Bıçak Sanatı - Forum

Atölye Muhabbeti => Bıçakçılık => Konuyu başlatan: deserteagle - 08 Haziran 2014, 11:56:17

Başlık: Eski işlik düzenimiz - yerde ve çukurda çalışma
Gönderen: deserteagle - 08 Haziran 2014, 11:56:17
Anladığım kadarıyla eskiden koca bir ağacı devirip, ondan bir tezgah yapıp, bir de kütük kesip buna örsü yerleştirip ondan sonra çalışabilir hale gelebilme külfetine girmeyip, kestirme yoldan gidip, yerde çalışıyormuşuz.

Sadece çukur kazmakla kolayca kurulan bu düzeni sırf bu kolaylıktan mı tercih ettik yoksa işlevselliği de bu düzenin avantajı mıydı bilmiyorum, ancak bu düzenin bir iki örneğini minyatür, fotoğraf vb. ile paylaşmak elimden geliyor.

İlki bir minyatür:
(http://www.tuerkenbeute.de/media/il9_illuWindowGross/E7-1Wafwerk_00_il9_467x690.jpg)
(http://www.tuerkenbeute.de/window/illustration/E7-1Wafwerk00il4_02_de.php)

Flickr'da "Yengisar" kelimesinin sorgulamasıyla gelen bir çok görüntü:

http://www.flickr.com/photos/8026360@N04/3708038039 (http://www.flickr.com/photos/8026360@N04/3708038039)

http://www.flickr.com/photos/8301338@N08/4986219898 (http://www.flickr.com/photos/8301338@N08/4986219898)

http://www.flickr.com/photos/taylorandayumi/2523072397 (http://www.flickr.com/photos/taylorandayumi/2523072397)

http://www.flickr.com/photos/taylorandayumi/2523066465 (http://www.flickr.com/photos/taylorandayumi/2523066465)

http://www.flickr.com/photos/8301338@N08/4986220244 (http://www.flickr.com/photos/8301338@N08/4986220244)

(http://farm1.static.flickr.com/113/281168722_03f778149b.jpg)
http://www.flickr.com/photos/jrosario/281168722/ (http://www.flickr.com/photos/jrosario/281168722/)

(http://farm1.static.flickr.com/197/504692940_a6a62ac54b.jpg)
http://www.flickr.com/photos/covington/504692940/ (http://www.flickr.com/photos/covington/504692940/)

(http://farm1.static.flickr.com/189/504724605_8130390e14.jpg)
http://www.flickr.com/photos/covington/504724605/ (http://www.flickr.com/photos/covington/504724605/)


Başlık: Ynt: Eski işlik düzenimiz - yerde ve çukurda çalışma
Gönderen: a.yuce - 08 Haziran 2014, 12:00:13
Minyatüre gözlerim alışkın değil, tam kavrayamamış olabilirm ama sanki sadece demir dövenler çukurda gibi. Düşününce fena fikir değil, epey pratik. Lakin çukur içinde hareket imkanı kısıtlanır  galiba.
Başlık: Ynt: Eski işlik düzenimiz - yerde ve çukurda çalışma
Gönderen: Kaya - 08 Haziran 2014, 12:57:33
Eylem yerde calisma bence ses ve sok dalgalarini izole etmenin en guzel yolu yani direk toprak uzerinde . örsteki cinlamayi azaltmanin ve darbenin sokunun azaltmanin en iyi yolu toprak daha onceki deneylerimizde evin kilerinde orsle sessiz calisabilmek icin orsun altina kum torbasi,kursun plaka,kaucuk 70,80,90 shore olmak uzere birkac deneme yapmistik bunlarin arasinda en iyi neticelerden birini kaucuk 80 shore ve agac takoz vermisti ama yinede direk toprak uzerindeki performansi yakalayamiyordu ejdad bu isin sirrini cok önceden cözmüs olmaliki bizede burda bir isik yakmakta bu arada dövdükleri celikler imalat celikleri degil dökme celik yumurtalardi bunlar isittigimiz zaman bile örsun üzerinde dövdügümüzde sanki celigi soguk dövüyormuscasina bir his olusuyor bu sebebe baglanabilirki örsün altina azalan bir grafikle yumusayan bir zemin fazlalik darbelerin ve sok dalgalarinin emilimi acisindan cok önemli
Başlık: Ynt: Eski işlik düzenimiz - yerde ve çukurda çalışma
Gönderen: deserteagle - 08 Haziran 2014, 13:11:31
Konar göçer bir hayat sürerken de demircilik yapabilmek açısından bu usul bana çok uygun geldi. Taşınacaklar listesinden kütüğü, tezgahı çıkarmak, onun yerine var olan kazma ve kürek sayesinde örsü doğru hizaya getirebilmek avantajlı geldi. bir de öte yana da ocağı kurunca bu sefer ocağı yerden yükseltme külfetinden kurtulmak da ekleniyor. Yani her şeyi bir hizaya getirmenin bu da bir yolu ama çalışma ortamı değil de çalışanın hizası değişiyor. :)
Başlık: Ynt: Eski işlik düzenimiz - yerde ve çukurda çalışma
Gönderen: deserteagle - 08 Haziran 2014, 13:29:18
Yerde çalışacak olan örsü çok kısa ama çok geniş bir kütüğe koyup darbeyi çok daha geniş bir yüzeye yaymak bir de yüzey iyi tepilmiş, sıkışmış bir topraksa iyi iş görürmüş gibi geliyor.
Başlık: Ynt: Eski işlik düzenimiz - yerde ve çukurda çalışma
Gönderen: deserteagle - 08 Haziran 2014, 13:31:53
Benim linklerde sorun var. Şu aramada gelenler arasında güzel örnekler var:

