Isıl işlem sonrası bant zımpara ile ağız açmak

[adem42]

Bıçak yapımı ile ilgili seyrettiğim  videolarda ısıl işlem öncesi hiç ağız açılmadan direk ısıl işlem gerçekleştirip daha sonra bant zımpara ile ağız açtıklarını, bir kısmında ise ağız açma işlemini kısmi uygulayıp ısıl işlem sonrası tekrar bant zımpara ile ağız açma işlemini tamamlayıp keskin hale getirdiklerini gördüm.  Birçok scandi ağızda keza en son bant zımpara ile tamamlanıyor. Bıçakların sertliğini ölçerken ise namluda düz kısımlardan ölçü alınıyor fakat ağızdaki gerçek sertlik değerini yansıttığını ben düşünmüyorum. Japon ustaların ise ısıl işlem sonrası çoğunlukla taş kullandıklarını görüyorum öyleki bazen kırılmış bıçağı saatlerce uğraşıp taşda düzeltiyorlar. Bende yaptığım bıçaklarda ısıl işlem sonrası bant zımpara kullanmamaya çalışıyorum. Burada sormak istediğim ısıl işlem sonrası bant zımpara kullanmamın ağızdaki sertlik ve Paslanmazlarda paslanmazlık özellikleri üzerindeki etkileri nelerdir?

[orkunaydin350]

Ben tamamen başlıka yazdığınız ve sorduğunuz gibi çalışıyorum. Ağız açıldıktan sonra ısıl işlemde dönme/çarpılma ve çatlak oluşma riskini elemine etmek için profilini çıkardığım bıçağın ağzını açmadan öylece ısıl işleme gönderiyorum. Geldikten sonra sürekli su ile soğutarak bant zımpara ile ağız açıyorum. Meneviş sıcaklığına çıkmadığı sürece -ki o sıcaklıkta çeliği elinizde tutamazsınız- sertlik kaybı olmayacaktır. Ayrıca paslanmazlık çeliklerin sadece yüzeindeki bir özellik değildir. Derinleri de aynı şekilde paslanmazdır. Üstten talaş kaldırdığınızda alttan farklı bir yüzey gelmeyecektir.

Forumda arama yaparsanız Sefa hocamın daha önce "neredeyse keskin" şekildeki profilini kendisinin ısıl işlem yaptığını görebilirsiniz. Isıl işlemi siz de kendiniz yapacaksanız benim duyduğum endişeye kapılmanıza gerek yok. Dışarıya gönderdiğiniz firmadan daha titiz ve ilgili çalılşırsınız diye düşünüyorum. Ben işin içine başka kişiler de müdahil olacak endişesiyle mümkün olan bütün riskleri elemeye çalışıyorum. Hatta ağırlık faktörü olmasa komple lamayı ısıl işleme göndereceğim.

[adem42]

Ben tamamen başlıka yazdığınız ve sorduğunuz gibi çalışıyorum. Ağız açıldıktan sonra ısıl işlemde dönme/çarpılma ve çatlak oluşma riskini elemine etmek için profilini çıkardığım bıçağın ağzını açmadan öylece ısıl işleme gönderiyorum. Geldikten sonra sürekli su ile soğutarak bant zımpara ile ağız açıyorum. Meneviş sıcaklığına çıkmadığı sürece -ki o sıcaklıkta çeliği elinizde tutamazsınız- sertlik kaybı olmayacaktır. Ayrıca paslanmazlık çeliklerin sadece yüzeindeki bir özellik değildir. Derinleri de aynı şekilde paslanmazdır. Üstten talaş kaldırdığınızda alttan farklı bir yüzey gelmeyecektir.

Forumda arama yaparsanız Sefa hocamın daha önce "neredeyse keskin" şekildeki profilini kendisinin ısıl işlem yaptığını görebilirsiniz. Isıl işlemi siz de kendiniz yapacaksanız benim duyduğum endişeye kapılmanıza gerek yok. Dışarıya gönderdiğiniz firmadan daha titiz ve ilgili çalılşırsınız diye düşünüyorum. Ben işin içine başka kişiler de müdahil olacak endişesiyle mümkün olan bütün riskleri elemeye çalışıyorum. Hatta ağırlık faktörü olmasa komple lamayı ısıl işleme göndereceğim.

Ben daha çok paslanmaz çelikler ile çalışmayı seviyorum. Çok fazla çalışma yapamasamda paslanmazlara dışarıda firmalar aracılığı ile  vakumlu fırınlarda ısıl işlem uygulanmasını sağlıyorum.
Ağız kısmı keskinlik için çok inceliyor ve bu esnada bant zımparaya direk su püskürterek çalışmıyorsanız muhakkak ısınma hatta yanma olacağını düşünüyorum. Buda ağızdaki sertliği direk olumsuz etkiliyecektir kanısındayım.
Paslanmazlığında ısıl işlem uygulanmış ve bant zımparada işlem görmüş çeliklerde göreceli olarak azalacağı kanaatindeyim. Tabi bunu test etmiş değilim.

