eskilerden bir hikaye geldi aklıma
Eski zamanların birinde adamın birinin kılıcı eğrilmiş.
Demirciye gitmiş.
Demirci kılıçı örs gibi ikiğ şeyin üstüne koymuş , şöyle göz kararı bir yerine şöyle el kararı bir çekiç vurmuş..
Kılıç düzelmiş.
Borçum ne kadar ?
100 akçe
vayyy olurmu o kadar altı üstü bir çekiç vurdun ayıptır bende yapardım..
İyi demiş demirci tekrar koymuş kılıcı kendince bir yerine vurmuş çekici
aynen geldiği gibi
buyur demiş sen vur para istemem
Adam ustadan gördüğü gibi vurmuş çekici
uyyy kırılmış kılıç
demiş demirci
1 akçe çekiç vurmak 99 akçe nereye nasıl vuracağını bilmek içindi...
Günümüzde kılıç mı kaldı her şey her yer makine güncel hikayede şöyle.
BİR fabrikada, büyük bir makine aniden durmuş. Tamirciler geliyor, bir türlü çalıştıramıyor.
Sonunda, yaşlı bir tamirci bulmuşlar. Tamirci, makinenin etrafında dolaşarak, dikkatli bir şekilde kontrol etmiş. Sonra, kendini izleyenlere dönerek;
"Bana bir çekiç getirir misiniz?" demiş.
Çekiç gelmiş. Çekici eline alan tamirci, makineye yaklaşmış ve tespit ettiği bir yere çekici "tık" diye vurmuş. O da ne? Makine, başlamış çalışmaya...
Patron, son derece memnun. Sormuş;
- Borcumuz ne kadar?
- 1000 dolar.
- Neee... Çekiçle makineye şöyle bir vurdun, o kadar. Bunun için mi 1000 dolar istiyorsun?
- Evet.
- Peki... O zaman bana ayrıntılı bir fatura düzenle. İstediğin 1000 doların ayrıntılarını görmek istiyorum.
Bunun üzerine yaşlı tamirci, faturayı düzenleyip, patrona uzatmış. Patron, faturayı almış ve dikkatle okumaya başlamış;
Çekiçle, makineye vurmanın bedeli: 1 dolar.
Çekici nereye vuracağını bilmenin bedeli: 999 dolar.
Toplam: 1000 dolar.
evet Türklerin çekiç üzerine hikayesi çok