http://www.flickr.com/search?text=yengisar%20knife&sort=relevance (http://www.flickr.com/search?text=yengisar%20knife&sort=relevance)
Başlık: Ynt: Eski işlik düzenimiz - yerde ve çukurda çalışma
Gönderen: mustafa - 08 Haziran 2014, 14:20:47
Konar göçer bir hayat sürerken de demircilik yapabilmek açısından bu usul bana çok uygun geldi. Taşınacaklar listesinden kütüğü, tezgahı çıkarmak, onun yerine var olan kazma ve kürek sayesinde örsü doğru hizaya getirebilmek avantajlı geldi. bir de öte yana da ocağı kurunca bu sefer ocağı yerden yükseltme külfetinden kurtulmak da ekleniyor. Yani her şeyi bir hizaya getirmenin bu da bir yolu ama çalışma ortamı değil de çalışanın hizası değişiyor. :)
Bence doğru cevap bu Eylem ,gerçi Osmanlı döneminde göcerlik kademeli olarak en aza indirilmis olsada genlere isleyen aliskanliklar kolay unutulmuyor.
Başlık: Ynt: Eski işlik düzenimiz - yerde ve çukurda çalışma
Gönderen: gökhan bakla - 08 Haziran 2014, 14:26:33
Hmm... Şu minyatür yok mu, hep bir sürü soru sordurur bana! 8)

Aslında en güzeli uygulamalı bir çalışma yapmak, kurbanda kesilecek koyun postlarından bir tanede tulum körük yaptık mı tamam ;)
Başlık: Ynt: Eski işlik düzenimiz - yerde ve çukurda çalışma
Gönderen: deserteagle - 08 Haziran 2014, 14:56:41
Köydeki, dedemden kalma örs, sivri köklü bir örs. Bunu şimdilerde toprağa da saplayıp kullandıklarını görüyorum. İşi bu noktaya kadar indirgemek tarzım değil ama böyle bile bir derece iş görüyor.



Başlık: Ynt: Eski işlik düzenimiz - yerde ve çukurda çalışma
Gönderen: deserteagle - 08 Haziran 2014, 14:58:23
Gökhan, tedariği tamamlayıp o işe girişeceğiz illa ki.  8)
Başlık: Ynt: Eski işlik düzenimiz - yerde ve çukurda çalışma
Gönderen: mustafa - 08 Haziran 2014, 15:00:09
Gökhanın dediğine bir katkıda benden ; eski bir konu hortlayacak ama olsun ,su verme işini at sidiğiyle yapmak !!! Göçer bir toplumda hele bozkırda eminim su degerliydi ,kendi kanaatim at sidiği şehir efsanesi değil kesinlikle !Rahmetli babamla muhabbet ederken  ;onun çocukluğunda demirci çıraklarının hanlarda ellerinde teneke kaplarla atların işemesini beklediklerini anlattığında tamam dedim ,bu işin aslı var .Bende ilk fırsatta at sidigiyle su vermeye niyetlendim ,komsumun atı var :) kırmaz heralde beni :) ama mevzuyu biraz zor anlar eminim :)
Başlık: Ynt: Eski işlik düzenimiz - yerde ve çukurda çalışma
Gönderen: deserteagle - 08 Haziran 2014, 15:02:21
Nasıl tuzlu suda kabarcık oluşumu azalıyorsa daha hızlı bir su verme ortamıysa at vb. hayvan sidiği de öyledir diye düşünüyorum.
Başlık: Ynt: Eski işlik düzenimiz - yerde ve çukurda çalışma
Gönderen: gökhan bakla - 08 Haziran 2014, 16:34:06
Kesinlikle olması gereken bir şey varsa teorik bilginin pratikte de denenmesi gerektiği. Bu tip çizim ve aktarımları birer delil gibi inceleyip doğrudur ya da yanlıştır demek aslında işi çözmez.
Tamam yöntem yanlış yada hatalı da olabilir ama burada ki amaç eskilerin nasıl iş yaptığının araştırılması ise hatalı da olsa o yöntem ile iş yapmaktır.
 
Başlık: Ynt: Eski işlik düzenimiz - yerde ve çukurda çalışma
Gönderen: deserteagle - 08 Haziran 2014, 17:28:40
Aynen öyle... Deneyelim, tadını alalım.

Bu arada kayışla yardımcının döndürdüğü biley taşı tezgahı örneği de gördüm. Flikırın gözünü seveyim.
Başlık: Ynt: Eski işlik düzenimiz - yerde ve çukurda çalışma
Gönderen: mustafa - 08 Haziran 2014, 23:11:04
Eylem ayrı bir konu olabilir aslında bu çarkta bileme işi ama söz açılmısken söylemek istedigim ;en iyi bileme yağlı yada sulu olsun ama elde olsun ! Tabii profesyonel kasaplik haric ! Meslek hayatımda kasaplikta var serit zımparada bıcak bilemek bıçagı yavaş yavaş bitirmek :( belli bir süre sonra şiş kalınlığına düşer bıçağınız atar yenisini alırsınız ! Ama özel bir bıçaksa ben kesinlikle ne çarka nede bant zımparaya vurmam ,bence en kolay ve basiti girit taşı ve yağ son iste deri masat attinmi traş ol o derece .konuyu biraz dagıttım kusura bakmayın artik konu konuyu açtı :)
Başlık: Ynt: Eski işlik düzenimiz - yerde ve çukurda çalışma
Gönderen: a.yuce - 08 Haziran 2014, 23:23:06
Mümkün ise at sahibi komşun ile konuşurken videoya çekiver  :D. İlginç bir konuşma olacağına eminim.

