Münir seni hedef alarak veya herhangi bir arkadaşı hedef alarak yazmadım. Bu forum kuruluşundan bu yana insanlar arasındaki koşulsuz ve kesinlikle özveri gerektiren paylaşımlarla belli bir hattın içine girdi. Bu güzel olduğu kadar, "tüketim toplumu" mantığının gittikçe vahşileşen bir şekilde pompalanmasın karşısında bir dik duruştu. Bu yapıyı hepimizin davranışları yönlendirdi, bu hale getirdi. Belki buna alışkın olmayan arkadaşlarımızda vardır, bilemem ama öyle bile olsa, ne bu ifade edildi ne de ön plana çıktı, bunu sağlayan da buradaki oluşan yapının görece sağlamlığıdır ki bu zaman kadar geldik.
Konuyu ne zamandır açmak istiyordum aslında ama bu güne denk geldi. Burada yoğun bir bilgi akışı var, konuyla ilgilenen herkesin yararlanacağı interaktif bir ansiklopedi gibi. Bunun yanında kişilerin yaşayıp paylaştıkları deneyimleri var, bu standartlaşmış bilgiden daha da önemli. Hepsi bir yana insanlar bunun için zamanını ve emeğini harcıyor ne adına? hiçbirşey... Örneğin ben, bir işi yaparken fotoğraf çekmek bana ölüm gelir, belki bir çoğumuz da böyleyizdir. Ama belli bir konuda talep varsa sırf kalıcı bili olsun, taşıma suyla değirmen dönmesin diye bazı konuları oturup tek tek fotoğrafladım hatta kimilerini de görüntü olarak buraya koydum. Sizin konuştuğunuz deri kılıf ve vaketa deri mevzuu bende bir anlamda bardağı taşırdı. (Şu anda bunları söylemekten bile mahçup oluyorum aslında.) bana göre bu bilgi burada yayınladığım bir bıçaktan çok daha önemlidir. Bir başka arkadaş kendine iş ediniyor çıkıyor sanayiye veya orya buraya telefonlar açıyor, para harcıyor, zaman harcıyor ve üstelik oturup akşam dinleneceği zamanda buraya rafine bir bilgi giriyor, diyor ki " şu şu çelik şurada var, fiyatıda şudur", bir başkası buradaki yapılanı görüp çorbaya bir tuz da ben atayım diyor ve " siteleri dolaştım, bir sürü ahşapçıya uğradım, şurada abanoz var, burada sapelli var... fiyatı şudur adamın adı ve telefonu da şudur" diyor. Örnekleri çoğaltmak mümkün, hatta aramızda acı çekmeye gönüllü kimi arkadaşlarda "isteyen olursa alıp ben gönderirim "diyor. Ne denir şimdi buna !...
Bunları söyleme gereği duydum çünkü, forumun istatistiklerine bakıyorsunuz, herkesi ilgilendiren ve bilgi içeren başlıkların okunma sayısı ile jan janlı işlerin okunma sayısı arasında dramatik bir fark var, bu da bizim işin yapımına yönelik bilgiye değil, işin kendisinin görselliğine değer verdiğimizi gösteren bir parametre bana göre. Bu gidişle sanki bir süre sonra "paket açmayı" seven ama oyuncakla çok ilgilenmeyen çocuklara benzeyeceğiz diye bir endişem var. Yoksa sizin yazdıklarınıza kişisel bir tepkim yok. Yeri geldiği için Ertuğrulun açtığı başlığa da bunları yazmış oldum, kusuruma bakmasın.