[Kutsal]

Çok güzel bir konu
Ben yaklaşık üçbuçuk yıldır ısıl işlemimi kendim elektrikli fırınla yapıyorum ve sürecin tamamını kendi istediğim şekilde yönetebiliyorum. Son dönemlere kadar obsessif bir şekilde, ısıl işlem sonrası profil üzerinde elektrikli aletlerle (bant zımpara dahil) çalışmamalıyım takıntım vardı. Ama bir türlü istediğim hale getiremediğim için bitiremediğim bıçaklarla doluyordu atölyem. Hele bir scandi için bir yıl uğraştım. Okuyarak ve izleyerek takıntı haline getirdiğim bu tutumdan vazgeçtim artık.

Kural olarak şunu tekrar koyalım; ısıl işlem sonrası özellikle bant zımpara benzeri rotatif ve yüksek ısıya neden olan aletlerin kullanımı konusunda çok dikkatli olmalıyız. Bu aletlerin rastgele kullanımı, bölgesel/noktasal olarak sertlik kaybına neden olabilir.

Ancak, nasıl saten bir bitiriş el ile yapılabiliyorsa, bütün dünyada makine bitirişi diye bir usul de var. Avrupa veya Amerika'dan çok büyük ustalar, ısıl işlem sonrası sürekli soğutma ile Bant zımparada çalışmaya devam ediyorlar. Genel olarak söylenen şey, eldiven takmadan ve sürekli suya sokarak çalışmak.

Ben de son bıçaklarımda bunu uygulamaya başladım, örnek;

https://www.instagram.com/p/CA8vFeWDD3z/?igshid=wmvtnkavulyg

[Şaban Kurt]

Öncelikle yaptığım bir kaç paslanmaz bıçakları çarpılma riskine karşın ısıl işlemden sonra ağız açtım nedense bıçağı önce ağız açıp kalın bırakıp tekrar ağız açmak inceltmek bana göre zahmetli iş bunun iyi yönleride var kötü yönleride kötü yönüne gelirsek 1 bıçağı ısıl işlemden sonra heba ettim çarpılma çatlama olmuştu ağız açmadan işlem görmesi en güzeli bir diğer sıkıntı ise ham profile göre ağız açılmamış bıçağa ağız açmak yavaş
Yavaş açıp sürekli suyla teması halinde sertlikte hiç bir sorun olacağını sanmıyorum ve makina bitirişi değilde elde perdah yapanlar için sulu profil gerçekten eziyet böylede bir büyük sorun var iki defa makinaya girsede perdahsız olmuyor sertlik konusunda aslında mantıklı düşünürsek sonuçta bıçak profil olarak sulanıyor ağızla yanak tümüyle sertlik yanaktan ölçmekle ağızdan ölçmenin arasında bence bir fark olmaz.

[adem42]

Öncelikle yaptığım bir kaç paslanmaz bıçakları çarpılma riskine karşın ısıl işlemden sonra ağız açtım nedense bıçağı önce ağız açıp kalın bırakıp tekrar ağız açmak inceltmek bana göre zahmetli iş bunun iyi yönleride var kötü yönleride kötü yönüne gelirsek 1 bıçağı ısıl işlemden sonra heba ettim çarpılma çatlama olmuştu ağız açmadan işlem görmesi en güzeli bir diğer sıkıntı ise ham profile göre ağız açılmamış bıçağa ağız açmak yavaş
Yavaş açıp sürekli suyla teması halinde sertlikte hiç bir sorun olacağını sanmıyorum ve makina bitirişi değilde elde perdah yapanlar için sulu profil gerçekten eziyet böylede bir büyük sorun var iki defa makinaya girsede perdahsız olmuyor sertlik konusunda aslında mantıklı düşünürsek sonuçta bıçak profil olarak sulanıyor ağızla yanak tümüyle sertlik yanaktan ölçmekle ağızdan ölçmenin arasında bence bir fark olmaz.

Uygulamada bant zımpara çok büyük kolaylık ve hatta görsel olarakda güzel fakat ağızdaki sertliğin bant zımpara uygulamasından sonra düşeceğine inananlardanım ben. Çok yüksek sertlik alan çeliklerde (63-64 Hrc) sulu ve titiz bir çalışma ile kaybedilecek sertilin sorun oluşturmayacağı ancak düşük sertliklere sahip bıçaklarda sorun oluşturacağı kanatindeyim.