Bu arada  at idrarının ve lahana suyunun eskiden su vermek için kullanıldığına dair bir iki not var, eski bir efsane değil vaktiyle kullanılan birşey bu anlaşılan:


http://books.google.com.tr/books?id=NEZj1cwXzwcC&pg=PT143&lpg=PT143&dq=bladesmith+hardening+quenching+horse+urine&source=bl&ots=ErXksoea5A&sig=6X0pK3UxOwpJq9huA6Us32OlUFY&hl=tr&sa=X&ei=i8eUU93QN4-f7gaJooHgDA&ved=0CCIQ6AEwAA#v=onepage&q=bladesmith%20hardening%20quenching%20horse%20urine&f=false

http://home.comcast.net/~jcheck10/quench.pdf





 
Gökhanın dediğine bir katkıda benden ; eski bir konu hortlayacak ama olsun ,su verme işini at sidiğiyle yapmak !!! Göçer bir toplumda hele bozkırda eminim su degerliydi ,kendi kanaatim at sidiği şehir efsanesi değil kesinlikle !Rahmetli babamla muhabbet ederken  ;onun çocukluğunda demirci çıraklarının hanlarda ellerinde teneke kaplarla atların işemesini beklediklerini anlattığında tamam dedim ,bu işin aslı var .Bende ilk fırsatta at sidigiyle su vermeye niyetlendim ,komsumun atı var :) kırmaz heralde beni :) ama mevzuyu biraz zor anlar eminim :)
Başlık: Ynt: Eski işlik düzenimiz - yerde ve çukurda çalışma
Gönderen: mustafa - 08 Haziran 2014, 23:56:21
Asıl ilginc olacak video benim elimde teneke atın arkasında beklemem olur heralde :'(  lahana suyunu ilk defa sizden duydum sağolun ,birde ingilizcem olsaydida dökümanları okuyabilseydim :( mealen kısaca anlatabilirmisin lütfen .
Başlık: Ynt: Eski işlik düzenimiz - yerde ve çukurda çalışma
Gönderen: Karabina - 09 Haziran 2014, 10:31:14

idrarda ürik asit olduğu için (azotlu asit) sertleştirme işleminde kullanılması halinde metal yüzeyine nitrojen-azot- difüzyonu ile nitrürleme şeklinde yüzey sertleştirme yapılmış olur. özellikle karadeniz bölgesinde yapma silah namluları bu yöntemle sertleştirilirmiş. kadim bilgi...
Başlık: Ynt: Eski işlik düzenimiz - yerde ve çukurda çalışma
Gönderen: a.yuce - 09 Haziran 2014, 11:18:07
Akşam okuyup, kısa bir özet yazmaya çalışırım. Karabina'nın yazdıkları bana BMW'nin turbo yarış motorları için ara sıra üzerine çiş yaptıkları eski motor bloklarını kullandıklarına dair bir hikayeyi hatırlattı. Araştırırınca bunun hakkında da bir yazı denk geldi ama, bir tuhaf bilgi daha var bu sayfada, doğru yahut yanlış  eski kılıç ustaları su vermede  idrar bazen de kan da kullanırdı diyor ! ?

"After all, ancient sword makers used to quench hot metal in urine, and sometimes blood, as a way to treat steel."

http://www.enginelabs.com/news/engine-myth-urinating-on-cylinder-block-improves-durability/


Asıl ilginc olacak video benim elimde teneke atın arkasında beklemem olur heralde :'(  lahana suyunu ilk defa sizden duydum sağolun ,birde ingilizcem olsaydida dökümanları okuyabilseydim :( mealen kısaca anlatabilirmisin lütfen .
Başlık: Ynt: Eski işlik düzenimiz - yerde ve çukurda çalışma
Gönderen: deserteagle - 09 Haziran 2014, 11:42:55
Bu konuda yapılacak deneyler ve sonuçlara uygulanacak test ve analizler olmadan rivayetlerin doğruluğu hep yarı karanlık kalacaktır. Nitrürlemeyi gösterecek analizler nedir araştırıp bu analizlerin sonuçlarına bakmak ya da başka türlü su alamayacağı kesin olan parçalara bu şekilde ısıl işlem yapmakla faydayı sınamak durumu aydınlatabilir diye düşünüyorum.
Başlık: Ynt: Eski işlik düzenimiz - yerde ve çukurda çalışma
Gönderen: apeiron - 09 Haziran 2014, 12:23:56
ortaçağ osmanlı döneminde çeliğe su vermeyle ilgili ilginç tarihi bir yazıya denk geldim. ;)
(derleyen: Ali FATHALİZADE Metalurji Yüksek Mühendisi)

