmuş ellerine sağlık ustam 

[Mehmet GENÇ]

Tek kelime yazacağım '' süperötesi''

[deserteagle]

Sefa ustam, senin linke tıklayıp fotoğraflara photobucket'te bakmaya çalışıyorum ancak orada fotoğraflar pul kadar çıkıyor. Halbuki ismi lazım değil bir başka ortamda büyük hallerine rastlayabildim. Gördüklerimi ekliyorum. Ancak bu fotoğrafları görünce bıçağın güzelliğini hissedebilmeye başladım. Hani derler ya, dadından yinmez.

[sefaçabuk]

Aslında ben linke tıkladığımda fotoğraflar topluca duruyor, üzerine tıklayıncada büyük halleri çıkıyor, sende neden öyle acaba ? Linki yenileyeyim şimdi

[deserteagle]

Benim mozilla'da bir enayilik de olabilir.  Pluginleri geçenlerde tırpanlamıştım.

[muraterkut]

 Sefa hocam ben de şimdi anca görebildim büyük hallerini, valla Eylemin de dediği gibi dadından yenmez.... kılıfta konuşuyor bu arada, ellerine sağlık... 

[deserteagle]

Bu arada derideki dikiş delikleri de eş aralıklı değil diye görüyorum. Ustam hikmeti, usulü nedir?

[sefaçabuk]

Bu arada derideki dikiş delikleri de eş aralıklı değil diye görüyorum. Ustam hikmeti, usulü nedir?

Haklısın delik aralıkları eşit değil. Dikiş düz formda görünsün diye öyle yaptım, delik aralıkları eşit olursa ve tek iple dikiş yapıyorsan, dikiş eşit aralıklarla bir dolu bir boş görünüyor, bu da görüntüyü bozuyor. İki deliği neredeyse bitişik, diğerini de aralıklı yapınca tek ip kullandığın halde arada aynen çift iple çalışmışsın gibi boşluk görünmüyor.

[deserteagle]

Ters taraftan görüntü nasıl?

[sefaçabuk]

Böyle