[Osman Kurt]

Sulu profille çalışmanın en güzel yanı atölteye girildiğinde tek seferde bir bıçağı bitirebilmek.
Tabi birde 2 kere perdah yapmaktan kurtulmuş oluyoruz.
Yüksek alaşımlı çelikler(D2,Sleipner vb.) biraz daha bu işi kurtarabiliyor ama karbon çeliklerin yüksek ısıda anında sertlikleri düşüyor.İncelen noktalarda ısı çok hızlı yükselir profil normal bir sıcaklıkta gibi hissetsenizde uç kısım çok daha sıcak olur soğutma çok önemli.

[selcuk.eren]

Ben de bir iki katkı yapayım. Paslanmazın "suyu kaçma" olayı bir efsane bence. Düzgün sertleştirilmiş bir paslanmazın sertlik kaybı çok zor. Yani ağız açarken ısınma konusunda aşırılığa kaçmadan, sık sık suya daldırarak soğutarak ve yeni zımpara kullanarak gayet güzel sonuçlar alıyoruz. Öyle sertliği gitti, suyu kaçtı gibi durumlar olmuyor. Bir çok bıçak ta bunu deneyimledim. Tabi söylediklerim karbon çelikleri için geçerli değil. Sertliği gidecek diye bir hassasiyet varsa, bu hassasiyeti ağız açma sırasında sürekli suya daldırma ve makineyi makul devirde kullanma konularına yönlendirirseniz, iyi sonuç alırsınız. Selamlar.

[Sait]

Bende genelde paslanmaz çalışan biri olarak elde ağız açma ve elde perdah yaptığım için ağız açıp o şekilde ısıl işleme gönderme taraftarıyım ama makinem olsa bende sulu çalışırdım çünkü sürekli suya daldırma şeklinde sorun aşılabilir kanaatindeyim makinesi olmayan biri olarak yanlış bir yorum olabilir .  Ayrıca ısıl işlemde yamulma işinin de çözümünü , 2 L lama kalın köşebent le bıçağı sıkıştırarak ısıl işleme gönderme şeklinde çözdüğümü düşünüyorum.

[sefaçabuk]

Eski zımpara yerine yeni zımpara kullanarak ve düşük devirde sürekli soğutarak bence sulu çeliğe ağız açılabilir. Bu şekilde çalışılacaksa eldivenden uzak durup asla eldiven takmamak lazım. Karbon çeliklerinde de durumun farklı olduğunu sanmıyorum. 200 dereceden daha düşük sıcaklıklarda meneviş yaptığımız karbon çeliği yok pek.

[Kutsal]

Sertleştirilmiş bir profilde, bant zımparanın (benimki devir ayarlı değil) özellikle uç kısım için yüksek risk teşkil edebileceğini kabul ediyorum. Benim buna karşı aldığım tedbiri de burada paylaşayım:
Isıl işlem öncesi profili hazırlarken, ucun sırt kısmında fazla çelik bırakıyorum. Kafamdaki profili tamamen çeliğe aktarmıyorum. Isıl işlemden sonra ağzı açarken, uç bölgesinde de nispeten kalın bir profilim oluyor. Sırt bölgesindeki fazlalığın tesviyesini, ağızdaki tüm işlemler bittikten sonra, yavaş yavaş bant zımpara ile yapıyorum, son noktada yine el ile tamamlıyorum.

[adem42]

Sertleştirilmiş bir profilde, bant zımparanın (benimki devir ayarlı değil) özellikle uç kısım için yüksek risk teşkil edebileceğini kabul ediyorum. Benim buna karşı aldığım tedbiri de burada paylaşayım:
Isıl işlem öncesi profili hazırlarken, ucun sırt kısmında fazla çelik bırakıyorum. Kafamdaki profili tamamen çeliğe aktarmıyorum. Isıl işlemden sonra ağzı açarken, uç bölgesinde de nispeten kalın bir profilim oluyor. Sırt bölgesindeki fazlalığın tesviyesini, ağızdaki tüm işlemler bittikten sonra, yavaş yavaş bant zımpara ile yapıyorum, son noktada yine el ile tamamlıyorum.

Bunu bende görmüştüm ve elimdeki son profillerde bende uyguladım. Uç kısım için yararlı olacağına inanıyorum.

[Ersin Özdemir]

isil islem.once agiz kullandiginiz celige gore yeterli kalinlikta birakilirsa çarpılma olacağını sanmıyorum ben d2 tarzi celiklerde 0,5 altina hic dusmedim. Bu yuzden hic carpilma.olmadi. Yavas devirli ve bol sulu bir islemde sorun olacağını sanmıyorum