Osmanlı döneminde, Cevheri Nişaburi (MS 1173)
zamanında olduğu gibi, Türk kılıcı, kılıç yumurtası
veya Beyzesi ismi olan 3-5 cm çapında ve 8-12 cm
yüksekliğindeki çelik külçelerin birkaçı bir arada, sıcak
dövülerek yapılırmış ve bu yapımın değişik metod ve
formüleri vardı. Kılıcı şekillendirdikten sonra, bir o kadar
önemli olan, ona uygulanması gereken ısıl işlemidir. Zira
kılıç yapımının bir parçası olan su verme uygun olmasa
kılıç, kullanımı sırasında ya eğilir veya kırılır.
Kemankeş Mustafa paşa’nın (ağa) (MS 1592-1647), bir
okkası bin altına değer dediği, kılıca su verme ortamına
dair şunları yazmış:
Benim kardeşim sana, temren (ok, mızrak ve kargı
gibi silahlarının ucu) kılıç veya bıçağa verilen öyle bir
su yazdım ki bunu vaktiyle yapmışlar ve kimye gibi
saklamışlar. Bugün ne bir temrencide ne de bir kılıçcıda
vardır. Ben dahi saklıyacaktım, lakin hayır duanızdan
mahrum eylemeyiniz diye bunu açıklıyorum. Bu usulü
ben bizzat tecrübe ettim. Bu suyu yapmak için aşağıda
cins ve miktarı yazılan maddeler birbirleriyle karıştırılarak,
bir kaba konup mayalanmak üzere, kırk gün güneşte
bırakılır. Sonra bu kap ateşe konulup imbikten geçirilerek
damla damla toplanır. Bu şekilde elde edilen suyun
bir okkası bir kılıca su vermeye kafi gelir. Bir okkası bin
altına değer. Bu sudan, su verilmiş kılıç ile bir zırha vuran,
paramparça eder.
Kemankeş Mustafa Ağa’nın reçetesi şu bilgileri
içermektedir :
 1 okka= ukiyye (29.75 gram) Sönmemiş kireç (CaO)
 1/2 okka Pelit külü (Valanet gland)
 1/2 okka Bevrek-ül Ermeni (Na-Ca-soda)
 1/2 okka Cenkar (Bakır çalığı). Cenkar, Farsça kelimesi
ve bakır pası (oksidi) olan zengar teriminin tahrif olmuş
halidir.
 1/2 okka Sarı zırnıh (As S-Arsenik Sülfüt)
 1 okka Yaban soğanı suyu (Alium Satium)
 2 okka Turp suyu (Raphanus Satium)
 1 okka Katran (Govdron)
Başlık: Ynt: Eski işlik düzenimiz - yerde ve çukurda çalışma
Gönderen: gokhand - 09 Haziran 2014, 14:06:24
sakai hamono

(http://s1.postimg.org/4e9s59vkf/sakai_hamono.jpg)
Başlık: Ynt: Eski işlik düzenimiz - yerde ve çukurda çalışma
Gönderen: a.yuce - 09 Haziran 2014, 20:12:15
Asıl ilginc olacak video benim elimde teneke atın arkasında beklemem olur heralde :'(  lahana suyunu ilk defa sizden duydum sağolun ,birde ingilizcem olsaydida dökümanları okuyabilseydim :( mealen kısaca anlatabilirmisin lütfen .

PDF formatındaki, ikinci bağlantıda bulunan metin sanırım çeliğe su vermenin tarihi üzerine bir kısa çalışma. Doküman genel bilgilerden sonra çeşitli kıtalardaki su verme pratiklerini anlatıyor. Hindistan ve japonyayı atladım. Su vermeden ziyade hamon ve wootz anlatılmış bu kısımlarda.

Orta Doğu

İslam dünyasındaki su verme metodlarına dair pek birşey bilinmiyor. Ancak kılıçlarının kaliteli olduğu bilinmekte. El Biruni 11.yy da yazdığı kitabında hintlilerin "dawa" uygulamasının detaylarını anlatmakta. Kılıca su verme işleminde bıçağın düz kısmı sıcak kil, inek gübresi ve tuzdan oluşan bir merhem ile kaplanıp iki tarafı iki parmak ile temizlenmektedir. Kitapta anlatılan bu yöntem japon kılıçlarının yapılma sürecine, yakaba tsuchi kilinin uygulanmasına benzemektedir.

1841 de yayınlanan 2. kaptan Massakhi nin kayıtlarına göre İranlılar Wootz çeliklerine önceden ısıtılmış kendir/kenevir yağında su vermektedir. 2. kaptan bazı demircilerin bunun içine biraz hayvan yağı ve kemik iliği kattığını da söyler.


Çin

Eski Tang metinlerine göre Yunnan çeliğine beyaz atların kanında su verilmekteydi ( senin komşunun atları ne renk ?  >:D )  1.yy da Yaşlı Piling bazı suların çeliğe su vermek için daha iyi olduğunu söylemekteydi. Sirkede su verme, çeliği kırılgan ve kolayca kırılır hale getirdiği için pek iyi bir uyulama olarak görülmemekteydi. Tuzlu suda su vermeye benzer bir sonuç vermesine rağmen sirkede su vermenin neden kötü görüldüğü bilinmemektedir.

Görünüşe göre idrar ile su verme yaygın bir uygulama idi. Kurban edilmiş 5 hayvanın idrarı yahut yağı ile su verilmiş kılıcın, 30 kat zırhı delebileceği söylenirdi. 6.yy da demirci Qiwu Huaiwan hayvan idrarı ve yağının su verme hızına etkilerini incelemişti.


Avrupa

12.yy da yaşayan bir Alman keşişine göre kızıl saçlı küçük bir erkek çocuğunun idrarında su verilmiş demir aletler daha sert olmaktaydı.

