Elmas biley taşları uzun zamandır varlar etrafra, ancak bilyleme manasında çok farklı mantıkta iş görüyorlar. Zımparada ya da yağ taşı-su taşı gibi ortamlarda biley işlemi devam ettikçe dağılıp ufalan aşındırıcı toz bıçak ve taş-yüzey arasında süspanse olup aşınma işlemini daha homojen ve yumuşak olmasını sağlıyor. Özellikle ince kumarda bu olay artık bileylemenin dışına çıkıp keskin kenarın polisajına dönüşüyor.
Elmas ise bileme işleminde hep aynı büyüklükte çizikler atar, neredeyse hiç aşındırıcı arada süspanse olmaz. Bu yüzden elmas ile yapılmış bilemenin sonunda çok dik kenarlı dişlere sahip bir ağız oluşur (mikroskobik olarak tabii). Bu dişler zamanla kırılıp bıçağın ağzı köreldiğinde bıçağın körelmesi yağ taşında bilenmiş bıçaktan çok daha fazla olur. Bu yüzden elmas bileyi genelde kaba ağız açmada kullanırlar, sonra ince yağ taşı ve deri masat ile bitirirler.
Masat kılağının geçici bir süre kesmesini sağlamak içindir. Ancak kılağı kenar demek değildir, bu yüzden bu keskinlik çok kısa sürer, sonra yine körelir ama eskisinden daha fazla kördür, çünkü kılağının bir kısmı dökülmüştür, masatlasanız da fayda etmeyecek bir noktaya gelinir, o noktada da biley şart olur.
Ancak iki çeşit masat var dilimize geçen: Birincisi bu kılağıyı düzeltmeye yarayan çelik çubuklar şeklindekiler. Bir de deri masat türevleri. Çelik olan hiç bileyleme işlemi yapmaz, ancak deri masatlama genelde bileyleme sonrasında kesici ağzı çok ince kumla polisajlayarak bileylemede kullanılır. Bu iki masat türü aslında iki ayrı terim olması gerekir. İkisini birbirine karıştırmak da çok yapılan bir hatadır. Halbu ki deri masat ile yapılan işlem bıçak her kullanım gördüğünde yapıldığında bileme işlevi yüzünden bıçak eski keskinliğinde kalabilir, tabii bu teknik ile bağıntılıdır, eğer çok baskılı masat yapılırsa bu sefer gün geçtikçe ağız açısını genişletip zaman içinde kaba bileme ile düzeltilmesi gereken bir ağıza dönüşür. Bu yüzden deri masat yerine kullanım sonrasında keskinliğini kaybetmemişse biley yapılmaması ama hafif keskinlik kaybında önce mümkün olan en ince kumlu taş ile hafif bir biley yapılarak ağız açısını sabit tutmak sonra deri masat ile keskin ağzı polisajlamak önerilir....
Bu çelik masatlar genelde kaba taş ile bileylenmiş bıçaklarda işe yarar, masatla polisajlı kenara sahip bıçaklarda pek iş görmezler. Bunun yanında mutfakta bıçak kullanmayı seven biri olarak bulduğum en güzel yöntem seramik çubuktur. Akan su altında çok az bir iki git gel hareketi ile keskin ağız uzun süre aynı açıda ve keskinlikte korunabiliyor. Bunun yerine bir seramik kabın sırsız tabanı da çok iyi iş görür, benden söylemesi
