Merhabalar herkese;
Ben yine asıl mevzuya gelemedim, kılıftı kabzaydı derken bıçak kısmına geçiş yapamadım bir türlü.Ama bunları birer ön hazırlık olarak görüyorum, iyi de oluyor aslında.
Elimde BauHause dan almış olduğum Mora vardı.İlk kabza deneyimim için güzel bir başlangıç olduğunu düşündüm ve bir haftasonu kendi plastik kabzasını kırarak işe başladım.Yapan vardır muhakkak ama benim için kırmasının kolay olduğunu söyleyemem.
Sanayide Kerestecilerde sap malzemesi ararken bir ustanın yönlendirmesi ile güzel de desenleri olacağını düşünerek Tik ağacı almıştım.Desen konusunda da beni yanıltmadı.

Hafta için mesai, aile derken ancak haftasonları babamın alet odasındaki mütevazi tezgahta çalışma fırsatı bulabiliyorum.Önceki haftasonu da Bu kabza işine başladım.İlk haftasonu ancak namlunun yuvasını açabildim.Kabza şekli konusunda bilgi ve deneyim kıtlığı nedeniyle çok kararsız kaldım ve son hali bu taslaklardan hiçbiri olmadı



Bu haftasonu da gerekli yapıştırıcı ve zımparalama malzemeleriyle beraber son halini verdim.İlk başta elektrikli testere ile (tilki kuyruğu) kabaca çizmiş olduğum modeli kestim.Eğeledim, zımparaladım şöyle bir şekil çıkardım;

Bu model için internet araştırmalarımdan esinlenmiştim.Kabza bu haldeyken (son hali olduğunu düşünerek) ben namluyu epoksi ile güzelce yapıştırdım, son zımparalarını çektim ve tik yağı ile güzelce yağladım.Ancak son ürün halinden ben de ve jüri olarak eşim de memnun kalmadık.
Çünkü Kabza namluya göre orantısız olmuştu ve şekil olarak da çok hoş görünmüyordu.Son bir kararla, dedim ki nasılsa bu işi deneye deneye öğreniyoruz ve ilk kabzanın da günahı olmaz diyerek kuyruğundan bir parça kestim, biraz daha eğe-zımpara işinin ardından içimize siner bir model çıktı.Son halini verdikten sonra yine güzelce tik yağı ile yağladım, böylece desenler de görünür oldu.
Bu kabzayla birlikte tekrar farkettim ki üretmek insana müthiş bir haz veriyor.Artık benim de Dünya'da bir eşi daha olmayan bir bıçağım var

Son hali için buyrun;