Su verme için tavsiye edilen diğer birşey üç gün boyunca eğrelti otu ile beslenmiş keçinin idrarı idi. G. della Porta nın kitabında su verme sıcaklıkları anlatılmıştır. Porta temperleme sıcaklıklarının iyi görülebilmesi için su verme sıvısının berraklığının önemine dikkat çekmiş, ateşten daha iyi renk alması için ısıtma öncesi bıçağa sabun sürülmesini önermiştir.( sabun konusu daha önce forumda tartışılmıştı )

della Porta ayrıca farklı su verme sıvılarının neden daha etkili olduğunu ve altında yatan nedenleri de açıklamıştır:

"Kırmızı sıcak demire damıtılmış sirkede ( üzüm sirkesi ? ) su verilir ise sertleşir. Eğer aynı şeyi damıtılmış idrarda yaparsanız, içerdiği tuzlar nedeni ile aynı sonuç elde edilir. Mayıs ayında burçak yaprakları üzerinde biriken çiğ ile su verilir ise en yüksek sertlik elde edilir. Çünkü onların üzerinde toplanan tuzdur. İçinde amonyak tuzu erimiş olduğu için sirke en güçlü temperlemeyi yapacaktır. Ancak demir, idrar tuzu ve suda çözülmüş güherçile ile su verilir ise çom sert olur. Yahut un haline getirilmiş ve uzun boyunlu cam bir kaba konmuş, su içinde çözülene kadar gübre içinde yahut nemli bir yerde bekletilmiş amanyak tuzu ve güherçile ile kırmızı renkteki sıcak demire su verirseniz daha iyisini yapmış olursunuz.  Ayrıca sönmemiş kireç suyu ve sünger ile saflaştırılmış soda tuzuna daldırılan demir de aşırı sert olur. Bütün bunlar işe yarayan mükemmel şeylerdir."

Diğer bir metinde " süzülmüş bal, taze teke idrarı, boraks, şap, zeytinyağı ve tuzu alıp iyice karıştır daha sonra demire bunun içinde su ver" denmektdir. Güvercin gübresi, un, bal, zeytinyağı, süt, idrar,su, suda çözünebilen hayvani yağlar, balina yağı kaynaklarda belirtilen diğer malzemelerdir.



dokümanın en sonunda kaynakça var, oradan daha detay birşeyler çıkar belki.

Selamlar
Ahmet
Başlık: Ynt: Eski işlik düzenimiz - yerde ve çukurda çalışma
Gönderen: mustafa - 09 Haziran 2014, 21:55:15
Ahmet eline emeğine sağlık ,uğraştırdık seni ama çok ilginç bilgiler edindim sayende ,güvercin gübresi özellikle ilgimi çekti ,babadan kuşçuyum bu arada :) gercekten ilginç bilgiler yok yok gibi ,tekrar tesekkür ederim .
Başlık: Ynt: Eski işlik düzenimiz - yerde ve çukurda çalışma
Gönderen: a.yuce - 09 Haziran 2014, 22:22:02
Güvercin gübresi  eskiden barut yapımında kullanılırdı diye aklımda kalmış. Çok çok eskiden kara barut kükürt güherçile ve odun kömürü tozu ile yapılırmış. Yazıda güherçile de geçiyor acaba güvercin gübresinde benzer birşey mi var?

Diğer bağlantı ingilteredeki antik metodları araştıran bir kitaptı galiba. İki üç sayfası denk geldi, vakit bulunca onu da çeviririm. Lahana suyundan orada bahsediliyordu.
Başlık: Ynt: Eski işlik düzenimiz - yerde ve çukurda çalışma
Gönderen: sefaçabuk - 10 Haziran 2014, 00:55:54
Güvercin gübresi  eskiden barut yapımında kullanılırdı diye aklımda kalmış. Çok çok eskiden kara barut kükürt güherçile ve odun kömürü tozu ile yapılırmış. Yazıda güherçile de geçiyor acaba güvercin gübresinde benzer birşey mi var?

Diğer bağlantı ingilteredeki antik metodları araştıran bir kitaptı galiba. İki üç sayfası denk geldi, vakit bulunca onu da çeviririm. Lahana suyundan orada bahsediliyordu.
Bildiğim kadarıyla güherçile zaten potasyum nitrat ın en bilinen formu. Zamanında Şili nin denize bakan kıyılarında biriken kuş gübrelerinden elde edilirmiş. 2. Dünya savaşında o denli çok kullanılmış ki, buradaki gübreler neredeyse tükenmiş, ta ki Almaların bu maddeyi havadan edinceye kadar.
Başlık: Ynt: Eski işlik düzenimiz - yerde ve çukurda çalışma
Gönderen: ecorotti - 10 Haziran 2014, 09:30:43
Şu konar-göçer konusuna pek katılmıyorum ama konu harika gidiyor.
Başlık: Ynt: Eski işlik düzenimiz - yerde ve çukurda çalışma
Gönderen: gokhand - 10 Haziran 2014, 09:44:25
ahmet kardeşin yazısını okuyunca aklıma geldi :)

Bu yazı Ali KOZANOĞLU tarafından yıllar öncesinde kaleme alınmıştır.
 
     DAMASCUS ÇELİKLERİ   

 


Orta çağın demirci ustalarının bu işlem için çağdaş mühendislere hiçbir şey ifade etmeyen bazı sihirli veya mistik, hatta mitik yöntemler kullandıkları söylenmiş ve yazılmış (kızıl saçlı bir erkek çocuğun veya üç gün sadece kuşkonmaz yapraklarıyla beslenmiş üç yaşında bir tekenin idrarı gibi) fakat Ön Asya’daki Balgala Tapınağı’nda bulunan bir yazı en efsunlu tarifi verir.

Çelik, ışıldamadan çölden yeni yükselen güneşin donuk kırmızı rengine getirilir.  Isının kraliyet moru rengine kadar düşmesi beklenip güçlü kasları olan bir kölenin gövdesine daldırılıp soğutulur. . .  kölenin gücü kılıca geçer, ve çeliğe sağlamlığını verir.

