Böyle uzun bıçaklarda, büyük av mermilerinde de olan bir ikilem var: Ağır mı yoksa hızlı mı olsun?
Yüksek alaşımlı, çoğunlukla da paslanmaz olan çeliklerin kırılmaya karşı olan görece zayıflıklarından dolayı bunların kullanıldığı ağır iş bıçakları kalın olagelmiştir. Kalınlık aslında dayanıklılık probleminden bir çıkış noktasıyken bu kalınlık sonraları bıçakları pazarlamada etkili bir faktör haline gelmiştir.
Vurarak kesme bıçağa verilen hızdan yararlanarak işinizi kolaylaştırmayı amaçlayan bir kesme türüdür. Bu amaçla kullanılan bıçakların başarılık kriterlerinden birisi iyi, derin kesmesidir. Bu da bıçağın kinetik enerjisine bağlıdır. Bu noktada ABD kaynaklı "büyük güzeldir savı" ne derece doğrudur diye düşünmek gerek...
Öncelikle kinetik enerji söz konusu iken önemli olanınn kütlenin hızla vurulabilmesi olduğunu söylemek gerek. Hızlı vuramayacaksanız o kütle bir işe yaramaz... Kinetik enerjinin de 1/2mV2 şeklinde, kütlenini kendisine ama hızın karesine bağlı olduğunu düşünürseniz hıza önem vermek gerektiğini görebilirsiniz.
İri bıçaklar elinizde hız vermesi daha zor olan bıçaklardır. Eğer havadaki bir dalı kesmek gibi çok düşük hızlarda imkansız olan hızları da düşünürseniz illa ki belli bir hızla vurmanıza mani olmayacak şekilde makul bir hafifliğin gerektiğinin önemini görürsünüz.
Ben araba geçsin diye karaçalı dikenini tağrayla kesmeye çalıştığımda karaçalının ince olmasından dolayı yavaş kesilemediğini, üstelik de eli kolu yırtmadan da dalı diğer elimle tutamadığımı gördüğümde baltaya göre daha hafif olan tağranın da hâlâ yetersiz olduğunu anlamış oldum. Bundan sonra da 2mm'lik Ck67 ve Ck75 levhadan farklı zamanlarda palalar yaptım.
Bunların çok ince ama esnek dallarda zaten iyi olduğunu gördüm. Üstelik daha kalın dallarda da iyiydiler, namlunun inceliği derin kesiklerde yardımcı da oluyordu.
Son olarak ince palaların taşınması da kolay diyeyim.
