Olumlu ve değerli yorumlarınız için teşekkür ederim dostlarım , varolun.
Cahil i tasarlamak ve ona bir kişilik yakıştırmak yapmaktan daha çok zamanımı aldı Mehmet . Dövmeye başlarken , 17. Yüzyılda bir çarşı demircisinin beceri düzeyince , çok da ince işçilik ve bezeme detayları olmayan , o gün bulunabilen malzemelerle yapılıveren bir mahalle bıçkınının taşıyabileceği bir bıçağı hayal ettim . Kabza için , komşunun geçen sene budayıp boş arsaya yığdığı erik dallarından kestiğim bir parçayı şerit zımparamın iyice körelmiş kaba zımparasında , duman çıkana kadar bastırıp şekillendirdim . ve bu kaba , çizgili , yanık haline hiç dokunmadan yalnızca yanıkları ince bulaşık teliyle hafifce silip kuyruk deliğini deldim perçinden sonra da bezir yağıyla birkaç kat yağladım .kabza dan sonra da düşünmeden fırlayıp gitmeye hazır , delikanlı bıçkına , eski mahalle büyüklerinin verdiği adı uygun gördüm .

Sırt deseni eğe işini yüz yıl önce yapılmış izmir işi bir bıçaktan aldım , bence yakıştı da .
Resimdeki kılıf da cahilin ama henüz dikilip tamamlanmadığı için fotoğraflamadım .