Bu işlemin damascus çeliğine en iyi sertlik ve sağlamlığı vereceği biraz şüpheli.  Çünkü, anlatılan renklere göre  çeliğin 1000ºC üzerine (çölden yükselen güneş kırmızısı) ısıtılıp 800ºC ye düşene kadar havada soğuduğu ve 37ºC civarında salamura bileşiminde fakat peltemsi bir ortama daldırılarak hızlı soğumanın yapılmaya çalışıldığı anlaşılıyor. Halbuki, 1000ºC üstüne ısıtılınca cementite yıne austenite içinde eriyecek,  800ºC ye havada soğuma sırasında dövmenin elimine ettiği kaba ağ dokusu yeniden oluşacak. Bir kılıç boyu düşünülürse, o boya göre hiç de homojen olmayan bir ortamda (kaslı köle gövdesi) elde edilecek yine homojen olmayan ani soğutmanın ne kadar düzgün olacağı veya ne derecede sert veya sağlam bir ağızla sonuçlanacağı hiç meçhul değil. Bu işlemle yapılacak bir damascus ağız karşılaştığı ilk doğru dürüst kışıç karşısında parçalanacaktır.

Başlık: Ynt: Eski işlik düzenimiz - yerde ve çukurda çalışma
Gönderen: gökhan bakla - 10 Haziran 2014, 11:16:22
Çok iyi gidiyoruz, bilginin ortak bir havuzda birikmesi çok güzel.

Bir tek su verme tekniği olmadığı aşikâr, bence bu kadar çok rivayet varken hangisinin en iyisi olduğunu tartışmakta gerekmez. Bizim için bunları düzenleyip aklımıza yatan bir iki tanesini denememiz kâfi…

Unutmamamız gereken asıl konu elde edilecek sonucun günümüz standartları ile değil eski standartlar ile değerlendirmemiz gerektiğidir.

Atlamamamız gereken diğer bir konu ise kullanılan çelik. Yani günümüz çeliklerini kullanarak bu tip bir su verme ile zamanında ki çelik kullanılarak su vermede elde edilecek sertlik, tokluk ve esneklik arasında elbette fark olacaktır. Günümüz çelikleri ile yapılacak bir test bizi yanıltır. Mümkün olduğunca saf demir-karbon bileşenli bir çelik bulmak ya da yüksek fırınlarda kendi çeliğimizi üreterek denemeler yapmamız gerek.
Başlık: Ynt: Eski işlik düzenimiz - yerde ve çukurda çalışma
Gönderen: deserteagle - 10 Haziran 2014, 11:22:19
Şu konar-göçer konusuna pek katılmıyorum ama konu harika gidiyor.

:) Göçebelik değil de yaylak kışlak göçerliği, bir de bunun yanında askeri birlikle birlikte harekat ve köyleri gezerek mesleği icra etme bence atölyenin kolay taşınırlığa ihtiyaç duyma nedeni olabilir diye düşünüyorum.

Esnafın, örneğin bozacıların bile savaşa orduyla beraber gittiği bir düzeni muhtemelen Osmanlı'da kurmamışızdır. Daha eskiden de aç çok böyledir işler.

Yanılmıyorsam (Mareşal) Moltke, mektuplarında bizim ekmeği koca fırınlar kurma külfetine girmeden yerinde ve kolayca yapabilmemizi övüyordu.
Başlık: Ynt: Eski işlik düzenimiz - yerde ve çukurda çalışma
Gönderen: deserteagle - 10 Haziran 2014, 11:25:51
Farklı ortamlarda verilecek suyu da bildiğimiz prosedür ile denemek de aynen Gökhan'ın çelik için dediği gibi yanlış alacaktır.

Ya çifte su vermedeki ilk su verme nitrürleme veya karbürleme gibisinden bir adımsa? Prosedür adımlarını yanlış değerlendirdiysek yapılan işi de yanlış anlamış olabiliriz.
Başlık: Ynt: Eski işlik düzenimiz - yerde ve çukurda çalışma
Gönderen: a.yuce - 10 Haziran 2014, 12:36:31
Çeviri yaparken aklıma takılan bir konu var aslında. Neticede en iyi yöntemden ziyade, eskiden bu iş nasıl yapılıyormuş ortaya çıkartma peşindeyiz. Yoksa günümüz mühendisliğinde bu tip prosesler -en azından fabrika şartları için- eskiye göre çok daha iyi hale getirilmiştir diye düşünüyorum.

Neyse kafama takılan soru şu Avrupa, Japon, Çin deki eski yöntemlere mi bakmak lazım, yoksa Türkler'in kullanmış olduğu / kullanmış olabileceği  yöntemlere mi ?
Başlık: Ynt: Eski işlik düzenimiz - yerde ve çukurda çalışma
Gönderen: mustafa - 10 Haziran 2014, 12:49:16
Benim ilgimi çeken konunun tarihi oluşu ,konar göcerlik meselesindeki görüşlerimi biraz revize etmek yada detaylı incelemek lazım .bu konuyu biraz karistirdim dünden beri .aksama yazarım ins.yoksa Türk Hakanlarının yazlak ve kislaklarinda istihkamli kale sehir tarzi bir ortamlari vardi ,san'at ve zanaat okdukca ileri seviyedeymis ;pazırık kurganlarından çıkan Hun masalari cok ilginc mesela .konuyla ilgili bilgi B.Ögel "Türk kültür tarihi " adlı eserden alıntıdır .
Başlık: Ynt: Eski işlik düzenimiz - yerde ve çukurda çalışma
Gönderen: deserteagle - 10 Haziran 2014, 13:01:28
Türklerin çok ciddi bir şehir kültürü var. Hatta anadolu mimarisindeki ahşap kullanımında katkıları var diye biliyorum. Bize yutturulmaya çalışıldığı gibi sırf göçer, bir tek savaştan anlar bir toplum değiliz. Anladığım kadarıyla hem şehirli hem de göçer insanımız var.

