Ertuğrul, olmamış, 18 tane yaptın, bitanesi de bizim buralara yalnışlıkla gelir filan, yok hep bana hep bana

Mükemmel olmuş bu sefer namlu işçiliği, taşlama tam yerinde kalmış da yuvarlak havuzlar hizalı ve güzel bir şekilde uca doğru küçülerek gitmişler, harbiden bu damaskusun hakkını tam vermişsin, hep bir keşke oluyor ama, taşlama hattı biraz daha keskin çıksa acaip olacakmış. Kabza konusunda bişey diyemiyorum, bence harika olmuş, Sefanın dediği gibi bişey olsa tadından yenmezdi o ayrı. Bu kadar lafın sonunda, herşeyi bir yana koyup sadece alkışlamak gerekiyor aslında, ne hızına ne de yaptığın eserlere diyecek yok, sadece eline sağlık demek dışında... Aslında kabzalara baktıkça belli bir tarzının tam olarak oturmaya başladığını söylemek lazım, bir yerden bakıldığında bu Ertuğrulun kabza tarzı dedirtiyor, öyle olsa böyle olsa diyoruz ama aslında göre göre alıştığımız şekilleri arıyoruz, onda bu tarz yorum yapıyoruz. Bence sen çizdiğin yoldan şaşma, hem bu kadar iyi iş çıkarıp hem de bukadar üretken olup bir de tarz oturtuyorsun ki, bu kalıpta çok az insan var bu sanatı icra eden ülkemizde.