İngilizler 19.yy.da işlerine geldiğinden dolayı Türk kültürünü araştırma ve övmeyle başladılar da sonra politikaları değişip de bizi gözden çıkarınca Türk kültürünün aleyhinde yanlı çalışmalar yaymaya başladılar diye biliyorum. Şimdi kaynak söyleyemiyorum, arayıp yeniden bulmam gerek.

Çinliler de Anladığım kadarıyla muhtemelen eski Türk devletlerine ait eserleri "warring states" diye adlandırdıkları bir döneme yamıyorlar.

Asya'daki atalarımıza ait mumyaların falan da "hint-avrupa" ırkı zırvasına yamanması da yapılan şeyler arasında..

Kısaca tarih ile ilgili eserlere çalışmalara şüphe ile yaklaşmak, bulunanları sorgulamak gerek.
Başlık: Ynt: Eski işlik düzenimiz - yerde ve çukurda çalışma
Gönderen: gökhan bakla - 10 Haziran 2014, 13:29:43
Arkeometalurji aslında kazı yapmak ve müzeler için tarihi eser çıkarmak olmasa gerek.
Türkler şöyle demirciydi böyle kılıç yapardı, top yapardı bilgilerinin yanına koyacak bir görsel arasan bulamazsın.
Birazda deneysel üretim yapılması gerekli ama her şeyde olduğu gibi bu işte de çok gerideyiz. Bu işi bizim akıl edip, kafa yorup denemeler yaparken çok değerli prof. hocaların akıl edememesi ise utanılacak bir durumdan çok daha ileri... >:(
Başlık: Ynt: Eski işlik düzenimiz - yerde ve çukurda çalışma
Gönderen: ecorotti - 10 Haziran 2014, 14:07:09
Türklerin çok ciddi bir şehir kültürü var. Hatta anadolu mimarisindeki ahşap kullanımında katkıları var diye biliyorum. Bize yutturulmaya çalışıldığı gibi sırf göçer, bir tek savaştan anlar bir toplum değiliz. Anladığım kadarıyla hem şehirli hem de göçer insanımız var.

İngilizler 19.yy.da işlerine geldiğinden dolayı Türk kültürünü araştırma ve övmeyle başladılar da sonra politikaları değişip de bizi gözden çıkarınca Türk kültürünün aleyhinde yanlı çalışmalar yaymaya başladılar diye biliyorum. Şimdi kaynak söyleyemiyorum, arayıp yeniden bulmam gerek.

Çinliler de Anladığım kadarıyla muhtemelen eski Türk devletlerine ait eserleri "warring states" diye adlandırdıkları bir döneme yamıyorlar.

Asya'daki atalarımıza ait mumyaların falan da "hint-avrupa" ırkı zırvasına yamanması da yapılan şeyler arasında..

Kısaca tarih ile ilgili eserlere çalışmalara şüphe ile yaklaşmak, bulunanları sorgulamak gerek.

+1

Süvari ve hızlı bir yaşam tarzını seçmişiz.

Benim atölyem gibi iki de takım çantam var. Gittiğim her yerde çalışabilmek istiyorum. Bu tarz benim hoşuma gidiyor. Aynı diz üstü bilgisayar kullanıp işleri uzaktan idare edebilmek gibi. Bu beni seyyar satıcı yapmaz değil mi?
Başlık: Ynt: Eski işlik düzenimiz - yerde ve çukurda çalışma
Gönderen: deserteagle - 10 Haziran 2014, 15:34:43
Bilim bence fazla kurallı ve fazlaca dallara ayrılmış halde. Disiplinlerin sınırları çizilirken arada çok boşluklar kalmış. Teknoloji tarihi de bu aralarda yiten konulardan birisi maalesef.

- o -

Arada ecorottinin mesajı gelmiş, benim mesaj da beklemede kalmış o yüzden mesajımı geç gönderiyorum, biraz bayatlamış olabilir. :)
Başlık: Ynt: Eski işlik düzenimiz - yerde ve çukurda çalışma
Gönderen: a.yuce - 10 Haziran 2014, 16:34:52
Asıl ilginc olacak video benim elimde teneke atın arkasında beklemem olur heralde :'(  lahana suyunu ilk defa sizden duydum sağolun ,birde ingilizcem olsaydida dökümanları okuyabilseydim :( mealen kısaca anlatabilirmisin lütfen .

İlk verdiğim link "The Pattern Under the Plough" isimli bir kitaptan üç dört sayfa idi. Kitap İngiltere de çiftçiliğin eski usullerini anlatan bir dizinin üçüncü kitabı.

Demirci ve eski inanışlar başlıklı bölüm, doğu Anglia da (ingilterenin bir kesimi ?) çiftliğe dair alışkanlık ve inanışların en zengin kombinasyonu ağır iş atlarının etrafında gelişmişti diye başlıyor. Son yıllara kadar, atlar hâlâ çiftliklerde çalışıyorken, demirci kilit öneme sahip bir zanaatkardı diye devam etmekte.

Demire su verme ile ilgili kısımlar dört ve iki tekerlekli at arabalarının aks/dingil/mil lerinden bahsettiği paragraflarda. O zamanlarda rulman olmadığı için, dingilin yuvarlak mil yatağına yakın kısımlarında sürtünme ve ortaya çıkan ısı nedeni ile "de-kristalizasyon" olmakta, bu da dingili aşırı kırılgan hale getirmekteymiş. Bir çukura sertçe giren tekerler dingilin kırılmasına neden  olmaktaymış. Bu nedenle çiftçiler arabaları ara sıra demirciye götürüp rutin tamir yanında dingillleri " kristalize" ettirmekteymiş. Yöntem ise akkor haline gelene kadar ısıtılmış dingilleri ham keten yağına ( flax oil / unboiled linseed oil ) daldırılma şeklinde tariflenmekte.

Bir sonraki paragrafta lehimleme ve sıcak kaynak anlatılmış. Aradaki sayfalar google kitap ön izleme sitesinde mevcut değil.  O nedenle anlam biraz kopuk olacak ama iki sayfa boyunca su verme ile ilgili şeylerden bahsediliyor. Demirici Mr Ruffel'den nakille tarha yapımının anlatıldığı bir bölüm var. 

Tarha (bill) yapımda iki yumuşak çelik ortasına sert bir çelik konup ocak kaynağı yapılmakta, bu içi sert  kenarları sünek (ductile)  yapı, dış kısmın aşınması sonucu sert iç kısmın açığa çıkması sayesinde iyi kötü kendi kendine bilenmiş oluyordu. Kaynak sonrası bu sandviç yapı yaklaşık 650C ye kadar ısıtılmakta, soluk kiraz kızmızısı renkte iken demircinin kendi su kuyusundan çektiği, içinde belli kimyasallar olan su içinde su verilmekteydi.

Yazar bilimsel açıdan özel kimyasallar içeren su söyleminin anlamsız olduğunu belirtmekle beraber diğer demircilerin at idrarı hatta lahana suyu ile çeliğe su verdiklerini duyduklarını belirtmekte. Bir parça çeliği sertleştirmek için sıcaklığını aniden ve yüksek miktarda düşürmenin gerektiğini, bunu neyin içinde yaptığınızın o kadar da önemli olmadığı söylemekte. Eğer çeliğin çok fazla sert yani kırılgan olmasını istemiyorsanız, parafin yahut yağ ile su verirsiniz. Muhtemelen bu durumda, sert su kadar hızlı ve yüksek bir sıcaklık düşüşü olmamaktadır. Belli kuyunun suyu, at idrarı, lahana suyu içindeki kimyasallar nedeni ile birtakım temperleme etkisine sahip olabilir ama kimyager olamdığım için bunu bilemiyorum diyerek devam ediyor.

Hektor Moore isimli birisi, taş yontmada kullanılan küçük çekiç-keski benzeri (mill-bill) aletler ile ufak bir deneme yapmış. Su vermede çok etkili olduğu söylenen iki eski tarif ile sıradan suyu karşılaştırmış. Tariflerden biri ~1lt sert su içinde boraxı eritip  daha sonra 1 galon normal su ile karıştırılması şeklinde. İkincisi ise (zehirli buhara dikkat !) potasyum demir siyanür ile yapılan bir karışım. Yıllar süren uzun denemeler sonrası bu iki karışımın birbirine ve sıradan su vermeye bir üstünlüğünü görememiş. Son bir deneme olarak on iki adet mill-bill alıp yarısına musluk suyu, diğer yarısına da borax-sert su karışımı ile su vermiş.

Takip eden sayfalar google kütüphanede yok. Ancak dün akşam ya burada yahut amazon un ön izlemesinde okumuştum, tam emin değilim, bu iki gurup arasında da bir fark görememişler. The Pattern Under the Plough isimli kitaptan aktaracaklarım bu kadar ...
Başlık: Ynt: Eski işlik düzenimiz - yerde ve çukurda çalışma
Gönderen: deserteagle - 10 Haziran 2014, 17:15:35
Isıl işlem reçetelerinin bir kısmının yanılma, yanıltma yahut efsaneden ibaret olacağını göz önüne alarak en yaygın olan ve doğruluğu en kesin yahut en olurlu olanlardan yola çıkmak çok da yanlış olmaz gibime geliyor. Zamanla daha karışık reçeteler de repertuara eklenebilir ancak tarihi canlandırırken bilgiyi yığmak kadar ayıklamak da önemli.

Örneğin Selaattin Eyyübi ile Aslan Yürekli Riçırt'ın kütük kesme tül kesme hikayesini de Batılı (galiba İngiliz) bir yazar yazmış, aslında bu iki eleman hiç karşı karşıya gelmemiş diye bir şeyler okumuştum. Belki "Şam Çeliği" kelimesinin böyle popülerliği bile bundan dolayıdır. Belki İlkokuldayken TRT radyosunda bu hikayeyi dinlemesem bunu polat diye öğrenecektim. Kim bilir...
Başlık: Ynt: Eski işlik düzenimiz - yerde ve çukurda çalışma
Gönderen: mustafa - 11 Haziran 2014, 00:37:46
Arkadaşlar demirin tarihini kurcalarken ,karşılaştığım ilginc bir bilgi ;bulunan ilk demir objeler mö 6000 lere kadar gidiyor ama bu demirin meteorit olduğuna inanılıyor yani uzaydan düşen demir meteorlar en eskisi mısır kökenli .Bizim kullandığımız demir saf halde bulunmuyor ve curufundan ayrilmasi icin cevherin 1535 dereceye çikabilecek yüksek fırınlar lazım !!! Yani ilk demir objeyle cevherin islenip demirin bulunmasi ayri seyler ! İlgimi çeken bir konuda Kuranda Hadid (demir) suresi 25 .ayette demirin gökten indirildigi mealinde olması !!!
Başlık: Ynt: Eski işlik düzenimiz - yerde ve çukurda çalışma
Gönderen: mustafa - 11 Haziran 2014, 00:39:37
Konuyla ilgili döküman .